• 81
    yönetimin adnan polat davasının yargıtay kararını emsal alarak hemen yarın asliye hukuk mahkemesinden malum genel kurul için tedbir kararı çıkartması gerekiyor.
    tedbir kararı sonrası mahkeme zaten anca 2021’de falan sonuçlanacağından hiç seçime falan gitmeyip 2021’e kadar işine bakmalı yönetim. öyle başa böyle tarak işte liseli statükocular.
  • 147
    mali ve idari ibra ayrımı diye bir şey yoktur. sadece ibra vardır ve de o mali tablolar üzerinden yapılır. daha önce idari yönden ibra edilmeyen adnan polat da hukuki yollardan kendini aklamayı başardı bu sebeple. zira mali ibrasızlığı gerektirecek bir tablo da yoktu o dönem. galatasaray derneği iç tüzüğü dernekler kanunu ile çeliştiği için yapılan olay tamamen hukuksuz (suç anlamında değil, hukuki dayanağı yok anlamında) ve gözdağı vermekten öte bir şey değildir.
  • 63
    saatler sürdü, tabiki gidenler oldu ki zaten katılım sayısı ortada.

    malesef oyumuz yetmedi ve başkanın yönetimi aklanmadı, seçim kararı alındı.

    uzun analizimi sonra yapacağım ama liseli olmayan bir üye olarak gerçekten çok kırgınım.

    galatasaray tarihinin en beceriksiz başkanı olan liseli d.özbek gayet rahat ibra edildikten sonra bugün m.cengize yaşatılanlarla liseli olmayan biz üyelerin galatasaray kongresindeki zenciler olarak görüldüğümüz artık netleşmiştir.

    umutsuzlanmayın,
    her zencinin bir m.luther’ı bulunur elbet ve bu adaletsiz düzen er yada geç son bulur!
  • 12
    tarihe not düşülmesi adına yazıyorum, aynı genel kurulda dursun aydın özbek denen galatasaray virüsü iki elin parmaklarını geçmeyecek şekilde ibrasızlık oyu almıştır.

    ve de başlıkta geçen bu karar aynı kurulda bağrış, çağrış, sevinç naraları ve alkışlarla yaşanmıştır. yatacak yeriniz yok! bu kulübün vebası, belası ve mikrobusunuz.
  • 50
    bir kac yuz insanin galatasarayin gelecegi ile oynamasini hazmedemiyorum. anlamadigim konu sabrimizi zorlamasinlar illa taraftar olarak o genel kurulu mu basalim, darbe mi yapalim ? beyler ne istiyorsunuz ? hanimefendilere lafim yok zaten azinliksiniz.. gonul ister ki kadinlar daha cok hakim olsun en azindan biraz daha saygi duyulur her neyse.

    bu tarihi ihanet kurulu olarak tarihe gececektir.
  • 140
    hukuksuz oğlu hukuksuz bir karardır. adnan polat hakkında yargıtay'ın emsal kararı var. esas ayıp bu idari ibra kavramının tüzükten çıkartılmamış olmasıdır.

    twitter'da uzun zamandır, son zamanlarda ise burada "hukukşuj diyil, bu yinitim gidicik" diye ağlayan janti lisecilere bakmayın siz.

    ekleme:

    https://www.hurriyet.com.tr/...yda-aklandi-27846509

    bakın ne demiş yargıtay üyeleri oybirliğiyle:

    "spor kulüplerinin her türlü işlem ve faaliyetlerinde önemli olan paranın hesabının verilmesi olup, mali yönden kusurlu bulunmayan yönetim kuruluna idari yönden de kusur izafe edilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır"

    "her üniversiteye hukuk fakültesi açtırmayın" deyince kızıyorlar sonra.
  • 62
    muhtemelen bir daha asla birleşememek üzere galatasaray'ı ikiye bölmüş ahlaksızca bir eylemdir.

