(bkz:
#3953882)
tam bir italyan işi planla başladık maça. erken golle de piyango vurdu adeta. ilk 10 dakika sonrası da devreye kadar planımız tıkır tıkır işledi.
avusturya gerçekten bir kulüp takımı hüviyetindeydi turnuva boyunca. ancak zayıf polonya dışında oynadıkları ,herkesi etkileyen performansları hollanda ve fransa gibi dominant iki takımaydı. o takımları hem ragnick’in uzmanlık alanı olan pres şemaları hem de ayağa etkili çıkabilen yapılarıyla çok iyi bozdular.
montella 3’lü savunmayla hem half space’lere atak eden ragnick’in hücum setini sekteye uğrattı hem kaan ayhan’la birlikte avusturya’nın pres şemasını bozmamızı kolaylaştırdı. üstüne üstlük ferdi ve mert’i de rahatlatarak kanatlar üzerinden nefes almamızı sağladı.
ikinci yarıda ise işler değişti. ragnick ferdi karşısında aksayan ve kart gören sağ kanadını değiştirdi. sabitzer’i de oraya yaklaştırdı. barış alper’e göre bek takibi zayıf kenan’ın üzerine gitmeye başladılar. ilk yarıda bize nefes aldıran ferdi’yi de geriye itti böylece. forvet hattına ise
michael gregoritsch’i yolladı. üçlü hattımızda kaybolan arnautovic’in yanına giren gregoritsch ile ilk yarıdaki muazzam şablonumuz bozuldu. ikinci yarının ilk 10 dakikası gol yemeye çok yakındık. tam oyunu biraz olsun kontrol ettiğimiz anda merih harika yükseldi kornerde.
son yarım saatte psikolojik olarak çökmeye yakın bir avusturya vardı sahada. tam da o anda erkenden golü yedik.
sonrası? sesim kalmadı beyler. arda ve kenan’ın yürüyecek hali kalmadı. montella 10 dakika izledi. sol kanadımızı delik deşik ettiler. ferdi’nin olağanüstü çabasına rağmen hemde. yediğimiz golde dahi korneri getiren pozisyon kenan’ın pozisyon alma ve takip hatasından. neden bu kadar bekledik hiç anlamıyorum. bu kadar iyi bir plan hazırlayan hoca adeta dondu kaldı kenarda. bizim de sınavımız bu galiba. okan hocam da sever o değişikliği kenarda unutmayı.
*son 15 dakika ise dualar, yenen tırnaklar , dakikalar içinde yaşlanmalar, son anda merih, kaan , okay, abdülkerim derken heykeli dikilecek mert günok kurtarışı ile 180 olan nabız.
çok şükür bin şükür. bol bol doğa yürüyüşü, papatya çayı ve detoks yapın cumartesi’ye kadar. sakinleştiricilerimizi de alıp ekran başına geçelim. soyulacak portakallar, anlatılacak hikayeler var.
son söz, ne mutlu türküm diyene. !!!