• 341
    sakin kafayla tekrar özetini izledimi. harbiden büyük takım hüviyetinden uzak ve çok kötü oynamışız tıpkı bu sezonki trabzon deplasmanı gibi. fakat arkadaş harbiden hem o maç hem de bu maçın 3 ve 4 farklı skorlarla 80 kere daha oynansın imkanı yok bitmesinin. hele bu maç bildiğin 2 ve 3üncü goller muslera hatası direk olarak gol oalrak dönmüş kalemize. yazık çok moral bozuyor bu skor. 6 maçta 2 mağlubiyet bizim başımıza çok külfet olacak bu sezon. işimiz zor, allah yardımcımız olsun.
  • 329
    galatasaray'ın başından sonuna, kaleden hücuma kadar rezalet top oynayarak kaybettiği maçtır.
    oyuncuları tek tek değerlendirecek olursak eğer:

    muslera: çok kötü bir günündeydi. hiç konsantre değildi. bu maç özelinde savunulacak tarafı yok.

    mariano: bu performansı sergilerse bir daha linnes'ten formayı alamaz. seneye de artık satılıp yerine iyi bir isim alınması şarttır.

    nagotomo: performansı normal nagotomo performansı değildi. kanadından çok atak yedik. adamlar oradan deldiler bizi.

    serdar aziz: kötüydü. hücumda vurduğu iki kafa topu var. o toplara nasıl vurması gerektiğini öğrenmeli.

    ozan kabak: genç oyuncu. fiziği yerinde. savunma cesareti de iyi. pozisyon bilgisini geliştirmesi lazım. bir de hücuma çıktığında iki defa kaleyi karşıdan görmesine ve şutları iyi olmasına rağmen denemedi. bu ürkekliğini de üzerinden atması lazım.

    sinan gümüş: bu çocuğu ilk 11 başlatmayın ya da kanat oynatmayın. şu çocuğu bir real sociedad nihat'ı gibi denesiniz ne olur acaba.

    fernando: zaman zaman iyi işler yapsa da kötü performansı devam ediyor. ön liberoda daha sert donk'u tercih ederim.

    ndiaye: elinden geleni yaptı. ama toplara cok langur lungur giriyor. dün sarı kart yediği pozisyonda kırmızı verse hakem neden verdi demezdim. bu işlere dikkat etmesi lazım.

    emre akbaba: rezaletti. sahada yoktu. doğru zamanda şut çek ve zamanında pas ver. dün ikisinde de iyi değildi. fizik olarak da öyle iddia edildiği kadar kötü değil.

    garry rodrigues: şımarıklığı umarım sadece düne özeldir. penaltı da topu istemesini anlamsız buldum. bu maçlık ses etmemek lazım.

    onyekuru: futbolu biliyor. hızlı. ama gördük ki forvet olmaz kendisinden. kanada koymak lazım ve sürekli oynatmak lazım.

    eren derdiyok: çok yalnız kaldı ama sahaya girdiği andan itibaren takımı hücumda en azından toparladı.

    muğdat çelik: iyi niyetli ama galatasaray özelinde yetersiz. kupa maçlarında falan oynar.

    feghouli: kendisini zerre sevmem ama o dakikada bu adam ne yapsın. 10 dakikalık performansı değerlendirmek saçma olur.

    fatih terim: futbolculara kızıyor ama kendisi de konsantre olmamış bu maça. eren hariç değişiklikleri hatalıydı.
  • 38
    23 eylül 2018 akhisarspor galatasaray maçı deplasmanda oynanacak olması sebebiyle rotasyon yapılması benı düşündürüyor.tabi bunlarda insan, yoruluyorlar farkındayım ama hocanın derin bir rotasyon yapacağını düşünmüyorum. mariano, onyekuru ve maicon' un ilk on bire dönmesi muhtemel ve eldeki tek forvet olan eren de dinlendirilebilir. ancak tercihim iç saha maçımız olan 28 eylül 2018 galatasaray büyük şehir belediye erzurum maçında rotasyon yapmak daha mantıklı olacaktır. iç saha avantajıyla ve daha rahat edebiliriz. hangi konuda takım çıkarsa çıksın sonuç olarak ben vurup geçmemiz gereken maçtır.

    not: kayıp zamanlı entry olayı bu durumda çok saçma olmuyor mu? tarih girmesen bu sefer moderasyon gözünün yaşına bakmıyor, şak diye entry siliniyor.
  • 331
    2018-2019 sezonu ara transfer dönemi gidecek ve gelecek isimlerin şimdiden çalışmalarına başlamamıza vesile olacaksa
    bu maçların yaşanması isabettir.

    bu takım da kağıt üzerinde başarılı görünen ama sistemin de ağır yaralar açan bazı isimler var. o sebeple her mağlubiyet sonrası şu oynasa böyle olmazdı diye birbirimizi yiyoruz.

