• 3
    basliyoruz,
    'i feel devotion' tezahuratlarina inanarak eslik etmemizin ustunden yaklasik 4 sene gecti. bir donem oncesinde hayal olarak nitelendirilebilecek bir temenninin gercege donustugu bu surece genelde hakkini vererek eslik ettik, hatta taraftar olarak camianin inanmadigi bazi noktalarda direksiyonun basina gecerek yola devam etmemiz icin elimizden geleni yaptik.

    subenin pek de tecrubeli olmadigi ilk iki deneyiminde, once top 16, ardindan ise top 8 yaparak, galatasaray basketbolu kulubun kurulurken ortaya koydugu 'bizden olmayan takimlari yenmek' dusturuna ve vizyonuna kendisinin de sahip oldugunu kisa surede tum kita avrupasina gosterdi. parkede gosterilen bu basarinin yaninda, tribunde takima verilen yogun destek ve belli aralikli gorsel sovlar saha disinda da buralari coktan hakettigimizi ispatlamak acisindan degerliydi. ozellikle internet ortaminda galatasaray sempatizanlarina yapilan ovguler dahi basli basina geldigimiz noktayi ozetliyor.

    bu noktada, ozellikle yakin zamanda gerceklestirilecek baskanlik secimlerini de goz onune alirsak, galatasaray basketbolunun en kritik eurolig sezonuna basladigi dusuncesindeyim. birincil olarak, tarihimizde ilk defa ust uste eurolig oynayacagiz ve en ust seviyedeki istikrarimiz noktasinda verecegimiz mesaj, buralarda her daim olmamiz gerektigini ve basta a lisans dagitimi olmak uzere eurolig ile ilgili tum major kararlarda hesaba katilmamiz zorunlulugunun altini cizecek.
    ikinci ve daha onemlisi ise, galatasaray kulubunun sahip oldugu borc yukunun altindan kalkabilmek adina, 'amator branslarda' kuculerek buyume seklindeki basit ve kacak bir yontemin uygulanabilmesi muhtemel. iki baskan adayi da salon sporlarinin butcesinde degisiklik yapabileceklerini deklare etti. fakat takimimizin ortaya koyacagi performans ve elde edecegi basari bu carpik zihniyetin alan kazanmasi ihtimalini de ortadan kaldiracaktir.

    son tahlilde, gectigimiz yaz oynanan dunya sampiyonasinda abd'nin diger takimlara kurdugu carpici ustunlugune ragmen, avrupa basketbolu ve onun en degerli markasi eurolig istikrarli bir sekilde yukselmeye devam ediyor. turkiye'nin en buyuk kulubu ve ulkeye basketbolu getirme vizyonuna sahip galatasaray'in bu seviyelerde devam etmesi kacinilmaz. kisa sureli ortaya cikmasi muhtemel krizlere ragmen kulturel kodlarimiz bizi buralarda tutmaya devam edecektir. lakin biz taraftar olarak tadina varmaya basladigimiz ust duzey rekabetin kucuk kesintilere dahi ugramasina izin veremeyiz, zira biriktirerek ilerlememiz en tepe noktaya dogru atacagimiz adimlari daha da kuvvetlendirecek.

    bugun galatasaray basketbolu, avrupa'nin en atesli, bulunmasi en zor, fakat takip etmesi de en keyifli deplasmanlarindan biriyle sezona basliyor, ustumuzde keyifli bir heyecan, garip bir umut, sonsuz bir inanc var.
    yolumuz final four yolu olsun insallah, ilk adimi da belgrad'dan atilmisti diye ileride torunlarimiza anlatalim.

    bizim icin bundan buyuk gurur yok, cimbomlu olmak kadar,
    haydi beyler, gazaniz mubarek olsun;
    galatasaray ulan !!
App Store'dan indirin Google Play'den alın