• 4
    "galatasaray'ın adının olduğu her yerde umut vardır."
    "galatasaray'ın oynadığı hiç bir maçta rakip takım favori olamaz."
    "yenilmez armada"
    "son topa kadar"

    bu cümleler sizin veya benim bir tarafımızdan uydurduğumuz gerçek olmayan şeyler değil bu cümleler yaşanmışlıklar üzerine söylenmiş ve hatta bir çok galatasaray taraftarına iyi ki galatasaraylıyım dedirten cümleler.

    sakın şunu anlamayın körü körüne fanatiklik yapmıyorum, rakibin gücünün ne kadar üst düzey olduğunu cümle alem biliyor hatta adamlar şu anda avrupa basketbolunun en üst düzeyine kadar ulaştı ancak biz yeterince inanırsak, yeterince mücadele edersek yeterince istersek bu maçı alabiliriz.

    umudumuzu yitirmeyelim ve sadece inanlım çünkü galatasaraylı olmak bu umudu beslemeyi gerektiriyor, çünkü galatasaraylı olmak inanmayı gerektiriyor, ülkemiz spor tarihinde olmaz denilen, hadi ordan denilen bir çok şeyi gerçekleştirmiş bir takımız.
    bu durumda ülker arenada oynanan maçlarda taraftarlarının oyun kafa kafaya gittiği takdirde yeterince etkili olamadığını biliyoruz, bu nedenle maçı son periyoda taşırsak ki yapabilecek gücümüz var şansımız inanılmaz yükselir.
    abdi ipekçiye galip geldiğimiz takdirde olay zaten bizde*.
  • 5
    fenerbahçe ülker sezona yine obradovic önderliğinde büyük bütçelerle yola çıktı. geçtiğimiz sezonki kadro yapılanmasının üzerine bu sezon da ilk beş/rotasyon kadro seçiminde genel olarak olarak çok doğru işler yaptılar. son 2 sezonda yarı sahayı hızlı geçebilen point guard seçimleri, oyunlarına ivme ve hareket kazandırdı. roko ukic’li 2009/2010 sezonunda p&r üzerine dayalı oyunlarının, o sezondan sonra 3 ve 4 numaraların önemli olduğu modern basketbola evrildiğini düşünüyorum.

    bugün baktığımız zaman nemanja bjelica euroleague mvp’si. tbl’nin en yüksek kontratına sahip olan jan vesely de sistemin kilit parçalarından. zaten fenerbahçe ülker, rakiplerine bu ikilinin oyuna domine etmesiyle fark yaratıyor. bjelica’nın akıllı penetreleri, topsuz oyundaki koşuları ve bence en çok dikkat çeken pasörlük özelliği üst düzeyde.

    zizis ve kenan’ın maccabi serisinden itibaren topa baskı ve istekleri rakip guardlara zorluk çıkarıyor. eğer elinizde arroyo gibi gözü kapalı yarı sahayı geçebilecek guardınız yoksa, zorluk yaşıyorsunuz.

    bogdan bogdanovic partizan’da takım liderliğine bürünerek istediği topları kullanabilecek özgürlüğe sahipti. obradovic’le daha çok bitirici rolde oynasa da sisteme adapte oldu ve kritik anlarda ön plana çıkabiliyor.

    `neleri iyi yapıyorlar?`

    *sorumluluğu paylaşacak birçok oyuncularının olması fenerbahçe ülker’e büyük avantaj sağlıyor. andrew goudeluck, emir preldzic, bjelica ve bogdanovic; gerektiği yerde top kullanmaktan çekinmeyen oyuncular.

    *goudeluck’ın tam bir “isolation” oyuncusu olduğunu söylemek lazım. oyunun tıkandığı anlarda goudeluck’ın eli titremiyor. önlem alınması zor.

    *galatasaray liv hospital’ın zayıf karnı olan erceg’in üzerinden işleyebilecek setlere sahip olmaları. gerektiği yerde bjelica&vesely bile p&r oynayabiliyor.

    *galatasaray’ın ön alan oyuncularının da savunmada sıkıntı yaşadığını biliyoruz. ender arslan genel olarak hareketli bir guard olsa da güçlü değil. perdelere kolay takılıyor. rakibin ikili oyunlarında patric young’ın sürekli uyanık olması gerek.

    galatasaray liv hospital cephesi

    oktay mahmuti döneminden itibaren taraftarların basketbola olan ilgisi bir hayli arttı. ergin ataman’ın galatasaray’daki ilk iki sezonunda ise tamamen bir bütün olduğunu söyleyebiliriz. zaten o sezonlarda kadro yapılanmasının ne kadar doğru olduğu aşikar. uzun rotasyonunda n’dong-macvan-erceg-furkan 4′lüsünün avrupa’da ve tbl’de etkili olamayacağı rakip yoktu. nitekim o sezonda da 23 sene sonra şampiyonluk geldi.

    `peki bu sezon hangi yanlışlar yapıldı?`

    *kadro yapılanması/bütçe doğrultusunda yanlışlar oldu. bu sezon ergin ataman’ın da söylediği gibi transferde net olarak hatalar yapıldı . fakat kariyerinde sayısız kupa kazanan obradovic bile fenerbahçe’de aynı hataları yaptı.

    *furkan aldemir ile başlayan yıkım. belki de furkan’ın takımdan ayrılışı, diğer oyuncuların da takıma bağlılıklarını ve inançlarını azalttı. motivasyon düştü. oyuncular ve staff, sezon boyunca oyuna konsantrasyon sağlayamadı. düşünsenize bir takımınız var, mali sıkıntılarla boğuşuyorsunuz, birçok defa oyuncularınız idmana çıkmama kararı alıyor, her hafta ayrı bir kriz yaşanıyor, taraftarın takıma olan inancı azalıyor… duygun yarsuvat yönetiminin basketbola olan ilgisi bu sene geri planda kaldı.

    sezon boyunca izlediğim galatasaray takımında gözlemlediğim şu var: karakter. sorunlarla dolu bir sezon geçti, ataman döneminde galatasaray tüm kulvarlarda 35 mağlubiyet aldı ve ve bir rekor ne yazık ki. fakat takım kritik maçlarda daha önce nasıl savaşabildiğini bizlere gösterdi. yine buna örnek olarak 6 kişiyle abdi ipekçi’de kazanılan fenerbahçe maçını verebiliriz.

    galatasaray erkek basketbol takımları, ergin ataman dönemiyle büyük maçları oynama alışkanlığı elde etti. evet, normal sezon oldukça sıkıntılı geçti fakat, zorlukların üstesinden gelebilecek mental seviyeyi atladı bu takım. geçtiğimiz gün sinan güler ile konuştuğumda play-off’larda takımdan umutlu olmamız gerektiği hissini aldım.

    evet, kağıt üzerinde fenerbahçe ülker avantajlı görünüyor fakat iş abdi ipekçi’de değişiyor. obradovic’in ergin ataman’a karşı abdi ipekçi’de 0/5 çektiğini söylemek lazım.

    serinin 3. maça kalacağını düşünüyorum. abdi ipekçi’de salon son kez dolmalı. seyirciye büyük iş düşüyor.
  • 6
    normalde şu maçta galip gelmeyi beklemek hayalcilik olur. çok çok farklı iki sezon geçirmiş iki takım çıkacak sahaya. bir tanesi avrupa'nın bütçe olarak en büyük ikinci takımı. başarılı bir sezon geçirdiler. krizin k'sini bile bırak yönetimsel olarak en ufak sorun yaşadıklarını hatırlamıyorum. bize gelince kabus gibi bir sezon geçirdik. tek tek saymaya gerek yok yaşadıklarımızı. üstelik derbi niteliğindeki karşılaşmalarda deplasman galibiyeti almanın da ne denli zor olduğunu biliyoruz. tüm bunları üst üste koyunca can sıkıcı bir tablo çıkıyor karşımıza.

    seriyi kaybedersek bizim açımızdan kabus gibi bir sezon sonlanmış olacak. ama işte sözkonusu takım galatasaray olunca her şeye rağmen bir acaba sorusu geliyor akıllara. ergin hocanın son dakikaya kadar mücadele edeceğinden en ufak bir şüphem yok. allah yardımcıları olsun.
  • 12
    ah ah carlos arroyo takımda olsaydı maçı düşük tempoda tutup maç boyu denk götürüp maç sonunda rakibin oyun kurucusunun olmaması sayesinde net bir ne yapacağını bilme farkına sahip olup çok daha ciddi bir şansımız olabilirdi. çok zor bir maç ama bi galip gelebilirsek kendi evimizde seyircimizin de desteğiyle seriyi kazanmamız hiç de hayal olmaz.

    fenerbahçe ülker rakibi boğmaya ve ritme dayalı basketbol oynuyor. oyun kurucuları olmadığı için birçok hücumu ver goudeluck'a bire bir oynasın veya ver bjelica'ya bir şeyler yaratsın şeklinde oynuyor. bu yüzden rakibi kitlememiz çok da zor değil. bana göre taktik de bu olmalı. düşük tempo düşük skorlarla geride olsak bile fark her zaman bir momentum değişimine bakacak şekilde kalacaktır. son dakikalara kadar maçı denk götürebilirsek saçmalamaya çok müsaitler. herkes birbirinin eline bakıyor öyle durumlarda. en büyük zaafları net bir oyun kurucularının, oyun yönlendiricilerinin olmaması. işte arroyo olsaydı bu konuda net bir farkımız olurdu...
  • 13
    en sevdigim galatasaray maclari favrori olmadigimiz, kazanmak icin butun varimizi yogumuzu ortaya koymamiz gereken maclar. underdog olmak dunyada hicbir takima galatasaray kadar yakismiyor.

    final four'a kalmislarsa ne olmus? net bir pg'miz yoksa ne olmus? 4 numarada 38'lik bir adamla savunma anlayisi yurumek olan biri varsa ne olmus? 5 numaradaki oyuncumuz 4.5'tan bes olmussa, arkasina tek bir yedegi bile yoksa ne olmus? 3 numara oynayabilen oyuncumuz sadece 1 taneyse ne olmus?

    orada 5 tane galatasaray formali adam olacak, gerisi de umurumda degil. onlar mucadele etmeye niyetli oldugu muddetce benim icin kazanan her zaman galatasaray.

    galatasaray maci... kendisinden 10 kat pahali bir takima karsi... tam da sevdigimiz gibi.
  • 14
    fenerbahçe ülker'i elememiz neredeyse imkansız gibi görünüyor. normal şartlar altında iki maçı da 10 ve üzeri farklarla kaybedeceğimiz bir seriye çıkıyoruz. fakat bu takımın adı galatasaray, hocası da ergin ataman olunca içim kıpır kıpır oluyor acaba diyorum, garip bir heyecanla doluyorum. fenerbahçe ülker gibi avrupa'nın en iyi kadrolarından birine karşı olabilecek en güzel turda eşleştiģimizi söylemeliyim. 2 galibiyette serinin sonlanması bile rotasyonsuz takımımızı epey zorlayacaktır. ülker'le, 4 galibiyette sonuçlanan final serisinde eşleştiğimizi hayal bile edemiyorum bu sebepten. tek atımlık hakkımız var ve en güzel yanı fenerbahçe ülker'in evinde hata yapma şansı ve lüksü yok. evlerinde olası bir mağlubiyette abdi ipekçi'den çıkamayacaklarının farkındalardır diye düşünüyorum. tabiki deplasmanda bu şartlarda galibiyet almak ütopyadan öte bir şey değil fakat durumlar böyle. tutar veya tutmaz bilinmez ama ergin hocamın elbet bir planı vardır, allah muvaffak eylesin.
  • 15
    (bkz:benim hala umudum var )

    formayı terletip ne olacağına bakmamız gereken maç. bu branş çok sıkıntı yaşadı bu sene. umarım allah gönüllerine göre verir. güzel mücadele etsinler, daha da bir şey istemiyorum. fener çok pahalı bir kadroya sahip. salon nefretle dolu olucak. şimdi kadromuz da zayıf, taraftar futboldan soğumuş. o nedenle salonu fulleyip ergin hocama küfredecekler. sabırlar olsun hocam. umarım o küfürlerin acısını futbolda çıkarabiliriz. sana hediyeyi futbolda verebilir bu camia.
  • 19
    uzun süredir eşit şartlarda yarışmayan iki ekibin karşılaşması...
    bir tarafta fenerbahçe'yi bünyesine katmış olan ülkerspor, diğer yanda her sene sponsor arayışıyla ve maddi olanaksızlıklarla mücadele eden galatasaray.
    bu mücadele ne zaman eşit koşullarda yapılabilir?

    cevabı çok basit aslında;

    (bkz: galatasaray efes basketbol takımı)
    (bkz: galatasaray anadolu basketbol takımı)
    (bkz: galatasaray anadolu efes basketbol takımı)
App Store'dan indirin Google Play'den alın