• 151
    muhtemel bir hakem faciası beklediğim maçtır. son oynadığımız malatyaspor maçında* olmayan eli varmış gibi konuşan ve rakibe çıkmayan kırmızıyı, verilmeyen nizami golümüzü göz ardı edenlerin ortam hazırladığına inanıyorum. zaten galatasaray kollanıyor algısı ile bu maçta hakemin tüm takdir hallarını fenerbahçe'den yana kullandığı, bariz pozisyonlarda var'ın üç maymunu oynadığı bir ortam görebiliriz. ülkemizdeki futbol ortama öylesine boka batmış durumdaki herkes gibi ben de bu komplo teorilerine inanır oldum.

    saha içine bakacak olursak fenerbahçe gayet kötü durumda. emre, garry ve gustavo yok. bu oyuncular yokken pas ve dripling ile topu karşı sahaya taşımaları pek mümkün değl. bu nedenle tek yol vedat'a uzun top atmaları ve onun etrafına kümelenecek olan oyuncularla sonuç almak olacaktır. ikinci yöntem ise pasla çıkmaya çalışırken bizi hataya zorlamaları olacaktır. son dönemde bu konuda çok büyük gelişim gösterdik. ne kadar başarılı olurlar bilinmez. ancak hakemlerin faullerini görmezden geleceği bir ortam olacağı için yine faulden pozisyon üretmeleri muhtemel. bizde de lemina oynamaz ise bütün plan çöküyor ve değişik bir plana geçmek gerekiyor. bu nedenle lemina'nın durumu belli olana kadar ne desek boş. inşallah maça yetişir ve durumu ciddi değildir.

    bu maçta beraberlik bizim için kötü sonuç değil. kaosun eşiğindeki fenerbahçe için son vuruş olur. kazanırsak zaten ne ali koç kalır ne de ersun yanal ama dediğim gibi buna müsaade edeceklerine inanmıyorum. bu maç fenerbahçe'yi avutma ve sus payı verme maçı olacaktır.

    çıkalım aslanlar gibi oynayalım. son senelerde kadıköy deplasmanında iyi performanslar vermiyor değiliz. direkten dönen toplar, son anda içeriye vurulamayan şutlar, hakem faciaları ile galibiyeti kaçırdık. bu sene de benzeri olabilir ancak mücadele ve oyun anlamında ben biraz daha iyi bir takım göreceğimize inanıyorum. şu da var ki her iki takım üzerinde derbiler o kadar büyük baskı oluşturuyor ki bok gibi bir maç izleme olasılığımız hiç de az değil.

    inandık biz sizlere
    #ben23rsiz
  • 152
    lemina yetişmez ve maçta oynamaz ise oyun kurgumuzun değişmesi gerekecek. muslera - saracchi - donk - marca - mariano - seri- belhanda - ömer - onyekuru - emre -adem on biri ile çıkabiliriz. orta saha kurgumuz üçlü olacak. belhanda sağ içte beke de yardım edecek, ömer de sol işte aynı şeyi yapacak. onyekuru sola yakın olacak, emre adem' in arkasında ikinci forvet olacak adem' de forvet. arada değişmeli de oynayabilirler. bu formatta mücadele gücü düşük seri kalıyor. fakat diğer oyucularımızın mücadele gücü yüksek. soso ikinci devre duruma göre girebilir aynı şekilde falcao' da. umarım lemina iyileşir ve o oynar tabi.
  • 154
    maçın taktiğini, kaderini belirleyecek olan şey lemina'nın sağlığı.

    eğer kendisi oynarsa son haftalarda oynamaya çalıştığımız oyunu oynarız ama o olmazsa b planına geçmemiz gerek. peki bilin bakalım ne eksik :(

    aynı oyunu lemina'sız oynadığımızda belhanda seri ikilisi çok sırıttılar ve olmadı. zaten belhanda pas özürlü. verdiği paslar ya fazla sert oluyor ve kontrolü zor oluyor, pası alan kişi baskı yediğinde kaptırıyor ya da kısa kalıyor pası, rakip gelip basıyor ve yine top kaybı oluyor.

    taylan, ömer, selçuk falan olmaz abi bu maçta. lemina yoksa 4-3-3 oynayacağız mecbur ve emre akbaba yedeğe geçecek.

    orta saha seri-ömer-belhanda olacak veya belhanda yerine başkası olacak.

    ama ben yine de bu ihtimali konuşmak istemiyorum ve dün gece izlediğim stat çıkışı görüntülerindeki düzgün yürüme yorumları üzerine lemina'nın oynayacağı üzerine hesap yapmak istiyorum.

