ilk maçta istanbul'da yaşanılan gerginlikler ve ölümle sonuçlanan kavgalardan sonra adeta orta çağ'da yaşanılan savaşları andıran bir stres harbine dönüşen, türk futbol tarihinin en zorlu deplasman maçı.
iki ingiliz taraftarının,
6 nisan 2000 galatasaray leeds united maçı öncesinde bırakın galatasaraylı olduğunu söyleyebilmenin, takım tuttuğundan bile emin olunamayacak kişilerce öldürülmesi nedeniyle maçın uefa kupası yarı final özelliği taşıması unutulmuş ve tamamen vatan millet refleksine dönmüştü. hem ingilizler hem bizlerce bu 90 dakikaya farklı anlamlar yüklenilmesi final heyacanını bastırsa da takımımız başlama vuruşu ile birlikte konsantresini hiç bozmadan, sakin kalarak ve büyük bir kulübe yakışır bir şekilde iyi oynamıştı.
abartısız söylüyorum şu maçta gerginliğe yenik düşsek tarihi bir fark yiyerek elenirdik. ancak hagi, popescu ve taffarel gibi dünya çapında isimlerin varlığı ve imparator fatih terim'in siyasi çalkantıları takıma hiç yansıtmaması ve motiveyi koruması sonucunda en rahat maçımız haline dönüşmüştü.
leeds taraftarlarının maçın başlama düdüğünden önce yerlerinde duramayan hareketleri, çıkardıkları sesler ve sinirlerinin ete kemiğe bürünmüş görüntüleri her babayiğitin üstesinden gelebileceği bir şey değildi.
https://youtu.be/2pX56kq1nBs