Hazırlık Maçı
3 - 3
  • 95
    ilk yarısı aşırı zevkli, ikinci yarısı ise baya sıkıcı bir maçtı. böylesine önemli bir rakibe karşı dahi bile olsa fatih terim yine kadrodaki tüm oyuncuları görmek istedi, haliyle devreler arasındaki fark geceyle gündüz gibiydi. oyuncularımızı değerlendirmek isterim;

    eray: aslında basit bir hazırlık maçı olsa da sırf rakip isimli diye kendisini birazcık heyecanlı gördüm. refleksleri iyi, kornerlerde çıkıp topu alması başarılı, taffarel tarafından ne kadar sıkı çalıştırıldığı ortada ama bir kalecinin maç içinde aktif olarak görev yapması kalecilik yeteneklerinden farklı bir şey. bu da muslera'da fazlasıyla olan bir şey. eray şu haliyle 30'luk aykut'tan bile iyi ama zamanla daha da iyi olacaktır diye düşünüyorum. tek bariz hatası yediğimiz üçüncü golden hemen önceki penaltı pozisyonundaydı, topu ıskaladı ve hemen akabinde penaltı oldu. evladımız diye aşırı derecede seviyorum bu genç adamı, kendisini geliştirmesi için bol bol maç yapması lazım.

    eboue: önceki iki maçta biraz lakayttı, bu maçta daha iyi ve ciddi gördüm kendisini. demek ki rakibe göre motive oluyor ki geride kalan iki sezonda da bunu fazlasıyla gördük. lig maçlarında tutuk olan eboue önemli maçlarda ismini ve kariyerini ortaya koyuyordu. birkaç tane yerinde müdahalesi oldu, adamları kovalama konusunda istekliydi. yardırma durumu pek olmadı fakat birkaç başarılı adam eksiltmesi ve driplingi oldu. yine de bek performansı olarak terazinin iki kefesine koyacak olursak dürüst olalım şu an için riera'dan iyi değil. kendisini tanımasak neyse ama eboue bu değil. performans bakımından riera daha profesyonel ve istikrarlı.

    gökhan zan: her zamanki standardında oynadı fakat yediğimiz ilk golde hatası var. ilk önce topu doğru düzgün uzaklaştıramadı ve rakibe servis etti, sonra da heyecan yapıp mevkisini kaybetti ve santa cruz'u kaçırdı. tecrübesine yakışmadı. bunun dışında beğeniyorum kendisini ama adam adama mücadelede ne kadar başarılı ise biraz daha top becerisi gerektiren pozisyonlarda bir o kadar hata yapmaya meyilli. yine de canı sağ olsun, şu haliyle bile ideal bir alternatif.

    dany: bu adam gerçekten fantastik bir defans oyuncusu. kaç zamandır düzenli olarak kamerun milli futbol takımında sağ bek oynadığını yazıp duruyorum ama takan yok, daha hala "çok yetenekli, ön liberoda deneyelim" deniyor, yazıktır yahu, ön libero altyapısı olan chedjou, sağ bekte oynayan da dany, lütfen bilinsin artık. ilk golde sneijder'e yaptığı müthiş asist tesadüf değildir, milli takımda aynen böyle oynuyor işte çizgide. eboue'den bekleneni kendisi yaptı. top kapma becerisi ve hızı muazzam, bu maçta da bunu fazlasıyla ortaya koydu. ilginçtir ki kafa toplarını da geliştirmiş. adam tam bir profesyonel ve istikrar abidesi, her maç 9 aşırı başarılı 1 de aşırı başarısız hareketi oluyor. yaptırdığı penaltı gereksizdi. nasıl ki eray o topu alamadı, dany de adamı düşürmek yerine uzaklaştırmayı denemeliydi. iki hata üst üste gelince de golü yedik. bunun dışında gerçekten çok iyiydi yani şu haliyle chedjou'dan daha iyi durumda.

