ümit davala' nın 12 nci dakikadaki kafa golüyle 1-0 önde bitirdiğimiz dünya kupası maçıdır. *
2
pier luigi collina'nın yönettiği, yoğun yağmur altında oynanan 2002 dünya kupası 2. tur maçı. sağ taraftan ergün'ün ortasına ümit davala kafayı vurmuş, kalan 78 dakikada milli takım çanakkale geçilmez misali defans yapmıştı.
maçı yaklaşık olarak 46 bin kişi izlemiştir. sahaya kırmızı şeritli beyaz forma ile çıkmışızdır. saçlarını kesip samuraya dönen ümit davala kornerden gelen topa iyi yükselmiş ve topu ağlara yollamıştır. fifa tarafından maçın adamı alpay özalan seçilmiştir.
bu maça dair hatırladığım japonların hayvani bi pres uygulamalarıydı. ondan baya tırsmıştım izlerken ama sonunda turlayan biz olmuştuk. şimdi direktörün çakma sinyoruna, kaptanın çakma leonidas'ına kaldık.
doksan dakika izleyip maçtaki gol dışında hiç bir şey hatırlamadığım maç. gol de erken gelmişti. iyi kitlemişiz demek ki. sıkıcı olması gereken bir maçı sıkıcı hale getirmek başarıdır.
9
çocukken babamın iş yerinde, tübitak'ta konferans salonunda izlediğim maçtı. ortamda profesörler doçentler falan, babam uyarıyor ufacık çocuğum ama gol olunca sevinmeyi bilirim, "aman bak sakın abartma." diye.
neyse sonra gol oldu, profesör tayfa bile çıldırmıştı. ben de zıplamıştım sağa sola.
ne güzel maçmış. ümit davala sağ olsun. 7 yaşındaki bir çocuğun sevinci olmuş.
bir salı günü sabahı (tsi) oynanmış olan ve çoğumuzun ümit davala'nın golü dışında pek bir şey hatırlamadığı maç. golde bülent korkmaz'ın ceza sahası dışından attığı sahte koşu japon savunmasının dengesini bozmuştu ve ümit davala iyi yükselerek topu filelere göndermişti.
13
caponların maçtan önce açtığı "bye bye turkey" pankartının ellerinde patladığı maçtır ayrıca.
not: dünya üzerinde en sevdiğim 2. millet japonyadır.
14
maçı baştan sona izledim. tek hatırladığım şey ümit davala'nın saçı ve golü.
saatinin bu kadar erken olduğunu bile unutmuşum. maça dair bir tane bile anekdot hatırlamamakla beraber maçı nerede kimlerle izlediğimi de hatırlamıyorum. bundan önceki çin ve sonraki senegal maçları ise bayağı net şekilde aklımda.
15
eski türkiye'nin son yılında oynanmış maç. o günler de işler kötüydü ama bizi daha kötülerinin beklediğini bilmiyorduk...
maçla ilgili tek aklımda kalan oguz abinin gol diye bağırarak abartısız tüm mahalleyi turlaması. şöyle şeylere o kadar ihtiyacımız var ki...
16
taktik acidan turkiye'nin bu dunya kupasinda oynadigi en iyi mac olabilir. maci bastan sona kilitleyip, japonya'yi kaleye dahi yaklastirmamistik. muhtemelen macla ilgili pek bir sey hatirlanmamasinin nedeni de bu. son ana kadar hic bir endise duymadan izleyip bitirdigimiz, heyecansiz bir mac olmustu ama sonuc olarak senol gunes'in kupadaki en basarili maciydi.
17
alex adlı brezilyalı olan futbolcunun frikiğinin direkten döndüğü maç. onun dışında etkisi olmadı japon takımının.
18
türkiye saati ile bir salı sabahı dokuz buçukta oynanan, tek bir atakta golü bulup kalan sürenin tamamında çanakkale geçilmez ile oyunu kilitlemek arasında müthiş bir performans gösterdiğimiz maç.