• 126
    kanatları çok iyi kapatmamız gereken karşılaşma. fenerin iyi bildiği bir şey varsa o da kanatlardan gelmek. biz ise çok fazla orta şansı veriyoruz sezon başından beri rakibe. tahminen çok dar ve presli oynayarak, kanatlardaki atakları ilk maçtaki gibi söndürmeye çalışacağız.

    bu maçta aykut kocaman 7 aralık 2011 galatasaray fenerbahçe maçındaki gibi saçma bir kadroyla çıkmayacaktır. işimiz hem futbol hem de atmosfer anlamında daha zor. bu koşulları kendine yontmasını bilen bir ekibimiz olduğu da kesin. trabzon deplasmanında çok erken sonuca gittik beşiktaş deplasmanında ise tinercilerin kudurmasını sağlayıp oyunu istediğimiz şekle soktuk, şimdi ise o zamanlardan daha olgunuz futbol olarak. ne olursa olsun aşırı zor bir maç olacaktır bizim için 1-0 da yensek 5-0 da yensek.

    siksok edebiyatına girmeden düzgün biçimde konsantrasyon dersek. önce yenilmemek dersek fenerin kadıköy romanı da sona erecektir. neticede geçen sene seriyi bitirmiştik. bu sene de kazanamazlarsa kadıköyde iki senedir galip gelemeyen bir fener gerçeği ortaya çıkacak. bu bizim sorunumuz değil onların sorunu.

    rahat olalım. ciddiyeti de bozmayalım.
  • 127
    yıl 1999 . takımın başında imparator fatih terim var . 1 - 2 lik skorla alıyoruz maçı ve mutlu mesut dönüyoruz evimize . sonrasında ise 13 yıllık hasret başlıyor . bir de araya 6 - 0 giriyor . bu sırada kadıköy'de deplasman tribününe yapılan şerefsizliklerden bahsetmiyorum bile . her seferinde mağlubiyetlerle dönüyoruz evimize .

    yıl oldu 2012 . takımın başında grande fatih terim var . bu sefer cenge gider gibi değiliz . çünkü öncelerde cenge gider gibiydik ama korkardık , herkesin içinde vardı bu korku . fatih ve aslanları bu korkuyu kırdı dağıttı geçti . hatta korkuyu 2011 - 2012 sezonu ile onlara saldı . bu sefer hırsımız yerinde onlardan yine fazla . ama bu sefer korkumuz yok . bu sefer karakterli , sakin , itidalli oyuncularla orada olacağız . malzemecimizden , en üst teknik patronuna kadar tek yürek olacağız !

    bu sefer oradan o galibiyeti almadan çık - ma - ya - cağ - ız !
  • 129
    aslında her insan rahatça görebiliyor, daha önce yazılan girilerde de sıklıkla bahsolunduğu gibi ;

    - fenerbahçe ilk 15-20 dakika allah ne verdiyse saldıracak,
    - hücum çeşitliliği açısından sıkıntı çeken bir kulüp oldukları aşikar, tüm takım alex ya da stoch'un ayağına bakıyor,
    - savunmada çok açık veren bir takım olduğu ortada,
    - lugano-yobo ikilisine göre, serdar-yobo ikilisinin zaaflarının çok daha rahat ortaya çıktığını görüyoruz, lugano yobo'nun açıklarını kapatıp arkasını temizleyen adamdı çünkü, serdar daha kendi hatalarını örseleyemiyor.

