• 151
    şampiyonluk için mevcut kadroya takviyenin şart olmadığı taransfer dönemi. ligin ilk yarısı itibariyle takım bunu ispatladı. dünya yıldızı bile olsa, takımın ahengini bozabilecek türden bir transferden kaçınmak lazım. hatta bu dönemde transfere para harcamaktansa, o paranın bir kısmını takıma extra şampiyonluk primi olarak dağıtılması bile çok daha olumlu etkiler yaratabilir.
    günümüz taraftarı sürekli yeni yüzler görmek istiyor ama mevcut kadroya güven aşılamak şu aşamada daha önemli.

    mevki bazında niceliksel olarak eksiğimiz yok. belki sol bek söylenebilir ama dubois, emre ve kazımcanın oradaki idare eder performansları bu sene için yeterli. uzun vadede mutlaka takviye yapılmalı tabi ki. stoper denilmiş. ara dönemde nelsson ve ya abdülkerimi yedeğe itebilecek bir takviye yapılması çok zor. yapılmasın da zaten. sakatlık ve ya ceza durumlarında ortaya çıkacak mağduriyeti gidermek için ucuz maliyetli, tecrübeli bir stoper belki düşünülebilir ama bu durumlar aynı zamanda emin ve metehan için fırsat demek. hatta jensen için de. bu çocuklara güvenip nelsson satılana kadar stoper almamak daha mantıklı.

    orta sahada sergio yokken biraz yaratıcılık sıkıntısı çekiyoruz. bu mesele de aynı stoper meselesi gibi. ara transferde sergioyu yedeğe itecek adam almak zor, maliyeti çok artacaktır. aynı zamanda sergioya yapılan yatırım boşa çıkmış olacak. yedeğine para harcamaktansa yaratıcılık sıkıntısını takım içerisinden çözmeye çalışmak daha mantıklı.

    son bir kaç yıldır santraforda istikrar sağlayamadık ne yazık ki. icardi kiralık, gomis çok büyük ihtimalle önümüzdeki sene takımda olmaz. seferovicin adını anmaya lüzum yok. mostafanın fransadan dönme ihtimali de zayıf. önümüzdeki seneyi düşündüğümüzde en büyük belirsizlik forvette. şu an çok acil değil ama şimdiden forvet rotasyonuna bir isim katmak çok faydalı olacaktır, hele ki potansiyelli bir genç santrafor bulunabilirse.
  • 152
    ligteki 9'da 9'luk seri takımda olduğu gibi taraftarda da elbette ki bir özgüven ve rahatlık (gevşeme) yarattı. bundan dolayı takımın takviyeye ihtiyaç duymadığı düşüncesine sahip olanların sayısı artmaya başladı ancak bu fikre katılmıyorum.

    gözden kaçırılan bazı hususlar var. birincisi, iç saha oyunumuz tıkanık durumda. son haftalarda bu tıkanıklık iyice arttı. sorun sadece galibiyetlerin özellikle iç sahada tek farklı skorlarla gelmesi üzerinden okunmamalı. mevcut oyuncu grubumuzun kilit adamları saha içerisinde pasifize edildiğinde, topu rakip yarı alana götürmekte çok zorlanıyoruz arena'da. götürdüğümüz nadir anlarda da atağı olgunlaştıracak pas tercihleri çok kötü oluyor. bu sezon başından beri görülen net bir sorun. bu sorunun yaşanmadığı bir iç saha maçı yok, hatayspor maçı dahil. uzatma anlarında iki dakikada 2 gol bulmasaydık soyunma odasına 1-0'la gidecek ve ikinci yarı yine çok zorluk çekecektik. takım sürekli bu sıkıntıyı çekmekte ancak şu ana kadar bu sıkıntıya rağmen maçları kazanarak bitirebilmekteyiz. fakat "bundan sonra da bir şekilde kazanırız" diyemeyiz, dememeliyiz. çünkü ligte henüz kızışan hiçbir şey yok. şampiyonluk yarışında da, ligte kalma mücadelesinde de şu an bütün kartlar açık. her şey ortada. şampiyonluk yarışı ve ligte kalma mücadelesi kızıştığı zaman, bu hücuma çıkmakta yaşanan tıkanıklık başımıza dert açar. gol bulmakta çok daha fazla zorlanırız, ıcardi her maç oynasa bile. galatasaray'ın mevcut kadrosunda olmayan, rakibe tehdit edici daha farklı özelliklere sahip bir hücum oyuncusu şart. bu takviye set oyununda hücum kalitesi ve tekniği elimizdekilerden daha iyi bir kanat oyuncusuyla da olabilir; sprinter özelliği üst düzey ve rakip savunmanın arkasına sürekli koşu tehdidi gösterecek güçlü bir kanat-forvetle de olabilir. ama hücum hattımız güçlenmeli. atak yaparken repetuarımız daha geniş olmalı.

    hücum hattı 1 oyuncu isterken, bence defans hattı 2 oyuncu istiyor. içeride ve dışarıda tek farklı galibiyetlerimizin kilit noktası nelsson-abdülkerim hattı (ve elbette arkalarında oynayan muslera). bu tandemin ikamesi takımımızda hiçbir şekilde yok. "3.stoperde altyapıdan çıkan emin'e güvenemeyecek miyiz, güvenmeliyiz" noktasında çok görüş var ama bu görüşü desteklemem mümkün değil. emin'in iyi bir futbolcu olduğunu düşünsem 3.stoper olarak değil, ilk 11 oyuncusu olarak bile güvenirim ama emin iyi bir oyuncu değil. hızı, tekniği, oyun görüşü 10 üzerinden 5'lik; özgüveni 10 üzerinden 9'luk bir oyuncu. ne gibi sıkıntılar yaratabileceğinin sinyalini alanyaspor ile oynadığımız kupa maçı verdi. bu sinyal yanarken sorunu çözersek sıkıntı çekmeyiz ama bu sinyali görmezden gelip "altyapımızdan emin oynar" şeklinde konuya yaklaşırsak, en ufak bir ceza/sakatlık durumunda başımız yanar. ligte ilkbaharda, mevcut bulunduğumuz aylardaki gibi oynanmayacak maçlar. her şey çok sertleşmiş olacak. emin bayram'la çok sıkıntı yaşarız. ross'la falan da olmaz. maç tecrübesi olan olan, 30'lu yaşlarında bir stoperle 1,5 yıllık sözleşme imzalamak kesin çözüm olur soruna. çünkü galatasaray'da şu an stoperler ikiye ayrılıyor: bir tarafta nelsson ve abdülkerim; diğer tarafta emin, ross ve metehan. sayıca çok evet ama aralarındaki kalite farkında da uçurum var. mesele yaş veya altyapı kökeni değil. mesele kalite. as iki stoperle, yedek üç stoper arasındaki kalite farkı bu kadar büyük iken; tek yapabileceğimiz şey as stoperlerimizin sakatlanmaması veya cezalı duruma düşmemesi için dua etmek olmamalı. bu sorunu çözmeliyiz.

    defansa gereken ikinci takviye noktasında ise stoper havuzumuza dair ne söylüyorsam, sol bek pozisyonu için de aynısını söyleyebilirim. benim gözümde emre taşdemir diye bir futbolcu yok galatasaray'da. istikrarlı oynayamaz çünkü emre. oynasa da çok önemli değil çünkü defansif meziyetleri çok sınırlı emre'nin. sakatlık problemini de, defansif becerilerini de galatasaray çatısı altında 4 sene boyunca izledim. gördüm. "önümüzdeki 4 ay belki başka olur" diye düşünmeye çalışmak benim mantığıma ters. ayrıca en büyük övgüleri aldığı antalyaspor maçıyla ilgili de birkaç gündür "ben başka maç mı izledim acaba tribünde" sorusunu kendime yöneltmeye başladım. emre hücumda fena değildi evet ama defansta yine bildiğimiz emre'ydi. çok fazla zorlamayan bir antalyaspor karşısında defansta sıkıntı çeken emre ile, eğer sakatlanmazsa, 5 şubat'ta trabzonspor maçına çıkmaya razı olan varsa bilemem. ama ben razı değilim. başka kim var solda? sakatlıktan nasıl döneceğini bilmediğimiz kazımcan, sol bek olmayan ve benim sol bekte kadıköy hariç hiç beğenmediğim dubois ve tamamen gözden çıkarılan van aanholt. sayıca çok oyuncu, nicelik mevcut burada. ama nitelik ne kadar mevcut, bence şu an cevabı verilemeyecek bir soru. "emre idare eder, dubois idare eder; ne gerek var transfere" bakış açısıyla karar verirsek, mart-nisan ayları geldiğinde "ah keşke devre arası transfer dönemine dönebilsek" diyeceğiz. şampiyonluk yarışında, yarışın en kızıştığı haftalarda bize idare edecek performans yetmez. hoş; emre ve dubois bence idare dahi edemiyorlar sol tarafı. kazandığımız için takımın tamamına yönelik bir hoşgörü ve her futbolcumuzun iyi oynadığı yönünde bakış açısı hakim taraftarda ama kaybettiğimiz anda yetersizlikleri çok göze batacak bu isimlerin. zamanın geri dönüşü de olmayacak. içinde bulunduğumuz transfer mevsimi bir kez yaşanacak bu sezon, ikincisi yok. olmayacak.

    şampiyonluk yarışında başımız ağrımasın isteniyorsa, 3 oyuncu transferi (takviyesi daha doğrusu) mutlaka yapmalıyız. şampiyonluk yarışının (aynı şekilde küme düşme mücadelesinin) net olarak yaşanmadığı bir dönemde dahi gözüken tıkanıklıklarımız ve yetersiz bölgelerimiz var. beklersek, 1-2 ay sonra bu noktalardan büyük zaafiyetler yaşayacağız. bu zaafiyeti yaşamak istemiyorsak; kazanırken, öndeyken sorunları halının altına süpürmemeli ve üstüne gitmeliyiz. idare etmekle, altyapıya yönelmekle halledilebilecek konular değil bunlar. zararlı çıkarız bu yöntemlerin sonunda. sorunu çözmeliyiz. takım içinden çözemediğimize göre (bu aşikar), transferle çözmeliyiz.
  • 153
    https://gss.gs/9vJ.png

    uyruğu türkiye, mevkisi defans olan oyuncuları seçerek yapılan arama sonucu;
    https://www.transfermarkt.com.tr/...etail/suche/40223617

    emin bayram özelinde anlatmaya çalışıyorum ama emin sadece örnek, yoksa çok iyi oynadığından veya yerine transfer istemediğimden değil. bu dönemde transfer isterken isimleri de belirtmek gerekiyor ki üzerinde tartışabilelim, yoksa tecrübeli, güçlü, yerli bir bir stoper demek bir şey ifade etmiyor. bu listeden, veya arama listem tabi ki eksik olabilir, bilinen oyunculardan kimi emin yerine almalıyız/alabiliriz. bu şekilde ifade edersek daha mantıklı olacağını düşünüyorum. veya yabancı bir stoper almalıyız diyorsak 11 içerisinde kurgudaki farklılıkları nasıl çözmeliyiz?

    sarışın uzun boylu güçlü ve avrupalı bir santrfor diyorsak adını da yazalım, aksi takdirde kötü çıkınca bu değildi der geçeriz, galatasaray sözlük olarak rakiplerimizden farkımız olsun.
  • 155
    biz hamle yapmayınca rakiplerin far görmüş tavşan gibi kaldığı dönem olmaktadır.
    adamların transfer listesi geçmişte galatasaray'da başarılı olmuş oyuncular ve basında ilgilendiği dillendirilen oyuncularmış.
    (bkz: başkalarına scoutluk yapmaktan yorulduk)

    erden abi, sana sesleniyorum, lütfen yarın ilk iş bizim scouting departmanına git.
    istatistikleri iyi olmasına rağmen kötü olduğu düşünülen yabancıları filtrelet.
    yalandan, kabul edilmeyecek iki üç teklif yap.
    ilgilendiğimiz haberi basına düşse yeter.
    gerisini rakiplerimiz halleder.
  • 156
    taraftarımızın son zamanlarda ki en rahat olduğu dönemdir. süper ligde lideriz. takım kaliteli, hocaya güvenimiz yüksek, moraller yerinde, projelerimiz devam ediyor. hal böyle olunca yönetim işine odaklanıyor. erden timur şuan nerede acaba? kimlerle görüşüyor. hiç ses yok. ansızın bir haber patlar da kaçırırım diye ödüm kopuyor. duyumcular bile sessiz. kuş uçmuyor. fırtına öncesi sessizlik gibi.

    taraftar biraz homurdansa göndereceğimiz oyuncular gitmez. gelecek oyuncular ve menajerleri naz yaparlar. komisyoncular çoğalır. saçma sapan transferlerle dönemi kapatırız. öncelikle yönetime sonra taraftarımıza teşekkür ederim.
  • 157
    gelecek ve gidecek oyuncular özelinde yönetime ve teknik heyete güvendiğimi iki hafta önce söylemiştim ancak transfer sezonunun sonuna kadar gelenin ve gidenin olmadığı senaryoda, "zaten lideriz, her şey yolunda" diye konuya yaklaşabileceğimi zannetmiyorum. "x bir oyuncuyla şu mevkiyi idare ederiz" diyecek bir durumda olduğumuzu düşünmüyorum çünkü. transfere ihtiyaç duyulduğunu düşündüğüm bölgelerde bizi idare edebileceğine inanılan futbolcular, ligte ilk 10 sırada yer alan takımların banko oyuncuları olamazlar maalesef. şampiyonluk hedefleyen bir galatasaray'da bu hiç mümkün değil. "bugüne kadar lider geldik, bundan sonra da bu oyuncu grubuyla ilerleriz" tezi bu gemiyi en fazla mart ayına yanaştırır. mart ayından sonra altta da üstte de işler kızışacak ve herkes kan kokusu almış köpekbalığı misali puan için saldıracak. çok zorlanırız, çok acı çekeriz. şampiyon olur muyuz? belki yine oluruz ama korkarım ki yaşayacağımız son iki aylık süreç 2014-2015 sezonunun son iki ayına benzer. yorar, yıpratır. bu sorunları ve yorgunluğu yaşamamak adına en ezından van aanholt ve seferovic ikilisiyle mümkün olan en uygun şartlarda yolları ayırmalı; 1 stoper, 1 sol bek ve 1 atak oyuncusu almalıyız. mevcut huzurumuzun ve sezona rahat devam edişimizin sürekliliği için bu hamleler şart. bu hamleler olmaz ve mevcut kadro ile yola devam eder isek, ligte de kupada da başarılı olabilmek adına acı çekmemiz gerekecek. bence buna hiç gerek yok. umarım galatasaray'ın karar verici organları da bu şekilde düşünür ve kalan kısa sürede bu doğrultuda hareket ederler.
  • 162
    (bkz: yaprak kımıldamıyor)

    transfer bağımlısı bir birey olarak hep transfer istiyorum. transfer dönemi yokken bile transfer istiyorum. öyle ki oyunlarda dahi ligi hızlı hızlı simule eder direkt transfer dönemlerine geçerdim. çok severim transferi ama öyle mevcut galatasaray'ın durumu yangın yapılacak bir durum değil. zaten yönetimimiz de gerekli tedbiri almış gibi gözüküyor. bittiğinde gidenler gitmiş, gelenler gelmiş olur zaten. yaslanıp sahadaki takımımıza odaklanmak en iyisi.
  • 164
    sezonun bitmesine 3 ay kaldı ve bu sezon türkiye kupasında finale ilerlediğimizi varsayarsak maksimum 21 maç daha oynayacağız. sezonun yarısını geride bıraktık ve ligde lideriz, kadro derinliği yerinde, takım oturmuş durumda. bu gibi durumlarda acele bir transfere ihtiyacımız yok. sezonu buraya kadar bu kadroyla sorunsuzca getirdik, ligde 17 kupada 4 maçımız kaldı ve bu kadro bu maçları çıkarabilir. eğer bir transfer yapılacaksa önümüzdeki sezonlar düşünülerek yapılmalı. 3-4 ay sonra yerine daha iyisini isteyeceğimiz futbolculara para gömmeyelim ****. onun yerine paramızı saklayıp kiralık oyuncularımızın bonservislerine eklememiz daha akıllıca olacaktır **.
  • 165
    11'e oyuncu almayacağımız net gibi. teoride ligin kalan tüm maçlarını kazanabilecek oturmuş bir 11 var.

    ancak dünyanın da bin türlü hali var. boey oynamadığında dubois'i görünce nasıl içimiz rahatlıyorsa, aynı rahatlığı birkaç mevkiye daha taşımak bu dönemin en büyük avantajı olur. mevki mevki bakalım.

    kale: sorun yok.
    sağ bek: sorun yok.
    stoper: üçüncü stoper için emin-metehan-ross üçlüsüne teknik heyet yeterince güveniyor mu? 1.
    sol bek: kazımcan'ın yedeği için yine emre taşdemir kumarını mı oynayacağız 2.

    defansif orta saha: sorun yok.
    merkez orta saha: sergio burada tek gibi. normalde midstjö burayı yedekler diyorduk, baran da alternatif gibiydi ama anladık ki sergio'ya bir şey olunca sıkıntı yaşıyoruz. 3
    ofansif orta saha: mata buranın pahalı yedeği ama isteneni veremiyor. keşke almasaydık. burada ihtiyaç var ama almanın mantığı yok. 4 diyelim.

