uzun bir süre boyunca üstte tutulması gereken, 'organize ve profesyonel kötülük' ifadesinin ete kemiğe bürünmüş hali.
arkadaşlar bu basit bir mevzu değil. başka ülkelerde olsa büyük fırtına koparacak, çok sayıda kişinin başını ağrıtacak bir olay, ısrarla sümen altı edilmeye çalışılıyor. burada galatasaray'ımın hakkı yeniyor doğru ancak hakkı yenen sadece galatasaray değil. bu konsorsiyum, türkiye'de mücadele eden tüm takımların hakkını gasp ediyor. çaykur rizespor isimli kulüp, nasıl oluyor da bu kadar önemli sponsorlukları bünyesinde barındırabiliyor, nasıl hiç mali sıkıntı yaşamıyor artık hepimiz gördük.
biz yıllardır başakşehir'i iktidarın takımı diye eleştirirken asıl iktidarın takımının kim olduğunu sert bir şekilde gördük. cumhurbaşkanı erdoğan'ın memleketi diye para babalarının, resmi kurumların nasıl rizespor'a para bastığını gördük. öyle ki galatasaray'la yapacağı sulh anlaşması için rizespor'a kimlerin müdahil olduğunu, arkasında kimler olduğunu da gördük. nasıl ki futbol asla futbol değildir vecizesi var ise, bu dakikadan sonra 'rizespor sadece bir futbol kulübü değildir' sözü de futbol lügatimize eklenmelidir. ayrıca yaptıkları son açıklama ile içlerinde bulundukları panik de net bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
bu yaşanan hadiselerden,
burak elmas,
fatih terim başta olmak üzere koskoca
galatasaray camiasına diz çöktürmek isteyenlere bir sözün olmalı galatasaraylı. tepkini demokratik sınırlar içerisinde, hakaretsiz bir şekilde şimdi göstermeyeceksen ne zaman göstereceksin? avrupa'da taraftarlar kulüplerine yaptıkları yürüyüşlerle 'avrupa süper ligi' denen garabetin ölü doğmasını sağladı. bu ülkede futbol siyasetle bu kadar iç içeyse, siyaset kurumu galatasaray gibi bir camiayı ve taraftarını karşısına alamaz. hele ki erken seçim tartışmalarının ayyuka çıktığı şu günlerde kimse bu maceraya atılmaz.
tepki koyun, haykırın:
türkiye'dir galatasaray