1
basının yanlış yönlendirmeleri ve hafızanın yanıltıcı olmasından ötürü hakkında konuşulması gereken, bu senenin ilk önemli sorunsalı. birçok yazar arkadaşın terim dönemi defansına ithafen, defansın orta sahaya kadar çıkıp, şuursuzca saldırdığımız için sorun yaşadığını yazdığını gördüm. hafızamız bizi bu kadar yanıltmamalı, emin olmak için gerekirse bazı maçları tekrar izlemekte fayda var. birincisi terim galatasaray'ı şuursuzca asla saldırmadı. futbolcuların becerisi veya hatası olsun olmasın mutlaka bir seti vardı. belki bu sene o setler belli belirsizdi ancak futbolcuların bunu doğru uygulayamaması terim'in bunu yapmadığı anlamı taşımamalı. sahadaki hücum setlerini görememek yorumcuların ve buna uyan bizlerin hatasıdır terim'in değil.
ikincisi defansın öne çıkması kötü bir şey değildir, takımın boyunu kısaltmak için yapılmış bir hamledir, takımı daha rahat baskı kurmaya iter ve olası hücumlara karşı ofsayt yapabilmenizi ve rakibi uzun topa sürüklemenizi sağlar. bu bir seçimdir, defansın öne çıkması veya geride kalması iyidir, kötüdür diye bir algı kalmamalı üzerimizde. o çok sevdiğimiz büyük takımlar; bayern,barcelona, real madrid, dordmund, manchester...hepsi defansı mümkün olduğu kadar önde kurmaya çalışır hatta barcelona orta saha çizgi üzerine kurar.
buradan mancinin neyi farklı yaptığına gelelim. defansı daha geride kurmadı aslında mancini. terim olsaydı da juventusa karşı defansımız bu dizilişte oynardı. aradaki fark beklerin ve stoperlerin görevlerinde. mesela bir çok yazar arkadaşımın ve bazı yorumcuların söylediğinin aksine galatasaray 2 ekim 2013 juventus maçına 4-5-1 değil asimetrik bir 4-2-3-1 ile çıkmıştır. selçuk ortadaki ikilide olup sürekli bekinin yardımına gitmiştir. melo ise bazen stoperlerin arasına girse de esas görevi orta saha arkası serbest oyuncu olarak, defansif orta saha değil kelime anlamıyla "ön libero" oynamıştır. sneijder pirlo üzerinde kalıp hem pas trafiğini yavaşlatmış hem de juventus oyun merkezini mümkün olduğu kadar rakip sahada kalmasına çalışmıştır. kanatlarda ise sağ açık olan oyuncu adamını belli bir yere kadar takip ederken soldaki oyuncu sürekli hakan baltanın yardımına gelmiştir.
bu ön tarafın savunmasıyla ilgili bilgiden sonra asimetriyi anlatmakta fayda var. defansta asimetri hakan bakta ve eboue'nin görevlerinden kaynaklandı. eboue orta sahadaki sayıyı arttırmak istercesine ön içe doğru koşu yaparken (muhtemelen oyun kurmada rahatlık sağlanması için alınmış bir karardı) hakan balta genelde öne çıkmadı ve önünde kalan oyuncu ona yaklaştı. bu da takımı bir kanadı önde gösterdi.
defanstaki esas farklılık ise stoperlerdeki yer paylaşımı oldu. terim'in bu seneki en büyük hatası chedjou'yu öne çıkartıp ilk topa basan oyuncu yapıp dany'yi arkayı toplayan kademeyi ayarlayan oyuncu yapması. semih'le oynadığında da bu arkayı toplama işini semih'e vermişti. zaten geçen seneki savunmada başlamıştı bunu yapmaya ujfalusi sakatlandıktan sonra. semih ise, kardeşim gibi sevdiğim bir futbolcu olduğu halde söylemem gerek,bu konuda şuan için gerçekten yetersiz. hatta 2 ekim 2013 juventus maçında sakatlanması defans düzeni için daha iyi oldu bile denebilir.(allah sakatlık vermesin semih'e o başka bir konu)
mancini chedjou'yu defans lideri yapmış. kademeyi daha doğru ayarlıyor ve en önemlisi öne çıkmak için yaptığı hataları gerideyken yapmıyor. (real madrid maçında melo ile çarpışıp yedirdiği golü düşünün, bu onun hatası değildi, terim chedjou'yu o şekilde kullanmamlıydı) gökhan zan dany gibi yerini kaybeden bir oyuncu değil. kademe bilgisi de sezgileri de çok daha iyi. bu sayede daha derli toplu bir defans izledik dün akşam.
stoperlerin yerinin ne kadar önemli olduğunu şu şekilde anlatayım. servet sağ stopere alışmış bir oyuncuydu. yetenekleri kısıtlı olmasının yanında sol stoper oynadığında rakibi nasıl karşılayacağını bile bilmiyordu. bu nedenle sağ stoper ve sol stoperken gördüğü kartları, yaptığı kademe hatalarını karşılaştırırsanız inanılmaz büyük bir fark görürsünüz. diğer bir hata rıjkard zamanında yapılmıştı. defansı toplaması için lucas neil kullanışmıştı ancak neil sağ bekten dönmüş bir stoperdi ve kademe bilgisi servetten bile kötüydü. avusturya milli takımı dahil son yıllarda oynadığı maçları izlerseniz yenilen gollerin çoğunun onun ofsaytı bozmasından dolayı olduğunu görürsünüz. maalesef rıjkard'ın elinde diğer alternatif servet olduğu ve kendisi servet'e güvenemediği için bu riskle maçlara çıktı. hatta hakan balta deneyi de bu nedenledir. size çok basit gibi görünebilir ama bu basit çözümler ya da değişiklikler size maç kazandırır ya da kaybettirir.
dün akşam sneijder çıkana kadar doğru savunma yaptık. terim zamanından çok da farklı değildi. tek farkı futbolcu görevleri farkıydı ve savunma bir blok halinde yapıldı. senijder,den sonra pirlo'yu orta saha unutmaya başladı defans arasına yapılan koşuları kovalamaya çalışırken ve 2 gol yedik. ben gelecek için ümitliyim çünkü terim'in bireysel serbestliğe dayalı sistemi artık eskimeye ve futbolcuların tembel bir futbol oynamasına sebep olmaya başlamıştı. şimdi ise bloklar daha net, henüz bir set hücumumuz olmasa da aynı mancini'nin söylediği gibi, terim'in başlattığı ve futbolculara öğretmeye çalıştığı orta sahadaki defans algısı bir üst seviyeye getirilecek gibi duruyor.
ikincisi defansın öne çıkması kötü bir şey değildir, takımın boyunu kısaltmak için yapılmış bir hamledir, takımı daha rahat baskı kurmaya iter ve olası hücumlara karşı ofsayt yapabilmenizi ve rakibi uzun topa sürüklemenizi sağlar. bu bir seçimdir, defansın öne çıkması veya geride kalması iyidir, kötüdür diye bir algı kalmamalı üzerimizde. o çok sevdiğimiz büyük takımlar; bayern,barcelona, real madrid, dordmund, manchester...hepsi defansı mümkün olduğu kadar önde kurmaya çalışır hatta barcelona orta saha çizgi üzerine kurar.
buradan mancinin neyi farklı yaptığına gelelim. defansı daha geride kurmadı aslında mancini. terim olsaydı da juventusa karşı defansımız bu dizilişte oynardı. aradaki fark beklerin ve stoperlerin görevlerinde. mesela bir çok yazar arkadaşımın ve bazı yorumcuların söylediğinin aksine galatasaray 2 ekim 2013 juventus maçına 4-5-1 değil asimetrik bir 4-2-3-1 ile çıkmıştır. selçuk ortadaki ikilide olup sürekli bekinin yardımına gitmiştir. melo ise bazen stoperlerin arasına girse de esas görevi orta saha arkası serbest oyuncu olarak, defansif orta saha değil kelime anlamıyla "ön libero" oynamıştır. sneijder pirlo üzerinde kalıp hem pas trafiğini yavaşlatmış hem de juventus oyun merkezini mümkün olduğu kadar rakip sahada kalmasına çalışmıştır. kanatlarda ise sağ açık olan oyuncu adamını belli bir yere kadar takip ederken soldaki oyuncu sürekli hakan baltanın yardımına gelmiştir.
bu ön tarafın savunmasıyla ilgili bilgiden sonra asimetriyi anlatmakta fayda var. defansta asimetri hakan bakta ve eboue'nin görevlerinden kaynaklandı. eboue orta sahadaki sayıyı arttırmak istercesine ön içe doğru koşu yaparken (muhtemelen oyun kurmada rahatlık sağlanması için alınmış bir karardı) hakan balta genelde öne çıkmadı ve önünde kalan oyuncu ona yaklaştı. bu da takımı bir kanadı önde gösterdi.
defanstaki esas farklılık ise stoperlerdeki yer paylaşımı oldu. terim'in bu seneki en büyük hatası chedjou'yu öne çıkartıp ilk topa basan oyuncu yapıp dany'yi arkayı toplayan kademeyi ayarlayan oyuncu yapması. semih'le oynadığında da bu arkayı toplama işini semih'e vermişti. zaten geçen seneki savunmada başlamıştı bunu yapmaya ujfalusi sakatlandıktan sonra. semih ise, kardeşim gibi sevdiğim bir futbolcu olduğu halde söylemem gerek,bu konuda şuan için gerçekten yetersiz. hatta 2 ekim 2013 juventus maçında sakatlanması defans düzeni için daha iyi oldu bile denebilir.(allah sakatlık vermesin semih'e o başka bir konu)
mancini chedjou'yu defans lideri yapmış. kademeyi daha doğru ayarlıyor ve en önemlisi öne çıkmak için yaptığı hataları gerideyken yapmıyor. (real madrid maçında melo ile çarpışıp yedirdiği golü düşünün, bu onun hatası değildi, terim chedjou'yu o şekilde kullanmamlıydı) gökhan zan dany gibi yerini kaybeden bir oyuncu değil. kademe bilgisi de sezgileri de çok daha iyi. bu sayede daha derli toplu bir defans izledik dün akşam.
stoperlerin yerinin ne kadar önemli olduğunu şu şekilde anlatayım. servet sağ stopere alışmış bir oyuncuydu. yetenekleri kısıtlı olmasının yanında sol stoper oynadığında rakibi nasıl karşılayacağını bile bilmiyordu. bu nedenle sağ stoper ve sol stoperken gördüğü kartları, yaptığı kademe hatalarını karşılaştırırsanız inanılmaz büyük bir fark görürsünüz. diğer bir hata rıjkard zamanında yapılmıştı. defansı toplaması için lucas neil kullanışmıştı ancak neil sağ bekten dönmüş bir stoperdi ve kademe bilgisi servetten bile kötüydü. avusturya milli takımı dahil son yıllarda oynadığı maçları izlerseniz yenilen gollerin çoğunun onun ofsaytı bozmasından dolayı olduğunu görürsünüz. maalesef rıjkard'ın elinde diğer alternatif servet olduğu ve kendisi servet'e güvenemediği için bu riskle maçlara çıktı. hatta hakan balta deneyi de bu nedenledir. size çok basit gibi görünebilir ama bu basit çözümler ya da değişiklikler size maç kazandırır ya da kaybettirir.
dün akşam sneijder çıkana kadar doğru savunma yaptık. terim zamanından çok da farklı değildi. tek farkı futbolcu görevleri farkıydı ve savunma bir blok halinde yapıldı. senijder,den sonra pirlo'yu orta saha unutmaya başladı defans arasına yapılan koşuları kovalamaya çalışırken ve 2 gol yedik. ben gelecek için ümitliyim çünkü terim'in bireysel serbestliğe dayalı sistemi artık eskimeye ve futbolcuların tembel bir futbol oynamasına sebep olmaya başlamıştı. şimdi ise bloklar daha net, henüz bir set hücumumuz olmasa da aynı mancini'nin söylediği gibi, terim'in başlattığı ve futbolculara öğretmeye çalıştığı orta sahadaki defans algısı bir üst seviyeye getirilecek gibi duruyor.