    sağ kanat: en şişik bölgemiz. rashica-barış-yunus-yusuf.
    sol kanat: burada tek kerem kaldı. sağdan birisinin ayrılması kaydıyla 5.
    forvet: ıcardi-gomis-bay. yeterli gibi duruyor ama forvet demek hamle demektir. galatasaray'da hep 5-6 forvetli dönemlere alıştım. o yüzden seferovic yerine takviyeye itiraz etmem. 6.

    transferi düşünmenin çok abes kaçmayacağı 6 bölge var. diğer 5 bölgeye, giden oyuncu olmadığı sürece transfer gereksiz.

    bu transfer dönemi, alacağımız oyuncunun da yedek olacağını düşünürsek. bence bu 6 bölgeyi 2'şer 2'şer birleştirip işin içinden çıkmak lazım.

    1-2: hem stoper hem bek oynayabilen biriyle iki mevki birden yedeklenebilir. bu kontenjana takılıp zor olabilecek bir istek ama denenebilir.

    3-4: hem sergio hem zaman zaman mertens'i yedekleyebilecek bir oyuncu düşünülebilir buraya. lokum gibi olur.

    5-6 hem kanatı hem forveti yedekleyebilecek biri de buraya perfect olur.

    bu tabii benim buradan saçmalamalarım. florya'da takımla havayı soluyanlar kadar bilemeyiz oyuncunun durumlarını. yine de transfer çalışmaları sürerken 3-4 bölgesini yedekleyecek bir ismin düşünülmesini beklerdim. şu ana kadar tüm muhabirler stoper-bek-kanat ve forvet alacağımızı söylüyor.
  • 169
    bolca çıkan transfer haberlerinin büyük çoğunluğuna "ne gerek var" diyerek baktığım dönem.

    - an itibarıyla gündeme düşen kaan ayhan transferi, emin ve metehan'ın varlığı bağlamında düşünüldüğünde bizim için hakiki bir ihtiyaç mı emin değilim.
    - bu sezon özelinde yabancı kuralı ile ilintili olarak yabancı sol bek transferine de karşıyım.
    - tek santrforlu sistemde, oynayabilir durumdaki bir icardi'den formayı alabilecek herhangi bir oyuncunun olmaması, gomis'in bu sezonu iyi bir yedek olarak tamamlayacak görünmesi ve barış'ın o bölge için umut vermesi gibi unsurlar dolayısıyla santrfor transferinin de sezon sonuna bırakılabileceği düşüncesindeyim. yine de önümüze bonservisiyle alabileceğimiz iyi bir genç santrfor opsiyonu çıkacaksa buna itiraz edemem.

    mata ve midtsjo transferlerine başından bu yana pek sıcak bakmayan biri olarak öncelikli ihtiyacımızın 8 - 8,5 - 10 pozisyonlarında oynayabilecek genç ve tempolu bir yabancı oyuncu olduğunu düşünüyorum. bu tip bir oyuncu ile hem sergio'yu gerçek manada yedekleyebilir hem de mertens'in oyundan çıktığı anlarda bu oyuncuyu sergio ile birlikte kullanarak gerekirse 4-3-3 sistemine de dönebiliriz.
  • 174
    kadrodan sadece aanholt ve seferovic'in gideceğini varsayarak;

    kaan ayhan'ın 6 aylığına kiralanmasının sezon sonuna kadar nelsson-abdulkerim ikilisini güzel şekilde yedekleyeceğini,

    dubois varken yaz dönemine kadar sol bek ihtiyacında olmadığımızı,

    sergio'ya yedek olarak bir 8 numara bakılmasını ama sırf almak için de saçma sapan bir isim alınmamasını,

    forvete de icardi'nin yedeği olarak birinin (misal bir andreas cornelius) alınmasının faydalı olacağını,

    düşünüyorum.
  • 175
    https://twitter.com/...aKta6vOJN-g&s=19

    --- alıntı ---

    galatasaray'ın kaan ayhan transferi
    21.23 - ilk haber düştü.
    21.57 - babası transferi doğruladı.
    22.43 - galatasaray, görüşmelere başlandığını kap'a bildirdi.
    23.39 - kaan ayhan'ın istanbul'a gelmek üzere uçakta olduğu duyuruldu.

    --- alıntı ---

    böyle transfer süreçlerinin hastasıyız. dursun aydın özbek yönetimine teşekkürlerimi sunuyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın