18 eylül 2019 club brugge galatasaray maçı

• 476

  brugge eğer gruptaki büyüklere çelme takabilirse bu puanın değeri kat kat artacaktır. doğru oyun oynadığımızı düşünüyorum. uygulamada sıkıntı olsada en azından fikir olarak...
• 477

  tek yönü pes 13'ten öğrendikleri uzun top ve gol atma eğilimindeki brugge'a karşı gayet ayaklarımız yere sağlam basarak oynadık.
  
  afrika'da nerede siyahi, hızlı, çevik ve uygun adam varsa toplamışlar.
  
  kalan bütçeyle kalbur üstü bir kaleci mignolet, atanımız çok iyi değil onu da diagne'yi alalım demişler.
  
  orta sahada vanaken dehşet bi adam.
  
  gayet iyi oynadık.
• 478

  ileri uçta falcao gibi bir adam var fakat öyle bir maç oynadık ki bu adamı ceza sahasında bir kere bile topla buluşturmadık. gomis'in gidişinden beri forvet yokmuş gibi oynama hastalığımız devam etmez umarım.
• 479

  mevcut durumumuzda bir puan mükemmel bir başlangıç. kazanma şansımız vardı bence ama muslera olmasa puan almak da zor olabilirdi. ben gelecek adına ümitlendim. ancak hala 4-4-2 dizilişinin ilaç olacağına inanıyorum.
  
  takımı bu deplasmanda hele de şampiyonlar liginde beğenmeyen arkadaşlar bayern münich, m. city gibi takımları desteklerse daha rahat eder. gelişme adına daha yol var tabi ki. ama bir çok oyuncumuz daha fiziksel olarak hazır değil. hazır olduklarında bu takımın daha iyi olmayacağını düşünen var mı?
  
  üçüncülük için bu bir puan altın değerinde. önümüzdeki ve içerde oynanacak 2 maçtan alacağımız puanlar kaderimizi çizer.
• 480

  1 puan iyi bence de ama, brugge’da hakkaten hiç iş yok. sadece defans arkasına uzun top atan ve duran top kovalayan bir takım ile oynadık.
  
  amacımız zaten 3. olmak; onun için de avantaj yakaladık; kalan maçların zevkine varmak lazım. real ve psg ile yapacağımız maçları hedef maç yapmaya gerek yok.. oralara çok uzağız.
• 481

  sonucunda iyi bir skor elde ettiğimiz maç. açıkçası yenileceğimizi düşünüyordum. ilk 5-10 dakika da adeta bunu doğrularcasına geçti. ancak sonrasında toparladık. ikinci yarıda bir bölüm kabus yaşasak da sonrasında oyun soğudu ve son düdüğe kadar da öyle gitti. son bölümde top rakipte kalsa da pozisyona giremediler. biz ise maç boyunca bir tanesi hata sonucu olmak üzere 2 pozisyona girdik. aslında fazlasını yakalayabilirdik ama rakibi dengesiz yakalayabileceğimiz anlarda elimizde uygun oyuncu olmadığı için hızlı çıkışları yapamadık. açıkçası bu iki takımın da gruptaki diğer takımlara karşı şansı olduğunu düşünmüyorum. 3. sırayı almak için bu takıma karşı evde mutlaka kazanmamız gerekiyor.
• 482

  kazanabilirdik de kaybedebilirdik de. şahsen bu sonucun güzel olduğunu düşünüyorum. dengeli bir oyun oynamayı tercih ettik.( ki bence haklı sebeplerimiz var)
  savunmada ara sıra saçmalıklarımız oldu. özellikle defans arkasına gelen toplarda. hücumda daha kat etmemiz gereken yollar var. uyumun artması gerektiğini düşünüyorum ve zaman içerisinde de olacaktır oyuncular birbirlerini pek iyi tanımıyor hala.
  brugge içinse şunu söyleyebilirim bence gayet iyi takımlar. kendi sahalarında büyüklerden özellikle real'den puan alabileceklerini hissediyorum.
  neyse özetle kötü bir sonuç almadık bence. ilerleyen süreçte daha iyi olacağız. iyi skor aldık.
• 483

