11 yaşındaki halimle maçın büyük kısmını hatırladığım, öncesi ve sonrasıyla galatasaraylıları epey mest eden karşılaşma. tabi maç öncesi ile alakalı pek bir hatıram yok. maçın başlama düdüğü ile beraber başlıyor bende de hatıralar.
özellikle
elvir baljic'in ara ara
hakan şükür'ün de tutulduğu gol kaçırma krizine bağlamasıyla izleyenleri delirtir gibi olan, ancak
necati ateş'in prime dönemlerinden birisini yaşadığı dönemde bizleri hiçbir sıkıntıya mahal vermeden maçı koparacak golleri atmasıyla farka gideceğini daha ilk dakikalardan hissettiren bir lig maçıydı. galatasaray'ın uefa kupası'nı kaldırdığı 99-00 sezonu da dahil forvet hattının en azami gücünde olduğu sezonlardan birisiydi. hakan, necati, ümit ve arif'in yanına devre arasında hasan kabze'nin de eklenmesiyle nirvanaya ulaşacak forvet hattı, o dönemlerde takımın hem nicelik hem nitelik olarak en iyi bölgesiydi. zaten 2000'li yılların acayipliklerini saymaya kalksak burdan bizim köye yol olur ya, buraya değinmeye hiç gerek yok. fakat bu gariplik forvet bölgesine epey olumlu anlamda yansımış olmalı ki, 2004-2007 yılları arasında asla sorun olarak söyleyemeyeceğimiz yegane konu idi.
ilk yarının 2 golle yıldızı necati'nin devre arası oyundan alınıp numaralı alt tribünde ailesinin yanında maçı izlemeye devam edip, yerini ümit karan'a bıraktığı, akabinde
hasan şaş,
alper akıcı (kk) ve
ergün penbe'nin gollerine karşılık fazlı'nın teselli sayısıyla 5-1 kazandığımız, o dönem isim değişikliği ile ligin
süper lig ismiyle ilk kez oynandığı 9. hafta müsabakasıdır.
hagi'nin teknik direktörlük kariyerinde taktığı ilk oyunculardan birisi olan
alioum saidou'yu enteresan bir şekilde ilk 11 başlattığı ender karşılaşmalardan birisidir ayrıca. ligin devre arasında bir diğer taktığı isim
ümit karan ankaraspor'a, saidou ise malatyaspor'a kiralanacaktı.
baliç kaçırdıklarını atsa 9-1 falan biterdi muhtemelen bu maç.