2011-12 Hazırlık Maçı
Karaiskakis Stadyumu
1 - 0
  • 1
    galatasaray olympiakos ile hazırlık maçı yapacak

    galatasaray yeni sezona avrupa'nın önde gelen takımları ile yapacağı karşılaşmalar ile hazırlanıyor. real madrid, inter, liverpool ve twente takımları ile oynanacak maçlara yunanistan'ın ünlü takımı olympiakos ile gerçekleşecek karşılaşma da eklendi.

    galatasaray profesyonel futbol takımı 17 ağustos 2011 çarşamba günü olympiakos ile bir dostluk maçı yapacak.

    olympiakos'un g. karaiskakis stadı'nda yapılacak olan karşılaşmanın saati daha sonra açıklanacak. iki kulüp bu karşılaşmanın ardından istanbul'da ali sami yen spor kompleksi türk telekom arena'da bir karşılaşma daha yapılması için tarih belirleme çalışmasına devam ediyor.

    iki takımın maç ve lig programına bağlı olarak saptanacak olan ikinci karşılaşmanın tarihi 2012 yılının ocak, haziran veya ağustos aylarında olacak.

    http://www.galatasaray.org/...l_as/haber/10627.php
  • 2
    yediğimiz gole güleyim mi ağlayayım mı şaşırdım. fatih terim maçtan sonra bu golü izleyip servet hakan gökhan üçlüsünü kadro dışı bırakmazsa kendi kendini ve bizi bitirir.

    http://s1.directupload.net/.../110817/punq6wn5.swf

    servet ve hakan'ın adamı nasıl kaçırıp yetişemediğine bakın, oraya bakarken gökhan'ın da arkasından koşan adamı farkettiği an yaptığı paniğe bakın. adam arkasından boşa kaçıyor o ortadan mal mal pozisyonu izliyor. adamı farkedip hızlanmaya çalışıyor bir de utanmadan.
  • 3
    imparator, 4-1-4-1 dizilişiyle sahaya sürdü takımı. kadroyu biliyorsunuz, yazmaya gerek yok. çok takılmamak lazım hazırlık maçlarının sonuçlarına. keza şöyle bir şey var, galatasaray ne zaman hazırlık maçlarının hepsini kazanır, fark atar vs. o sezon genelde takım başarısız oluyor. önemli olan hazırlık maçlarında hataları görebilmek.

    forvet transferi deniyor ama, forvet transferinden önce, dün akşam sabri'nin oynadığı bölgeye, sol kanata, sol beke ve hatta stopere transfer lazım. hadi eboue gelince ujfa stopere geçer ve gökhan-servet ikilisinden birisi çıkar fakat ikisine de güvenmiyorum. keza ilk golde servet'in yine yüzde yüz hatası var. maç boyunca defansın arkasına atılan her topun tehlike olması da cabası. tabi tek servet de değil, hakan balta. şu an mecburiyetten ilk 11 oynuyor diyebiliriz. fakat çağlar'ın hakan balta'dan daha kötü performans sergileyeceğine inanmıyorum.

    orta sahada sabri'yi denedi yine imparator, oyun kurucu tarzı. zaten yavaş olan oyun hızımızı bir de sabri yavaşlattı dün akşam, her ne kadar genç yaşlarında orada döktürse de, eskide kalmış o günler. kaçırdığı o gol pozisyonu mesela, en son ne zaman kaleciyle karşı karşıya kalmıştır sabri merak ediyorum. elinden geleni yapmaya çalışsa da, sadece pres yaparak her maç o bölgede iş yapamayacağından, kısacası o bölgenin adamı olmadığından zaman zaman eline gözüne bulaştırdı dünkü görevini, kaptan sabri. kaptan demişken, arda'dan sonra sabri kaptan olsun diyenlerdendim ben de fakat dün akşam gördüm ki, kaptanlık sabri'ye olmamış, uymamış sanki. kaptan dediğin ujfalusi gibi olmalı mesela.

    yekta oyuna girdikten sonra orta saha daha bi' işler hale geldi. yekta'nın gönderilme ihtimali falan deniliyor bir de, saçmalık. imparatorun öyle bir düşüncesi olduğunu sanmıyorum.

    sert, topa her yerde basmaya çalışan bir takım yaratmaya çalışıyor fatih terim yine eskisi gibi. dün gördüğüm en önemli olay, takım halinde savunma, takım halinde hücum. en uçtaki adam ile en gerideki adam arası çok kısa. dikkat edin, mesela takım savunmadayken, baros orta sahanın gerisine kadar geliyor. keza hücumda, en gerideki adamlar servet ile gökhan orta sahayı geçiyor çoğu zaman. bir kaç maç sonra, bu taktik iyice oturduktan sonra hücum konusunda sıkıntı çekmeyiz fakat savunmanın yavaşlığı sıkıntı yaratacak gibi. hızlı, ayağına hakim, sağlam bir sol bek lazım. sol bek gelmeyecekse de, o bölge çağlar'ın olmalı.

    ayrıca en önemlisi, takım oluyoruz. teknik heyeti, futbolcusu. gözle görülür bir samimi ortam var ortada. herkes birbirini kolluyor. en güzel gelişme de bu işte. özlenen tablo derler ya, aynen öyle. fatih terim farkı diyelim buna da.

    bu arada, dün akşamki gibi teknik heyeti özlemişim be..

    melo çok kart görecek bizim ligde, gün gibi ortada, dört gözle bekliyordu zaten bizim hakemlerimiz de böyle bir adamın galatasaray'a gelmesini.. hakem demişken, duran topta ofsayta kalmayı başaran gökhan zan'a yapılan faul. neyse, hakemin son maçıymış falan ama, mahalle maçında bile kırmızı karttır o pozisyon. anlamsız bir sertlik, agresiflik vardı zaten dün akşam olympiakos'lu futbolcularda.

    stancu'nun akıbeti belli değil, orduspor'a kiralık gidecek deniliyor fakat gitmemesinden yanayım. biraz klişe olacak belki ama, lig uzun bir maraton. sakatlık olur, başka bir şey olur. zaten sınırsız yabancı hakkı var, keza stancu yedek kalmayı, forma beklemeyi sorun yapacak bir adam gibi değil. revizyon için, kadro genişliği için böyle adamlar da olmalı kadroda. ki stancu kötü futbolcu falan da değil. mesela, olası bir forvet transferi yerine stancu'nun takımda kalıp, sol açık, orta saha, sol bek transferi daha mantıklı. ayrıca dediğim gibi, forvet gelse bile kalsın stancu.

    unutmadan, muslera'ya da maşallah diyelim, istediği gibi, yeni mondi'miz olacak sanki..

    bir de, meşaleler. meşale, maça, tribüne ayrı bir hava katıyor kim ne derse desin. meşalenin yasaklanması futbola aykırı bir olay. sahaya atılmadığı sürece, dünkü gibi, sorun yok. taraftarı coşturuyor, taraftar coşunca takım coşuyor. bu denklemden yola çıkarak, meşale takımı coşturuyor.

    öyle işte.

    http://jaimelesport.blogspot.com/...1-0-galatasaray.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın