öncelikle kuban'la sezon öncesinde karşılaşmış olmak gayet olumlu bizim adımıza çünkü eurocup serüveninde valencia, spartak, bilbao, kızılyıldız gibi takımlarla en çok sıkıntı yaşatacak takımlardan biri. hatta en önemlisi.
kuban ve pashutin ilişkisine girmeden maça bakalım.
- kuban ikili oyunları erken ve potaya uzak oynadığı için 5 numaraya double team getiremedik. pek hızlı bir takım olmadığımız için de bundan gayet iyi faydalandılar. hatta ali traore'yi de fazla kullanamadıklarını hesaba katalım. burada mariç'i iyi beslediler özellikle nick calathes'le. onun oyunda olduğu bölümlerde çok sıkıntı çektik.
- yardım savunmamız hala oturmamış. henry domercant adamını her defasında kaçırdı ve bu potamıza sayı olarak döndü ki bu da önemli eksilermizden savunma anlamında.
- işin hücum tarafında jamont'un olmadığı ve son periyot hawkins'in de olmadığı bölümleri iyi geçtik ki bunda da aslan payı ender'in oynatmaya yönelik penetreleriydi. hızlı geldiğimizde rahat sayı opsiyonları bulduk. domercant'ın skorer oyunu ve cenk'in onu son periyot dinlendirecek üçlükleri sokmasıyla da suni bir farkla da olsa maçı kazandık.
- ikili oyunları
* çok fazla base line'dan oynadık. burada yüzdesel anlamda sıkıntı çektik. çünkü dudley'in orta mesafesi daha çok yüksek posta tepeden yolladığı şutlar. buraya dikkat etmek lazım.
- macvan'da da hafif kıpırdanmalar vardı. şut anlamınad olmasa bile set hücumlarında hep doğru yerdeydi ve bunun meyvesini bol bol faul aldırarak bize getirdi.
takım olarak savunmada takımı pek beğenmedim. hücumda da hala organizasyon sorunlarımız var.