• 227
    26 mart 2000 galatasaray fenerbahçe maçı öncesi gazete haberlerine baktım az önce. "ne kadar tanıdık bir tablo dedim" kendi kendime. sadece umutlu ve umutsuz tarafların renkleri yer değiştirmiş...

    25 mart 2000 / sabah gazetesi

    aziz yildirim yurt dişina çikiyor

    yıldırım'ın derbi öncesi yurtdışına gitmesi 'yenilgiyi görmemek için kaçıyor' yorumlarına neden oldu

    galatasaray derbisi yaklaştıkça fenerbahçe'de hezimet sendromu daha belirgin bir hal almaya başladı. yarınki ezeli derbi öncesi, galatasaray'ın yeniden seçilmesine kesin gözüyle bakılan başkanı faruk süren'in, şeref tribünü'nde yalnız oturacağı belli oldu. süren maçı izleyip keyifle purosunu tüttürürken, fenerbahçe başkanı aziz yıldırım ise yurtdışında olacak.

    derbi öncesi "tedbil-i mekanda ferahlık vardır" felsefesini benimseyen yıldırım, "göz görmeyince, gönül katlanır" misali zürih'te konuşlanacak. yıldırım'ın aniden gidişi galatasaray camiasında "fenerbahçe'nin tarihi fark yiyeceğini biliyor. geçen sefer pendik maçından sonra bir gecede olağanüstü kongreye gitmek zorunda kalmıştı. bu defa olayı soğutmak için yurtdışında inzivaya çekilecek" yorumlarına yolaçtı.

    ancak bu tarz "kaçtı" söylentileri başkan aziz yıldırım'ı çileden çıkardı. iyi günde de, kötü günde de fenerbahçe'nin başkanı olduğunu söyleyen yıldırım, şöyle konuştu: "tam 1 ay öncesinden bu seyahati yapacağım belliydi. sabah uçakla zürih'e, oradan da amerika'ya geçeceğim. seyahat tamamen benim sağlığımla ve kişisel projelerimle ilgilidir. kimse öküzün altında buzağı aramasın. galatasaray-fenerbahçe derbileriyle ilgili önceden konuşulmayacağını herkesin bilmesi lazım."

    başkan'ın maç öncesi yurtdışına uçacağı haberi futbolcular arasında da tedirginlik yarattı. fenerbahçeliler'de moldovan, boliç ve kemalettin'in yanı sıra ogün'ün de büyük ihtimalle oynamayacak olması, gençleri strese soktu. her yenilgi sonrası olay çıkmasına neredeyse "şerbetlenen" futbolcular, her şeye rağmen bir sürpriz gerçekleştirmek için sahaya çıkacaklar. fenerbahçe'nin 6 kişiyle defans yapacağı öğrenilirken, pazar günü sahaya sürecek yedeği bile olmayan teknik direktör turhan sofuoğlu ne yapacağını düşünüyor.

    mert aydin

    --------------------------------------

    26 mart 2000 / sabah gazetesi

    fenerbahçe beraberliğe razi

    g.saray maçına büyük önem veren sarı-lacivertli yönetim, 1 puan alınması halinde bile 2.5 milyar lira prim verileceğini açıkladı. galibiyetin primi ise 5 milyar. kalkavan, 'g.saray'ı yenip taraftarımızı bir nebze de olsa sevindirmeliyiz" dedi

    futbolculara doping
    f.bahçe yönetimi, olası bir g.saray yenilgisini engellemek için futbolculara prim dopingi yaptı. sarı-lacivertliler derbi maçta 1 puan dahi alsalar adam başı 2.5 milyar lira prim kazanacaklar. neredeyse şampiyonluk kadar değerli olan galibiyetin primi ise 5'er milyar lira...

    başımız eğilmesin
    futbol şube sorumlusu şadan kalkavan, g.saray'ı yenerek taraftarlarını bir nebze olsun mutlu etmek istediklerini ifade ederek, "inşallah, sahadan başımız önde ayrılmayacağız" dedi. taraftarlara da seslenen kalkavan, "gelip takımlarını centilmence desteklesinler. onlara ihtiyacımız var" dedi.

    yıldırım'ın özlemi
    dün abd'ye giden ve bu yüzden derbiyi seyredemeyecek olan aziz yıldırım'ın başkanlığı döneminde f.bahçe, g.saray'la oynadığı 6 maçın 3'ünü kaybetti, 3'ünde de berabere kaldı. bu arada selim soydan dün dereağzı'nda futbolcularla bir moral toplantısı yaptı.

    ferudun niğdelioğlu

    --------------------------------------

    26 mart 2000 / hürriyet spor

    g.saray ve f.bahçe bu akşam ligde kapişiyor

    cimbom’dan rakibine ‘fark’ sataşması

    g.saray cephesinde ise herşey bambaşka. avrupa'da fırtına gibi eserek rakiplerini birer birer dize getiren cimbom'un taraftarları, f.bahçe maçını kazanacaklarından son derece eminler. hatta, ‘‘bu maçta ezeli rakibimize fark atacağız. fener, kalesine pota assın’’ diyerek, ne kadar iddialı olduklarını dile getiriyorlar. 2.5 yıldır yenilmediği rakibine bir kez daha üstünlük sağlamayı hedefleyen g.saray'da, sakat olan popescu ve ümit yok.

    fenerbahçeliler, prestij hesabı yapıyor

    hayal kırıklıklarıyla dolu bir sezon yaşayan f.bahçe, bugün ezeli rakibi g.saray'ı devirip, biraz olsun moral bulmak ve taraftarının yüzünü güldürmek istiyor. f.bahçe'de, moldovan cezalı, kemalettin, boliç kadro dışı, erkan, abdullah ve engin de sakat. ancak herşeye rağmen sarı lacivertliler, ‘‘derbi maçlarının favorisi olmaz’’ ilkesinden hareket ederek, ‘‘bugün g.saray'ı devirip, teselli bulacağız’’ diye konuşuyorlar.

    uzun lafın kısası;

    futbolcularda ruhsuzluk mu var?
    futbolcularda disiplin mi yok?
    futbolcular içinde takımını satan adamlar mı var?
    futbolcularda inanç mı yok?

    bir aç bak bakalım bu maç hakkında yazılan entrylere kaçında ruh, kaçında disiplin, kaçında takımına sadakat, kaçında başarıya inanç var?

    önce sen ruhunu ortaya koy...
    önce sen kendine çeki düzen ver...
    önce sen takımını sahiplen...
    önce sen inan...

    kendinde de eksik olan şeyler için oturup klavye başından ahkam kesme.
  • 231
    bizim için bu gece yarısı saat 01.00 itibariyle ali sami yen gişelerinin orda başlayacak maçtır.

    not ; bu akşam kuyruğa gelecek arkadaşlara aldığım bir bilgiyi aktarmak isterim. marmara üni'de okuduğum için ua marmara'dan epey arkadaşım var. dün akşam bizim nişantaşı kampüsünün başkanı bir arkadaşla görüşmem oldu. kendisi site'de yazan 1 kişiye en fazla 2 bilet verilecek denmesine rağmen yine geçen sene olduğu gibi 1 kişiye 1 bilet verilecek dedi. kesin bir doğruluğu olmamasına rağmen gelecek arkadaşların göz önünde bulundurmalarını tavsiye ederim.

    gazamız mübarek olsun.
  • 233
    neill, cana, baros ve elano'nun kesinlikle oynaması gereken maç. hatta elano da misimovic'le aynı anda değil, orta sahayı kalabalık tutmak için oynamalı. kanatlarda hızlı bir pino ve aydın'dan başka pek çaremiz yok gibi gözüküyor. caner'i alt etmek için sağdan pino'yla saldırmamız, hatta üzerimize iyice gelen fenerbahçe'ye karşı pino'nun önüne salıverilecek gollük veya asistlik paslarla sonuca gitmemiz en mantıklısı gibi duruyor hal-i hazırda.

    stoperde neill dünya yıkılsa da oynamalı, oynamak zorunda ! onun yanı tam bir soru işareti. servet'e herkesin hayır diye bağırdığını duyar gibiyim. bence de orada servet oynamamalı. peki ama niang'la kim boğuşacak? ali turan mı? asla. gökhan zan orada nasıl durur? hem boğuşacak fiziği de var niang'la. cık, o da olmaz, çok yavaş, aralara giren stoch, emre, dia gibi hızlı adamlar geri dönüp 2 kere daha çalımlarlar onu. sanırım en iyisi orada hakan balta'yı oynatmak. ayağına diğer stoperlerden daha hakim. ayrıca yerine oynaması muhtemel adamlar hep sağ ayaklı ve sol stoper oynayacak adamlar. en azından savunma dörtlüsünü orta sahaya çok yakın tutmazsak defansın arkasında 17 ekim 2010 galatasaray ankaragücü maçında verdiğimiz gibi açıkları vermeyiz. ha kanattan bi şekilde gelirler o ayrı mevzu.

    orta sahada, cana'nın da oynaması defansta neill'in oynaması kadar gerekli. adını ağzıma almaktan utandığım mustafa sarp oynarsa fark olur canlar, inşallah 18'e bile giremez. cana'nın kırmızı kart görme olasılığından bahsediliyor, doğrudur, ancak kolay sarı kart görebilen cana'nın fransa yıllarında yanlış hatırlamıyorsam 1-2 kırmızı kart gördüğünü duymuştum. yanına basan, top kapan ve top kullanabilen ayhan ve elano da serpiştirilirse, göbek daha önceki maçlarda hiç olmadığı kadar güçlü olur.

    kanat adamları kanat forvet gibi değil de, orta saha adamları gibi çizgiye yakın oynasalar; o zaman defansa yardım etmeleri daha kolay olabilir. ayrıca kesinlikle oyunu bir an bile boşvermemeleri gerekiyor. ben kanatlardan birinde sabri veya aydın'ın oynaması taraftarıyım, çünkü ikisi de defansa yabancılara nazaran daha çok yardım eden adamlar. hatta aydın solda, pino sağda olursa daha iyi olur. serkan kurtuluş'u her ne kadar beğensem de ve kendisi de son haftalarda ne kadar formda olduğunu gösterse de muhtemelen değişmeli oynayacak dia ve stoch'a karşı o kanattan çok sorun yaşarız. onun yerine daha tecrübeli sabri oynayabilir, ama o da yerini çok kaybediyor, büyük tehlike !

    geriye kaldı tek forvet sorunsalı. onda da baros ve kewell'ın durumlarının hala net olmaması sözkonusu. farklı kaynaklar çatışma içinde : kimine göre baros oynayabilecek, kimine göre oynayamayacak. keza kewell da öyle. ama elimizde inşallah hafta içi antrenmanlarında sakatlanmazsa güçlü bir mehmet batdal var. ha, baros'u aratır orası ayrı mevzu ama forvetsiz olmayız.

    en iyimser halimle bir maç kadrosu yaparsam :

    -----------aykut-----------
    sabri---neill--h.balta---insua
    -------------cana-----------
    pino---elano---ayhan---aydın
    ------------baros------------

    not : bu maçı ciddiye alırsak, yani zor avrupa deplasmanlarında gösterdiğimiz ciddiyetle sahaya çıkarsak, ruhsuz oynamazsak ve biraz da rakip bizi küçük görürse en azından beraberlik için şansımız olduğunu düşünüyorum.
  • 240
    canım ciğerim, yegane sevdiceğim böyle zor bir durumdayken, her zamankinden daha çok desteğe ihtiyaç duyarken, her zamankinden daha çok yanında olmak istediğim maçtır.

    ama ne yazık ki istanbul dışında, izmir'de olduğum için bilet bulmak büyük problem olacak. eğer bir şekilde bilet ayarlayabilecek veya en azından ayarlamayı deneyebilecek, yardımcı olabilecek arkadaşlar mevcutsa aramızda, lütfen bana ulaşsınlar, lütfen!
  • 242
    giden her sevgilinin ardından hep biz olduk el sallayan, haykırsak duyarlar mı sesimizi hangi sevdadan galip çıktık ki? yürüyoruz sessiz ve kederli nevizade geceleri, inletiyoruz her çıkışında istiklal caddesini! boşuna çekilmedi bunca çile içiyoruz gündüz gece, haykırdık ama duymadı hiç kimse peşindeyiz her yerde! şşş! zaten aşklar hep yalan dolan sonu hep acı hüsran, bize her sevdadan geriye kalan sadece galatasaray .
  • 246
    hakkında hiç bir hissiyatımın olmadığı karşılaşma.
    önceleri herhangi bir maçtan önce hissederdik arkadaş, yeneceğiz derdik, yenileceğiz derdik. gol atacağımızı bilirdik, inanırdık ama şimdi ne bir beklenti, ne bir istek, ne bir hırs kaldı içimde. rijkaard ı da kovdular ya, geleceğe dair bir umut bırakmadılar. el oğlu diyebileceğimiz baros, kewell kadar galatasaray lı olamadılar. ismet inönü nün dediği gibi ' hiçbir ülke yokturki kendi içerisinde bizim kadar hain yetiştirebilsin'.
App Store'dan indirin Google Play'den alın