• 1
    en düşük kategori biletin 55 lira olacağı maç. sonra niye stad dolmuyor. arkadaşım defalarca yazdık, yetmiyor paramız; iki gün milletten bilet dileniyoruz. bu bilet fiyatlarına bir çare bulunması gerek. geçen bir videoda gördüm gazete haberi 14 mayıs 2006 galatasaray kayserispor maçı hani şu maç bitmeden coşup 16 dakika bekleyip şampiyon olduğumuz 2005-2006 sezonunun son maçı ve en ucuz bilet 14 ytl. tabii ki düz mantık gitmiyorum, enflasyon ve pahalılık gibi gerçekler olsa da şu anki bilet fiyat politikası yanlış kere yanlış. zaten kombinelilerinin 6-7 binini çık, onlar anca derbi maçlarında geliyor, satışa çıkan biletler de satılmayınca 52 bin kişilik stad ancak 42-43 bin kişiye oynuyor.

    bu maç da hafta içiymiş. hiç önemli değil. ben bütçeme göre bilet bulursam iki haftada bir olduğu gibi bu maça da ta maltepe'nin dağından kalkıp geleceğim. ama tek isteğim şu fiyatları düşürün allah için. daha geçen haberi çıktı avrupa'da en pahalı bileti satan sekizinci takımmış galatasaray. kişi başı 15-20 lira az alın da öğrencisi de gelsin, asgari ücretlisi de. eğer bizden almayacağı 10 lira ile kulüp batacaksa bırakın batsın. tarık'a, umut gündoğan'a senede milyonlarca lira veriliyorsa taraftarın da şu küçük isteğine müspet bir cevap verilmeli artık.

    edit: link ve mobil kaynaklı yazım, anlam hataları.

    https://hizliresim.com/Lbny40
  • 2
    4 gün kalan maç.

    http://galeri13.uludagsozluk.com/...l-alinir_1399238.gif

    galatasaray taraftarının şampiyonluk yolunda galatasaray futbol takımına enerji ve ilham vereceği maç. bu maçla birlikte artık düzlüğe çıkmak, nefes almak için 3 maçlık bir fikstürümüz var.

    feghouli ve mariano 3 sarı karttalar. bu sebeple bu maçta sarı kart görerek 3 mart 2018 karabükspor galatasaray maçında cezalı duruma düşmesi sağlanmalı. ligin geri kalanında bir terslik olmazsa sezon sonuna kadar sarı kart cezası sebebiyle maç kaçırmaları düşük ihtimal olur. en azından zorlu fikstürde risk altında olmazlar. maçlarda da daha rahat hareket ederler. bir zahmet karabük'ü de feghouli olmadan yenelim.

    bu bence en önemli şey, bunu unutmamamız lazım.

    hatta kulübe yakın arkadaşlar bunu iletebilirse sevinirim. beşiktaş bunu yapmadı, pepe ve talisca gibi en iyi iki oyuncularını fener maçında oynatamayacaklar.

    bu fırsatı kaçırmayalım.

    bunun dışında sezonun en önemli maçı, hedef 21 ve sen şampiyon olacaksın!
  • 3
    3 gün kalan maç.

    http://www.futbolingo.com/...ra_parcali_forma.jpg

    https://store.donanimhaber.com/...612576b5bbc683e7.jpg (u: bu sezon en büyük eksiğimiz sahada başkaldıran bir oyuncumuz olmaması seni çok özlüyorum.)

