• 287
    tudor'a yazan mağlubiyet. 3'lünün ortasında denayer'i kullanmak nedir? malatyaspor'un forveti her pozisyonda ezdi adamı. koysana kenar stopere hem de hücuma destek versin. maicon rakip forveti ezsin ortada. maicon'u da kenara koyup hızlı kanatlar karşısında haşat olmasına neden oluyorsun. ayrıca linnes nedir? ne hücumda var ne savunmada. rodrigues ile başla, gidip gelsin maç boyu. hem hızlı hem de fiziği ile daha etkili olur linnes'den. bu dediklerimi de tudor daha önce yaptı ve tuttu. şimdi aynı dizilimi saçma oyıncu tercihleri ile bok ediyor. hatalarından ders almıyor diyordum, adam iyi yaptığı işi de kendi kendine baltalıyor. aklımı kaçıracak gibi oldum maçta bu hataları izledikçe. bir de hepsinin üstüne 2 fark oldu mu götünün üstüne oturuyor kenarda. be adam kalkasana ayağa, bağırsana oyunculara kenardan, ateşlenmesi lazım takımın görmüyor musun? şu takıma karşı pozisyon yaratamadık ve sebebi de bu bariz hatalardan. ben gördüm bunları sen nasıl görmezsin tudor?
  • 290
    tudor'undan muslera'sına herkese yazan maç. dakika 68 iken yardımcısı ile beraber sefiller romanına kapak olacak şekilde kameralara yansıyan, üstüne maçtan sonra zaten bir kaç hafta önce gösterdiği küstahlıkları bu hafta tüm millete aklınca ayar vererek apayrı bir noktaya taşıyan sistem dehası tudor'a yediği ekmeği türkler veriyor ve artık vermemelidir. takım kaptanı olarak kamera önüne gelip de papağan gibi 3 defa "felaket senaryosu bir durum yok iyi bir takımız" diyen, duran toplarda takımın saçmalama potansiyelini yıllardır bilmesine rağmen artık direk dibine oyuncu dahi bırakmayan muslera'ya da denilmesi gereken şeyler vardır. çok ağır formsuz ve bugün neden bu formsuzluğuna rağmen oynayabildiğini maç sonrası hocasına gelecek eleştirileri azaltacak açıklamalarıyla anladım. sen hatalarını gidermeye çalışmıyorsan, formsuzluğunu arttırarak devam ettiriyorsan benim de seni eleştirmeye hakkım vardır. bugün maçta geriye düşülmesinin nedenlerine serseri mayın denayer, sevimli hayalet linnes, ne etliye ne sütlüye ahmet çalık ve bunlara ayak uydurmakta hiç mi hiç zorlanmayan fernando ile maicon'u saymamak büyük hata olur. bugün galatasaray'ın hücum girişimlerine kimler kan doğramış derseniz en başta geçen hafta hep beraber secdeye varanlardır. ben hayatımda bu kadar lakayıt, bu kadar aklını kullanmaktan uzak bir 3'lü galatasaray'da aynı anda görmemiştim. daha yeteneksiz gördüm ve pek çoğumuz gördü(bkz: bam üçlüsü) bu oyuncu müsveddelerini adam edecek bir değişiklik olmalı takımda, yoksa yazık olacak bir senemize daha. son sözüm de tüm takıma, bir takım 2-0 geriden ikinci yarıya çıkarken bir ruh koyar ortaya, haydi koyamadın haydi basiretsizsin daha yeni yükselmiş takımın taraftarı sana "3 3 3 3" diye tempo tutuyor, bir isyan edip durumu değiştirmek için çırpınamıyorsan sen büyük başarılar yakalasan da ne lider oyuncu olursun ne de büyük oyuncu olursun. hocan ne kadar kötü olursa olsun, şartlar ne kadar beklenildiği gibi olmazsa da olmasın, sen isyan edip durumu lehine çevirecek şekilde mücadele ederek kötü tabloyu değiştireceksin. bugün (devre arasında oyundan alındığı için9 maicon hariç sahada olan, kulübede oturan, kadroya giremeyen hiç bir galatasaray oyuncusu lider oyuncu değildir ve asla da olamayacaktır.
  • 291
    igor tudor, bu maça bana göre doğru bir kadroyla başladı. latovlevici'yi ıslıklayarak hastanelik ettiğimiz günden beri linnes'in sol bekteki yeri garanti. mariano'nun sakatlığı nedeniyle sağ bek için elimizde yalnızca denayer kalıyor. serdar aziz'in hastalığı yüzünden ahmet çalık ile koray günter arasında ahmet çalık'ı tercih etti ki bu da kabul edilebilir. serdar aziz'i oynatmadığı için yapılan eleştirileri de saçma buluyorum çünkü eminim ki serdar oynayabilecek durumda olsa ahmet çalık'ı defansta düşünmek bile istemezdi. malatyaspor'un geriye yaslanacağını düşünüp, açık alanda etkili olabilen rodrigues yerine daha çok gol üretebilen yasin ile başlamayı tercih etti. hepsi kabul edilebilir ama bize maçı kaybettiren, igor tudor'un takıma verdiği taktik ve dizilişin yanlış olmasıydı.

    (bkz: #2284218) ideal kadrodan yazıyorum, bu kadroyla aşağıdaki diziliş mantıklı olacaktı:
    ………………gomis………………
    ……yasin………….feghouli……
    ………belhanda…ndiaye………
    linnes……fernando……denayer
    ………..serdar……ahmet………
    ………………muslera………………

    ancak igor tudor, siz ister 3-5-2 diyin ister 3-5-1-1, benim ucube dediğim bu dizilişle üçlü defans oynatmayı tercih etti:
    ………………gomis…………………
    ………………………feghouli………
    ……belhanda…ndiaye…yasin
    linnes………fernando……………
    …ahmet…denayer…maicon…
    ………………muslera………………

    neden malatyaspor'a karşı üçlü savunma oynadık? üçlü savunma oynayacaksak, denayer neden sağ stoper değilde ortada oynadı? zaten geride üç stoper var ve rakip malatyaspor, öyleyse neden sol 'bek'te yasin, sağ 'bek'te rodrigues oynamadı? biraz ileride top tutsak zaten malatyaspor'u geriye yaslanmaya zorlayacakken neden üçlü defansımız geriye çekildi ve malatyaspor'a ileride pres yapma fırsatı verdi? bunların cevapları yok.

    linnes, sol kanatta tek başına olmasına rağmen, hücümda da, savunmada da yoktu. igor tudor bu sorunu ikinci yarıya başlarken rodrigues'i oyuna alıp linnes'in önüne koyarak çözmeye çalıştı ama asıl sorun olan linnes, 89. dakikaya kadar oyunda kaldı.
    yasin: https://i.hizliresim.com/9D00m5.png
    linnes: https://i.hizliresim.com/g9EEO5.png

    malatyaspor'un kontra ataklarından çekindiğimizi varsayalım. yapacakları şey, topu kanattaki süratli oyuncularıyla ileriye taşımak olacak çünkü ortada belhanda-ndiaye-fernando ve arkalarında ahmet-denayer-maicon var. kanatlardan gelecekler işte çok açık. mantıklı düşünürsek, en süratli oyuncularımız yasin ve rodrigues, onlar kanatta oynasın, denayer ve ahmet defansın kenarlarını kontrol etsin, maicon ise ortada oynasın, çünkü kanattan geliyorlar, demek ki orta açacaklar, maicon karşılasın. ama maicon, ilk yarıda yasin'in arkasında sağ kanadı kapatmak zorunda kaldı. az önce söyledim, sol kanatta linnes'ten başka kimse yok, atakları sağdan kurmaya çalıştık. igor tudor, maicon'dan sağ stoper olarak oyun kurmasını istemiş. maicon'un kullandığı özelliği, uzun pasları ve doldur boşalt yapması. peki bunu niye istedi, birazdan onu da anlatacağım.
    maicon: https://i.hizliresim.com/1GqqpN.png

    taktiksel saçmalıklardan daha kötü bir durum vardı sahada. konsantrasyon ve motivasyon eksikliği. muslera, belhanda, feghouli ve yasin için maç sattılar deniyor ama aslında o şekilde bir maç satma değil bu, oynamayı istememek. açık bir şekilde igor tudor'dan mutlu değiller. kişisel de olabilir, taktiksel de, ya da igor tudor üzerindeki gerginliğin ve baskının takıma yansıması da olabilir, bilmiyorum. muslera ve belhanda bu maç dinlendirilebilirdi, feghouli ve yasin ise 90 dakika beklemek yerine daha ilk yarıdan değiştirebilirdi. igor tudor bunları yapmadıysa, ''futbolcularım beni sattı'' deme hakkı kalmadı. bu dört oyuncuya, hiç futbol oynamayan linnes ve ahmet çalık eklenince galatasaray'ın futbolu iflas etti. hayaletleri çıkartınca kalan kadroyla topun gomis'e ulaşması, maicon'un uzun pasları haricinde imkansız hale geldi:
    (not düşelim, takım bu haldeyken eren'in oyuna girmesi 89. dakikada gerçekleşti)
    ………………gomis…………………
    ……………………………………………
    ………………………ndiaye…………
    …………………fernando……………
    ………………denayer…maicon…
    ……………………………………………

    takip edip güncellediğim bir tablo var (bkz: #2272144). kazanmak için stratejimiz, pres yaparak topa daha çok sahip olmak, topa sahip olunca daha çok pas yaparak hücumda daha çok pozisyon bulmak. bu maça bakarsak, %63 topa sahip olma ve 467 isabetli pas ile bir deplasman maçına göre topu oldukça fazla kullanmışız. ancak tutarsız olan kısım, yalnızca 2 isabetli şutumuzun olması. kimse sorumluluk almak istememiş, sürekli yan pas yapmışız, topu ileriye daha az taşıyınca da daha az pozisyon bulmuşuz. bunu hepimiz gördük. ama istatistiklerin altında gizlenen başka bir gerçek daha var ki o da belhanda, yasin ve feghouli'nin top ileriye geldiği neredeyse her pozisyonda topu kaybetmeleri ki toplamda 46 pas hatası yaptılar. topu ileriye taşıyabildik ama ileride bu üç oyuncuda tıkandık. bu üçlü şut denemedi, gomis'i de şut pozisyonuna sokmadı. eğer maça konsantre ve motive olsalardı, çok rahat gol pozisyonlarına girebilecekleri bir maçtı. yediğimiz bir gol yan top, diğeri duran top var. bu iki konuda sıkıntımız olduğunu, her maç bir ya da iki gol yiyebileceğimizin farkındayız. öyleyse yapmamız gereken şey bir gol daha fazla atmaya çalışmak, diğer maçlarda bunu geriye de düşseler bir reaksiyon göstererek kolaylıkla başarmışlardı, bu maç niye yapmadıklarının sebebiyse bence oldukça net.

    sonuç olarak ben bu mağlubiyetin hesabını %100 igor tudor'a çıkartıyorum. eğer sorunları teşhis edip çözebilseydi, çok kolay kazanabileceği bir maçtı.
  • 295
    geçen yılki 12 şubat 2017 galatasaray kayserispor maçı riekerink'in sonu olmuştu, bu maç da tudor'un sonu oldu.

    oynadığımız 2 takımın da renkleri sarı-kırmızı.

    2 takım da bize ilk yarıda basit 2 gol attı. bildiğin aynı golleri yedik hatta.

    2 maç da aynı skorla bitti.

    2 hocamız da aynı saçmalıkta açıklamalar yaptı maç sonu.

    2 maçın sonunda da dursun hocayı taraftara yem etti. bunu söylerken taraftarın sabrını taşıran süreci kastediyorum asıl.

    12 şubat 2017 galatasaray kayserispor maçından sonra da zirveye yakındık, hoca değiştirince zirveden uzaklaşmıştık. büyük ihtimalle bu sefer de aynısı olacak.

    darısı bir sonraki hocaya. onun da biletini seneye kasım-aralık gibi keseriz.
  • 297
    nerede kalmıştık'ın habercisi olan hayırlı mağlubiyetin alındığı maçtır. malatya işi ilk yarının sonlarında bitirmiş, çekindiğim santraforları khalid boutaib de golünü atmıştı. badou ndiaye ise bizdeki ilk golünü bu maçın 74. dakikasında kaydetmişti. adem büyük bu maçta yeni malatyaspor forması giyiyordu ve sonradan oyuna girmişti.

    büyük beşiktaşlı mesude özbek, maçtan evvel kameraları da peşine takıp malatya pazarı'nı gezmiş, bol bol kayısı alışverişi falan yapmıştı.

    (bkz: tarihte bugün)
  • 298
    tam 3 sene önce bugün oynanan, kaybettiğimiz ama sonrası için hayırlı olan maç. büyük maçları kaybediyor ama anadolu maçlarını kazanıyor denen igor tudor, malatyaspor'a da kaybetmişti ve 8 puan farkla önde olduğumuz ligde 3. sıraya gerilemiştik bu maç sonrası. sonrasında neyseki gönderilip fatih hoca'nın gelmesiyle kadro ve oyun anlamında toparlayıp şampiyon olmuştuk.
  • 299
    zihnimde bu maça dair 2 olay var. birincisi yeni malatyaspor'un ilk golünde aly cissokho orta yaparken mariano kendisinden 4-5 metre uzakta öyle dikiliyordu hadi yap ortanı dercesine, ikincisi ise nam-ı diğer yerli puyol olan sadık çiftpınar ligin en formda golcüsü bafetimbi gomis'i çok iyi marke etmiş 1 tane bile top aldırmamıştı. sadık'ın fenerbahçe'ye transfer olmasının sebeplerinden birisidir belki de bu maç.

    edit: mariano'ya parantez açayım. onun deplasmanlardaki genel tavrı buydu, bu maça özgü bişey değildi. fatih hoca geldiğinde de böyle bir gol yedirmiş ve bir kaç hafta kulübeye çekilmişti.
App Store'dan indirin Google Play'den alın