• 478
    topun değerini bilmeyen ve bu kadar kolay kaybeden bir galatasaray olamaz, olmamalı.

    her hafta umutla ve iyi niyetle güzel dileklerde bulunuyoruz. ancak herhangi bir ilerleme olmadığını görmek çok üzücü…

    icardi’nin form tutmaması, üretkenliğimizin giderek zayıflıyor oluşu, savunmada zaafiyet görülmesi düşündürücü…

    sonuç olarak, 1-0 kazandığımız ama oyun anlamında oldukça keyifsiz bir akşam geçirmemize neden olan maçtır…
  • 479
    maç bitti.
    bu maçı 3 puanla bitirdik fakat serdar dursun sağolsun.
    yoksa puan kaybetmiştik.
    şimdi bu maçtan cidden ders çıkarmalıyız.
    başta okan buruk.
    hocam lütfen orta saha her şeydir. bunu unutma takımın orta sahası çökmüşken bakambuyu alıp mertensi çıkartamazsın.
    orta sahaya direnç katmalısın.
    ha keza lütfen icardi dokunulmazlığına son ver.
    hiç kimse galatasaray'dan büyük değil.
    adam tel tel döküldü hele son 30 dakika yoktu.
    bu herkese ihanettir. 10 kişi oynadı resmen takım.
    bu takımın emeğine.
    stada giden taraftara.
    ve tüm galatasaray camiasına ihanettir.
    lütfen formsuz kim ise çıkart.
    ha keza icardi sende hakikaten seviyorsan lütfen hoca çıkartmıyorsa sen çık allah aşkına normal değil bu olan hadise.
    inanılmaz gerildiğim bir maç.
    resmen golü yemeyi bekledik, şükür ki olmadı.
    bir de takımdaki genel bir güçsüzlük hadisesi var. umarım bu sorunlar ivediklikle çözülür yoksa mart sıkıntılı geçer hocam.
  • 480
    yani kadro olarak bu seneden çok umutluydum. lakin bu maç hakikatleri net gördüğüm ve takımın üzerine boncuk dizdiği bir şey oynadığı ve bizim de onu arayıp bulamadığımız bir maç oldu. yazık gerçekten çok yazık. florya satışı, kemerburgaz geçişi, şampiyonlar ligi gelir farkı vs vs derken oyunumuz inanılmaz geride kaldı. her maç 2-3 oyuncu dışında oynamak isteyen yok. kerem olmasa orta sıralarda kaos içinde bir takımdık.gittigim her maçta da anasına avradına sövüyor taraftar. yani aynı gün rakibimizin mücadelesini gördüğüm için mi bu kadar düştüm bilmiyorum lakin bizim hak ettiğimiz bu değil...
  • 481
    fbliler serdar dursun'a hala küfretmeye devam ediyorlardır büyük ihtimalle. gole giden topu ofsayt etti*.

    bizim takım hiç tat vermedi maalesef. genel olarak son maçlarda ataklarımız çok cılız. bu beni çok korkutuyor. atak yaparken ne yapacağımızı bilmiyoruz sanki. sanki bu takım daha dün oluşturuldu.

    geçtiğimiz sezon da böyle bir ya da iki farkla ilerliyorduk hep. arada sırada bazı maçlarda fark atıyorduk. ben bu yüzden skorun 1-0 olmasına bir şey demiyorum. ataklarımız çok bilinçsizce gelişiyor. serdar dursun'un çıkardığı top ofsayt olmasa puan kaybetmiştik. bulduğun atakları en iyi şekilde değerlendireceksin bu yüzden. attığımız gol de öyle bir organizasyon golü değildi. uzaktan şut ve seken toptan gelen bir gol.

    konsantrasyon eksikliği deyip kendimi teselli edeceğim anca.

    fb maçına gitmeden önce eksiğimiz olmamasına sevindim en çok.
  • 482
    şans eseri, berbat bir futbol ile 3 puan kazandık.
    çok ciddi irdelenmesi gereken bir maç. üzerine konuşulması gereken çok mevzu var.
    icardi olayı yani kötü oynaması değil ama oyundan asla çıkmaması artık rahatsızlık verici düzeye geldi.
    zaha, kesinlikle oyuna sonradan girmemeli. özellikle süper ligde. kendini kenarda maça hiç hazırlamıyor.
    nelson karşıladığı her top rakibe gidiyor. nasıl oluyor , karagümrük’ün yerleşiminden midir nedir ama her aldığı kafa topu rakibe gitti.
    günay bekletilerimin çok çok üstündeydi. kalede bir kaleci var hissiyatı verdi.
    ben olmaz diyordum ama barış sol bek işini kotaracak gibi duruyor.
    boey formu düşüyor gibi ama her türlü toleransı var.
    bakambu maçın bence kaderini değiştirdi. mertens ile oynarken maç gidiyordu. bakambu biraz daha orayı dengeledi.
    kerem demirbay istediğimiz kadar değil ama kendi standartının üstünde oynadı.
    kaan ayhan bence yılın transferi.
    bu arada karagümrük bence mükemmel bir top oynadı. hiç pres bile yapamadık güle oynaya çıktılar defanstan. bunca zaman niye bu ligde diye düşünürdüm ama bu oyunu her takıma karşı oynarsa böyle takımlara ligde acayip ihtiyaç var. keşke bu oyunu fenere karşı da oynasalar. ama avrupa’da başarı için ve ligin ciddiyeti için böyle futbol oynayan takımlara ihtiyaç var.
    velhasıl altın değerinde ama binlerce ders çıkarılması gereken 3 puan aldık.
    tabii nereye kadar böyle 3 puan alabiliriz orası meçhul.
  • 483
    berbat oynayarak kazandığımız bir maç oldu.
    bitiricilik denen lanet devam ediyor.
    hepimizin aklı derbideyken futbolcuların aklının derbide olduğunu düşünüyorum.
    iç saha coşkusu yoktu.
    bazı can sıkıcı durumlardan bahsetmek gerekir.
    icardi’yi oyunda besleyemediğimiz süre uzadıkça kırılganlığı artmaya başlıyor.
    kerem bir pozisyonda korner atışını 5 tane rakibin olduğu ön direğe açtı.
    arka direğe orta açan açabilen adamı alnından öpmek lazım.
    artık günahıyla sevabıyla nerede ne yaptıysak ne oyun oynadıysak ne kadar geliştiysek test edeceğimiz fenerbahçe maçı geldi.
    bu maç ölüp ölüp dirildik. diliyorum fener maçına mental olarak farklı çıkarız.
    kadıköyde başarılar şimdiden.
  • 484
    farkında değiliz ama belki de sezonun gidip geldiği maç oldu. uzatmada serdar dursun ofsaytı bozmasa da o golü yesek kadıköy'e 2 puan geride çıkacaktık. oradaki muhtemel bir yenilgide 5 puanlık ciddi bir fark yemiş olacaktık. haftalardır her maçı ıkına ıkına, ölüp ölüp direrek kazanıyoruz. bakalım daha nereye kadar sıçrayacak çekirge. saymayla bitmeyecek kadar çok yıldız var kadroda ama hep ya bireysel performansla ya rakip hatasıyla kazanıyoruz. bu maçta karagümrük kalecisi topu kucağında sektirmese 2 puan gitmişti. devre arası neşter vurulmalı. solbek, 8 numara, 10 numaraya takviye yapılmalı. yedek önlibero da şart.
    diğer önemli konuda bireysel performanslar. yeni transferlerimizin hiçbirinden net faydalanamadık davinson hariç.
  • 487
    önemli olan 3 puandı aldık şükür. ama maçı koparacak pozisyonları harcamamalıyız. rakibin vasat oyuncuları çok daha zor pozisyonlardan goller çıkarıyor.

    kapanan savunmalara karşı çözüm bulamıyoruz, biraz da maç seçiyoruz gibi. pazar günü fenerbahçe kapanmayacağı için keyifli bir galibiyet alacağımıza inanıyorum. serdar dursun dokunmasa ve golü yesek çok tatsız olacaktı.

    çok çok kötü de olsan penaltılarımız gasp ediliyor, bunu da değinmeden geçmemek lazım. yeter artık.
  • 488
    iki gün önce prague’ın içinden geçeriz diyen arkadaşlar gelsin şöyle.

    beyler transfer sezonu kötü geçti. bu takıma düzgün birkaç takviye gerekirken zaha transferi ile hem mali denge bozuldu hem de kerem yerinden oldu. rashica da gidince takımın bütün silüeti değişti. onun yanında tete ve en önemli eksik pozisyon olan sol bek de dikiş tutmadı. hep kendimizi kandırdık iyi olacak diye ama kötü bir planlamadan ne zaman düzgün bir iş ve sonuç çıkmış?
  • 489
    kayseri fener macinda fener daha kotu degildi. bunu soyledigim baska bir hafta hatirlamiyorum. ben pozisyona girip atamamaya okeyim, ama bu kadar pozisyon vermeye asla. bazi oyuncular sadece kendine oynamaya baslamis gibi duruyor, boyle olmaz, bu sekilde sampiyon olamayiz. okan hoca’nin kendine gelip odagi lige cekmesi gerek, yoksa bir bakmissin fener sampiyon, hoca serie a’da, yonetim degismis.

    kazandik ama iyi mi oldu emin degilim, bu disiplinsizlikle kadikoy maci gecen sene gibi gecmez. inanilmaz ac bir takimdik, bugun beni ilk kez bu sezon icin korkuttu.

    kotu oynayip sansa kazandigimiz lig maci.
  • 492
    kerem demirbay için iyiydi gibi söylemler var gerçekten üzülüyorum bu arkadaşımız maçın belirli dakikalarında toplamda üç veya dört defa oyunun içinde bir şeyler yaptı geri kalanı için özellikle takip ettim hiçbir sorumluluk almıyor ve kopuk oynuyor. diğer bireysel performanslara girmeyeceğim genel olarak iyi olan kimse yoktu. davinson'un performansının ne kadar fark yarattığını da tekrar gözlemledik zira defanstan oyun kurulumunda baskı gelir gelmez ilk tercihimiz hep kaleye dönmek oldu. yaklaşan yeni yıl ve şampiyonlar liginden elenmiş olmamız motivasyonumuzu kırmış.
  • 493
    okan buruk döneminin en kötü iç saha maçı. böyle bir maçı kazanmış olmak çok değerli. hele fener maçlarını kaybetmiyorken bizim de takılmamamız çok önemli. yazın yapılan hatalı transferler maalesef bizi oyun olarak geriye attı. ligde bir türlü ritim bulamadık, avrupa'da yıldız isimlere verdiğimiz paraların karşılığını göremedik, en azından istikrar sağlayamadık oyuncu performansları özelinde. tüm bunlara rağmen yılın sonuna bir şekilde attık kendimizi.
  • 494
    kazanmamıza rağmen hayal kırıklığı yaratan maç oldu. hayal kırıklığının sebebi baştan itibaren her zaman izlemeye alışık olduğumuz coşkulu oyunun olmaması oldu bence. takımın üstünde bir ağırlık var gibiydi. genel olarak bunun fenerbahçe maçını düşünme ile alakalı olduğu düşünülüyor ama bence kopenhag maçının daha etkili olduğunu sanıyorum bunda. sanki o maçta alınan mağlubiyet takımda büyük moral bozukluğuna sebep olmuş, takımı da biraz hedefsiz bırakmış gibi. inşallah fenerbahçe maçına yansıyacak bir durum değildir takımdaki bu hal.
  • 495
    galatasaray'ın kadrosunu ve rakibin eksiklerini görünce rahat bir galibiyet alabileceğimizi düşünüp yanıldığım karşılaşma.

    benim temel mantığım şuydu, karagümrük'te savunma hattı ve orta bloğu savunacak oyuncu feghouli'ydi ve bu bölgede galatasaray'da kerem, mertens ve ziyech gibi oyuncuların olmasıydı.

    rakip takım teknik direktörü şota, başarısız biri yani yine başarısız olma ihtimali çok yüksek biri.

    iç sahada baskılı oynayıp, rakibi bunaltmayı bekliyordum. çünkü çok bir kontra silahı da olmayan bir rakiple oynadık. antalyaspor bu rakibe karşı 45 dakika 10 kişi oynadı ve yine kazanmıştı geçen hafta.