    3 puanı alıp kuş derbisini heyecanla bekleyeceğiz.

    ekleme: feghouli ve mariano 3 sarı karttalar. bundan sonraki maçımız karabük deplasmanı, kart cezalarını çekmek için son derece önemli bir fırsat. tamam deplasmanda zorlanıyoruz da fegouli ve mariano olmadan da kazanamıyorsak bir zahmet şampiyon olmayalım.
  • 4
    2 gün kalan maç.

    https://iaftm.tmgrup.com.tr/...em-1509738422438.jpg

    http://im.haberturk.com/.../1699710_620x410.jpg

    feghouli ve mariano sarı kart ceza sınırında. sonraki maçımız karabük deplasmanı, kart görüp cezayı çekmek için bulunmaz nimet. *

    bu ikilinin fener derbisinde olmamasını falan düşünemiyorum.

    bursaspor'da gheorghe grozav(sol/sağ kanat) sarı kart cezalısı ama zaten hamle oyuncusu olarak oynuyor. yusuf ve delarge her iki kanatta forma giyiyor.

    muhtemel bursaspor onbiri şu şekilde,

    ---------harun---------
    barış-titi-ekong-behich
    ------agu--bostock----
    delarge--batalla--yusuf
    ---------stancu--------

    stancu ve galatasaray aşkını biliyoruz :(

    yusuf erdoğan son haftaların en formda oyuncusu. delarge da hızlı ve fuleli bir isim. batalla'dan bahsetmiyorum zaten. her ne kadar isim olarak güçlü bir kadro ve takım olsa da sahadaki oyun o kadar iç açıcı değil. taraftarımızın desteğiyle bu maçtan alınacak olan 3 puan bize nefes aldırır ve hafta sonu oynanacak olan 25 şubat 2018 beşiktaş fenerbahçe maçında önce kafaları rahat ettirir.

    sivas ve kasımpaşa maçları ile işi çok zora soksak da biz zoru severiz.

    (bkz: hedef 21)

    sen şampiyon olacaksın!
  • 6
    1 gün kalan maç.

    https://i.ytimg.com/vi/Vyjl7Efj_jQ/hqdefault.jpg

    http://media06.ligtv.com.tr/...0161154589402977.jpg

    http://2.bp.blogspot.com/...rgon+galatasaray.jpg

    https://encrypted-tbn0.gstatic.com/...oUDwfyHaOVYwCdwRPV5f

    feghouli ve mariano sarı kart sınırında, bir sonraki maçımız karabük ile ve hala ligde çok uzun bir maraton, çok uzun bir fikstür var. bu 2 oyuncunun varlığı diğer maçlarda bizim için çok daha kritik olacak. lütfen bu hesabı iyi yapın ve sezonun en önemli maçlarından birinde bu iki oyuncudan mahrum kalmayalım. görsün sarıları karabük'te olmasınlar. ligden düşmesi neredeyse kesinleşmiş, kadrosunu olduğu gibi dağıtmış, lige havlu atmak üzere olan karabük'ü bu ikili olmadan yenemiyorsak şampiyon olmayalım zaten.

    cuma akşamından kazanıp hafta sonunu güzel geçirmelik maç.

    hedef 21 yolunda artık kadıköy'e kadar puan kaybına tahammülümüz yok.

    sen şampiyon olacaksın!
  • 13
    ultras/movement'in maç on biri:

    1-"zor geçmesi beklenen maç" diye kalıp cümleler kullanır ya futbol yorumcuları maçlardan önce ya da sonraki analizlerinde, galatasaray için bu sene sami yen'de oynadığı maçlarda yeni bir tabir üretilmeli: "galatasaray'ın rahat kazanmasının beklendiği maç"... spor toto süper lig ilhan cavcav sezonunda galatasaray bugüne kadar içerde oynadığı maçlarda yenilgi yüzü görmezken, bir tek fenerbahçe ile golsüz berabere kaldı. sadece kazanmıyor sarı-kırmızılılar, bir de üç küsür gol ortalamasıyla rakipleri de "eziyor" kelimenin tam nasıyla. bu haftaki "kurban" bursaspor oldu. fatih terim'in takımının kendi seyircisi önünde nasıl oynadığını artık sağır sultan "bilirken, bursa'dan taraftarının "üç yiyin, 5 yiyin ama onurunuzla oynayın" diye yolcu ettiği paul le guen'in timsahları yeşil zeminde varlık dahi gösteremediler ve 5-0 lık bir mağlubiyetle sahadan ayıldılar. o kadar "silik" oynadı ki deplasman ekibi, maçtan sonra taraftarına özlüce tesislerini bastıracak kadar sahada yoktular, ilk şutu 67. dakikada attılar muslera'nın kalesine, o da çok farklı auta gitti. onların aksine galatasaraylılar da bir o kadar iştahlıydılar ve rakip savunmaya yaptıkları baskılar ile gol de buldular, bursaspor'lu savunma oyuncusunu da kırmızı kart ile attırdılar. rodriguez-gomis iş birliği ile öne geçerken galatasaray, devre bitmeden yine rodriguez'in rakipten kaptığı topu harun'un solundan ayak içi plase ile ağlara göndermesiyle fark ikiye çıktı. soyunma odası dönüşü iştahını koruyan aslan, eski bursasporlu serdar aziz'in golüyle farkı üçe çıkarırken, kalan dakikalarda gomis sahnedeydi, önce belhanda, sonra da bir kez daha rodriguez'in asistleriyle bafetimbi gomis hattrick yaptı, maçın topunu da evine götürmeye hak kazandı.

    2- kasımpaşaspor yenilgisi sonrası "internet ergenleri" muslera'ya sarmışlar, "nando"nun eşi de bu hakaretlerden alınarak "belki de bir gün gideriz" tarzı bir cevap yazmış sosyal medya hesabından. hayatta kendileri hiç hatasızımışçasına klavye başında herkese sallayan tiplerden oldum olası nefret ederim. dün drogba yaşlıydı, melo kavgacıydı, sneijder kiloluydu, bugün de sıra muslera'ya mı geldi? kimi beğenecek bu veletler acaba? bugün ağızlarından düşürmedikleri metin oktay dönemlerinde yaşamış olsalardı kralı da eleştirirlerdi zira mutsuz ve bencil bir gençlik yetişiyor. değerleri bilmeyen ve elindekini çabuk tüketen bir nesil. aslında durum o kadar vahim ki, okullarda milli eğitim bakanlığı öğretmenlerden "değerler eğitimi" çalışması yapmasını istiyor, başka bir deyişle bu çocuklara iyilik, dostluk, vefa, arkadaşlık, yardımseverlik, saygı, sevgi gibi kavramların öğretilmesini bekliyor... bursaspor karşısında özellikle ilk devrede varlığını bile unuttuğumuz uruguaylı kalecimiz, ikinci devre cılız gelişen yeşil-beyazlı kontra ataklarda dikkati ile bu eleştirilerden etkilenmediği görüntüsü verdi. fatih terim de boş bırakmamıştır muslera'yı hafta içi, o da kendisine karşı güvenini iletmiş olmalı ki, "kafası takık" bir görüntü seyrettirmedi bize.

    3- serdar aziz- maicon ikilisine beni bir kez daha haklı çıkarttıkları için teşekkür ediyorum. önce savunmada stancu ve onun oyundan çıkmasıyla sinan'ı bitirdiler, sonra da hücumda etkinliklerini gösterdiler. "futbol tanrıları" cuma gecesi serdar aziz'in yüzüne güldü ve eski takımının filelerini havalandırmış oldu başarılı stoper. maç başında kendisine küfreden deplasman tribünündeki taraftarın "nahoş" hareketine, attığı golde aşırı sevinmeyerek "hoş" bir tepki gösterdi serdar. bursa'da yetişmiş, büyümüş, kaptanlığını yaptığı takıma vefalı davranışı alkışı hak ederken, maç içinde neredeyse bütün hava toplarını alarak da fatih terim'in yüzünü güldürdü. maicon da partneri gibi tabelayı az kalsın değiştirecekti ama gecenin formsuzlarından harun, harika bir refleksle son anda topu kornere çeldi. savunmada birbirlerini tamamlayan ikililer şampiyon takımlarda hep vardır, bülent-popescu, semih-ujfalusi, falco-stumpf ilk aklıma gelenler, umarım bu sene maicon-serdar ikilisi de eklenir bu birlikteliklere. "her şerde bir hayır var" der büyükler, denayer'in sakatlığı da bu ikiliyi "mecbur" hale getirdi... doğru ikili de bulunmuş oldu...

