ilklerin turnuvası olmuştur adeta. yaşanan enteresan olayları numaralandırarak anlatmak istiyorum;
1.vaka
orta kortta oynanan radwanska'nın
* maçıydı. ilk servis dışarıda ve ikinci servis atılıyor. ama o da ne!? bir anda sahaya pet şişesi geliyor. üst korttan atılan pet şişesi, herkesi şaşkına çeviriyor. hakem kısa bir moladan sonra oyunu devam ettiriyor. "işte türk seyircisi" diyesi geliyor insanın.
2.vaka
rezai ile kutuzova arasında oynanan maçta bir anda hakem oyunu durduruyor. herkes birbirine bakıyor o sırada, ne oldu diye. daha sonra hakem, kameramanın sahadan çıkmasını istiyor.
** bu sırada tribünlerde gülüşmeler oluşuyor. işte bu sırada, " işte türk televizyoncusu" diyesi geliyor insanın.
3.vaka
rezai'nin maçı oynanıyor..
** akşam maçı olduğu için ışıklar açık tabi. ama ışıklar teker teker sönmeye başlıyor ve çat! tüm ışıklar sönüyor. hiçbir yerde yaşanmayan bir şey yine yaşanıyor. daha sonra benim başlattığım protesto alkışı tüm korta yayılıyor ve insanlar yavaş yavaş çıkmaya başlıyor.
4.vaka
iğrenç bir sunucu tutulmuş doğrusu bu turnuva için. muhtemelen sokaktan geçen bir adamı: "sunuculuk yapar mısın, bak para da veririz" diyerek kandırıp almışlardır işe. her gün aynı kelimeleri tekrarlayan, elektrikler kesildiğinde de : " bu bir ilk, ilk gerçekleşti ve bunun için sizden kocaman(!) bir alkış istiyorum. alkışlayarak geri getirelim elektriği
**" diyerek kalitesini konuşturmuştur.
yine de tüm bunlara rağmen gerçekten çok güzel zaman geçirdiğim turnuvadır. neredeyse tüm tenisçilerle fotoğraf çekilmem, aynı yerlerde yemek yememiz ve kaliteli ortam bunun en büyük sebebi. nice kupalar dileğiyle.