    eğer saracchi de kadıköy'e saklanmışsa muazzam bir şekilde %100 hazır olmasak da eksiksiz şekilde gitmiş olacağız.

    falcao'nun ve andone'nin dönüşü, adem büyük'ün formu beni forvet konusunda rahatlatıyor.

    hele dün akşam * falcao girdikten sonra sol ayağıyla onyekuru'yu karşı karşıya bıraktığı pası görünce falcao'ya konumlanan defansın içinden geçen ve kadıköy'ü susturan bir kertenkele hayali kurmadım değil.

    bizim durumumuz dediğim gibi bu hafta içi netleşir ama karşı tarafta net olan şeyler var ki bu maçta gustavo, emre b. ve garry yok.

    hem geriden oyun kurmalarında hem de defansif olarak çok zor durumda kalacaklar.

    tolga ciğerci'nin enerjisi belki orta sahaya sertlik getirir ama ne gustavo ne de emre b. gibi pas kalitesine sahip değil.

    ozan-gustavo iyi bir ikili olmuştu.

    bunlara ek olarak garry rodrigues gibi kadrolarındaki tek gerçek ve hızlı kanat oyuncusu da olmayınca fener hücumları vedat'ın indirdiği toplar ve max kruse'nin yaratıcılığına kalmış olacak ki son dönemde pek de etkili değiller.

    ve biz bunları konuşurken kuyt vurdu gol 1-0 :(

    inanın bu maçı konuşması da, yaşaması da keyifli. bakmayın 20 senedir kazanamıyorlar geyiğine, son 5 yılda 4 kere berabere bitti kadıköy derbileri.

    biz kazanamıyorsak, onlar da kazanamıyor.

    bu kez biz yenilsek de çok problem yok ama baskı yine onların üzerinde olacak.

    sırf bu baskı ve seriyi sonlandıran hoca olmama güdüsü ersun yanal'ın hesaplarını ve taktiğini bile değiştirecek görürsünüz.

    hele baskı kurmaya çalıştıkları maçın başında henry ile birkaç kez tehlike yaratırsak orta sahaya kadar çıkan ağır stoperlerin arasından falcao, henry, adem hatta andone gibi oyuncuları kaçırmamız çok olası.

    şimdi büyük maçlar büyük oyuncularla oynanır ve bu maçta da elimizde sakatlıktan çıkmış büyük bir futbolcu falcao olacak...

    bir de 4 maç arka arkaya gol atan alev almış büyük adem...

    ilk onbiri kesinlikle hak eden ama seviyesi belli bir forvet, diğer tarafta top class bir forvet.

    bu tercihi hoca maç planı çerçevesinde yapacaktır ama kim başlarsa başlasın kabulüm.

    bir de hasan ali derbiyle döner mi? dönerse fenerbahçe'nin sağ tarafında isla-dirar mı olur? yoksa hasan bekler, dirar yine sola mı geçer bunu sadece ersun yanal bilebilir.

    son haftalardaki saçma oyuncu tercihleri de dilerim bu maçta devam eder.

    art arda 5. şampiyonluğumuza mani olanlardan ve teşvik aldığı bilinen şu adamın kadıköy serisini bitiren kişi olmasını da çok istiyorum.

    neyse çok bilendim, kadıköy'e öyle gitmek de iyi değil, sonra ısınmada semih şentürk tokatlıyorsun :(

    fatih terim'in de hocalığı bitmeden kadıköy'deki saçma seriyi bitiren kişi olmak isteyeceği aşikar. 99'da kendisi kazanmıştı en son malum.

    sadece şu kadarını söyleyeyim, bence hoca bu maçı kazandıktan sonra yapacağı konuşmayı bile kafasında hazırlamıştır.

    maç ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın, gerginlikten uzak bir maç olmasını ve oyuncuların sakin kalmasını diliyorum çünkü şampiyonluk treni kaçmak üzere olanlar en azından bizim de olmamamız için her şeyi yapabilir.

    belki de bu maç ile bizi şampiyonluktan ederler belli mi olur :p

    (bkz: hedef 23)

    (bkz: konsantrasyon)

    sen şampiyon olacaksın!
  • 156
    lemina ve saracchi oynarsa kazanmamamız için neden yok.

    fakat 3 haftadır yapılan "fb doğranıyor" algısı, geçen sene olduğu gibi yine karşımıza hakem skandalı ile çıkabilir.

    hakemin bile çaresiz kalacağı dominant bir oyun ortaya koyamazsak, tff-mhk ortaklığı fb'yi üzmez.

    fb'yi bittik bittik bittik biz beyler moduna sokacak bir oyun ortaya koyabilirsek değil tff-mhk, yusuf fahir baba mezarından kalksa engelleyemez galibiyetimizi.
  • 157
    kaybedeceğimiz ya da berabere kalacağımız maç.
    20 sene oldu kazanacağımızı yazanlar var hala. la bi susun artık!
    nasıl bir motivasyonunuz var anlamadım ki. böyle konuşarak durduk yere umut aşılıyorsunuz sonra her zamanki gibi büyük hayal kırıklığı yaşıyoruz. adamlar yıl boyunca bu maçı bekliyorlar, inanılmaz bir motivasyonla sahaya çıkıyorlar, her seferinde hakem ve şans da onlardan yana oluyor. yine böyle olacak. yanılmayı o kadar çok isterim ki.

    şu maçı alalım şampiyon olmayalım ben razıyım*. yeter ki şu yenememe serisi bitsin. sonra bi 10 sene daha yenemeyelim umrumda olmaz. bu kadar net.

    edit: şampiyonluğu kadıköy galibiyetine normal sartlarda tabi ki kabul etmem. ama burada aleyhimize 20 senelik lanet bir seri var. ben bundan bahsediyorum.
    edit 2: işbu entrymin ilk paragrafı g*tüme girmiştir. o kadar mutluyum ki :)
  • 159
    fenerbahçe hem kanatlarda hem beklerde hem de merkezde milyon tane futbolcusu olmasına rağmen sıkıntı yaşayan bir takım.

    lemina oynayamayacaksa bu zaafiyetleri bir bütün olarak değerlendirirsek acaba şu şekilde bir dizilim olabilir mi?

    -------------------- muslera ----------------------
    ------- donk ----- ahmet ---- marcao ------
    mariano ----------- seri ---------- saracchi
    -------------------taylan -- ömer ---------------
    -----------------emre ----- adem ---------------

    daha önce şampiyonlar liginde defalarca oynadık. uzak olduğumuz bir dizilim değil 3-5-2. fenerbahçe'nin kanatsız oyunu neredeyse tamamen vedat'a şişirilen, top indirip arkadaşlarını boşa çıkardığı oyun üzerinde kurulu. bu yüzden üçlü bir defans daha verimli olabilir. merkezde lemina'nın eksikliği dolayısıyla o bölgeyi daha kalabalık tutup kaptığımız toplarla hızlı çıkmayı deneyebiliriz. taylan maçın stresini kaldıramaz dediğinizi duyar gibiyim ama ben öyle düşünmüyorum. bu dizilimde kanatlarımız bindirdiğinde veya emre ile adem kanatlarda top aldığında ceza sahasına koşu yapacak adam lazım. bu konuda ayağı titreyerek oynayacak olsa bile taylan belhanda'dan çok üstün.

    lemina oynayacak olursa kadro sil baştan olur hatta haftalardır oynadığımız düzende oynayabiliriz ama yokluğunda düşüncem 3-5-2'nin daha verimli olacağı yönünde.

    edit: bu entry'de düşünce dizilim üzerine kurulu. oyuncular pek tabi değişebilir. taylan yerine belhanda, ileri ikilide emre yerine adem-falcao ikilisi de olabilir.
  • 160
    kadıköy'de fenerbahçe galibiyeti görememiş yazarlara ithafen; yenince öyle çok da matah bir şey olmuyor, yıllarca bunu mu bekledik yani diyeceksiniz, 3 yerine 30 puan verilmiyor yani önceden söyleyeyim. :)

    20 sene önce ilk devrede 2 gol atıp bir ton gol kaçırdığımız, üstüne mehmet bölükbaşı'nın topa bakmayıp ağlarda topu gördüğü ve 2-1 kazandığımız maçı dün gibi hatırlıyorum, sonucunda da çok bir şey değişmemişti, hatta rövanşında emre belözoğlu'nun bir tarafına çarpıp ağlara giden golle yenilmiştik. yani yenince direk şampiyonluk kupasını vermeyecekler, yenilince de şampiyonluk kupasını alma hakkını kaybetmeyeceksiniz.