    4- fatih terim'in tercihlerinin sorgulandığı en önemli bölge sağ bek oluyor iki haftadır. sezona mevkisinde "banko" başlayan mariano geçirdiği sakatlık sonrası ilk onbire dönemedi ve artık kulübede yer alırken, hoca martin linnes'i oynatıyor onun yerine. linnes de fena oynamıyor, hocanın talimatlarını uyguluyor ama taraftarın görmek istediği oyuncu tipi hala mariano, zira brezilyalı topla daha "haşır neşir", meşin yuvarlak ayağına yakışıyor, bir pasla takım arkadaşını gol pozisyonuna rahatlıkla sokabiliyor. öte yandan anlaşılan o ki idmanlarda biraz tembel olmalı ki, kendisinin tam tersi olan ve yetenekleri sınırlı ama çalışkanlığı ile bunu örtbas edebilen norveçliye veriyor fatih terim formayı. alternatifsizlik yerine "kimi oynatacağını" seçmekte zorlansın hoca, bu da başarıyı getirecektir. son yarım saatte mariano'yu da görmek istedi fatih terim, demek ki onun aklında da maçlara göre değişik tercihler yapma fikri var.

    5- igor tudor döneminde pek düşünülmeyen selçuk inan, fatih terim'in gelişiyle vazgeçilmez oldu. eski oyuncusuna güvenini gösteren tecrübeli teknik adam, kaptanı kazanmak için de saha içinde selçuk'a özel "bonuslar" da veriyor. bunlardan biri serbest atışları 8 numaranın kullanmasını isterken, kornerlerde de belhanda'nın yerine kaptan geçiyor topun başına. bursaspor karşısında rodriguez'in düşürülmesiyle kazanılan serbest vuruşta meşin yuvarlağın etrafında selçuk ve maicon bekleşirken, selçuk topa vurdu ve barajdan dönen top sonrası brezilyalı stoper bakışlarıyla memnuniyetsizliğini gösterdi. adil ve faydalı bir paylaşım yapılması adına, ceza sahası çizgisi üzerinde kazanılan serbest atışları selçuk kullansın, 3-5 metre uzaktan olanlar maicon'un olsun. köşe vuruşlarında da sağ köşe-sol köşe ayrımı yapılarak benzer bir paylaşım belhanda ile yapılsa hiç de fena olmaz...

    6- kasımpaşa maç yazımızda "mutlu musun belhanda bey?" diye sormuştuk... antalyaspor karşısında boş yere gördüğü kırmızı kartla takımını yalnız bırakmıştı deplasmanda younes belhanda, cuma gecesi tekrar formasına kavuşmuş, takımı yine bir orkestra şefi gibi yönetmişti. bursaspor karşısında kart görmedi belhanda ama iki arkadaşını oyun dışına gönderdi bu sefer. serdar aziz'in attığı gol sonrası sevinirken parmağını donk'un gözüne soktu, hollandalı oyunu terk etmek zorunda kaldı. bursaspor'un geliştirdiği bir atakta da yere düşerken eren derdiyok'un ayağının üzerine düştü ve eren'i oyun dışına yolladı. sakarlığın bu kadarına da pes denir!

    7- garry rodriguez her maç değerini arttırıyor. son yedi lig maçında 4. golünü atan garry, göztepe maçından bu yana da 5. asistini yapmış oldu. savunmada serdar aziz- maicon birlikteliğinden nasıl bahsediyorsak, forvette de rodriguez-gomis tayfası çok canlar yakacak gibi. golcüsüne sadece servis yapmıyor, bir de kendisine has "ayak içi plaseler" ile garry rodriguez klasiği oluşturdu hollanda doğumlu topçu. galatasaray'ın attığı ilk golde asisti kendisine yazdık ama yuto nagatomo'nun taç çizgisi kenarında tek pasla başlattığı atak da dikkate değer.

