beşiktaş’ın bir sik oynamadan kazandığı maçtır.
hepiniz duyuyorsunuzdur sağda solda, milletin ağzında dolanan; bizim trabzonspor maçındaki baskılı oyunumuza rağmen
galatasaray top oynamadı, pozisyonu yok adam gibi tarzı cümleleri. öbür yandan bu maçtan sonra söylenenlere bakıyorsunuz, beşiktaş şiir gibi top oynadı yok efendime söyleyeyim beşiktaş bu lige fazla ve benzeri cümleler.
maça bakıyorsunuz; türkiye’nin
fc barcelona’sı diye lanse edilen beşiktaş’ın lig sonuncusu antalyaspor’a karşı maçın ilk yarısında tek bir net gol pozisyonu yok. ilk attıkları gol bile gol pozisyonu değil. bunun yanında antalyaspor’un çok daha tehlikeli pozisyonlar yakalaması da cabası.
maçın ikinci yarısında 10 kişi kalmış rakibe karşı yakalanan tek gol pozisyonu
vincent aboubakar’ın topu dağa taşa vurduğu pozisyon. onun dışında artık mecali kalmamış rakibe atılan iki gol.
bizi bu kadar yermeleri ve beşiktaş’ı bu kadar abartmaları sizi bilmem ama kafayı yediriyor bana. öbür yandan kendilerini kaf dağında görmeleri de sevindiriyor beni çünkü bundan sonra karşılaşacakları ilk dişli rakipte ki ilk dişli rakip bizdik ve elimizden kaçırdık, dibi boylamaları işten bile değil.
maçın hakemine gelecek olursak, ilk gol öncesi yaşanan tartışmalı pozisyonda formaları değiştirseniz, aynı hakem sarı kart ve faulü basardı antalyaspor’lu futbolcuya oracıkta. ki sadece bu pozisyon değil, aynı hakem maçın ilk yarısında tehlikeli bir noktada
atiba hutchinson'ın kendini yere atmasına faul verdi. orada oyunu devam ettirse tehlikeli bir pozisyon olacaktı. onu geçtim ikinci yarıda
deniz kadah’ın ceza sahası içinde adriano’dan kaptığı tertemiz topa faul vermesi ise benim futbol görüşüme göre skandal bir karardı. o pozisyonda da devam ettirmiş olsaydı
samuel eto’o içeride bomboş durumdaydı.
uzun lafın kısası, beşiktaş geçen seneki oyununu mumla aratıyor fakat medyası ve taraftarı bunu kabullenmek istemiyor. bu kabullenmeme yakın zamanda başlarına büyük iş açacak. aman uyandırmayalım.