    maçtaki gözlemlerim şöyle, takım her maçı aynı şekilde eforlu oynayamıyor. mesela bayern maçında kimmich'e bile ölümüne baskı yapan adamlar, gün geliyor regista feghouli'ye baskı yapamıyor. karagümrük takımına karşı fiziksel olarak yenildik resmen, bunun olmasını asla beklemezdim.
    top rakipteyken zaman zaman topu alamadık da.
    tamam alphonso davies tete'yi falan çok kolay deliyordu, atletik sol bek olur, fakat levent mercan bile ziyech'i baya bir deldi geçti.
    baskı oyununda en en ufak zincir bile kırılsa tüm baskı mahvoluyor, bizim zinciri kanatlardan kırıyor rakipler. gösterişsiz süssüz rashica beklere böyle kırılmıyordu, beki kovalıyor diye itibar suikastı yapıldı. bu saatten sonra zaten rashica batsın umrumda değil, önemli olan oradaki o direncin bize neler kattığını anlayabilmek. rashica'dan daha iyi şekilde bu işi yapacak oyuncular var elbette, yeterki doğru dersleri almış olalım. eljif elmas'ı ben uygun görmüştüm, hemen leipzig takımı zaten atladı oyuncuya ve onlar alacak.

    bir diğer sıkıntı şuydu; feghouli, rohden, eyyseric üçlüsü geniş alanda torreira ve demirbay ikilisine üstünlük kurdu. yani 3 > 2 gibi bir durum oldu. çok yüksek gayretlerle ve oyuncu kalitesi ile bu kapatılabilir ama bir yere kadar.

    maç sonunda okan hoca basın toplantısında, haftada 2 maçın zor olduğundan bahsetti. bizim oyun karakterimiz baskıya dayalı, topu alıp oynamak keyifli ve daha az yorucuyken, eforlu şekilde topun peşinden koşmak acı çektiriyor çoğu zaman.
    set oyununda kötüyüz, topu almak konusunda da hem mental hem de yorgunluk olarak eksik kaldık ve zor bir maç oldu.

    nelsson yavaş oyun kuruyor, kabul. nelson orta sahalara kadar gidip rakibe basmıyor bu da kabul. ama davinson ve abdülkerim'in kopenhag maçındaki merkezde yaptıkları dikine paslar, orada rakibin kalabalık olmasıyla kontra olarak bize döndü ve şampiyonlar liginden elendik. topu ne kadar çabuk kaybedersen, rakip de o kadar sık ve o kadar hızlı gelebiliyor üzerimize. bunun da bir ortasını bulmamız lazım. genel olarak yavaş bir oyun oynadık.

    barış alper pek iyi sinyaller vermedi bu sefer, hücumda oynasa yine karar hataları yapıyor, geride oynayınca pozisyon alma konusunda hataları oluyor. şuan fizik gücüyle idare ediyor ama soru işaretleri de bıraktı maalesef.

    sürekli oyuncu değiştirip, bazı şeylerin düzeleceğini zannetmek hata olacak bence. orta ikilimiz o kadar geniş alanda oynamak zorunda kalıyor ki hangi 2 oyuncu bu mesafeyi başarılı şekilde oynayabilir, gerçekten bulmak zor.
    bu ikiliye bir yerlerden yardım gelmesi lazım, ya forvetteki ikili ya da kanattaki ikili. bir yerden destek gelip alanı daraltmak çözüm olabilir. dar alanda torreira müthiş bir savunmacıyken, geniş alanda zorlanan bir oyuncuya dönüşüyor.

    bu sistem zaha'yı, ziyech'i, forvetteki kerem'iz gelen her sol beki, merkezdeki ikiliyi perişan ediyor. ben bu sisteme 4-4-2 demiyorum, kanatlar da forvet bekler de kanat, 4-2-4 bu sistem ve başımıza bela oldu gibi geliyor bana.

    okan hoca 96-2000 arasında avrupa'nın en iyi takımlarından birinde oynadı, o takımda orta saha böyle boş değildi. torreira da suat gibi okan hoca gibi ama tugay'ı emre'si hagi'si ve forvetleri bile merkeze yardım eden bir takımdı. ergün, davala bunlar bile orta sahaydı neredeyse.

    güzel sinyalleri vermedik, oyuncular da maç seçiyor gibi.
    artık devre arasına geldik. hakkımızda hayırlısı olsun.
App Store'dan indirin Google Play'den alın