    8-attığı üç golle galibiyetin baş mimari olan batefimbi gomis, galatasaray spor kulübü adına bir golcüden de öte büyük bir kazanç. kasımpaşaspor maçında baygınlık geçirmesi ve doktorun çıkmasını nasihat etmesine rağmen oynamaya devam etmesi bu hafta içi çok tartışılmış, galatasaray kulup doktoru yener ince eleştiri oklarının hedefi olmuştu. cuma gecesi attığı ilk golden sonra metin oktay sevinci yapan gomis, sevıncını kulüp doktoru ile paylaştı ve gollerini de kendisine ithaf etti... vefakarlığı son golde de gösterdi fransız golcü, kendisine iki gol attıran rodriguez'in ayakkabısını "cilalalyarak" taraftarın önünde de onore etti arkadaşını... sadece büyük golcü değil gomis, aynı zamanda da büyük karakter...

    9- galatasaray maçlarında hakemler sarı-kırmızılıların lehine penaltı vermemeye yemin etmişler sanki, bursaspor maçında da bülent yıldırım ceza sahası içinde garry rodriguez'in formasından çekilmesine "utanmadan" devam kararı verdi. 35. dakikada feghouli'nin arkadan ayağının basılmasına düdük bile çalmazken, bastock'un belhanda'nın kafasına tekme atmasına kart çıkarma zahmetinde bulunmadı bile maçın hakemi... ama en acısı da gomis'in ortasında yuto nagatomo'nun boyundan beklenmeyecek bir şekilde zıplayarak vurduğu kafayla bursaspor filelerini havalandırmasına da yardımcı hakemine "aldanarak" ofsayt düdüğü çalması oldu.

    10- bursaspor adına sahada mücadele eden tüm topçular tel tel dökülürken, milli kaleci harun da tanınmayacak şekilde kötüydü. galatasaray'in attığı ilk golde feghouli'nin ortasında topu sektirmesi atağın başlamasına vesile olurken, serdar aziz'in golünde de yine topu sektirdi milli kaleci... ali sami yen'de bu kadar hatalar yaparsan, farklı yenilmek kaçınılmaz olur...

    11- tribünde rekabetin her türlüsüne varız, her şekilde beste yapılsın, slogan atılsın, pankart yazılsın da cuma gecesi bursaspor taraftarlarının yapmış olduğu hayatını kaybeden kişilere küfür olayı kendilerine yakışmadı hiç... metin oktay gibi taraflı tarafsız herkesin saygıyla andığı, zamanında bursaspor teknik direktörlüğü de yapmış taçsız kral metin oktay'a ağıza alınmayacak küfürler tribün kültürünü yaralayacak cinstendi. özellikle de merhum başkan ibrahim yazıcı için vefa pankartı açan galatasaray taraftarının kutsalına dil uzatan bursaspor taraftarını kınıyorum. sosyal medyada yazdıklarına göre ali sami yen'deki taraftarlar "bursaspor kümeye" diye tempo tutarak kendilerini tahrik etmiş, bunun cevabı beşiktaş taraftarının bu sene yaptığı gibi metin oktay ve ali sami yen'e küfretmek mi olmalıydı yoksa yaratıcılığı ile nam salan teksas'ın küfürsüz bir kontra yapması mı olmalıydı...

    kaynak: https://ultrasmovement.blogspot.com.tr/...ray5-0bursaspor.html
  • 14
    deplasmana ne kadar tesir edeceğini bilemediğimiz bir maç olsa da fatih hocanın felsefesini net şekilde görebildiğimiz, doğru oyundan bölümler içeren bir performans sergiledik. özellikle de rakibin maç içi durumuna bakmaksızın ciddiyetimizi koruyarak belli bir sistem içinde devam etmemiz güzeldi. sahayı boylamasına mümkün olduğunca dinamik kullanmamız ve merkezi lateralde doğru kapatmamızla beraber top dolaşımını üst seviyeye çıkarttık. böylece rakip bursaspor gole ihtiyacı olduğu anlarda bile pas bağlantılarımızı kıramayarak ve bir yerden sonra da oyundan düşerek nakavt olmuş oldu.

    maçın öncesindeki linnes tercihine değinmek lazım ilk önce. fatih hoca diyor ki, benim beklerim bol bol hücum bindirmesi yapmalı. ancak mariano'nun şu an için bunu yapacak kondisyonu olmadığı gibi oyun stili olarak da buna yatkın olduğunu söyleyemeyiz. linnes ise tam olarak bu felsefenin oyuncusu. geriden ok gibi gelip rakibi dağıtacak, hızı ve fizik gücü sayesinde geriye dönüşlerde de sıkıntı yaşamayacak bir isim. dolayısıyla bu karar gayet yerinde hatta tutarlı. nasıl tutarlı? devre arasında sürüyle sol bek ismi yazılıp çizildi, birbirinden farklı belki onlarca profilden bahsedildi ama fatih hoca nagatomo'da karar kıldı çünkü beklerin bindireceği oyuna yatkın olan oydu. böylelikle hem sağ bekte hem sol bekte benzer bir profil yakalandı ve denge sağlandı.

    https://gfycat.com/LightNextEasternnewt

    göreceğiniz üzere nagatomo ve linnes aynı anda aniden kareye giriyor arkadan yaptıkları bindirmelerle. uygun pozisyon gelse nagatomo bizzat gol atacak kadar da yaklaşıyor rakip kaleye. işte bu bir fatih terim felsefesi. eleştiriyoruz, oyuncu tercihlerinde kızıyoruz hocaya ama 3 ay gibi kısa bir sürede takımın beklerinin hücum bindirmelerini, hücum katkılarını neredeyse sıfırdan bu kadar üst seviyeye çekmek kolay değildir. ve şampiyonluk yolunda çok önemli bir silahtır bek aktivitesi.

    bir diğer önemli silah da olgun oyun(topa hakim olmak) esasında. ve bursaspor maçı sene boyuncaki en olgun performansımızdı. bunu, en başta da söylediğim gibi sahayı boylamasına dinamik kullanarak, merkezi de lateralde donk- selçuk- belhanda üçlüsüyle iyi kapatarak başardık. genel olarak deplasman maçlarımızdaki en bariz eksik de topu tutamamamız zaten. çünkü takım boyunun uzun olmasına bağlı olarak gereken derinlikleri sağlamıyor, bölgesel parselizasyonlarda ve pas tercihlerinde hatalar yapıyorduk. bugün geldiğimiz noktadaysa belhanda'nın daha geriye çekilip aktivitesinin arttırılmasıyla beraber merkezimizin daha sıkı bir üçlüye dönmesi, savunma hattımızın ileriye çıkartılması, nagatomo ve linnes'in merkezi beşlemesi sonucunda hem topu daha hızlı kapıyoruz hem de top dolaşım süremizi uzatıyoruz.

    https://resmim.net/f/BcsG4C.png : yukarıdaki kısmın bir devamı olarak baktığımızda takımımızın sezonun en fazla pas yaptığı maçını geçirdiğini de söylemek gerek. 620 pas süper lig seviyesinde de avrupa seviyesinde de çok ciddi bir istatistik. ayrıca pas sayısı da büyük takımlar için ''genel olarak'' skorla doğru orantılı bir şey olduğundan önemi katlanıyor.

