• 151
    hakemin anlı şanlı sıkı bir bordeaux taraftarı olduğunu gördüğümüz, hakem+bordeaux ile 0-0 berabere kaldığımız karşılaşma olmuştur..saymakla bitmeyecek kart korkaklığının yanı sıra barosa gösterdiği ucuz sarı kart ile kalitesiz bir hakem olduğunu apaçık gösterdi..

    o değil de skibbenin yaptığı tüm saçmalıkları anlıyorum bir yerde ama bu mehmet güvende bizim göremediğimiz neyi görüyor çok merak ediyorum...
  • 154
    baros-nonda değişikliği ile son dakikalarda m.güven'in girmesini, kewell'ın tam oyuna konsantre olmuşken çıkmasını, pek mantıklı göremiyorum. skibbe evet bazen takımı gerçekten de iyi oynatıyor ama bu değişikliklere bir çare bulması lazım. m.güven bizim kurtarıcımız değildir, olamazda. tek bu maç için değil. başka bir örneği geçen hafta oynanan antalyaspor maçıdır. bu olayları hep yapıyor skibbe. ama sonuç olarak, hepsini kutluyorum. çok iyi bir skor olmasada, iyi bir skor.
  • 159
    bu kadar ofansif bir kadro ancak bu kadar defansif oynayabilir. ilk yarıda yakaladığımız bir kaç pozisyonun dışında bugün hücumdan söz edemeyiz. galatasaray'ı sivasspor karşısında bile hücum açısından bu kadar kısır görmemiştim. ilk yarı defansif anlamda hatalarımız oldu ama 2. yarı mükemmel bir şekilde savunma yaptık ve pozisyon vermedik. biz pozisyon bulduk mu tabi ki hayır ama dediğim gibi bugün hücum anlamında galatasaray kocaman bir 0'dı. bu maçtaki beraberliği mehmet topal sayesinde aldık. o olmasaydı sonuç ne olurdu tahmin bile edemiyorum. böyle bir maçtan mağlubiyetle ayrılmadığımız için şanslıyız. ali sami yen'de umarım gerekli skoru alır, yolumuza devam ederiz.
  • 160
    ikinci yarı tamamen defans futbolu oynadı galatasaray, ileriye çıkamadı, bu yüzden nonda etkisiz kaldı, baros değişikliği olmasaydı da bu oyunla bir şey fark etmeyecekti, sarı kartlı formsuz bir baros yerine nonda çok saçma değil, ayrıca normal maçlarda da 60. dakika civarı oyundan alınan kewell ın uzun bir aradan sonra yine 60. dakika gibi oyundan alınması da saçma değil, hakem de oyunu katledip inanılmaz büyük rezalet hatalar yapmış değil, yani her maç sonrası dıştan bahane aramaya gerek yok, diğer takımları tutanlara "yine ne bahaneniz var da yenemediniz" diye laf vermeye de gerek yok. gereğinden fazla defans yaptı galatasaray sonuç bu kadar oluyor bu taktikle.
  • 169
    sabri sarıoğlu'nun yaptığı hareket karşısında içtiğim birayı tüm salona püskürttüren karşılaşma.

    oyuna girdikten sonra sağ kanattan kullanılacak olan bir taç atışında top yerden sabri'ye doğru yuvarlandı. sabri sağ ayağını topa doğru uzatarak teğet geçirdi ve sağ ayağını, sol ayağıyla 90 derecelik açı yapacak şekilde havaya kaldırdı. doğal olarak sağ ayağa değmeyerek yoluna devam eden top, sabri'nin sol ayağına doğru gitti. tam bu sırada hafif bir hamle ile topa yükseklik kazandıran sabri, topu eline aldı ve taç atışını kullandı. işte o an garip duygularla baktım ekrana, sonrası malum. bir ağız dolusu püskürtülmüş bira.

    birileri bu pozisyonu yakalamış olsa da izlesek tekrar tekrar. hangi maçtı hatırlamıyorum ama, sabri'nin kendi kendine attığı bir vücut çalımı vardı. en az onun kadar ilginçti bu pozisyon. kısır geçen karşılaşmaya renk kattı resmen. ve gözlerden kaçtı gibi sanki bu olay. en azından fransız televizyonu bu muhteşem hareketin tekrarını vermedi. gerçi bir çok pozisyonun tekrarını vermekten kaçındılar; lincoln'ün yerde kaldığı pozisyon gibi.

    zor günlerinde yakalanan galatasaray için güzel bir fırsattı aslında bu maç. kredisini zorlayan skibbe için bir umut maçı. fena skor değil aslında 0-0. en azından ilk maçı deplasmanda yapıyorsanız. gerçi maç boyu enteresan yorumlara imza atan trt spikeri levent özçelik'e göre deplasman karnesi iyi olan bir bordeaux gelecek ali sami yen'e. ama fark etmez, bu sefer kurtuluş yok, eli boş göndereceğimizden eminim.

    bu maçın yıldızı bence de sanctis idi. gerçi bu adam bir çok maçta harikalar yaratıyor, olmadık pozisyonları çıkarıyor, ama çıkarmaktan yorulduğu anlardan birinde; tabi yine defans hatası öncelikli olarak gol yiyor ve tüm fatura ona kesilmeye çalışılıyor. zaten ben de onu anlamakta güçlük çekiyorum genelde. bir kaleciye maç boyu 4-5 pozisyon gelir ortalama olarak. üzerine düşeni yapar ve biraz da şanslı olursa gol yemeden kapatır maçı. ama de sanctis öyle değil. adama en az 10 pozisyon geliyor maç boyu. 7-8 tane harika kurtarış yapıyor. birinde gol yiyince suçlu durumuna düşebiliyor.

    volkan ve hakan'ın sakatlığı da eklenince bu maça, 3-5-2 ye benzer bir taktikle çıktık sahaya. orta sahanın defansa ne kadar yardım etmesi gerektiği maça başlarken belli idi. ki zaten mehmet topal denen canavar kök söktürdü rakibe. gelen bir çok atakta yerinde müdahalelerde bulundu. bugün kusursuza yakın oynayan isimlerden birisi de emre aşık elbette. bu adam zaman zaman pimi çekilmiş el bombası misali gezse de sahada, önemli maçlarda olmadık performanslar sergileyebiliyor. o yüzden varlığı da yokluğu da bir dert. ama bir gerçek var ki, ne zaman görev verilirse oynuyor, elinden geleni yapıyor ve bir daha görev alıncaya dek ne küsüyor, ne de forumunu yitiriyor. benim gözümde iyi bir joker.

    haftalar sonra sahaya dönen büyücümüz bugün soluktu, bunu çok normal karşılıyorum. ama benim bildiğim kewell, ne yapar ne eder ilk yarıda yakaladığımız fırsatı değerlendirirdi. kısmet diyoruz, umarım bir dahaki maça saklıyordur kendini. bu maçta kendilerinden çok şey beklenen isimler, kewell ile birlikte arda ve lincoln idi. ama başta da belirttiğimiz gibi, 3'lü defansın gereği orta saha oyuncularının defansif özelliğine çok ihtiyaç duyduk bu maçta. özellikle ikinci yarıda arda ve lincoln ofans yapamadılar resmen.

    maçın ilk yarısında gözümüze çarpan en büyük farklılıklardan birisi, bugüne kadar gösterdiği oyundan daha farklı olarak baros'un harika presi, rakibi yıpratması ve rakip defansı sürekli rahatsız etmesiydi. tabi maçın hakemi buna müsaade etse çok daha etkili olacaktı ama, baros'a yapılan faullerde bile aleyhimize çalan düdükler ve gereksiz bir o kadar da ucuz bir kartla baros resmen bezdirildi. bu yüzden olmalı ki ikinci yarıda skibbe oyundan aldı baros'u. yerine ise bence hatalı bir tercihle nonda'yı aldı. nonda bu maçta yine etkisizdi. bir türlü beklentilerimizi karşılayamıyor bu sene. ümit oyuna girse mutlaka çok daha farklı olurdu. yine de ikici maç için baros'u saklamak iyi bir hamle. ikinci sarı kart bence an meselesiydi. skibbe akıllı davranarak hem bu maç hem de gelecek maç için baros'u garantiye aldı.

    bu kötü günde bile bu beraberlik bizi mutlu eti biraz da olsa. umutlar ikinci maça. tabi buradaki umut bordeaux için geçerli. zira biz turu geçeceğimizden eminiz ve zerre kadar şüphemiz yok.

    http://vincasports.blogspot.com/...ray-vs-bordeaux.html
  • 170
    rövanştaki maçta bordeaux ilk defa ali sami yen stadına çıkacaktır.
    şimdiden bordeaux deplasmanlarda başarılı bir takım lafları duyulmaya başlanmıştır. ama kimse unutmasın ki burası herhangi bir deplasman değil ali sami yenstadıdır.
    haftaya oynanacak olan maçta erken bir gol bence çok rahat bir şekilde turu bize getirecektir.yeter ki şans bizden yana olsun.
    olur da bordeaux golü bulursa * izlenmesi çok zor bir maç bizi bekliyor.
  • 171
    dirilmeye çalışan takımımız 0-0'la dönüyor. birçoğumuz için avantajlı bir ilk maç skoru olarak görülebilir ama çok tehlikeli bir skordur 0-0. tamam bir bakış açısı "bordeaux'yu da içerde bir zahmet yeniver" olabilir. fakat bu işler böyle olmuyor. beraberliklerle turlar gelebiliyor. o açından çok da avantajlı bir skor değil. ama galatasaray bu, sami yen'i yeni görecek rakibini ne yapıp edip eleyecektir *
  • 173
    galatasaray'ın ligden çok çok farklı oynamadığı, ancak bordeaux'un abartıldığı kadar iyi bir takım olmadığınını gösterdiği maçtır. bordeaux tehlikeli ataklar geliştirmiştir belki ama o atakları sivasspor da, antalyaspor da bize karşı oynadığı maçlarda yapabilmişti. karşılıklı harcanan pozisyonlaraskibbe nin deplasman anlayisinın da eklenince 0-0'lık sonuç kaçınılmazdı zaten.
App Store'dan indirin Google Play'den alın