öncelikle tarihi sebebi ile bana ağır küfürler ettirmektedir. süper final bıdıbıdısının fikstürü çekilmeden önce tek isteğim ve beklentim 21-22 nisan haftasındaki maçımızın iç saha olmaması yönündeydi. kaldı ki sami yen'de beşiktaş ya da trabzonspor ile oynamamıza bile razı olurdum fakat hem iç saha hem de fenerbahçe maçı olması ihtimali % 0,4 iken bu ihtimalin gerçekleşmesi bahtsız bedevi olduğumun kanıtıdır(u: lise sonda matematikten son sınavda çektiğim kopyalarla geçtiğimi belirteyim. bu yüzden olasılık hesaplaması yanlışsa editlerim. ama maçımızın iç saha olma ihtimali ve rakibin fenerbahçe olma ihtimalinin çarpımı 0.4 yapıyor). ruhen olmasa da bedenen sami yen'de olmamı engelleyen faktör ise 21-24 nisan arasında katılacağımız fuar. maçın başlama saati 20 olsaydı bile yetişmek için tüm imkanlarımı kullanırdım fakat bu şartlar altında imkansız.
fakat diğer yandan ben olmasam da sami yen'in tek bir boş koltuk kalmamacasına tamamen dolacağını bilmek içimi bir nebze olsun rahatlatıyor. benim oturacağım koltukta başkası oturacak, benim vereceğim destek o arkadaş tarafından verilecek. yine de yapılacak koreografiye, oluşturulacak eşsiz atmosfere televizyon başından tanıklık etmek çok zor olacak.
kazanırsak şampiyonuz düşüncesi, hem bizim hem de oyuncularımız üzerinde aşırı ve gereksiz bir baskı yaratabilir. bunun yerine ''kazanırsak, çok avantajlı duruma geliriz'' demek daha doğru. grande de bunun bilincindedir muhakkak ve oyuncularımızı çok iyi hazırlamıştır.
imparator fatih terim'e ve aslanlarımıza güvenimiz tam. yapmamız gereken tek şey, 52600 taraftarımızın desteği ile bizi, hak ettiğimiz şampiyonluğa daha da yaklaştıracak galibiyeti almak. bu maçta yayıncı kuruluş, federasyon ve mhk, fenerbahçe'nin destekçisi olabilir, lakin sami yen'i dolduracak binler, sahadaki oyuncularımızın kazanma azmi, kenardaki imparator fatih terim'in dehası, rakiplerimiz karşısında istediğimiz galibiyeti almak için fazlasıyla yeterli etmenler.
vur geç cimbomum!
(bkz:
ele güne karşı saldır galatasaray)
(bkz:
taraftarınla birlikte savaş)