• 58
    kontrolü bırakmadan rahat yendiğimiz bir maç. beşiktaş takımı 6-7 sene öncesinin galatasaray basketbol takımına benziyordu. kısıtlı rotasyonla ve bileği düzgün sokak basketbolcusu kıvamındaki bir siyah amerikalının sürüklediği, tırmalayarak, mücadele ederek bir yere gelen ama sonunda kendinden daha güçlü markalara toslayan bir takım hüviyetinde. ikinci yarı sonunda bjk'de 6 kişi skora etki etmişti, sadece bir tanesi türktü , o da caner'di ve sadece 4 sayı atmıştı. ilk yarı sonunda koçları çaresizce gerginlik yaratıp gaz vermek istedi ama karşısında bazı dişlileri teklese bile gene çalışan bir makine -gs basketbol takımı- vardı ve gs yanına yaklaştırmadan rakibini yenmeyi bildi. beşiktaş ,fb'den bordrolu olduğu görüntüsündeki hakemlerin çok zorlama lehte düdüklerine rağmen rakibine yaklaşamadı. dışarıdan şut ve içeri drive etmekten başka hiçbir numarası yok bu bjk'nin. koskoca ankara'nın bütün takımları şu bjk'den kötümüydü ki hiçbiri playoff'a kalamadı diye sorası geliyor insanın. galatasaray'da ise sinancan ilk yarı , bonsu ikinci yarı'da maçı getiren isimler oldular. tabii ki arroyo ve manuchar maç boyunca çok iyi oynadılar. erceg, ender ve ersin idare etti. furkan, göksenin, engin, malik döküldü. cenk savunmada iyice, hücumda ise yoktu. koçun milli takım mesaisi biraz konsantrasyonunu ve yoğunluğunu azaltmış gibi duruyor. enteresan bir detay; her iki koçunda siyahi oyuncuları 2. ve 4. çeyrekte kullanması idi. (lofton hariç ama o da melez gibi duruyor.) hamle yapma inisyatifi ataman'da olduğunu varsayarsak,yarıların son çeyreklerinde siyahi oyuncularlal atletik kalıp, ilk çeyreklerinde sadece beyaz ve latin oyuncularla savunma ve taktikle fark atıp, sonunda da çok kontrollü bir şekilde yendi. müsabakanın en büyük iki ahmaklığı bjk'li genç oyuncunun etrafı bomboş pozisyonda boş potaya smaç kaçırması ve erceg'in topla hücuma çıkarken düdükten sonra topu rakip oyuncunun arka ayak adalelerine nişanlayıp teknik faulü alıp maçın kopmasını geciktirmesiydi.
  • 60
    maçtaydım. beşiktaş benchinin arkasında 013 bloktan izledim maçı, dikkatimi çeken en önemli noktadan başlamak istiyorum. beşiktaşın sinirli koçu ahmet kandemir ingilizce bilmiyor. 7 yabacı oyuncusu bulunan takımın koçu hücum ve savunma oyunlarını yardımcısına anlatıyor yardımcısı oyunculara. bu konu bana çok enteresan geldi. yinede basketbol oynamış arkadaşlar varsa ve konuyla ilgili bizi aydınlatırlarsa sevinirim.
    beşiktaş if tamamen chris lofton üzerine kurulmuş bir takım. ama adamda muazzam oynadı bu seriyi. ayrıca savunmada da hiç fena sayılmayacak bir performans gösterdi. sertlik karşısında ve el gördüğünde şut konusunda en ufak bir tereddüt yaşamıyor. bence bu serinin en iyi oyuncusuydu. ama takımında kendisinden başka çift haneli ortalama bulan oyuncu olmayınca bize elenmeleri kaçınılmaz oldu. lofton bence önümüzdeki yıl rotasyonda düşünülebilinir. (bkz: chris lofton) bu sezon ligimizdeki euroleague takımlarına karşı * 9 maça çıkmış ve 14,4 sayı 2,5 asist ortalamaları tutturmuş.
    takımımıza gelince; öncelikle kaptan carlos aroyyo henüz ritmini bulabilmiş değil. en skorer iki oyuncumuzdan * bu seride yeterli verim alamadık, bu ikili seriyi ortlama 19 sayı ile oynarken sezonun geride kalanında 27 sayı ortalama yakalıyorlardı. buradaki en önemli nokta seride üç maçtada farklı oyuncularımızın normal sezon performanslarının üzerinde katkı vermesi bence. normal sezonda 6,1 ortalamayla oynayan (bkz: cenk akyol) un 16 sayısı ilk maça tutunmamızı sağladı. ikinci maçta 9,4 sayı ortlamalı (bkz: pops mensah bonsu) nun 17 sayısı bize maçı kazandırırken serinin en kritik maçında benim en sevdiğim oyunculardan olan ve normal sezonu 4,8 ortlamayla oynayan (bkz: sinan güler) in 14 sayısı hücum anlamında seride dikkat çeken noktalardı. bunun dışında dün ilk 4 şutunu sokmasına rağmen (bkz: malik hairston) bizim gibi bir takımda 2-3 numara oynayamaz. şutu hiç güven vermiyor. bence banvit serisinde kendisinin normal sezon performanslarının çok üzerine çıkması gerekiyor. şu anda takımın en zayıf halkası olarak görünüyor. belki performans olarak bazı noktalarda bazı oyunculardan önde görünebilir ancak yabancı kontenjanı bu kadar değerliyken ilk yollanması gereken yabancı. yerine domercant tercih edilse daha yararlı olabilir.
    son olarak banvit serisi çok daha sert olacak. çok daha akıllı bir koçları var. çok atletik bir takımlar ve bence ligin en iyi guardına * sahipler. ve saha avantajı rakibimizde. deplasmanda en az 1 galibiyet ve içeride fire vermememiz gerekiyor. bu noktada bizim en büyük güvencemiz ise takımı hedef maçlara iyi hazırlayan son yılların ligimizde en dominant karakteri winner koçumuz (bkz: ergin ataman) umarım herşey yolunda ve düşündüğüm gibi gider. ve karşıdan sahalarında bir kupa daha alırız.
  • 61
    son periyotta beşiktaş'ın farkı azalttığı bölümde bonsu'nun dominant oyunu sayesinde sıkıntı yaşamadık. çünkü ciddi anlamda maçın tamamını 13-14 fark civarında götürdüğünüzde fark 10'un altına düştüğünde hem siz strese giriyorsunuz, hem de rakip takım direnç kazanıyor. fakat o anlarda bonsu üst üste aldığı hücum ribaundları ve smaçlarıyla büyük katkı verdi.

    ayrıca maçı 20.30'a koyamayan tbf'nin de abv. felaket trafikle boğuşarak maça anca 2. periyodun ortasında skor 26-15 iken girebildim. salonun tamamına yakınını dolu görmek ise sevindiriciydi.
  • 62
    abdi ipekçi'de yine muhtesem bir atmosferde, maçin her aninda rakibimizden çok çok daha ustun oynayarak kazandigimiz maç oldu. esasen bu seriyi buraya da getirmememiz gerekiyordu ama ilk maçi kaybettikten sonra akatlar'da iyi bir karakter ortaya koyup isi bitirdik.

    zoran erceg playofflarda bir tane maçta kotu oynayacakti illa ki. o hakkini kullandigina gore banvit serisine umutla bakabiliriz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın