ankara'da yaşayan bir vatandaş olarak, istanbul'daki vatandaşlarımızın neler yaşadığını anlayabiliyorum. sadece istanbul'da yaşayan vatandaşlarımızı değil, aslında korku içinde yaşayan tüm vatandaşlarımızı anlayabiliyorum. benzer şeyleri yaşadım. ankara'da son 1 senede kaç patlama oldu, biliyorsunuz.
ankara patlamasında ilkokul arkadaşım öldü, lise arkadaşım yaralandı. istanbul patlamasında da vatandaşlarımızı kaybettik. ben yine sadece üzülüyorum. patlamada aile bireylerini kaybetmiş insanların acılarını tahmin bile edemem. olay geride kalacak, ama o insanlar olayın etkilerini, acısını asla geride bırakamayacak.
milliyetçilik - şovenizm ayrımını yapamayan çok insan var ülkemizde. mesela bugün, yine alan araştırmasına çıkacağım. yine kulak misafiri olacağım konuşmalar beni korkutacak, ürkütecek. ve bunu yazabileceğim sadece günlüğüm var. mesleki olarak yazılarımın değersizleşmemesi için alan araştırmasına açık açık yazamayacağım. üzülerek söylüyorum, biraz iki yüzlü yazacağım alan notlarımı.
benim milliyetçilik tanımım çok basittir. çalışarak yükseltmek.
her ne kadar istemesem de, dünya sınırlarla birkaç parçaya bölünmüş. bunun önümüzdeki 100 yıl daha değişmeyeceğini düşünüyorum. en iyi senaryoda kıtalara bölünürüz, "ortak kültür" paylaşan yerler bir şekilde birlik olur. sınırlar kalır ama. ben nasıl tanımlıyorum milliyetçiliği ? yaşadığı topraklardaki vatandaşlarının iyiliğini düşünmek, başka hiçbir insana, millete, topluluğa, oluşuma zarar vermeden daha çok çalışarak, vicdanının sesini dinleyerek yaşayan, elinden gelenin en iyisini yapan ve dürüst yaşayan insan milliyetçidir. ben dürüst olup, çalışmışım ve tüm dünya insanlarının iyiliğini istemişim. çok çalışarak vatandaşlarımı, milletimi daha iyi yere getirmeye çalışmışım. evet gönül isterdi ki tüm dünya tek dil konuşsun, dinler yüzünden insanlar ölmesin, hiçbir sıkıntı yaşanmasın. ama elimden gelenin en iyisi hiçbir insana zarar vermeden daha çok çalışıp çabalayarak, vicdanımı koruyarak uğraşmak. benden "iyi" milliyetçi olabilir mi yahu ?
terörün tek amacı korkutmak, hayatı durdurmak değildir. bazen biri çıkar, sadece eğlenmek için terör saldırısı düzenler. sizin korkunuz umurunda olmaz. sadece "eğlenmek" evet eğlenmek ister. bazen birileri sadece birine "kıl" olduğu için okul basar, arkadaşlarını öldürür. ki bu amerika'da çok yaygındır.
terörün amacıyla şu an ilgilenmiyorum. amacını stratejik derinlik kitabını yazan biri vardı, o saptasın. benim görevim değil.
memleketini en çok seven işini en iyi yapandır. ben terörün ne yaptığını görüyorum.
arkadaşımı öldürdü. bir başka arkadaşımı yaraladı. ailemin korkmasını sağladı, vatandaşlarımın can güvenliği yok.
terör korkutmadı arkadaşlar.
öldürdü.
terörün tek amacı korkutmak, haydi kenetlenelim demeyin, bu o kadar basit değil.
ölenler oldu. kenetlenemeyecekler.
terörün hayatımızı etkilemesine izin verip vermemek bizim elimizde mi ? değil. hepinizi, hepimizi korumak isterdim. gerçekten isterdim.
ama bunu ben yapamam. tek başına yapamam. sizler de yapamazsınız.
terör hayatımızı etkiliyor.
ilkokul arkadaşım patladı arkadaşlar, paramparça oldu.
lise arkadaşımın bedenine camlar battı patlamada.
ben nasıl engel olayım terörün hayatımı etkilememesine ?
aşkınızı bastırabildiniz mi bugüne kadar ? bastırdıysanız da, kaç kere bastırdınız ? kaç kere duygularınızı bastırabildiniz ?
olay terör diye, nasıl duygularımızı bastıralım ? nasıl engel olalım ?
birileri insanları öldürüyor. birileri buna engel olamıyor. aktörler orada, hepimiz görüyoruz.
ben "seyirci" olarak nasıl izlediğimden etkilenmeyeyim ?
ölüm gördüm, ölüm. alelade ölüm değil. otobüs kazası sonrası ölen arkadaşım gibi kaza değil. 87 yaşında ölen dedem gibi değil. beklenmedik değil.
göstere göstere gelen ölümü gördüm.