2002

• 1

  klüp başkanlarımız: mehmet cansun & özhan canaydın önderliğinde;
  
  sadece futbol süper lig şampiyonluğu kazandığımız yıldır.
  
  (bkz: galatasaray in basarilari)
• 2

  üçüncü yıldızı taktığımız yıldır.
• 3

  türkiye milli futbol takımı'nın, tarihinde ikinci kez katıldığı fifa dünya kupası'nda dünya üçüncüsü olduğu yıldır.
• 4

  ruhunu özlediğim sene takım ve tribün olarak.
• 5

  o senenin en trajik maçı psv'yi cehennemde 2-0 yendikten sonra bursada bursasporla oynadığımız lig maçında beş yememizdir. yine de mükemmel işler yapmıştık. fleurquinlerle , perezlerle , victorialarla ve niculescularla ligi şampiyon bitirip , şampiyonlar liginde ilk grupta lazio , psv ve nantes'ın olduğu gruptan 2.çıkmıştık ve o grupta şampiyonlar ligi tarihimizde ilk defa deplasman galibiyetimizi nantes'ı fransada 0-1 yenerek almıştık. sergenin golü hala hafızlardadır.
  
  2.tur gruplarında ise barca , liverpool ve romayla oynamıştık. bu grupta ilk 5 maçımızı berabere bitirip işimizi son maça bırakmıştık ama luis enrique'nin ofsayt golüyle kendi sahamızda barca'ya 0-1 kaybetmiştik. o grupta öne geçtiğimiz 4 maçta'da beraberliğe razı olmamız kahrediciydi. özellikle sami yen'de romayı tam yenicekken emerson'un mondi'nin hatasıyla 90+3'te attığı rövaşeta gol hala aklıma geldiğinde bir hay a.q ya çektirir bana. bu grupta en ilginç şeyde liverpoolun 7 puanla gruptan 2.çıkmasıydı. eğer yanlış bilmiyorsam şampiyonlar ligi tarihinin en az puanla tur atlayan takımı olmuşlardı.
  
  özet olarak gerçekten garip ama çok büyük hatıralar olan bir yıldı.
• 6

  duraklama döneminin başlangıcı.
• 7

  italya'da paranın har varulup harman savrulduğu yıldı. yaklaşık 650 milyon euro'luk transfer gideri ve 630 milyon euro'luk transfer geliri vardı genel olarak. zidane real madrid'e giderek yılın transferi olmuştu. inzaghi milan'a geçmişti, veron manu'ya gitmişti, buffon, thuram, nedved juve'ye gitmişti. kısaca bir nevi 2009-2010 sezonu ispanya ligi'nin hali gibiydi, güzel yıllardı. bir de hakan şükür parma'ya geçmiş, ümit davala milan'a, emre belözoğlu, okan buruk inter'e, fatih hoca milan'a geçmişti.
• 8

  ülkemizin genel olarak da, futbol özelinde de yavaşça yükselen grafiğinin zirve yaptığı ve sonrasında keskin bir düşüşe geçtiği yıldır.
  
  bazen 2002 ruhunu çok özlüyorum. galatasaray galatasaray gibiydi, milli takım milli takım gibiydi, tarkan tarkan gibiydi...
• 9

  (bkz: niculescu attı, şampiyonluk geldi)
• 10

  galatasaray'ımızın ligde 15. kez şampiyon olup türkiye'de formasına 3. yıldızı takmaya hak kazanan ilk takım olduğu yıl.
  
  beşiktaş bu olaydan 15 sene sonra, 13 lig şampiyonluğu ile formasına 3. yıldızı takan ilk takım olarak bu rekoru geliştirmiştir.
• 11

  sayılı kez(2) dünya kupasına katılmış bir ülkenin belki de hep birlikte mutlu olduğu son yıl.
  
  biz galatasaraylılar için ise mükemmel bir yıldı.
  
  ucl'deki başarımız, ligde şampiyonluk ve ilk 11'inden 8-9 oyuncunun galatasaraylı olduğu milli takımla dünya üçüncülüğü serüveni...
  
  okullarda, iş yerlerinde, üniversitede final döneminde izlenen maçlar.
  
  hasan şaş karizması, hakan şükür'ün gol orucu ve rekoru, göz yaşları, ilhan mansız saçlarım, ülkedeki mutluluk sebebiyle alttan aldığım iki derse 30 puan esktra veren hocalar ile 2-4 barajına takılmayan ben...
  
  senegal'e attığı gol ile kendisine olan ufak çaplı benzerliğim(i.mansız) sebebiyle maçtan sonra omuzlara alınmam...
  
  tarkan bir oluruz yolunda... ve karma albümü...
  
  mustafa sandal pazara kadar değil mezara kadar...
  
  üniversite hayatımın tam ortası...
  
  gençlik...
  
  para yok ama dert yok tasa yok. öğrenci harçlığın ile bile bir mekânda 1-2 bira içebileceğin alım gücü, tekelde biranın 1.5 tl falan olduğu zamanlar. yanına da en güzel kuruyemişi istediğin kadar alabildiğin zamanlar ha tek bira değil konu, alım gücü.
  
  20 koca sene geçmiş. o sene doğanlar bugün, benim orta halli bir memur çocuğu olarak benim yaşadığım şeyleri yaşayamıyor... işte en çok da ona üzülüyorum.
• 12

  8 yaşında olduğum yıl. koalisyonu, tek başına iktidarı, anayasayı tek başına değiştirebilecek çoğunluğun 367 olduğunu, chp'yi atatürk'ün kurduğunu, ecevit'in 1972'den beri siyaset yaptığını, %10 seçim barajını ve altın golün, penaltının ne demek olduğunu öğrendiğim yıl. çünkü sabahları durmadan gazete okur ve gündemdeki olayları aileme yorumlattırırdım bazı şeyleri öğrenmek için. akşamları da kanal d haber izlerdim. futbolda galibiyete 3, beraberliğe 1 puan verildiği, dünya kupası, lucescu, terim, aziz yıldırım, uefa kupası kazanmak, dört sene kesintisiz şampiyon olmak, 5 şampiyonluğa 1 yıldız takmak, şampiyonlar ligi ve hagi de gündemime ilk defa bu yıl girmiştir.
  
  bugün çok iyi hakim olduğum konular olan türk siyaset ve spor tarihini efektif anlamda öğrenmeye başladığım yıldı.
  
  20 yıl geçmiş. o kadar şey değişti ki hayatın doğal akışları gereği. modernleşen ve sürekli gelişen bir dünyada ülkemizde değişmeyen tek şeyin siyasal iktidar olduğunu görmek çok üzüyor.