    şöyle bakıldığında fenerbahçe'nin sahada 3 futbolcusunun bu maç için onlar açısından hayati önem taşıdığını görüyorum ben; volkan, alex ve stoch.

    takım savunmasını iyi yapıyoruz, ileride stoch ve alex'e istedikleri boşlukları vereceğimizi pek düşünmüyorum. minimal hatalarımız olsa bile kalede muslera gibi türkiye liglerinin gördüğü belki de en iyi kaleci var, büyük maçların oyuncusu olduğu da aşikar. o açıdan kendisine güvenim tam.

    hücumda elmander'e büyük iş düşüyor yine. necati'ye açacağı, açtıracağı boşluklar ve necati'nin soğukkanlılığı-bitiriciliği devreye girdiğinde volkan'ı avlamak da çok güç olmayacaktır.

    ama tabi tüm bunlar bir yana, karşımızda gerçekten ciddi bir rakip var, belki de bu sezon hiçbir maça bu kadar bilenerek çıkmadılar. taraftarlarının pisliği ve hakemlerin etki altında kalacağı gerçeklerini de eklersek, zor bir karşılaşma bizi bekliyor. yukarıda söylediğim şeylerin gerçekleşmesi için bir kez daha yüksek sesle ;

    konsantrasyon !

    ***
  • 131
    bu maçla ilgili tek endişem hakem. aslında bundan sonraki her maç için geçerli bir durum bu.

    sezon başından beri lig tv'ye daha fazla para kazandırmak için yanıp tutşan adamların 6+ puan farkıyla playy-off a gidilmesini isteyeceklerini hiç sanmıyorum. sonuçta böyle bir fark az çok şampiyonun kesinleşmesi anlamına gelirki insanlar bu durumda neden lig tv'den playy-off maçlarını almak istesinler?

    biliyorum yukarıdaki cümle komplo teorisi içeriyor net bir biçimde. ancak sezon başından beri şike soruşturmasıyla ilgili dönen ayak oyunlarını gördükçe pisliklerin çok uzağımızda olmadığını düşünüyorum.

    bundan sonraki 4 lig maçında da hem rakibi hem de hakemleri tepelememiz şart.

    birileri kupaları şikeyle alırken biz alayını s.ke s.ke alıcaz, başka yolu yok!
  • 132
    bunun hakkinda tahminde bulunup bulunmamakta once baya tereddut ettim cunku ozellikle son 10 senedeki sabikamiz pek iyi degil. lakin su sonuca vardim: cok cok cok buyuk bireysel hatalar yapmazsak %100 kazanacagimiz karsilasmadir bu.

    neden derseniz aslinda cok basit bir sebebi var. diyelim mac oynanmaktayken 2-0 one gecseydik ne beklememiz gerekirdi? fenerbahce'nin tum hatlariyla gol arayacagini ve zaten normalde bosluklar verdigi defans hattinda iyice eksik kalacagini bekleyebilirdik. su andaki durum onlar acisindan herhangi bir mac icinde 2-0 geride olmaktan da daha kritik. neden, cunku aramizda dile kolay 9, playoff'a tasinacak da muhtemelen de 5+ puan farki var. mutlaka ama mutlaka bizi yenmeleri gerekiyor, onlar icin beraberlik bir secenek degil. bu durumda bize butun unsurlariyla (taraftar dahil) saldiracaklar. cok akilli olursak, ayagimizda fazla top tutmadan defansin arkasina selcuk, emre colak ile gonderecegimiz toplari elmander, necati ile bulusturabilirsek cok cok farkli bir sonuca hazirlikli olun.

    ben normalde bu kadar buyuk konusan bir insan degilimdir.
  • 133
    playoff denen denyo uygulama olmasa belkide tarihin görup görebilecegi en bomba mac olacakti. cunku kadiköy'de kazanilan 3 puan geriye kalan 3 haftada 12 puan farki olusturacakti. aslan karsisinda tum stadin ayaklari zangir zangir tittrerdi. dusunsene sevgili sözluk, yillar sonra kadiköy galibiyeti ve galibiyetle gelen sampiyonluk, hem de sukru saracoglu'nda sampiyonluk turu atmak... sike, tesvik ve bir senedir sure gelen tum o rezilliklere tokat gibi cevap!