    mesela 2-1 kaybettiğimiz sivasspor maçında pas sayımız: 445
    geçen hafta hakem yüzünden katlolan kasımpaşa maçında yaptığımız pas: 473
    kaybettiğimiz beşiktaş maçındaki pas sayımız: 360
    sezonun ilk yarısında 3-1 yendiğimiz sivasspor maçı: 532
    ve 5-1 kazandığımız gençlerbirliği maçı: 549

    dikkat ederseniz nerede facia bir skor var, pas sayımız düşük kalmış, nerede farkla kazandığımız maç var 500 seviyesini aşmışız. ve inanın bana bu ucuz bir istatistik de değil. çünkü pas yaptığınız zaman hele ki doğru dolaşımla pas yaptığınız zaman hem maçın temposunu sabitliyorsunuz hem de rakibi bozmuş oluyorsunuz. senden topu alacağım diye uğraşmaktan karşındaki takımın hafta arası çalıştığı taktikleri uygulamaya ne zamanı oluyor ne mecali. beşiktaş maçında çok agresif ve ısıran görüntedeki bursaspor'un etkisiz kalmasının nedeni de buydu. en iyi yanları merkez futbolunu onları kenarlara, köşelere çekip aynı zamanda da topu vermeyen bir rakip karşısında sahaya yansıtamadılar. öyle ki batalla neredeyse ayağına top değmeden çıkmak zorunda kaldı.

    https://resmim.net/f/NY47OT.png
    https://resmim.net/f/GzKfgv.png
    https://resmim.net/f/67kLSX.png

    burada da donk- selçuk- belhanda'lı yeni merkez formatımız görülebilir. tam bir 4-3-3 diyebileceğimiz, savunma yaparken gomis'in biraz geriye gelerek feghouli ve rodrigues'le beraber hat oluşturduğu, atak esnasında da belhanda selçuk ikilisinin öne çıkarak hücumu beşlediği dinamik bir yapı. rakip yarı sahaya geçiş hızımızı biraz uzatsa dahi genele vurduğumuzda topun uzun süre bizde kalmasını sağlayarak fayda sağlıyor bize.

    bir paragraf da feghouli'ye ayırmak istiyorum. biz sene başından beri bir hata yaptık, feghouli'yi fizik gücü yetersiz diye ya yedek başlattık ya da oyundan ilk çıkarttığımız oyuncu oldu. sonra da feghouli maç ritmini bir türlü yakalayamadı. halbuki her ne kadar yorgun da olsa onu 90 dakika sahada tutup sahaya alıştırmış olsak, ona biraz daha maç kondisyonu yüklesek şu an çok daha iyi bir performans izliyor olacaktık feghouli'den. fatih hocanın maçta feghouli'yi çıkartmama kararını da bu nedenle çok beğendim diyebilirim. feghouli'nin yorgun olduğunu, oyundan koptuğunu gördüğü halde bu maç kondisyonu meselesi için oyundan çıkartmadı, ve karar doğruydu.

    birkaç bilgi olsun diye ekliyorum:

    1- belhanda 106 kez topla buluşarak hem kendi sezon rekorunu hem de takımın bu alandaki sezon rekorunu kırdı.
    2- bu sezon 620 pasla en çok pas yaptığımız maçtı.
    3- maicon pas isabeti anlamında en kötü performanslarından birini verdi.
    4- serdar aziz- maicon ikilisi 10'ar taneden toplam 20 kez ikili mücadele kazandı. (bazı takımlar toplamda o kadar kazanamıyor.)
    5- bursaspor'un ısı haritası: https://resmim.net/f/N5xmZc.png
    savunma önü bölgemizde hiçbir etkinlik kuramadılar, serdar aziz, maicon, belhanda, selçuk, donk sağolsun.

    takıma, fatih hocama 21. şampiyonluk yolunda tekrar tekrar başarılar diliyorum.
  • 16
    'kondisyoner' denilen tudor'un fatih terime nasıl bir takım devrettiğini görebileceğiniz karşılaşma.

    şu an yürümeye mecali olmayan feghouli ile belhanda nasıl pres yapıyor. 2018 2019 şampiyonluğunda, bazılarının 'sıfır katkı yaptı' dediği belhanda, yaptığı presle rakibi eksik bırakıyor ve bursaspor'un fişini çekiyor.

    https://www.youtube.com/watch?v=h6ijB-aOGMQ
App Store'dan indirin Google Play'den alın