hayatimda izledigim, en cabuk biten galatasaray maci.
hic unutmuyorum, o gün babamla beraber ankara'ya gitmis; almanya'dan dönen dedem ve babannemi karsilayip ayni gün samsun'a geri dönmüstük.
*eve geldik, galatasaray'in maci var. aksam yemeginde de kuru fasülye ve pilav
**yemegimi aldim, anne babama yalvariyorum oturma odasina mac izlerken yiyebilmek icin. yol yorgunlugu geyigine dedemler de eve gitmeyip bize geldiler, beraber yemek yiyecegiz. dedeme babanneme yanasiyorum ki izin alabileyim, biliyorum onlar olur dediginde bizimkiler bir sey diyemeyecekler.
*herneyse bir sekilde aldim bir tabak pilav üstü kuru, gectim oturma odasina.
mac basladiginda ben de yemegimi yemeye basladim.
hakem maci bitiren düdügü caldiginda tabagimdaki yemek de bitmisti.
bütün mac boyunca nasil top oynadigimiza dair en ufak bir fikrim yok. o gün mactan sonra da yoktu bugün de yok. 5 kere gözümü acip kapadim ve 5-0 ile coktan kendi evimizde rencide edilmistik.
bir avrupa macinda 5 gol yememiz o kadar imkansiz, o kadar hayali bir sey ki bu macin nasil bu denli cabuk bitmis oldugunu 26 yasina geldim hala cözebilmis degilim.
koltuktan koltuga atlarken kafami yarmisligim, yaban arisi kovanini karistirirken arilar tarafindan sokulmslugum oldu. bunlarin hepsini saniye saniye hatirlayan ben; bu macta zamanin nasil bu kadar cabuk gectigini bir türlü anlayamiyorum.