    (bkz: ah digiturk ah!)
  • 134
    fenerbahçenin skor üretebilecek üç oyuncusu var. bunlar alex, stoch ve sow. bunları durduracak en önemli oyuncularımızın başında ise melo ve eboue geliyor. maç başlar başlamaz bu oyuncularımıza hakem sarı kart göstermek için elinden geleni yapacaktır. yanında semih ile ujfalusi'ye de sarı kart göstermek için elinden geleni yapacaktır hakem. yıllardır maçlar hep böyle olur kadıköydeki. en önemli oyuncumuza maç başında gösterirler sarı kartı. sonra oyuncumuz her yapacağı hamlede 2 kerede düşünüp etkisiz olur. eğer bunlar olmazsa bu maçı alırız. isterse fenerbahçe'de her oyuncu kendi performansının 2 katına çıksın yine de alırız. yeterki dış etmenler karıştırmasın ortalığı.

    düzeltme: kart rengi.
  • 136
    bu maç hakkında maç gününe kadar ki ilk ve tek yorumumu yapacağım.
    hani diyorlar ya 12 yıldır yenemediniz falan diye; bir şeyi unutuyorlar o maçların hepsinde
    bizim takımımız psikolojik yükle oraya gitti, duygusal hareketler ve şans faktörüyle yenildi.

    şimdi ise durum farklı psikolojik yükü az olan, formda, yetenek kapasitesi olarak biz öndeyiz.
    onlar maça kadar düşünecekler ve kendi kendilerini tüketecekler. maça kadar bizim cephemiz
    sakinliğini bozmasa, çok büyük olasılıkla galibiyetle döneriz kadıköy'den.

    not: şimdi maç saatine kadar susuyorum.*
  • 138
    lig tv, basın ve federasyonun fenerbahçe'yi geri kalan herkesin galatasaray'ı destekleyeceğini düşündüğüm karşılaşma.

    lig tv'nin amacı play off muhabbetine heyecan getirmek, galatasaray'ın puan kaybetmesi işlerine gelecektir, diğer takımlar mesela trabzonspor, beşiktaş ve eskişehir fenerbahçe ile puan farkı açılmasın play off öncesi diye galatasaray'ı destekleyecektir.
  • 140
    onların ölüm kalım maçı, bizim için 3 puanlık bir maç.

    onlar kaybederse bize karşı övündükleri tek şey olan kadıköy'de galatasaray galibiyet serisi bitecek. ( geçen sene bitmişti aslında ama orasını anlamadık )

    bilmem kaç maçtır evlerinde yenilmiyorlarmış, o seri bitecek.

    şampiyonluk hedefleri tamamen bitecek..

    biz yenilirsek rakiple puanımız 6'ya düşecek..... bu kadar.. size güveniyoruz aslanlar.
  • 141
    galatasaray ve fenerbahçeyi objektif olarak önce oyuncu oyuncu daha sonra da takım olarak karşılaştıralım;

    muslera - volkan demirel: muslera'nın ağır bastığı aşikar eşleşme. muslera topu oyuna sokmasıyla, refleksleriyle, yan topdaki başarısıyla oldukça çok dikkat çekmekte. dünya çapında bir kaleci. yediği gol sayısı da kalitesinin bir göstergesi. volkan da türkiyenin en iyi yerli kalecisi. cüssesine rağmen çevik. ama genel olarak bakarsak muslera bir adım önde. volkan da bunu kabul ediyor zaten.

    eboue - gökhan gönül: ikisi de hücumcu bek olmalarına rağmen eboue'nin defansif yönü de oldukça kuvvetli ve aralarındaki ciddi fark burada ortaya çıkacak. gökhan'ın defansif yönü zorlu maçlarda ortaya çıkıyor. aklınıza türkiye'nin hırvatistan maçını ve slovakya maçını getirin. her ikisinde de hatayı yapan oydu. stsl'de üstüne kimse gitmediği için bu zaafiyeti belli olmuyor. bana göre bu pozisyonda da eboue önde.

    semih kaya - serdar kesimal: semih kaya yaşına rağmen hava hakimiyeti, mücadele gücü, topu oyuna sokabilmesiyle dikkat çekiyor. fakat hamle zamanlamalarında sıkıntı var. diğer tarafta ise serdar sakatlık sonrası bir türlü form tutmadı. her ne kadar tecrübesi daha fazla olsa da bu eşleşmede en kötü ihtimalle birbilerine eşitler.

    ujfalusi - yobo: ujfalusi ve yobonun tecrübeleri biribirine yakın. her ikisi de yaşları itibariyle biraz ağırlar* bana göre ujfalusi bir tık önde.

    hakan balta - ziegler: hakan geçen seneye göre oldukça formda. daha çok defansif yönüne odaklanmış durumda. ama soğukkanlı olması ve tekniği onu bir adım öne çıkarıyor. ziegler ise oldukça formsuz. bu sene fb'nin yediği golün büyük kısmı onun kanadından yendi. fb'nin zayıf karnı onun kanadı olacaktır. yine hakan önde.

    engin baytar - mehmet topuz: engin top tekniği, yaratıcılığı ve mücadele gücü ile öne çıkıyor. fakat agresifliği ve bazen oyuna kendini kaptırıp 2-3 kişinin arasına gereksiz yere girmesi onun handikapı. mehmet topuz ise son zamanlarda formda ve mücadele gücü oldukça yüksek olsa da yaratıcı olmaktan uzak. bu ikilide de öne çıkan engin baytar. ama tabi ki sinirlerine hakim olabilirse.

    selçuk inan-emre: son zamanlardaki formu, tekniği, zekası, duran toplardaki golcülüğü selçuğun artıları. emre ise uzaktan şut atabilmesi, mücadele gücü ve cezasahasına girdiğinde tehlikeli bir oyuncu. ama onun da agresifliği ve gs maçında çok fazla ceza sahasına yaklaşmıyacak olması handikapı. bu ikiliden de öne çıkan selçuk inan.

    felipe melo-cristian: herhalde burada kimin öne çıktığı bellidir.

    emre çolak-stoch: emre bu sene formayı kaptı ve bana göre en az arda kadar umut vadediyor. ayrıca pas kalitesi, şut tekniği ve mücadele gücü onun en önemli artıları. fakat gençliğinden kaynaklı agresifliği onun handikapı olabilir. stoch ise oldukça formda. şutları çok tehlikeli, seri bir oyuncu ve çok rahat adam geçebiliyor. bu ikilede öne çıkan stoch oluyor.

    necati - alex: necati tecrübeli bir golcü görünümünde. yakaladıklarını affetmiyor. diğer tarafta ise hem golcülü hem de asistleri ile sevelim sevmeyelim ama bir alex faktörü var. burada bana göre alex bir adım önde.

    elmander-sow: elmanderi anlatmaya gerek yok. takımını resmen bir kişi fazla oynatıyor. sow ise yetenekli bir forvet ama gerek takıma yeni gelmiş olması ve lige alışmamış olması gerekse mücadele gücü açısından elmanderin gerisinde kalıyor.

    yedek kulübeleri: oyuna sonradan sokmak adına galatasarayımızda en başta baros, riera dikkat çekiyor. fenerbahçede ise dia aklıma gelen tek isim. bu açıdan da galatasarayımız önde.

    genele bakarsak; galatasaray kriterlere göre 9-2 önde. kalite olarak önde olan taraf bariz bir şekilde galatasaray.

    fakat pek tabi ki sadece oyuncuların adı maçı kazandırmıyor. takım olmak, o coşkuyu yakalamak, teknik adam kalitesi ve cesareti, ev sahibi olma ve fenerbahçenin kadıköydeki istatistikleri de önemli faktörler. galatasaray bu sene fatih hocayla çok iyi bir uyum yakalamış durumda. gol sevinçlerinde bile o takımı görebilmek hiç de zor değil. her oyuncu birbirne elinden geldiğince yardım ediyor. fatih terim'in de kalitesi tartışılmaz. cesareti de öyle tabi. buna en güzel örnek ise arenadaki fb maçı. fenerbahçe ise malum olaylar sebebiyle birbirine sarılıp ligin ilk yarısını götürdüler. fakat bu kenetlenme bir yere kadar sürdü ve puan kaybettiler. muhtemelen psikolojik olarak ayakta kalamadılar. aykut kocaman da elinden geldiğince takımına sahip çıksa da her anlamda fatih terim'in gerisinde. burada en çok kaygı verici olay takımın psikolojik olarak staddan etkilenme olasılığı. ama bu sene ki oyuncu grubunun tecrübesi ve genel olarak bir çok oyuncunun* soğukkanlı yapıya sahip olması da bu psikolojik avantajı yıkacak düzeyde.

    peki maçın gidişatını neler etkileyebilir. galatasarayda handikap olarak aşırı agresif olmak oldukça tehlikeli. olası bir kartta tüm takım oyunu bozulabilir. ayrıca hakanın kanadı da tehlikeye açık. o bölgeyi yardımlaşarak kapatılmalı. olası bir gökhan-mehmet ikilisi o bölgeyi çok zorlar. ayrıca eboue stoch karşısında da sıkıntı yaşayabilir. eboue'nin müdehalelerine dikkat etmesi gerekiyor. fenerbahçenin zayıf karnı ziegler'in kanadı olacaktır. bu bölgeyi başta eboue ile zorlamak gol getirebilir. ayrıca fenerbahçenin stoperleri arasına girebilecek oyuncularımız da gole oldukça yakın olacaktır.

    sonuç mu?

    bekleyip göreceğiz...

    edit: hadi skor tahmini yapayım bakalım tutacak mı. 1-3 veya 1-2

    edit 2: imla
  • 143
    vay aq. arkadaş. 15 gün öncesinden zülfü livaneli konserine bilet aldım. yetmemiş gibi kendimle beraber 19 arkadaşımı daha bu konsere gelmesi için ikna ettim, onlara da bilet aldırdım. gel gör ki şu başlıkta mevzu olan maç 18 mart 2012 pazar günü oynanacakken 17 mart 2012 cumartesi'ye alınıyor ve konserle aynı saatte başlıyor. hadi ben konsere gitmedim, maç izledim konser için ikna ettiğim 19 kişiye ayıp olmayacak mı? ulan valilik bari konseri de pazara al da fener'e yapılan kıyağın birazından da biz faydalanalım. yoksa zülfü güneş toplatırken biz kulaklıklarımızdan dinlediğimiz radyodan gol toplayacağız.
  • 144
    hakan balta'nin dikkatli olmasi ve derbi havasini cok iyi bilmeyen yabanci futbolcularimizin yapilacak tahriklere kapilmamasi durumunda kazanacagimiz mac. mac oncesi baroni'den elmander'in ayagina basma, mac sirasinda emre belozoglu'ndan eboue, engin baytar, ujifalusi ve ozellikle melo'ye tekme, dirsek vb. satasma bekliyorum. bilica da 11'de kendine yer bulabilirse hakem baska pozisyonla ilgilenirken forvet oyuncularinin tendonlarina basma gorevini, lugano cok iyi yapardi bunu, basariyla yerine getirecektir. yobo'dan boyle bir pislik beklemiyorum acikcasi, kendisi uzerindeki formayla zit bir kisilige sahip. bu sene futbol anlaminda bizden bir kac gomlek asagida olduklari icin, isin tahrik bolumune cok buyuk onem verecekler ve futbolcularimizin bu konuda cok dikkatli olmasi gerekiyor. ayrica emre colak'in bu macta kesik yemesi gerektigini dusunenlerdenim, kendisi birkac mactir yeterli performans gosterememekte.
  • 145
    koyacağımız maçtır. nereden mi biliyorum? arena'da koyduk. arena'da nasıl koyduk? hakemleri bağlayan başkanları içerideydi. ilk 11'imizi okuyan ömer güvenç yoktu. kısacası şikecilerin elleri ayakları götleri başları bu sene istemeseler de rahat duruyor. 9 puanı da buradan koyduk zaten. adaletli bir ortamda bunlara koyacağımız kesin. ilk 11'i sayıyorum kafamda takıma güvenim geliyor. 3 tarifesinden vazgeçmeyelim. bir 3 tane daha sallayalım şu ezik şikecilere. bu defa engin atsın, selçuk atsın, emre atsın galatasaraylı olsunlar.
  • 146
    kadıköy'e götürdüğümüz en iyi iki kadrodan farklı olarak bu sefer defansımızın da iyi olduğu maçtır. kewell-arda-lincoln-baros dörtlüsü hücum oynadığı zaman geride kalanlarımız barış, mehmet topal, meira, servet gibi adamlar olunca kadıköy'de deli danalar gibi koşan takım bu defansif zaaftan faydalanıyor.