    riera: bu yorum birçok yazar tarafından yapılmış ama ben de yinelemek isterim, adam cidden zorla sevdirdi kendisini. eboue yorumumda da kendisinden biraz bahsettim ama bu maçta gerçekten çok iyiydi. eboue'den artıları olarak değinmek isterim ki, orta saha orijinli olduğu için oyun kurucu bek meziyetleri çok daha iyi, aslen kanat olduğu için de çizgiden yardırması bir o kadar var. drogba'ya yaptığı asist süperdi, en son hangi sol bekimiz öyle asist yaptı meçhul. en önemlisi de öküz gibi güçlü, eboue'nin kendisini yere atmasından bıktığım kadar riera'nın fizik gücüne ve kora kor mücadelesine hayranım. fellik fellik sol bek arıyoruz ama şu an için hakkını vermek gerek, bu adam gerçekten çok başarılı ve işine saygısı çok fazla. yabancı sınırının amk iki arada bir derede kalıyorum resmen, şu şartlar altında eğer objektif olmak gerekirse sol bek riera, sağ bek ise sabri olmalı çünkü bek performansı olarak sabri hakan balta'dan daha iyi durumda.

    hamit: onca zaman belindeki sakatlık yüzünden tedavi gördü ve ilk iki maçta da yoktu ama bu maçta kendisini gayet güçlü ve istekli gördüm. oynamayı çok özlemiş belli ki. rakibi korkusuzca karşıladı ve yerinde müdahaleden hiç çekinmedi. açıkçası birkaç başarılı pas dışında topla oyununa denk gelmek nasip olmadı ama en azından iyi sinyaller verdi. geçen yaz üzerinde olan o tutukluk ve sezon içerisinde yer yer beliren adaptasyon süreci hali kesinlikle ortadan kalkmış. geçen sezona göre daha iyi olacağını düşünüyorum.

    engin baytar: fatih terim yeni sezonda kendisini merkezde düşünüyor. yetenekleri ve oyun karakteri bu mevki için oldukça uygun. tüm hazırlık maçlarında düzenli olarak sahaya çıkıyor ve fiziği yettiği müddetçe elinden geleni yapıyor. tek oynaması gerektiği yerde tek oynuyor, birazcık çalım atıp oyunu açması gerektiği yerde bunu da yapıyor. geniş alanda oynama becerileri oldukça körelmiş ama yeni mevkisinde zaten bu özelliklerine fazla ihtiyacı yok. pek bir hatası yoktu, canlı ve arzulu oynadı. geçen sezon kiralık gitti de sanki geri döndü, yeni transferimiz engin hayırlı olsun, bence sık sık ilk on birde görürüz kendisini. selçuk ve melo'dan sonraki ilk tercih galiba kendisi olacak.

    selçuk inan: dürüst olmak gerekirse kendisini hala biraz isteksiz ve tutuk buluyorum. elbette herhangi bir hatası yok ama inisiyatif almaktan çekiniyor, yan pas geri pas. neden böyle olduğunu bilmiyorum, sanki çok iyi konsantre olamamış gibi. olsun tabi, selçuk candır, zamanla açılacağını düşünüyorum. sonuçta bunlar hazırlık maçı ve kendisinin de sezon içindeki istikrarı ortada. yavaş yavaş formunu bulur.

    emre çolak: tek başına ele alacak olursak çok yetenekli fakat takım oyununu beğenmiyorum. bu maçta da çok uygun pozisyonlarda geveledi durdu. ideal kadromuz ile sahaya çıkınca pek göze batmıyor ama yedek kadroda emre çolak çok sırıtır. namussuz uzaktan şut attı mı süper atıyor, ara pas attı mı da çok ince görüyor ama drogba'ya 50 metreden bir pas atmaya çalıştı yani hayret gerçekten, oysa biraz daha sürebilirdi topu. fatih terim de kazanmaya çalışıyor herhalde kendisini, her yaz olduğu gibi bu yaz da iyi sinyaller veriyor ama ben o hayal ettiğimiz emre çolak olacağından ümitsiz olsam da kademe kademe iyi olacağını düşünüyorum. başarılı hareketinden çok hatası oluyor ne yazık ki, şu an için durum bu.

    sneijder: ne desek boş, gözlerimizin pasını sildi resmen. 10 numara oyuncu. üzerine düşen her şeyi fazlasıyla yaptı. bundan birkaç ay önce kendisini satalım falan diyenlere de selam olsun. sisteme uymuyor, ayrıca yekta idare eder :(

    drogba: geçen sezona kıyasla kendisini daha güçlenmiş gördüm. eski drogba yardırırdı ama yeni drogba ileride top tutan, kafasını daha etkin kullanan bir oyuncu olmuş. bazı mühim maçlarda tek forvet oynamamız gerekebilir, drogba da buna ne kadar uygun bir oyuncu olduğunu bu maçta da kanıtladı. ilk golde dany'i kaçırması ne kadar iyi bir takım oyuncusu olduğuna bir örnek, sayılmayan golünde de, ilk yarının son dakikasında kafayla yazması da bu sezon her iki kimliğini de ortaya koyacağını gösteriyor. daha yarım kampla bu kadar iyi bir drogba bence sezona sneijder ile beraber fırtına gibi girer.

    sabri sarıoğlu: sabri bildiğimiz sabri ama o karanlık zamanlara göre biraz daha olgun, hakkını da teslim etmek gerek. şu dakikadan sonra yeteneğine yetenek katacak değil ama iyi bir yedek görünümünde. hızlı, diri, pasları kimi zaman kanser edici, kimi zaman isabetli, şutları her zamanki gibi berbat. daha az saçmalar gördüm bu maçta sabri'yi, kazım'a attırdığı gol güzeldi, bir de burak'a güzel bir top kesti ama pozisyon ofsayttı. birkaç tane de aşırı isabetsiz topu oldu. yine de riera kısmında değindiğim üzere şu an 3. en iyi bekimiz konumunda. yabancı sınırından ötürü eboue'nin yerine görev yapsa ve riera'ya yer açılsa ses etmem.

    chedjou: hazır değil ve ciddi bir uyum sorunu yaşıyor. dany kendisinden daha iyi durumda. umarım bir an önce toparlanır. gereksiz bir çalım denemesi oldu ve topu kaptırdı, müdahale yaparken de hala arkasını falan kolluyor, takıma ısınamamış belli ki. daha hiç ilk on bir başlamadığını da unutmamak gerek. ya dany'nin güzel performansına, ya da kendisine verdiğimiz paralar yazık olacak sanki, ilginç bir durum.

    hakan balta: genel kanının aksine ilk iki hazırlık maçında kendisini ortalama bulmuştum ama bu maç rezil oynadı. yediğimiz ikinci golde net hatası var. adama basmak yerine usul usul eşlik ediyor ve hızı hiç kalmamış. demek ki malaga gibi güçlü bir rakip ile maç yapacak olsak hakan balta ancak havasını alır. türkiye kupası maçlarında bile sırıtır bu performansı ile. hayret gerçekten, nasıl bu kadar çökmüş akıl alır şey değil. pasif oyunun kitabını yazacak durumda şu an. yan pas yapıp duruyor, sadece tek bir pozisyonda çizgi üzerinden ileri pas atacak oldu, onda da top malaga'lı oyuncudan sekti ve hakan yükselip kafayla topu taca attı falan, hayret bir şey... riera yüz kat daha fazla hak ediyor oynamayı, bu durumda da sağ bekte yerli birini düşünmek gerekecek... aslında sol bek sorunumuz yok ama hakan balta her maç ilk on bir başlayacak ise en büyük sorun bizde.

    yekta kurtuluş: aslında istekli oynuyor ama kendisini emre çolak'a benzetiyorum, bal yapmayan arı görünümünde. bu maçta defansta garip garip çalımlara girişti falan, sonra dany zor uzaklaştırdı topu. yetenekli ama oyun görüşü özellikleri zayıf, orta sahada yeterince basmadığını düşünüyorum. berbat bir sezondan çıkan engin de, sakatlıktan yeni çıkan hamit de kendisinden daha istekliydi. hoş, çok da severim kendisini ama fark yaratan bir oyunu yok sanki. seri olması ve dar alanda çabuk hızlanması bir avantaj ama bir merkezi orta sahadan beklediğimiz yaratıcılığı kendisinden göremiyoruz. selçuk inan gibi kendisini daha önceden kanıtlamış da olmadığı için haliyle kafalarda soru işaretleri oluyor. hadi rakibin orta alanı kalabalık tutmasına ve oyuncu kalitesi bakımından güçlü olmasına verelim, görece daha zayıf rakipler için emre çolak ile birlikte iyi bir alternatif olabilir belki.

    ceyhun: bir iki başarılı, bir iki tane de hatalı pası oldu, hatta bir tanesi çok tehlikeli bir atak olarak kalemize döndü. onun dışında pek göremedim kendisini. yekta tek başına işi kurtaramadığı için orta sahayı güçlendirmek için girdi fakat dany kırmızı kart görünce zorunluluktan stopere geçti. onun için de zor bir maç olmuş olmalı. malaga ayarında bir rakibe karşı sahaya süreceğimiz kalitede değil ama kadroda bulunmasını faydalı buluyorum.

    amrabat: ölü taklidi yaptı. tek bir pozisyonda bile aklımda yer etmedi. şaşkınım.

    kazım: takımla olan uyumu gerilemiş ama topla hareketlenmesi de, pasları da çok iyiydi. girer girmez ceza sahasına ronaldinho gibi bir top kesti, sonlara doğru da messi gibi arka arkaya çalımlar attı ve faulle durduruldu. biraz daha toparlansa aslında hamit'e çok ciddi bir alternatif olur. sabri'nin güzel pasında attığı gol de ödülü oldu, kendisi adına sevindim. en azından beklediğimden çok daha diri ve başarılı bir performans gösterdi. kilo fazlası olduğu doğrudur ama sanıyorum ki görsel bir etki sadece, yine iyi oynadı yani performansı kilosu fazlaymış gibi değildi. iyi niyetli ve çalışkandı, tebrikler kazım.

    burak: ekürisi selçuk gibi onu da moralsiz ve isteksiz gördüm. neler oluyor anlamıyorum. çok da yorum yapmak istemiyorum. selçuk ve burak'ın bu durumlarından rahatsızım. selçuk yapısı gereği biraz daha idare ediyor ama burak net dalgın ve moralsiz.

    umut: düzenli olarak pres yapmak dışında bir şey yaptığını görmedim. en azından kondisyonu iyi ve de istekli fakat forvetlik namına pek bir numarası olmadı. yine de iyi ki aldık, bu maç umut için bir kriter değil zaten, menziline giren takım malaga değil.
  • 28
    evde tv var ama bok, istanbulda yaşayan malagalı tanış çok.. bugün oruç tutmadım, iftarı sözlükten okurum artık. telefonun internet paketi de 1 gb zaten. bi bilgisayarım var ama bozuk. ölmüşüm haberim yok. istanbuldakiler biyerde izlesek ya iftar da yapmış oluruz dicem ama pazar pazar hazırlık maçı için arkadaşlarla plan yaptım. yoksa ben takardım :(
  • 96
    hayatımda canlı olarak izlediğim en sakin, en çiğdem çitleyen, en suskun, en bebekli, en yaş ortalaması düşük, en aile havasında, en oturan taraftarlı maçtı.* ultraslan da dahil. ilginç yanı da bu. tek atraksiyon 35. dakikadaki yaşadığımız göz gözü görmez gri ortamda sarı kırmızı renklerdi. en az 20-25 tane yaktılar sanırım. milletin öksürmesi de cabası. güzel miydi? eh işte sahadaki güvenliklerin kafasına atana kadar, çimlerde yangın çıkartana kadar. bir de hakkını yememek lazım açık ve kapalının birlikte performansları çok iyiydi. ama ankara'daki ortamı özlemedim değil.
App Store'dan indirin Google Play'den alın