    öncelikle hiçbir büyük takım bu kadar yumuşak olmamalı, hele fatih terim takımları kora kor mücadele eden takımlar olmuştur her zaman. çoğu anadolu takımı bizi fizik olarak eziyor, kasımpaşa'dan gelen donk bile takım içinde fark yaratıyor, varın seviyeyi siz düşünün.
  • 327
    hocanın maça 4-6-0 (ya da onyekurunun önde olduğu 4-5-1, 4-2-3-1 ne diyorsanız) çıkmasını anlıyorum. kendisi de ifade etti zaten, tek forvete sahip olduğumuzdan mütevellit bu sistemle de oynayabilir miyiz'i görmek istemiş. ama bunun yerinin deplasman olması konusunda çekincelerim var. zira hoca döndüğünden beri deplasmanlarda sıkıntı yaşıyor, kazandığımızda bile maçları zor bitiriyorduk.

    bunun yanında burada da sık sık anılan (bkz: false nine) pozisyonunda oynayacak adama maalesef sahip değiliz, hocanın bunu görememiş olması ilginç. yanlış anlaşılmasın o göremedi ben gördüm durumu değil bu, hoca kim ben kim, ama maçın daha ilk anlarında yumlu ile caner'in arasında ezileceği çok belliydi. bu pozisyonu oynayabilecek adam gerçekten dünyada çok nadir, en önde geleni de firmino. bu adamın rakip savunmayla boğuşması, hareketli olup boşa çıkabilmesi, top aldığında da dağıtacak zeka ve tekniğe sahip olması gerekir. onyekuru ise tipik bir geniş alan oyuncusu; kanada çekildiğinde de etkinliğini nispeten gördük zaten.

    sağ kanadımızda birçok maçta aynı anda sahada olan mariano ve sinan'ın inanılmaz uyumsuz olduğunu düşünüyorum. malum mariano tipik bir kanat bek; linnes kadar çevik olmadığından geriye dönüşlerde sıkıntı yaşıyor. bunun yanında sinan bey de bırakın mariano'nun kademesine girmeyi, mariano yerindeyken bile adam kovalamıyor. e be mübarekler; ikiniz de ofansifseniz bari bir kaç ikiye bir yapın da, bari oradan kazanalım; o da yok. bu noktada da hocanın sinan ısrarını artık değerlendirmesi gerektiğini düşünüyorum. beğenmediğimiz feghouli ile mariano'dan geçen yıl o bölgede çok ekmek yediğimizi görmeyen yoktur sanırım.

    fernando'nun formsuzluğu konusunda çoğu renktaşla hemfikirim. bunun yanında oyuna sertlik de katması lazım, donk bu konuda 'şuan için' daha önde görünüyor. özellikle deplasman maçlarında donk-ndiaye; hatta bazı yüksek zorluk dereceli maçlarda fernando-donk-ndiaye düşünülebilir.

    penaltı hususuna da kenar yönetimin acilen el atması gerekli. bir olur iki olur; artık kimse gaza gelip, 'kendimi iyi hissediyorum, atayım' demesin bir zahmet. şaka gibi ya; kimse farkında değil ama geçen yıl şampiyonluk gidebilirdi bu sevdaya. hocam gerekeni yapacaktır diye umuyorum.

    bireysel hatalar yüzünden oyuncu eleştirmek çok doğru değil bence. zaten bireysel hata dediğin aynı oyuncu tarafından sürekli yapılıyorsa; bunun bireysel hata olarak nitelendirilmesinden ziyade, oyuncu kalite eksikliği olarak adlandırılması daha doğru. trabzonlu onur gibi; adam bireysel hata yapmıyor, kaleciliği bu işte. ama aynı durumun muslera veya serdar için olduğunu söylersek çok çok büyük haksızlık ederiz.

    son sözüm yönetime: keşke bu maçlarda rakip sahada top tutmamızı sağlayabilecek; şişirilen topların raket gibi geri gelmesini engelleyecek, stoperler ile boğuşacak, tercihen biraz çirkef, akmasa bile damlayacak bir forvet alabileydiniz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın