şahsi fikrim artık 7/7, 6/6 gibi hedefleri koymanın fayda getirmeyeceği yönünde.
zira daha 8/8 derken patladık hepimiz.
senin benim dememle olmuyor, oyuncu isteyecek, mücadele edecek, tabi sahada da bir miktar adalet olacak.
görüyoruz, elin oğlu öyle ya da böyle kazanmasını biliyor, kazanacağını sahada herkese hissettiriyor, geride bile olsalar bir şekilde maçı çevirmesini biliyor.
(bkz:
19 haziran 2020 ankaragücü başakşehir maçı)
geçen haftaki rizespor mağlubiyetinden sonra maalesef ipler artık elimizde değil.
ama bu demek değil ki olabilecek en iyi sırayı hedeflemeyelim.
üstelik trabzonspor'un men edildiği bir sezon olması kuvvetle muhtemel. (cas'tan birşey çıkacağını sanmıyorum, birini açıklasalar, beşini açıklayamadıklarıkayıt dışı o kadar çok girdileri var ki, zor işleri)
bu nedenle hedef en kötü şampiyonlar ligi biletini almak olmalı (o açıdan en kötü 3. lük bile çok önemli)
tabi kolumuzun kanadımızın kırık olduğu da bir gerçek.
en basiti, muslera gibi takımın ortalama %30-40'ı olan, bir tık daha iyi oynadığında ibreyi %50'lere vurduran bir karakter bizimle uzun süre olamayacak.
defans hattı desen komple "out of service" durumunda.
artık emin mi oynar, ahmet mi oynar, ne kadar oynarlar göreceğiz ama bu tip durumlar bu oyuncular için birer fırsat, değerlendirmeleri gerek.
baktığında forvette falcao tek başına, hem andone hem adem'den fayda olmayacak.
ciddi bir kadro zaafiyetimiz olacak, en azından donk ile birlikte marcao da en azından bu haftadan sonra takıma katılsa en azından geride bir istikrar olur gibi.
özetle, işimiz zor, ama bir yandan "galatasaray'ın olduğu yerde umut hep vardır" gerçeği de hiçbir zaman yadsınamaz.
bu nedenle sadece bu maça odaklanıp diğer maçların adını bile anmamamız gerekir diye düşünüyorum.
bu maçın son düdüğü çaldığı anda başakşehir maçını gündemimize alabiliriz.
allah yardımcımız olsun...