  beklerimiz mevcut form durumları itibariyle hücuma destek veremiyorlar. hücuma destek verseler savunma daha da allah' a emanet olacak. babel'den de yaşı itibariyle öyle bruma, rodrigues veya onyekuru patlaması bekleyemeyiz. atağa çıkabilecek linnes ' te deftere yazılmadığından tek çaremiz dikine gidip ortadan pozisyon yaratmak. feghouli formsuz, belhanda' da sakat olunca işimiz bireysel beceri ve rakip defans hatasına kaldı. bu şans 1 kez ellimize geçti, onda da babel değerlendiremedi. kağıt üzerinde almamız gereken maçtı ancak bütün bu şartları düşündüğümüzde beraberlik iyi sonuç. acı ama gerçek takım çok yavaş.
• 484

  şu avrupa fatihi cakasından, hayallerimiz dünyadan büyük hülyasından gerçek dünyaya bir dönüş yapalım mı artık?
  
  bizim bu gruptaki hedefimiz üçüncü olmak, psg ve real madrid bizim rakibimiz değil. bizim rakibimiz club brugge ve bu takıma kendi sahalarında yenilmedik. bu grubu üçüncü bitirmek başarısızlık değil, tam aksine başarıdır bana göre.
  
  şampiyonlar ligi'nde sürekli olarak yer alıp üst turları da devamlı oynayan bir takım elbette yaratılabilir ama bu bir günde olacak iş değil. her şeyden önce mentalite değişikliği lazım ki o da bugünün galatasaray'ında zaten mümkün değil.
  
  sonuç olarak deplasmanda alınan bu puan bu takım için iyi bir sonuç.
• 485

  eğer ligdeki ilk 4 maçı şu kadro ile oynasak bu maçı alırdık. oyuncuların birbirini tanımadığı o kadar belli oldu maçta. jean michael seri ve mario lemina ilk kez yanyana oynadı. lemina ve radamel falcao'nun ikinci maçı bu formayla. ryan babel, steven nzonzi, lemina, seri, falcao hepsi yeni transfer. takımın yarısı yeni, yenilerden de bir çoğu daha bavulunu açmadı. bu şekilde çıkılan bir şampiyonlar ligi deplasmanında bir puan candır. istediğimizi aldık dönüyoruz. teşekkürler aslanlar.
  
  edit: ayrıca oyuna sonradan giren emre mor ve şener özbayraklı da yeni transfer. hatta şener ilk kez formayı giydi.
• 486

  gelecek adına umut verici bir oyun oynadık.
• 487

  +60.dk'dan sonra brugge gibi bir takıma karşı ayakta kalabildik.
  +lemina ve seri geçen maçlara göre biraz daha iyi gözüktü.
  +oyunun temposunu bazen çok iyi kontrol ettik.
  
  -savunma hattımız hala güven vermiyor
  -hücumda çoğalamıyoruz
  -falcao,babel ve feghouli arasında uyumsuzluk var(birbirlerini tanıdıkça daha iyi olacaktır)
  
  1 puan bu grupta çok kıymetli. arena'da psg'yi yenersek herşey olabilir.
• 488

  başladığı gibi giden ve biten maç oldu. iki takım da 1 puana razı gibiydi, risk almadı. bunun sonucunda da net pozisyon az bulundu, net bir takım üstün değildi ve 0-0 bitti. deplasman için iyi skor, keşke 3 puan alsaydık ama olmadı.
  
  takımımız hala hazır değil. yeni kurulan takım, doğal birbirlerine alışamamaları ancak çabuk alışsalar iyi olur. çok daha zor maçlar bizi bekliyor.
• 489

  aldığımız 1 puanın yanında muslera’nın giydiği kaleci formasına ve bu sezon üçüncü formamız olan gri formaya hasta oldum. eleştiriliyor ama bence nike iyi iş çıkarıyor.
• 490

  oyunun belli bölümlerinde hızlı paslaşmalar ile üçgenler kurduk ve o dakikalarda takımı izlemekten zevk aldım diyebilirim. oyuncular birbirleriyle oynamaya alıştıkça bu oyun daha da oturacaktır. gelecek adına olumlu bir durum.
  
  ancak ileri uçta pozisyon yaratabilecek, atakları golle bitirebilecek bir forvetimiz olmasına da alışamamış gibi takım. falcao bazı ataklarımızda koşular yapmasına rağmen top alamadı. falcao’yu daha çok besleyebilirsek çok verimli olacak.
• 491

  seri'yi ilk kez beğendim bugün. baya iyiydi bence. nzonzi zaten hep iyi. stoperler de başarılılardı. bekler rezalet. feghouli ve babel normal şartlar altında atabilecekleri birer pozisyonda gol atamadılar ne yazık ki. falcao’ya top getiremedik evet ama baya mücadele etti. ben beğendim kendisini. beklerden zaten fazlasını beklemiyordum, bu açıdan bakınca beklentimin altında kalan sadece lemina idi. zamanla daha iyi olur inşallah. muslera ise baya baya iyiydi, geçen seneki şampiyonlar ligi performansını gösterseydi bugün en az 2 gol yerdi. böyle devam eder umarım.
  
  bir diğer mevzu da onyekuru tipinde* bir oyuncusuz oynamış olmamız. onyekuru gibi birisinin olmaması, geçen seneki ön taraftaki hızlı oyunumuzun da kaybolmasına neden oldu. bizim muhakkak bu özelliklere sahip bir adamı almamız lazım. brugge'un her oyuncusu atletik. atıp geçebiliyorlar. maalesef ki bizde bu minvalde bir oyuncu yok.
  
  son olarak, bizim beklere psg maçında allah kolaylık versin. meunier-mbappe ve bernat-di maria dörtlüsüne karşı ne yapacaklar çok merak ediyorum...
• 492

  hazır olmayan takım olmamıza rağmen iyi iş çıkardık bence. takımın uyumu ve kondisyonu arttıkça daha iyi olacağımızın emareleri vardı.
• 493

  kontrollü oyunumuz bazı yazarlar tarafından eleştirilmiş ancak ben bu eleştirilere katılmıyorum. hoca öncelikle 3.lüğü bizim elimize almayı planlamış ve bunu da burada yenilmeyerek sağladı. şimdi önümüzde real madrid ve psg ile yapacağımız maçlar var. eğer burada yenilmiş olsaydık bu 2 maç mecburen hedef maçı haline gelecekti 3.lük için. ancak deplasmanda asıl rakibimiz olan brugge takımından puan alarak real madrid ve psg maçlarında daha rahat oynama fırsatını yakaladık. hoca bu rahatlıkla içerde psg veya real madrid’den puan alma hesaplarına başlamıştır bile şimdiden. bugün 1-2 pozisyonda risk alıp önde bastık ve bu pozisyonlar kalemizde ciddi pozisyona dönüştü. ben şahsen oynadığımız oyundan ve alınan puandan memnunum ve önümüzdeki 2 haftada da puanlar alacağımızı düşünüyorum.
• 494

  deplasmanda gol yemeden puan almak önemliydi. maç bize de döner gibi oldu. babel atsa baska şeyler de konuşabilirdik. ama yine de iyi sonuç. takım uyumu henüz tam değilken, fatih terim'in kafasındaki taktiği sahaya henüz yansıtamazken kendinden emin, sakin ve derli toplu bir futbol oynadık. kazanabilirdik de kaybedebilirdik de öyle bir maçtı. ama ne olursa olsun puan iyidir. hiçbirşey olmasa bile para kazandık lan :)
• 495

  takımın mevcut oyununu ve fizik durumumuzu düşününce iyi bir skor aldığımızı düşünüyorum. maç çok ortadaydı, belli bölümlerde onlar belli bölümlerde biz hakimdik. maçın en net pozisyonunu babel ile biz yakaladık. tam olarak onu atıp kapatmamız gereken bir maçtı aslında. falcao'yu ise hiç topla buluşturamadık tehlikeli noktada. yine de şu çok net ki falcao ve babel ikilisi ilerde top tutmamıza, faul almamıza büyük katkı sağlıyor.
  
  hayırlısı olsun. cl deplasmanlarında beraberlik kötü değildir.
• 496

  öncelikle şampiyonlar liginde içeride veya dışarıda alınan puanın çok önemli olduğunu yazarak geçeceğim değerlendirmeme.
  
  rakibimiz emre mor oyuna girene kadar aynı taktikle oynadı. taktileri; topu geriden çıkarıp oyun kuran oyuncularımız nonzi, mariano ve nagatomo'ya baskı kurup oyun kurmalarını engellemek, topu bize bırakıp 2. bölgede çoğalmak, topu ileriye değil de yana ve geriye oynamamız neticesinde hata yapmamızı sağlamak, kazanılan topları 2 stoperin arasına atıp pozisyon aramak.
  
  doğrusu brugge bunda başarılı oldu mu? tartışılır. özellikle luyindama ve marcao ne cepheden, ne de havadan büyük hatalar yapmadılar. 1-2 pozisyonda luyindama ağır kaldı ama onun hatalarını seri ve marcao giderdi. özellikel defans oyuncularımızın uzun bir aradan sonra ilk kez uyumlu olduğunu da gözlemledik bu akşam. rakip kanatlardan neredeyse hiç gelmedi.
  
  biz ise oyun kurmakta daha doğrusu baskı yediğimiz ön bölgede ileri doğru top taşımakta sıkıntı çektik. seri ve lemina maalesef topu öne oynama konusunda çok fayda sağlayamadılar. ilk yarıda babel, ikinci yarının 60.dakikasından sonra 8 numaraya geçip yorulan rakip karşısında feghouli toplu oyunla takımı öne doğru taşımaya çalıştı.
  
  falcao maç boyu hücum alanında yalnız kalmasına rağmen özellikle ikinci yarıda geriye gelip baskı yediğimiz dakikalarda rakip üstüne yaptığı baskı ile defans oyuncularını top kaybına zorlaması, bizim defansımızdan çıkarken aldığı toplara duvar olup zaman zaman da faul alarak takıma nefes aldırarak katkıda bulundu. drogba'dan bu yana takıma defansif katkı veren bir santrfor izlememiştik doğrusu.
  
  muslera, nzonzi harika bir maç çıkardı. emre mor da oyuna girdikten sonra eminim ki herkese bir parçada olsa heyecan getirmiştir. zira gördük ki takıma hücuma çabuk çıkamıyor. usanmadan bunu yazacağım sanırım takım yaşlı... genç oyuncunın sürati ve patlama gücüne ihtiyaç var. keşke onyekuru tekrar alınabilmiş olsaydı.
  
  notlarıma gelirsem; muslera; 10 (hatasız oynadı), mariano: 6, marcao; 7, luyfindama; 7, nagatomo; 6, nzonzi,;8, seri;6, lemina; 5, feghouli; ilk yarı 3, ikinci yarı 7, babel,7, falcao; 6, emre mor,7
• 497

  kazanabileceğimiz bir maçtı. içerde psg ve real'den puan koparabilir miyiz? yoksa brugge'u yenip 4 puan mı yaparız? çok sürpriz seven bir takım olmasa da brugge sahasında psg ve real'e karşı ne yapar? kafamda deli sorular.
• 498

  her an gol yiyeceğiz korkusuyla izlediğim maç olmuştur. muslera sana bugün bir kez daha hayran oldum aslanım. maç boyu savruk olan marcao-luyindama tandeminin hatalarını, çoğunlukla muslera ve yer yer nzonzi telafi ettiler. hele o son dakikalara doğru marcao’nun pozisyonunda var’dan olası bir penaltı ihtimali yüreğimizi ağzıma getirdi. falcao ileriden geriye gelip, rakibe basıp topu orta sahaya kazandırdı. ama ileri de bir türlü oyunu organize edip, onun gibi bir yıldıza gol pozisyonu yaratamadık. rakip hızlı oyuncularını bizim defansın arkasına sarkıtıp gol aradığı, kaybetme ihtimalimizin yüksek olduğu deplasmandan 1 puanla döndük. şimdi önümüzde içeride psg maçı var. umuyorum ki tam kadro olarak, bu maçta ki hatalarımızdan tamamen ders almış şekilde çıkarız!
• 499

  yeni transferlerin anca birlikte oynamaya başladığı ve daha takım oyununun oturmadığı şu dönemde deplasmanda yenilmemek önemliydi. iki taraf için de ortada geçen bir maç oldu. rakibin bizden daha hazır ve dinamik olduğunu unutmayalım.
  
  ancak bizim takımda doğru düzgün orta atabilen yok maalesef. bir de top ayağına gelen oyuncu refleks olarak "bir geriye döneyim de sonra n'apacağıma bakarım." düşüncesinde.
  
  oyuncularımızın tecrübesi ve ismine bakılınca rahatça top kontrolleri yapmaları beklenir ama top kontrol edemediğimiz için bazı pozisyonları harcadık çok kolayca.
  
  maçın en kötüsü ise maçı yayınlayan kurumun yönetmeni. çok kötü bir maç yayınıydı. pozisyon tekrarlarını göstereceğim diye canlı maçı yayınlamayı kesti kaç pozisyonda. oyuncu değiştiriliyordu gösterilmiyordu. bu kadar kötü bir yayın yönetimi görmedim.
  
  bunun dışında maçın başlarında bir faul için bayrak kaldıran yan hakem bayrağı elinden kaçırınca çok güldüm*.
  
  maçı kazanabilirdik de ama olmadı. rakibimizin hızlı oyuncuları beklerimizi delik deşik eder diye korkuyordum bu pek gerçekleşmedi neyse ki.
• 500

  beklediğime yakın bir performans sergilediğimiz maç olmuştur. mevcut kadronun bana göre ideal 11’i ile maça başladık. lemina ve falcao’nun ikinci seri’nin takımla dördüncü maçıydı. soso geçen yılın uzağında, stoperler sezon başına göre daha derli toplu göründüler ama hala geçen yılki verdikleri güvenin çok uzağındalar. bekler ise maalesef yine kötüydüler. muslera iyi ki bizimlesin ve nzonzi sen muhteşem bir detaysın.
  
  maçta gördüğüm detaylar ise şunlar;
  1) pır pır kanat oyuncularına çaremiz yok.
  2) savunma arkasına atılan toplara maç boyunca çözüm üretemedik.
  3) ilk iki maddenin en büyük nedeni maalesef bekler ve hiç ışık vermiyorlar.
  4) teorik olarak uzun bir takımız ama savunmada ve hucümda, duran toplarda bunun avantajanı kullanamıyoruz.
  5) klasik cümle olacak ama bloklar arası mesafemiz zaman zaman çok uzuyor.
  
  hep olumsuz görecek değiliz ya birazda olumlu olanlarından bahsedelim.
  
  1) deplasmanda oyun ve fizik olarak ezilmedik.
  2) yıllarca yapamadığımız oyunu tutma ve soğutma işini pas oyunuyla zaman zaman çok iyi yaptık.
  3) her geçen maç daha bir oturan oyun oynuyoruz.
  4) ilerisi için kocaman yeşil ışık yaktığımız maç olmuştur.