• 108
    kahredici bir mağlubiyet aldık. hakettik mi? ettik desem yalan etmedik desem de. çok basit hatalar yaptık. bu seviye, bu hataları kaldırmıyor. sağlık olsun. euroleague için çok tecrübeli olduğumuz söylenemez, sakatlılar ve şanssızlıklar da cabası. bu sene için top 8 şansımızı bana kalırsa bu mağlubiyet ile birlikte çok zora soktuk. bu saatten sonra doğrusu işimiz çok ama çok zor. direkt rakiplerimize kaybettik üstelik kendi evimizde. bu maçların telafisini deplasmanda yapabilirsek real'i burda yenersek olur ancak.
  • 110
    evet arroyo iyi oynamadı bu bir gerçek ama bu tamamen arroyo'nun suçu değil. bütün hücumlarımız arroyo üzerine. başka sorumluluk alan, devreye girebilen oyuncumuz yok. jamont gordon bu yükü hafifletirdi genelde. maalesef o da yok. sonuç kaçınılmaz. maalesef çeyrek finale veda ettiğimiz maç oldu. artık toparlanıp kalan maçlarda en iyi şekilde mücadele etmemiz ve şampiyonluğa yoğunlaşmamız gerekli.
  • 111
    birilerine eğer bugün arroyo olmasaydı takımın bi sikim oynamayıp, maçın buralara bile gelemeyeceğini hatırlatması lazım! arroyo seviyesinde ikinci bir oyuncun yok bir kere, hairston delici dedik adam fena oynamıyor eyvallah ama bi gordon, bi hawkins gibi hücumun sıkıştığı anlarda sorumluluk aldığını hiç görmedim. yirmi dört saniyeyi sonuna kadar kullanma mantığımızı da anlamıyorum, her pozisyon süre dolana kadar beklemeyi tercih ediyoruz!. son hücum da faul yapmadığımıza, üçlüğü riske etmemize falan hiç girmiyorum. artık sistem takımı olmalıyız bence, daha sert agresif oynamalıyız euroleague'de bir yerlere gelmek istiyorsak. bugün kazansaydık son hücumu değerlendirip sadece günü kurtarmış olurduk.
  • 112
    arroyo üzerinden olumsuz eleştirileri de , koçun tercihlerini eleştirenleri de anlamak lazım sonuna kadar bu maç özelinde. yüksek skorlar atılmasına rağmen kaybedilen maccabi ve real maçları takım üzerinde bir durgunluk yaratmış ki bu maçın tamamına yansıdı. ama 4 saniye kala maçın son topunu evinde kullanıyorsan, ekstra bir hücum seti çizilmeliydi. kaldı ki arroyo yanlış sete rağmen perdeden çıkıp boş topu kullanma şansı da yakaladı. ama ne drive etti ne de üçlük kullandı. çok basit kaybettik kısaca maçı. genel algıyı bilmem ama bu son top euroleague maceramızı baya olumsuz etkileyecek. yazık oldu.
  • 114
    kağıt üzerinde kolay kazanacağımızı sandığım fakat oynanmadan kazanılamayan bir başka euroleague maçı. top 16'da kolay rakip yok elbette, yalnız dikkat çekmemiz gereken nokta şu ki turu resmen ateşe attık. öncelikli kaybetme sebebimizin türk oyuncularımızdan ''0'' yazıyla sıfır katkı almamız olduğu su götürmez bir gerçek. uzun oyuncularımızın takıma katılmasıyla maçı rahat geçireceğimizi düşünmüştüm başta fakat haftasonu oynanan mersin bb maçı'ndaki bonsu-furkan performansı maalesef yanıltıcıymış. furkan ribaundlar hariç pek görünmedi ve ergin hoca da maç içi performansından pek memnun kalmadı. bonsu ise katkı verdi vermesine ama ilk yarı o kadar bariz gösterdi ki sakatlıktan *çok güçsüz dönmüş, zamana ihtiyacı var. uzunlarımızın bu performansı sadece kendilerini etkilemiyo tabii; oyun içi devamlılığını 4 ve 5 numaralarla yaptığı pick n roll'larla sağlayan, pick n roll oyunlarının kendi performansında önemli bir yer tuttuğu bu senenin formda ismi ender de şüphesiz bu durumdan nasibini aldı. süre aldığı 3 küsür dk.da hiç bir varlık gösteremeyince koç arroyoyu 36 dk sahada tutmak zorunda kaldı. arroyo da maçın son dk.larına doğru ayakta duracak hali yoktu ama kendisinin yaşı ve euroleague top 16 seviyesi temposu göz önüne alındığında bunu normal karşılıyorum. tekrar altını çizmekte fayda var mağlubiyetin sebebi arroyo değil, arroyoya skor olarak yaklaşacak bir oyuncu bile bulamamız ve yerlilerden hiç verim alamamamız. son çeyrekteki arroyunun tercih hataları ne yazık ki kendisinin maç içinde fiziksel düşüklüğünden kaynaklandı.
    ender, furkan, sinan, cenk... iyi sezon geçirdiklerini herkesin kabul edeceği bu 4 türkümüzden bu gece sadece 6 sayılık bir katkı aldık. uzunlarımız form tutamamışken şut ritmi de oluşmayınca takımda, galip gelmemiz çok çok zordu ve ipimizi son sn.de kalnietis çekti. bir takım, aynı anda bu kadar ismin formsuz olduğu maçı bir daha oynamaz diye düşünüyorum ama bu maçların telafisi maalesef çok güç oluyor. canın sağolsun galatasaray..

    edit: bu arada son bir cümle de kuban'ın son hücumu ile ilgili: takımımız son hücumda 2 sayıyla öndeyken ve faul hakkı da dolmuşken, son kuban hücumunda rakibe faul yapmamız gerektiğini düşünen varsa... mümkünse düşünmesin!
  • 115
    evgeny pashutin'in carlos arroyo'nun bütün defolarını gözümüze soktuğu maç. belli ki rakip takım arroyo'nun erceg ile oynadığı ikili oyunlara çok çalışmış. erceg'e her pas gelişinde pas arası kovalayan bir oyuncu vardı. zaten yediğimiz pas aralarıyla 12-14 sayı sırf boş turnikeden yedik. üstüne yedek guardlardan da katkı gelmeyince arroyo çok fazla oynamak zorunda kaldı ve oyundan çok düştü. ama maçı arroyo'nun kaybettirdiğine kesinlikle katılmıyorum. maçı o noktaya getiren zaten arroyo idi. bir ara kimse potaya dahi bakmazken arroyo'nun oynadığı bire birler sayesinde oyuna tutunduk. yaş 35, üstüne 35 dakika civarında oynuyorsun, üstüne rakip takım komple sana konsantre olmuş. arroyo'nun bu kadar top kaybı yapması normalleşiyor bu açıdan bakınca. engin mi form tutacak bilmiyorum ama kesinlikle arroyo'nun sürelerini azaltmamız gerekiyor. koskoca 40 dakika tek guard ile oynanmıyor.
  • 118
    sayı üretkenliğimizin az olduğu maç. arroyo'nun son 20 saniye süreyi kullanmaya çalışması birden aleyhimize sonuçlandı belki orada bulacağımız bir faulden atacağımız 1 sayı bizi şu an çok farklı noktada bırakacaktı ve ergin ataman'ın üzerine oynanmayacaktı.

    sonuca bakarak şunu söyleyebilirim ki, eleştirilecek çok fazla bir şey yok. bu maçtan önce, mersin belediye maçına da gittim. takım bir şeyler yapmaya çalışıyor, ergin ataman kenarda boş durduğunu görmedim. şu sonuç en azından kalan maçlar için ekstra destek anlamına gelecektir, kötü bi tablo çizmek için erken.

    maçtan sonra ismail şenol'a neden küfür edildi?
  • 119
    sayı ile dönüp rahatlamamız gereken 2-3 kritik pozisyonda "hatalı yürüme" yaparak topu rakibe bıraktığımız maçtı. son periyoda girerken yenileceğimizi de hissetmiştim.

    ayrıca salonda da gördüğüm en iğrenç basketbol ortamlarından biri vardı, isamail şenol'a edilen küfürlerden dolayı.

    ultraslan'ın olduğu orta bölge maçtan önce ve sonra küfretti, ismail şenol'un arkasındaki tribündeki 10-12 kişilik grup, rakip serbest atış atarken bile küfrediyordu. benim oturduğum bloğun (105) tamamı da serbest atışlarda o gerizekalıları izliyordu. saçmasapan bi ortam vardı, gittiğime pişman oldum.
  • 121
    yenilmez armadanın ucu ucuna kaybettiği maç. istatistiklerin arasında sivrilse de, özellikle arroyo'nun bu maçta yaptığı, ayrıca takımımızın topluca yaptığı top kayıpları bizi mağlubiyete götüren etkenler arasında. rus ekibi birkaç kez maç içinde seriler yakalayarak maçı kolay bırakmayacağını zaten belli etmişti. euroleague seviyesinde 10-0'lık bir seri vermek o maç için iyi gitmeyen şeyler olduğunun ipucu değildir de nedir? top 16 için halen galibiyetimiz yok. önümüzde münih maçı var. yenilmez armadaya inancımız tam. galatasaray, zorların takımıdır. galatasaray adının olduğu yerde her zaman umut vardır.

    (bkz: yürüyedur)
App Store'dan indirin Google Play'den alın