• 59
    ligde iyi sonuclar alan ve kaybetme zamanı artık gelen bir sivasspor var karşımızda. kadro kalitesi bana gore yetersiz, ligdeki takımlarla karsilastirildiginda stresi minimum düzeyde bir ekip.

    zorlanabiliriz cunku sahada istediklerimizi tam olarak vermis değiliz haftalardır. ama ben bir sekilde kazanacağımıza inanıyorum.

    rakibin ve puan cetvelinin durumuyla karsilastirildiginda ben gecen hafta gaziantep fenerbahce maçına cok benzetiyorum bugun oynayacağımız macı.

    rakibi gözümüzde cok büyüttük ve umarım bunun faydasını gorur ve beklediğimizden kolay bir karşılaşma ile karsi karsiya kalırız.

    sans bizimle olsun. yeter ki sahada savasalim, şampiyonluğu istediğimizi gösterelim. ben inanıyorum ki futbolcularımız isterlerse bu kritik maçtan 3 puanı kapıp gelecekler.
  • 29
    atıf ve burhan gibi seri ve kolay adam eksiltebilen oyuncuları var ki bizim için en büyük dezavantaj da maalesef bu. oynamamız gereken oyun beşiktaş'a karşı olimpiyat'ta oynadığımız oyundur. (töre, olcay) sakin, haldır haldır bekleri ileri göndermeden oynamak, böyle oynarsak rahat kazanırız diye düşünüyorum. geriye düşmememiz gerekiyor.
    uanil2 uyardı burhan eşer yokmuş. kart cezalısı sanırım.
  • 47
    takımıma güvenimin bir hayli yüksek olduğu maç, rahat bir şekilde koyup geleceğimize inanıyorum. bir de dikkat ettim de bu sezon bütün bu tarz zor anadolu deplasmanlarını hep şikecilerden önce oynadık, tesadüf herhalde amk.

    ayrıca bildiğim kadarıyla fenerbahçe'li mecnun paraya kıyıp elektrikli ısıtma sistemi yaptırmıştı, zeminin beklenen kadar kötü olacağını zannetmiyorum ama bu maça özel ısıtmayı kapattırmış olabilir bak ona da şaşırmam. *

    adamı paranoyak yaptınız lan.
  • 277
    şampiyonluk yolunda en önemli deplasmanlarımızdan birisi olan sivas maçından hemen önce melo'nun sakatlığı nedeniyle kadroda olmadığını öğrendik. böylesine zor bir deplasmanda orta sahadaki tek savaşçımızın olmaması cesaret kırıcıydı. ama ibrenin de sivas'a döndüğünü söylemek saçma olurdu. melo'nun oynamadığını duyduğumda ilk aklıma gelen soru sivas'ın orta sahasında kimin oynadığıydı. çünkü hatırladığıma göre ligin en zayıf orta sahalarından birine sahipti sivas. melo'nun yokluğu tabi ki etkileyecekti takımı ama orta saha üstünlüğünün de sivas'a geçmeyeceği kesindi.

    kadroya gelirsek, sabri'nin sakatlıktan dönmesi bizim adımıza burak'ın dönmesi kadar önemli bir gelişmeydi. daha önce de yazdım; sabri mükemmel bir oyuncu değil ama kadroda alternatifi olmaması onu çok değerli kılıyor. ligimiz için fazlasıyla yeterli ve tecrübeli bir oyuncu. tandem de chedjou-koray dan vazgeçmedi hamza hoca. koray'ı kazanmakta ısrar ediyor. saygı duyarım bu tercihe ancak son zamanlarda formu gayet yerinde olan hakan balta'nın formayı daha çok hakettiğini düşünüyorum. koray'ın performansı da fena olmasa da arkasına atılan toplarda bu sezon çok eleştirilen semih'ten bir farkı yok. hava toplarında ise bir stopere göre çok zayıf olması duran toplarda başımıza bela açabiliyor. sol bekte o mevkide oynamasına çok sıcak bakmadığım olcan'ı kesmedi hamza hoca. takımın geri kalanında da melo yerine hamit'in girmesi dışında iki kanatlı sistemi bozmadı.

    melo'nun olmaması orta sahamızı çok etkilemez derken hamit çoğumuzu şaşırtarak öyle bir performans sergiledi ki çok aramadık bugün melo'yu. özellikle rakipten çaldığı toplarla ve alan kapatmasıyla çok fark yarattı. iyi oynamasında az önce bahsettiğim sivas orta sahasının zayıf olmasının etkisi olsa da gözle görülür bir değişim vardı hamit'te. bu bizim açımızdan sevindirici bir gelişme, zira formda olduğu zaman çok kaliteli bir hamle oyuncusu hamit. selçuk'un son maçlarda pas dağıtma özelliğini hatırlamış olması da diğer bir sevindirici gelişme.

    orta sahanın iyi performansına, sabri ve olcan'ın hücumsal anlamda çok iyi performansları eklenince ön tarafın yükü bayağı bir azaldı. fener son yıllarda çok ekmeğini yedi beklerinin. ön taraftaki oyuncularının formsuz olmasina rağmen caner ve gökhan sayesinde çok maç aldılar. bizimse tam tersine son iki sezondur sağ ve sol bek mevkilerinde yüzümüz gülmedi. olcan bu açıdan çok iştahlandırdı taraftarımızı. çok da iyi oynuyor iki maçtır. ancak karşısında henüz kaliteli bir kanat oyuncusunun olmadığını da unutmamak lazım. sivas'ın beki cicinho bu konuda ufak bir test oldu sadece. kadıköy'de olcan bek olarak çıkarsa gökhan ve kuyt başımızı ağrıtabilir. yine de sivas gibi takımların karşısında bocalayacağını düşünüyordum. yanılttı beni.

    sneijder'i izlemek ayrı bir keyif. attığı normal bir pasın bile hızı ve gideceği yer çok iyi ayarlanmış oluyor. bugün ilk golü atıp öne geçtikten sonra yaptığımız kontra atakların çoğunun yaratıcısı sneijder'di. hücumdaki katkısının yanı sıra bir duran topta arka direkte kendisini unutturan chahechouhe'yu farkedip ona doğru koşması dikkatimi çekti. bazen savunmada buna benzer çok zekice hamleler de yapabiliyor. biz kontraları harcarken - ki bunların 2 tanesinde çok eleştirilen bruma, burak'a güzel servisler yaptı; birisini korcan kurtardı, diğeri direkte patladı- sivasspor yardımcı hakemin golüyle beraberliği yakaladı.

    ikinci yarıda burak'ın son 10 maçtaki 9 gol 3 asistlik muazzam performansına 1 gol 1 asist daha eklemesiyle 3-1 öne geçtik. bu dönemde takımdaki pas yeteneği yüksek oyuncuların çokluğu top hakimiyetini bizde tuttu. hatta golden önce 3-4 dakika topu kaptırmadan pas yaptık. maçın son bölümünde sneijder'in çıkıp umut'un girmesi takımın bocalamasına neden oldu ancak kazanmayı bildik.

    son olarak hamza hoca önceki maçların aksine yerinde ve zamanında değişiklikler yaptı. özellikle telles hamlesi maçın kilidini açtı ve şampiyonluk totemimiz olan sivas'tan 3 puanla ayrıldık.
  • 278
    sivasspor – galatasaray : 2-3 kritik viraj
    alt başlık: şampiyonluk formulü değişti.

    yahu ne yapayım başlık bulamadım, futbol medyasının klasik-klişe laflarından birini başlık yapayım dedim. zaten bir şey klasik-klişe olmuşsa doğru olduğu için olmuştur. çok önemli bir alt başlık var. dikkat !
    felsefe yapmaya gerek yok, 22 kişinin bir topun peşinden koştuğu bir oyundan bahsediyoruz. peki instagramda milyonlarca takipçisi olan(peşinden koşan) ve bunların %90’ı erkek olan seksi ablalar hangi kategoriye giriyor? ablaların sivas deplasmanına çıkmadıkları kesin. onlar daha çok miami, sao paolo, bahamalar deplasmanındalar. foto isteyen var mı? ulan ya, kazanınca makara yapması, eğlenmesi ne güzel.
    taraftarın takıma inancını ölçtüğüm yer twitter. hamza hamzaoğlu geldikten sonra kadro açıklanınca çok fazla çatlak ses çıkmıyor. detaylı analiz yapanlar farklı bir kadro öneriyor ama istedikleri değişiklik sayısı 2’yi geçmiyor. bu çok güzel ve çok önemli. enerji, sinerji, kuantum vesaire açısından çok önemli, anlayamazsınız.
    maça iyi başladık mı emin değilim, golden 1 dakika önceye kadar mutfakta sigara içiyordum. golün geldiği pozisyonda neredeyse bütün takımın katkısı vardı. pas, alan boşaltma, rakibe pres gibi topçuların hepsi üstüne düşeni yaptı. golden sonra standart peygamber vitesi.
    yediğimiz golden önce avut çalınması gereken pozisyonu faul çaldılar hakemler. eskiden bir tane hakem karar verirdi, biz de kime küfür edeceğimizi bilirdik. şimdi 6 tane hakem var, kararı kimin verdiğini, kime küfür edeceğimizi bilemiyoruz. hamza hamzaoğlu ve muslera gibi sinirlenmeyen adamları bile delirtti hakemler. daha güzel tanım yok.
    haksız karar da olsa galatasaraysan bunlara hazırlıklı olman lazım. terim, mancini, prandelli, hamzaoğlu hiç farketmedi, galatasaray duran toptan gol yiyor. çözümü yok herhalde. bu kadar farklı hoca geldi geçti bir şey değişmedi. golde, burak mevkidaşı (bu nasıl ifade lan) cardozo’nun napoli maçında ıskaladığı gibi ıskalamasa gol olmazdı.
    maç hiç kleşelerdeki gibi orta saha mücadelesi şeklinde geçmedi. direkt savunmalar üzerinde taktik savaşı oldu. kalite ağır bastı, ikinci yarıya rakip sahada oynayarak başlayan galatasaray 3-1 yaptı.
    galatasaray sezon başından beri oyunu tutmakta zorlanıyor, skorun üstüne yatamıyor. fatih terim’den sonra bunu hiç beceremedik zaten. kadıköy’de şampiyonluk kupasını aldığımız maç bütünüyle maça yatarak aldık.
    galatasaray lige asılma inadını sürdürecek. umutsuz olmak için sebep yok.
    bu sezon şampiyonluk formülü başka. rakiplerin hakem destekleriyle kazandığı maçları desteksiz kazanıp rakipleri yenerek şampiyonluk gelecek.

    not: melo’nun yokluğundan bahsetmedim bile.

    *
  • 200
    oyuna sonradan giren telles önde oynuyor. gereksiz bir bilgi vereyim, kanadın bek, bekin kanat oynadığı en son maçımız riera'nın geride, hakan balta'nın sonradan oyuna girip öne geçtiği 1-0'lık elazığ maçıydı. fatih terim emre çolak'a küfretmişti, melo penaltı kurtarmıştı, yekta garip bir gol atmıştı...

    bu sefer hayırlara vesile olsun!

    edit: oldu.
  • 44
    ilk olarak şu an öyle çok aşırı bir soğuk yok. yarın ne olur tekrardan güncellerim bu entariyi ama çok fazla üşütmüyor insanı. ( özellikle efsanevi bi sivasspor - trabzonspor maçı vardı umut bulut trabzon'da iken doktorları kulaklarına dokunsan düşecek gibisinden bir açıklama yapmışlardı... hatta umut soğuktan ağlayacaktım filan demişti. bu haber: http://www.cnnturk.com/...layacaktim/419756.0/

    bu maçın yanında soğuk olarak esamesi bile okunmaz.

    onun dışında sivasspor'un ne zaman zemininin çok kötü olduğunu gördünüz? ne zaman buzlanma gördünüz ligin en iyi alttan ısıtmalı zemini sivasta bir çok maç izledim ordan da pek sorun olacağını sanmıyorum.

    neyse bilgi aldıkça güncellerim, hatta isterseniz gidip zeminin bi fotoğrafını çekeyim. *
App Store'dan indirin Google Play'den alın