    keza elano-keita-arda-baros dörtlüsünün de arkasında oynayan defansçılar çok zayıftı. gökhan-servet stoper ikilisiyle kadıköy'e çıkmak intihar oldu. milli stoperlermiş. peh. onlar milli olduğu için hiçbir uluslararası turnuvaya katılamıyoruz zaten. bu laf kalabalığını da geçtikten sonra orta sahamızın da tek yönlü ve o yönü de ne kadar oynadığını belirtelim.

    yani hücumcularımızın iyi olması belki sene genelinde türkiye ligi için fazlasıyla yeterli olabilir; ama önemli maçlarda defans zaafiyetimiz ortaya çıkıyordu. bu sene ise sağ bekte eboue gibi hem ofansif hem defansif anlamda mevkisinin türkiye'de açık ara birincisi, stoperde kazmalıktan eser bırakmayan semih kaya - tomas ujfalusi ikilisi ve kalede de muslera var. orta sahada kanatlar defansa yardım eden oyuncular, iç oyuncuları ise oyunun iki yönünü de çok iyi oynamaktalar.

    uzun lafın kısası, ben kadıköy'e en iyi kadrolarla gittiğimizde de rahat değildim, çünkü şaşaalı hücum hattımız her seferinde defansın ne kadar kötü olduğunun görülmesine engeldi. lakin bu sefer, tam anlamıyla bir takım var. forvetler önde basıyor, orta saha desen defansif oynarken birer pique, ofansif oynarken ise birer xavi olabiliyorlar*.

    hiçbir zaman bu sene o sene demedim, yine de kesin konuşmayı sevmem ama bildiğim bir şey var ki bu sene kafamın en rahat olduğu sene.
  • 149
    bu sefer olacak dedigim karsilasma. cunku ilk defa karsilarina cirkef taraf olarak cikiyoruz. cirkeflikten kastim yanlis anlasilmasin, hakemin ustune oynayan, rakibi sinirlendiren, rakiple dalasan, rakibin sinirini bozan taraf olacagiz. bugune kadar hep mahallenin temiz salcali ekmek yiyen cocugu olarak gittigimiz deplasmana, ilk defa kazanmak icin varini yokunu ortaya doken taraf olarak gidiyoruz. ve emin olun melo, engin yaptiklariyla rakibin sinirini alt ust edecektir. eger cuneyt cakir(%90 o yonetecek) cifte standart uygulamazsa kazanacagimiz mac. hepimizin bildigi gercek kadikoydeki maclarda iyi oybayan degil, sinir harbini kazanan maci aliyor. bu sene biz bu isi en iyi sekilde yapiyoruz. haydi aslanlarim gerin maci, hakemin etrafini sarin, rakibi tatli sert degil sert karsilayin ve bu maci alalim.
  • 150
    maç sakin başlar.fenerbahçenin öyle saldırarak başlayacağını düşünmüyorum.ilk yarı ortada geçer.ikinci yarı fenerin kazanmak zorunda olduğu için saldırmasıyla birlikte defansta bırakacağı açıkları çok rahat değerlendirebiliriz.biz sakin oynarsak ve maçın atmosferide normal olarak devam ederse (kırmızı kart,gerginlik,vs...)kazanmamamız için hiçbir neden göremiyorum.çok sayıda tecrübeli oyuncuya sahibiz.uzun lafın kısası biz bu maçın altından kalkarız.

    iddaa severler içinde ilk yarı 0 ikinci yarı 2 yi önerebilirim.
App Store'dan indirin Google Play'den alın