    elimde imkan olsa maddi gücüm olsa yeni bir futbol takımı kurmak isterdim şu eylemden sonra. baktığım her fotoda, o ergenlerin gülerek verdikleri o poz karşısında duyduğum öfke ve üzüntünün tarifi yok.

    ya çok ciddi, durdurulamaz bir tepki konacak ya da en azından benim için galatasaray hikayesi son bulacak. 3 5 tane ergenin duygusal mastürbasyonu için maddi manevi bir şeyler vermek istemiyorum artık galatasaray'a. dilerim çok ciddi ve çok yıkıcı tepkiler, eylemler ortaya konur.
  • 152
    kendilerine verilen talimat sonrasında 8-10 ergen liselinin düşman devirmişçesine bilimum orta parmak harektleriyle birlikte kutlama yapmasına sebep olan alçaklıktır. yönetimden nefret edebilirsin, hele transfer anlamında kendilerinden memnun olan bir allahın kulu yoktur zaten(bu konu da ffp özelinde ayrı bir tartışma konusudur.) de bin bir türlü alavere ile gerçekleştirilen şu eylemi aklamanın herhangi elle tutulur bir yanı yoktur. şahsen mustafa cengiz yönetimi ne kadar vizyon ve repütasyon açısından o makamı haketmiyorsa, bu ibrasızlığı planlayıp çanak tutan istisnasız herkes de klubümüzde söz hakkı sahibi olmayı bir o kadar haketmiyor. bu gibi rezaletler yüzünden ibrasızlık, gelen bütün yönetimlerin kafasında demoklesin kılıcı gibi sallanmaya devam ediyor/edecek.
  • 78
    mahkemeden koy tedbiri, ondan sora da galatasaray uyelik tuzugunu tadil edecem, sartsiz surtsuz her galatasarayli bundan sora cuzi bir miktae karsiligi genel kurul uyesi olabilecek de. liselilerin yaptigi seref miktari dusuk harekete karsilik onlarin kucagina birak bombayi. harp olur, darp olur ama 20 sene sonra galatasarayin gelecegi, karanlik bi genel kurulunda cikmayan kararla kurtulmustur deriz. yok olmazsa da, bundan sora liselilere karsi buyuyecek kartopu olacak bi bomba birak. kendisinden sonra gelecek baskan liseli olursa seyreyle gumburtuyu.
    rahmetli ali sami yen mezarindan gelse bile boyle bi degisikligi genel kurula yaptiramaz da. bilelim bakalim lise klubu icin baskan secmekten baska ne boka yariyo.
  • 84
    aslında 2011 yılında gerçekleşmiş olaydır. kısacası gençler sarı öküzü vermeyecektik. ne kadar kötü yönetim olursa olsun darbe çağrıştıran herhangi bir hareketi desteklememeliydik. 2011'e kadar liseciler çok başkan seçtirdi bu kulübe. ancak o sene ilk defa başkan düşürdüler. bu gücü bir kere alan adam yine dener. velhasıl 2011 senesinde adnan polat'a ne yapıldıysa dün itibariyle mustafa cengiz'e o yapılmıştır. ikisinin de ortak özelliği liseli olmamalarıdır. bu iki dönemin bir başka ortak özelliği de kulübün tam nefes aldığı dönemler olmasıdır. 2011 yılına baktığımız zaman stad açılmış, güzel sponsorluk anlaşmaları yapılmış ve kulüp gerçekten iyi gelirlere kavuşmuşken düşürdüler adnan polat'ı. mehmet karlı çıktı j'accuse dedi ve bitti. mehmet karlı bir daha kimseye j'accuse demedi, diyemez de zaten. neyse sonra inan kıraç hedefi gösterdi ünal aysal başkan oldu. kulüp başarılı bir dönem geçirdi ve liseliler yine kaymağını yemiş oldu. iddia ediyorum o dönem adnan polat da başkan olarak kalsa takım o kadar başarılı olurdu. ama liselile hiçbir zaman dışarıdan bir yönetimin galatasaray'da başarılı olmasına müsade etmezler, etmediler de. bugüne dönersek, uefa ile anlaşma yapılmış, yine güzel bir gelir-gider dengesi kurulmuş ve ezeli rakiplerin en az 5 sene mali açıdan toparlanamayacakları garantilenmişken yine liseli olmayan bir başkan lise darbesiyle indirildi. bu iki olay birbirinin tıpatıp aynısı. o gün adnan polat'ı verdik, bugün mustafa cengiz'i istiyorlar. bu arada daha önce de defalarca yazdığım üzere mustafa cengiz yönetimini başarısız buluyorum ve mayıs ayında görevi bırakmaları gerektiğini düşünüyorum ancak bu yöntem tehlikeli. adnan polat'ı verdik, mustafa cengiz'i de bu liseci zihniyede verirse artık istedikleri gibi at koştururlar kulüpte. iş mustafa cengiz meselesini çoktan aştı.
  • 13
    galatasaray’ın düşmanlarının içinde hatta tam kalbinde olduğunu gösteren hadisedir. sırf lise mezunu olmadığı için mustafa cengiz ibra edilmemiş aynı genel kurulda dursun aydın özbek denen şahıs ibra edilmiştir. utanç gecesidir ve belkide bir domino etkisi yaratarak kulübü içine girdi çıkış trendinden koparacaktır.

    bu karara imza atan her bir kişi galatasaray’ın değil başka tarafların çıkarını savunmaktadır. hepiniz bu kulübün utancısınız.
  • 71
    tüzüğün 87/22 maddesi uyarınca, yönetim kurulu en geç 30 gün içinde olağanüstü seçim genel kurulunu toplantıya çağırmak zorunda.

    " genel kurulca mali ve/veya yönetsel yönden aklanmama durumunda, en geç 30 (otuz) gün içinde olağanüstü seçim genel kurulunu toplantıya çağırmak,"

    madde bu şekilde.

    adnan polat'ın ibra edilmemesi üzerine açtığı dava asliye hukuk mahkemesi tarafından reddedilmiş ve bu karar yargıtay'ca bozulmuştu. bozma üzerine direnen yerel mahkeme kararını yargıtay'ın tekrar bozması üzerine mahkeme sonucu konu karar düzeltmeye gitmiş ve karar düzeltme talebi de oy birliği ile reddedildi.

    karar şu şekilde kaleme alınmış.

    "spor kulüplerinin her türlü işlem ve faaliyetlerinde önemli olan paranın hesabının verilmesi olup, mali yönden kusurlu bulunmayan yönetim kuruluna idari yönden de kusur izafe edilmesi hukuken mümkün bulunmamaktadır" bu karar tüzüğün ilgili maddesini taca atıyor zira hukuka uygun bulmuyor. ayrıca kararda tüzüğün mali ve idari olmak üzere iki ibra oylaması öngören 26/5 hükmü de dar yorumlamış ve ‘mali ve idari iki oylama yapılamaz, mali ibra, idari ibrayı da kapsar’ şeklinde hüküm kurulmuştur. mahkemeler her türlü kararlarını anayasaya ve kanunlara uygun yorum yoluyla verirler. dolayısıyla tüzüğün ilgili hükümleri uygulanabilme niteliklerini kaybetmiş durumdadırlar.

    pazartesi asliye hukuk mahkemesinde tedbir talebiyle dava açılır. yargıtay'ın ibrayı mali ibra ile sınırlayarak yorumlayan içtihadı örnek gösterilir. dosya tevziden salı günü mahkemesine ulaşır. muhtemelen aynı gün tedbir kararı verilir ve seçim süreci durur.

    bana göre bir diğer yol mustafa cengiz hodri meydan der. bu idari ibrasızlık seçim gerektirmiyor, seçim yapmıyorum der. bombayı genel kurulun kucağına bırakır. bakalım hangi üye "normal şartlarda" kaybedeceği o davayı açacak da seçim talep edecek.
App Store'dan indirin Google Play'den alın

Güvenlik hatası! (Ref)