• 26
    basit bir hesap yapalım:

    varsayalım ki salt usd bazlı teklif almayı başardık ve bu teklifi yapan şirket dolar kurunun bir sezon boyunca 30 tl olarak kalacağını varsaydı:

    300.000.000 usd x 30 = 9.000.000.000 tl klüplere para ödemesi gerekiyor. şirket karı ve giderlerini hesaba dahil etmedik. ben geçen sene aylık 120 tl üzerinden 12 ay premier lig + süper lig internet üzerinden izlemek üzere dekodersiz paket aldım. bu senede 100% zam yaparak aylık 240 tl ye aynı paketi satacaklarını varsayalım:

    9.000.000.000 tl / (240 tl x 12 ay) = 3.125.000 kişinin abone olması gerekiyor. reklam gelirleri vs. de var ama güncel ekonomik durumda, iptv nin vs. bu kadar yaygınlaştığı bir dönemde bu abone sayısına ulaşılabilir mi bilemiyorum.
  • 29
    şimdi yayın ihalesi konusunda 3 taraf var;
    1- tff ve kulüpler -> bunlar para istiyorlar ve hemen istiyorlar
    2- yayıncı kuruluş -> kar etmek istiyor
    3- izleyiciler (yani biz) -> ucuza kaliteli maç izlemek istiyor (buradaki kitle çok kalabalık, farklı istekleri olabilir. ama çoğunu kapsayan bir neden yazdım)

    az-çok paranın hesaplanması içinse ortaya bir "değer" olması gerekiyor, şimdi belli ki bizde bu değer düşük. yani yayıncı kuruluş değerinden yüksek bir ödeme yapıyor, izleyiciden de değerinden yüksek bir ödeme bekliyor.

    bu değerin yükselmesini sağlayacaklar ise tff ve kulüpler. bu değeri yükseltmek için ekonomi politikaları gibi kısa, orta ve uzun vadeli politikalar ve yatırımlar gerektiriyor. ama tff ve kulüpler ne uzun dönem düşünmek istiyor ne de yatırım yapmak istiyor.
    bu taraftaki sıkıntılardan ilk aklıma gelenleri saysam;
    -statlar yeni, zeminler felaket.
    -anadolu kulüplerinin futbola dair bir amaçları yok, daha çok meşhur olmak isteyen zengin başkanlar veya oy toplayan siyasetçilerin eline bakıyorlar.
    -7 kulüp tanesi fifa'dan transfer yasağı almış durumda.
    -1 sene küme düşmeme, ligdeki takım sayısını değiştirme gibi keyfi kararlar alınıyor.

    şimdi tff ve kulüpler yatırım yapıp belirli bir program dahilinde ilerlerlerse bu değeri yükseltirler mi, evet. yapacaklar mı; hayır! çünkü başta yazdığıma geliyor konu, hemen şimdi para istiyorlar.
    çünkü taraftar hemen şimdi başarı istiyor. yönetimler de taraftardan farksız, onlar da şimdi istiyor. şimdinin çaresi ise bu ülkede var, belirli kişiler araya giriyor orta bir fiyat bulunup anlaşılıyor.

    yani asıl değeri yükseltmesi gerekenler yapmıyor, yan yola sapıyorlar. bu işten kar etmek isteyen de yan yola sapıyor o zaman. kötü yayıncılık, yüksek ücret politikası yürütüyorlar. anlaşmaya da uymuyorlar, yani kulüplere de patlıyor aslında.

    geldik izleyiciye, şimdi burası kalabalık farklı kümeler var ama ana fikir genelde şuna geliyor; bu lig parasını hak etmiyor. o zaman da parayı vermiyor.

    bir dünya yazdım ama demek istediğim, değeri aslında tff ve kulüpler belirliyor. ihaleye düşük katılım olmasının nedeni ve ligin para etmemesinin nedeni bunlar. değerinin üstünde satmaya çalıştığın şeyi seyirci almıyor işte, iptv'den izliyor.

    bunu mehmet demirkol'un dediği gibi yasaklamaya çalışırsan da çözüm değil, ana sorundan kaçıyorsun. bu tersten işi düzeltmeye, değeri yükseltmeden geliri yükseltmeye çalışmak demek. piyasa çarpar seni, halihazırda yeni nesillere izlettirmekte zorlandığın sporu tamamen kaybedebilirsin.

    açık kanaldan yayınlanma deyince aklıma 90'lar geldi. benim bildiğim kulüpler istemiyor bunu, maç hasılatlarında ciddi düşüş oluyormuş.
  • 31
    sürekli yabancı oyuncu sayısi değişen, berbat hakemlerle yönetilen, tribünleri bomboş olan, zeminleri tarlaya dönmüş, vasatlığın bir tarz haline geldiği, yöneticilerin her puan kaybinda bir dünya suclu aradığı ama asla sorumluluk almadigi, hakem dövülen, yarida maç birakilan ve hepsinden önemli oynamak degil oynatmamak amaçli sahaya çıkılan bu kötü lige yatirim yapmayı düşünen bence kariyerini bir defa daha gözden geçirsin. ben galatasaray aşkına dekodersiz şekilde abonelik yaptirttim. ama bein'den çıkarsa yayın haklari başka platformun aşırı cezbedici paketler sunmasi lazim ki alayim. bu arada ligi elinden kacirirsa l bein de patates olur benden söylemesi. kimse yüzune bakmaz daha uyguna netflix, gain vs varken...
  • 32
    parayla abonelik satmak tek başına yeterli olmayacak. hesap kitap belli. ülkenin sosyoekonomik profili belli. ligi 4k 60fps kalitede aylık 10tl bile yapsan 10 milyon aboneye ulaşamazsın. sürümden kazanmanın belli bir limiti var. tv izlemeye para vermeyi saçma gören milyonlar var ve buradaki psikolojik bariyeri aşamazsınız çünkü adam kredi kartı bilgisini girmez ya da zaten yoktur.

    ligin yayın gelirini mutlaka reklamlarla desteklemek lazım. gerekirse her iki devrenin ortasında su/taktik molası konulsun. bu surede tv'lerin birer dakikalık reklam vermesine müsade edilsin.

    sd yayın için açık kanala geçilsin paralı alternatifte 4k surround ses vs. destekli premium reklamsız içerikler olsun herkes rahatlasın.

    korsan yayın oldu mu yayıncı kuruluş reklam gelirinden bile mahrum kalıyor salak saçma bet reklamları izliyor insanlar.
  • 33
    ne olup ne biteceğini bilemem ama yayın ihalesine giren firmalar artik bu devirde hala akıcı ve kaliteli bir yayını makul fiyata halka sunmayı beceremeyeceklerse eğer, lütfen bulaşmasınlar.

    ben artık insanların kalitesiz ve akıcı olamayan online yayınlarla ilgili şikayetlerini "ama halk korsan izliyor bu yüzden para kazanmıyoruz, para kazanmadığımız için de altyapımızı geliştiremiyoruz" diye karşılayan dangalak firmalar duymak veya görmek istemiyorum.
  • 34
    bir kac farkli kullanici dostu çözüm önerim var:
    *herkesin kredi karti kullanmadigi ya da bu denli yogun dolandiricilik ortaminda kart bilgisi vermek istemedigi bir ülkede başka tarz çözumlerle ödeme almanin yolu bulunmali bence ilk etapta. ilk aklima gelen, abonenin maç izleme faturasinin internet ya da telefon faturasina eklenme imkani. böylece 50 yerde kart bilgisi paylasmadan, zaten her ay fiks olarak ödemekte oldugu bir zorunlu faturasina ekstra bir 200-300 tl gider olacaktir. bu durum olmaz falan diye itiraz etmeden netflix ve youtube premium + spotify'in paycell ile telefon faturasina ekleme olarak ödenebildigini hatirlatirim. neden lig maclari da ayni kolayliga sahip olmasin ki eger hala yoksa tabi.
    *her ay farkli kullanicilarin derbiler hariç sectikleri bir takimin bir maç şifresiz izleme yapmasi sağlanabilir. böylece üye olanlarin ücretsiz haftalarinda insanlar hem beraber maç izlemek için toplanirlar hem de hediye psikolojisi ile marka sempatik bir imaja yukselebilir.
    *maçlarin olmadigi sezon disi dönemde abonelerin faturalarinda indirim yapilabilir. şöyle ki; sezon ici faturalar plananlanandan %20 yüksek tutulur. böylece off season dönemde düsük fatura bile kar getirmis olur ve aslinda yillik kazanc ayni kalirken yine marka imaji düzgün kalir. son kullanici "mac oynanmiyorken maç parasi almiyorlar. helal olsun" der.
    *kesinlikle ve kesinlikle tarafsiz yayin ilkeleri benimsenmeli. belki de yorum programlari bütünüyle kalkmali. insanlar kutuplaşma ve taraf olan programcilardan bikmis durumda. hakem konusan, pozisyon irdeleyen gereksiz yapimlar yerine cok daha verimli, istatistik biliminden faydalanilmis, yapay zeka destekli yapimlar ortaya cikmali. tutmaz diye hemen kisa yol secilemez. zira zamaninda hakemlerin yorum yaptigi programlar da yoktu kanallarda. oynat ugurcum dendi ve format degisti. yine degisim zamani...
  • 35
    şartnamede şöyle bir iki detay da gereklidir ki onlardan iki tanesi de
    -yayınları alacak firmaya çekim yapacağı düzgün açılara sahip kamera açıları stat içinde sağlanacak ve bunlar sezon başında yüklenici tarafından teşkil edilecek.

    -saha zeminleri konusunda yayıncı kuruluştan gelen paranın yaklaşık maliyeti belirlenmiş bedel üzerinden hesaplanan kısmı direkt olarak bu alanda uluslar arası akredite bir zemin firmasına ödenecek. bu şekilde tüm stat zeminleri avrupa'nın önde gelen liglerinin standartlarında tesis edilerek periyodik bakımları gerçekleştirilecek.
  • 36
    eğer konuşulduğu gibi 50 milyon dolara verilmesi planlanıyorsa tam anlamıyla soygundur. bugün herhangi bir üç büyüklerden birisi bu parayı maçlarını kendi yayınlayarak çıkarır. 50 milyon dolar dediğin para 1.500.000.000 (bir buçuk milyar tl) yapar ki mevcut yayıncı kuruluşun şu anki üye sayısı 2.6 milyon ve üye başına düşen maliyet yıllık 560 lira eder. şu an en düşük lig tv (taraftar) paketi aylık 300 yıllık 3600 tl. 2 milyon taraftar paketi satmış olsalar yıllık gelirleri 240 milyon dolar yapar. bu durumda ihalenin en düşük bedeli 120 milyon dolardan başlamalı.
  • 40
    yağız sabuncuoğlu'nun iddialarına göre yayın ihalesi için saran medya grubu 140 milyon euro teklif yapmış. bein grubun teklifi ise 3.9 milyar tl (130 milyon euro) civarındaymış.

    haberi yapan şahsın kimlerin maşası olduğu zaten belli de takıldığım bir nokta var.
    sezon sonunda fenerbahçe'nin başkan adayı olacağı konuşulan saadettin saran, nasıl yayın ihalesini alacak?
    yayın ihalesini aldı, fenerbahçe'ye başkan adayı oldu diyelim. tarafsız olacak mı?
    yayın ihalesini aldı, ama başkan adayı olmadı. burada da tarafsız bir yayıncılık göstereceğini sanmıyorum.
    söz konusu yayın hakkını, ne bein ne saran medya almalı.
    türkiye devleti, halkın %90'ını ilgilendiren bir konuda topa girmeli. kaldı ki uygun fiyatlarla, bu işi kar etmeden kendini döndürecek şekilde yapması da çok mümkün. kamu yararı gözetiliyorsa alın size kamu yararı.
    diyanet işleri bakanlığının 8 milyar tl bütçe aldığı bir dönemde 4 milyar tl verip bu parayı da aboneliklerle üyeliklerle geri alabilecek bir sistem kurmak çok da zor olmasa gerek.

    yayın ihalesinin, herhangi bir takımı başkan olacak kadar çok seven birisinin eline geçmesi, türk futbolunun tabutuna çakılan son çivi olur.

    https://twitter.com/.../1757764248128700587
    https://twitter.com/.../1757767451775828332
  • 42
    muhtemelen linçleneceğim şeyler yazacağım, baştan söyleyeyim. ona göre okuyun.

    öncelikle devlet trt eli ile bu işe el atsın ve alsın diyen arkadaşlar neyin kafasını yaşıyor, anlamıyorum. yayın gelirleri kulüplerin en büyük gelir kalemlerinden birisiydi. bizim gibi borç batağına batmış, bankalar birliğinin anlaşması ile boğuşan kulüpler için intihardır bu. çünkü devlet para vermez. bu işi kulüplerin menfaatine uygun yapmaya kalksa halktan, halka uygun yapmaya kalksa kulüplerden tepki çeker.
    ve öyle çokta para yiyemez pardon kazanamaz.

    saran medya mı bein grup mu? hiiiiç kusura bakmayın, arap sermayesinin karşısına fenerbahçeli efsane yatır yusuf fahri baba çıksın onu desteklerim. arap sermayesini o kadar istemiyorum çünkü. ulan adamların girmediği noktamız kalmadı, yetmez mi?

    peki saran medya ve bein arasında tff neden bein diyor? o da çok basit. para... bu araplar var ya, vakti zamanında bir avm için burada bir rüşvet yedirdiler. bir yedirdiler. en son iş "yahu tamam bokunu çıkarmayın artık biz bu kayıt dışı paraları açıklayamıyoruz" noktasına geldiler de avm bitti. herkesin gözü önünde oldu, en az yiyenlerin şov olsun diye kellesi gitti. şimdi hal böyle olunca sizce tff, tff diyorum siz anlayın. bein dışında birine verir mi bu işi? çünkü neden versin, değil mi?

    he ama ben saran medya'nin da çok ciddi olduğunu düşünmüyorum. bence kulüpler bu durumun farkında. saran medya'yı da öne attılar biz destekliyoruz diye. biliyorlar yine bein alacak ama bari biraz fiyat yükseltelim diyorlar.

    velhasıl saran zaten bu işi alamayacağını biliyor. kendini ortaya atan kulüpler ile güzelce ortalık karıştırıyor bedavadan on numara beş yıldız reklamını yapıyor. suyun karşı tarafına da algı için çok güzel malzeme çıkıyor. saran'ı istemeyen galatasaray diye.

    saran eğer ciddiyse, cidden o paraları ödeyip yayın ihalesini alacaksa hiç itirazım yok. 3 sene için 500 milyon dolar diyorlar.
    bu ekonomik şartlarda biz yarın bankalar birliğinden çıkarız yani. sonra da önümüze geleni zaten ezer geçeriz.

    ama yapmayın, etmeyin. arap sermayesi almasın da, kim alacaksa alsın. memleket meselesi bu durum artık ya..
  • 43
    bir öncekinden görüldüğü kadarıyla ismi nezaketen ihale konulmuş olan al gülüm ver gülüm etkinliği.

    "futbolumuz"daki her önemli karar gibi bu da böyle telakki usulü olacağından ve kimsenin gözü bunu açıklamaya yetmeyeceğinden oluşacak boşlukta herkes kendi algısını yapıp kendi hikayesini yazacaktır.

    elimde sihirli bir değnek olsa türk futbolunu komple yok ederdim. sıkılırdık ederdik ama bundan daha zararlı bundan daha yorucu bir şey bulamazdık yerine...
  • 45
    trt dışındaki her ihtimal iki ucu boklu değnektir.

    saran medya tarafsız yayıncılık yapmaz. fenerbahçe'nin gelecekteki potansiyel başkanından tarafsızlık bekleyemezsiniz. bu camianın en aklı başında adamı bile 2 maçta rambo okan'a bağlar.

    bein ise önce taahhüt ettiği parayı ödesin. imzaladığı sözleşmeye uymayan, tff ile kolkola ücreti revize edip yayın gelirini buharlaştıran arap sermayesidir. üstelik teklifleri türk lirası cinsinden. kırpmasalar dahi 3 senede buhar olur zaten.

    devlet kurumunun tarafsız olacağına inanmak saran ya da bein'n tarafsız olacağına inanmaktan daha mantıklı.
  • 50
    sadettin saran’a karşı değil katarlılar, ermeniler gelse onları desteklerim. ali koç’un defacto şekilde yayın ihalesini saran üzerinden almaya çalışmadığının bir garantisi var mı? yok. sonra izleyin dönen manipülasyonları!

    bir kişi de çıkıp yok ya o kadar da olmaz diyemez. adam otokoç adı altında 14 kulübe sponsor olup hepsini arka bahçesine çevirmiş.
App Store'dan indirin Google Play'den alın