    1994'ten beri gazozuna dahi olsa tüm galatasaray-fenerbahçe maçlarını izledim, bir maç hariç o da 12 mayıs 2012 fenerbahçe galatasaray maçı. onda da istediğimizi aldık. belki de seyretmemem gerekiyor. :)

    rakibe gelince, alexander sörloth, papis cisse, gerson rodrigues gibi forvetlerin hallaç pamuğu gibi attığı defansa sahipler, hızlı ataklara karşı koyamıyorlar, sağ açıkları tolga ciğerci, tek gerçek manada kanatları garry, o da bizim maçta yok, gustavo'dan yoksunlar, sol beklerinde devşirme futbolcular oynuyor, dinamizmi olmasa da ortaya akıl koyan emre belözoğlu da yokmuş, zaten böyle bir kadro şampiyon olması mümkün değildi, işte böyle bir rakibi yener miyiz yenemez miyiz hesabını yapıyoruz.

    muslera-mariano-donk-marcao-saracchi-lemina-seri-ömer-feghouli-emre-falcao/adem

    böyle bir kadronun yukarıda saydığım kadroyu yenmemesi için sebep yok. ama bizde de eksik olursa lemina ya da saracchi gibi, son yıllardaki gibi iki takımın da rakibine üstünlük sağlayamadığı beraberlik kokan maçlardan birisi olur. son 10 maçtan 7si berabere bitmiş çünkü.
  • 162
    lemina oynayamacaksa şahsi fikrim 3'lü savunma oynamamız gereken maçtır.

    marcao - donk - ahmet şeklinde 3'lü bir savunmayla çıkarak hem kademeye girme konusunda donk'a göre hız ve çeviklik avantajı olan marcao ve ahmet'ten faydalanabiliriz hem de nispeten ayağı düzgün ve sakin oyunuyla donk'u top bizdeyken oyun kurulumuna katabiliriz.

    saracchi ve mariano'yu da wing back şeklinde konumlandırarak, lemina'nın defansın arasına girerek oynadığı ve alışkanlık haline getirdiğimiz futbolumuzu donk ile oynamaya devam edebiliriz. bu bölgede oyun kurma konusunda mariano da donk a yardımcı olacaktır.

    orta sahada seri ve sol içte ömer'i kullanabiliriz. hücumda ise asimetrik bir diziliş hayal ediyorum. adem - emre akbaba - onyekuru ile nokta santraforsuz ve oyuncuların yerlerinin sık sık değiştiği, defans arkasına koşular ve öne çıkacak fenrbahçe savunmasını arkasına uzun toplarla gol aradığımız bir düzen.

    ...............muslera.....................
    ......ahmet - donk -marcao..........
    mariano - seri - ömer - saracchi
    .adem - emre akbaba - onyekuru.
  • 163
    açıkçası bu maç için, karşı takımın zaafları, bizim zaaflarımız, hocaların taktik teknik becerileri vs gibi konularda kafa yormayı 22.04.2006 tarihindeki maçtan sonra bıraktım.. şampiyonluğa giderken ve formdayken o maçı 4-0 kaybetmiştik. bu arada maç sonunda şampiyon olacağımıza dair de zerre ümitsizliğe düşmemiştim.. hadi bu maç oyun olarak ezildiğimiz maçtı. sonraki dönem de oynan hiçbir maçta şans yanımızda olmadı... sneijderli, drogbalı, baroşlu, keitalı kadrolar ile de gittik ama sonuç galibiyetsizlik olarak devam edip bugünlere kadar geldi... futbol şansı ve hakem hiç yanımızda olmadı... baroş'un üst direkten dönen topu mesele gol olabilirdi. hani diyorum 21 sene de bir denk gelir olurdu o da olmadı..pinonun topunun üstüne oturup çizgiden dışarı fırlatan gökhan gönül, maicon'un direkten dışarı giden frikiği ve ayağını yere vuran ciğercininkiler de cabası.. karşının takımının stadı sadece ve sadece o maçta hınca hınç dolup, sadece ve sadece o maçta tükürükler saçarak sahaya hükmetiyor... ellerinde kalan tek kale... herhangi bir kahve muhabbetinde, 22 şampiyonluk uefa kupası ve süper kupa gibi başarılarımız konuşulduğunda, tek söyleyebilecekleri şey bu işte.. 21 senedir yenemiyorsunuz bizi sahamızda amaaaa.. tek eğlenceleri bu.... tabi bu da yayıncı kuruluşun maçı pazarlama sloganı ''o sene bu sene mi ? '' kendilerin 30 sene türkiye kupasını almadıkları dönemin pazarlama politikası gibi.. hele ki şu son iki hafta hakemlere veryansın ettiklerini düşününce bu maçı yönetecek yan hakemin lehimize taç verirken bayrağının titreyeceğini düşünüyorum.. orta hakem ve var hakemi için zaten zerre lehimize bir karar beklemiyorum.. kısaca bu maçlar diğer bütün faktörlerin sabit kaldığı maçlar değil.. iş artık büyü var'a kadar gitti. evet artık yeni büyü tavuk bacağı vs deği, var... (video assistant referee)..
  • 164
    fenerbahçe bildiğimiz gibi ne kadar kötü durumda olursa olsun içerde oynadığı derbilerde bir şekilde kaybetmiyor. gustavo'nun olmaması avantaj olsa da lemina'nın olmama durumu var. ayrıca marcao'nun olmaması çok büyük handikap bizim için. orta sahada seri-taylan, seri-ömer yada seri-belhanda şeklinde çıkacağız. karşılarında da ozan-tolga olacak büyük ihtimalle. fizik olarak ezilmememiz çok zor görünüyor. fenerbahçe'nin artık puan kaybına tahammülü kalmadı. maçın hakeminin de fırat olacağını düşünürsek hafta içi ağlamalarının da meyvelerini toplayacakları ve kazanacakları, en kötü kaybetmeyecekleri bir maç olması çok muhtemel.

    edit: marcao kardeşim cezalı değilmiş.
  • 166
    feghouli'siz dizilislerin arka arkaya onerildigi mac.
    bunun olmasi sifir ihtimale yakin.

    hic denenmemis dizilisler hatta hic oynamamis oyunculardan falan bahsediliyor yukaridaki entrylerde.
    cok zor. hatta fatih termi'i biraz tanidiysak kesine yakin kadrolari hemen yazayim size:

    lemina'siz kadro:

    muslera
    mariano donk marcao saracchi
    seri omer
    feghouli emre onyekuru
    adem

    bana gore bu kadroda degisebilecek tek pozisyon adem-falcao.

    eger lemina oynarsa

    muslera
    mariano donk marcao saracchi
    seri lemina
    feghouli emre omer
    adem (falcao)

    bekliyorum. cok guclu gozukmeyen onyekuru macin sonlarina dogru girer.
  • 168
    https://mobile.twitter.com/.../1229436583125880832

    işimizin çok çok zor olduğu karşılaşma. şahsen lemina ile gitseydik ben bu maçtan en kötü 1 puan ile döneriz diye düşünüyordum ancak galatasaray'ın her şeyi olan bu adam yokken, hakemin de fener'i kayırmasıyla işimiz çok çok zor hal aldı. lemina yokken hoca 5 haftadır oynadığı taktikle sahaya çıkmaz diye düşünüyorum, saracchi ve mariano'nun da hücum performansları yükselmişken 3'lü stopere dönebiliriz. ya da direk sol iç ömer, sağ iç belhanda, arkalarında seri şeklinde klasik mücadeleci bir 4-3-3 ile de sahaya çıkabiliriz. bakalım neler olacak...
  • 170
    mario lemina'nın sakatlığı ve muhtemelen oynayamayacak olması nedeniyle çoğu renktaşın ümitsizliğe kapıldığı maç. tabii ki hiç istemediğimiz bir durum oldu ancak enseyi çok da karartmamak lazım.zaten lemina'ya kadıköy'de bilindik sert oyununu oynatmayacaklardı. ilk 15 dakikada sarı kart verip pasivize edeceklerdi. dahası maazallah 16 şubat 2020 galatasaray yeni malatyaspor maçı'nda adem kart görse forvetsiz kalacak, marcao ikinci sarıyı görse ahmet çalık'la derbiye çıkacaktık-ki bu tehlike hala var, umarım ahmet'le başlamayız. yani mario olmasa dahi olumlu havamızı kaybetmememiz gerekiyor. evet mario'nun olmaması kötü ancak dünyanın sonu değil.fatih terim'in de dediği gibi galatasaray herkesle, her yerde oynar. psikolojisi bu kadar bozuk bir fenerbahçe ile oynadığımızı ve kazanmak için havanın ve psikolojinin önemini unutmadan, mario'nun kaybını kabullenip, aynı konsantrasyonla bu maça hazırlanmalıyız.
  • 172
    lemina’nın yokluğunda zaten hayalet olan elini kolunu sallayanın geçtiği orta sahayı düşünemiyorum.
    aynı anda koşmayan seri, belhanda, feghouli gibi adamların sigortası idi bu lemina.
    donk, belhanda gibi temposuz adamlar ile orayı ikame etmemiz çok zor.
    ilk defa gustavo, emre yokken orta sahasız çıkacaklardı. mecburen ortaya jailson’u çekip stoperde falette gibi ne olduğu belli olmayan biri oynayacaktı.
    düşünün kanadı olmayan orta sahası olmayan hatta stoperi ve kalecisi bile olmayan bir takıma karşı bile lemina yokluğu bizi üzebilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın