626
bi an bile maci kaybedecegimizi dusunmedim, oyun olarak ilk on dakika haric bariz sekilde daha baskindik, televizyondan ne kadar dogru anlasilir bilmiyorum ama tribunlerde gayet etkiliydi diye dusunuyorum.
okan hoca'nin oyun kurgusu ve planlarida cok guzeldi acikcasi; icardiyi kullanim sekli ve takim on kisi kaldiktan sonraki kararlari cok olumluydu.
627
turu geçmek için evimizde kazanmak şarttı, kazandık. ikinci maç kazanmak zorunda olan prag olacak. çok daha keyifli bir rövanş bekliyor bizi.
628
uefa 2000 yolundaki bologna - galatasaray maçı kokusu veren maçtır.
629
1. ve 2. golümüzde pas tercihi daha mantikli olabilecekken sut ile golü buldugumuz ilginç maç. ilkinde kaleci hatasi ikincisinde de defansa çarpan top sagolsun.
630
maçın özetini a spor’da izlemiştim bugün de karşıma çıkınca bir alman kanalından tekrar izledim. ikisi de iki buçuk dakika. 5 gol iki kırmızı kart var. a spor’daki özette farklı olarak ilk sarı kart pozisyonunu da görmüştüm. kırmızı kart pozisyonlarını da farklı açılardan görme fırsatım olmuştu sağolsunlar(!). alman özetinde farklı olarak gol ve kırmızı kart sonraları teknik direktör reaksiyonlarını gösterdiler. ilk sarı kart pozisyonu hiç yoktu kırmızıları ise çok kısa tek seferde gösterdiler. kesinlikle çok daha kaliteli ve maçın heyecanını veren bir özetti.
ekleme: a spor‘daki özet exxen tarafından gönderilen hemen maç bitimindeki özetti. söylemek istediğim hakem tartışmalarının uzatılması futbol heyecanını öldürüyor.
631
1-0 olana kadar verdiğimiz 2 ciddi pozisyon, örneğin demirbay'ın kaybettiği tpta çok net
attığımız ilk golde berkan'ın oyun kurulumundaki katkısı, icardi'nin demirbay'ın önüne attığı pas
yediğimiz ilk gol barış'ın sağ çizgide rakibinin sırtı dönükken gereksiz sert müdahalesi ile kazanılan serbest vuruşun devamında geldi. o noktalarda hele ki sırtı kaleye dönükken faul yapmaması lazım
daha ilk maçta bile bolca ölüm kalım pozisyonu yaşadığımız, 90 dakika sonucunda da turun kapısını ufak da olsa araladığımız maç oldu. örneğin maç 2-2 giderken 88.57'de verdiğimiz karşı karşıya pozisyonda muslera o topu suratı ile çıkarmasa muhtemelen rövanş maçı için prag'a turistik seyahat düzenleyebilirdik. çünkü prag ciddi anlamda tehlikeli bir takım ve bunu ilk maçta gösterdiler. fakat neyse ki hem muslera'nın devleşmesi, hem de bütün takımın son dakikaya kadar bırakmadığı mücadelesi ve isteği ile 3-2'lik galibiyeti almayı başardık.
ben birkaç noktaya değinmek istiyorum bu maça dair:
1) öncelikle prag'ı özellikle 2. yarıda oynadıkları top için konuşmak gerekirse çok beğendim. özellikle orta sahadaki çok iyi yerleşimleri sayesinde baskı kurmamıza izin vermediler ve bu bölgedeki yardımlaşmaları ve devamındaki dikine paslar ile sürekli savunma arkasına koşu yaptılar. nitekim nelson'un kırmızı gördüğü ve muslera'nın son dakikada kurtardığı pozisyonlar da bu dikine paslar ile gelişti. ayrıca iç sahada dominant bir performans gösteren bizim gibi takıma karşı attıkları 2 golün yanında bolca da pozisyona girdiler (örneğin 0-0'ken demirbay'ın köşede kaptırdığı top sonrası dar açıdan vurdukları ve muslera'nın çıkardığı top).
2) bizde ise berkan'a ve barış alper'e ayrı değinmek istiyorum.
berkan muhteşem bir sol bek performansı izletti bize. attığımız ilk golde oyun kurulumundaki katkısı gözlerden kaçmasın. o pozisyonda stopere veya geriye veya gelişigüzel ileriye oynasa o pozisyon gelişmeyecekti. icardi'ye çıkardığı top, icardi'nin tekrar çizgiye demirbay'a attığı pas ve onun da sürükleyip golle bitirdiği pozisyonun başlangıcı berkan'ın pası ile başlayan süreç. önemsiz bir detay gibi görünüyor ama sonunda 1-0 öne geçmiş olduk.
barış alper ise her daim maçın içindeydi. 10 kişi oynadığımız bölümde zor topu kontrol edememesi ile rakibin arkasında kalmış olsa da kalktı, devam etti ve rakibine kırmızıyı aldırdı. keza son golde de topu süren ve icardi'ye çıkaran oydu. fakat yediğimiz gollerde de maalesef başrolde barış alper vardı. ilk golde top taç çizgisindeyken ve üstelik rakibin sırtı kaleye dönükken gereksiz bir müdahale ile faul yaptı. kullanılan serbest vuruşun devamı da golle sonuçlandı. o bölgelerde faul yapmamayı öğrenmeli. 2. golde de rakibinin arkasında kaldı ve rakip çok rahat bir kafa vuruşu ile 2-2 yaptı.
mertens, torreira, demirbay, berkan, kerem aktürkoğlu, icardi ve elbette muslera... bütün takım şahane oynadı ve 20 dakikasını eksik oynadığımız, talihsizlikler yaşadığımız, net tehlikeler gördüğümüz maçı 3-2 kazanmayı bildik ve böylelikle prag deplasmanı öncesi ciddi bir avantaj elde ettik. 2-2 bile riskli bir skordu fakat şimdi bu galibiyetle en azından beraberlik jokerini cebimize koymuş olduk.
yolumuz engebeli fakat bu takımın sonuna kadar ilerleyebilecek gücü ve yeteneği var.
tebrikler aslanlar!
633
sayısız zaafı olan victor nelsson’un arkasına adam kaçırıp, kaçırdığı adamı indirerek 60. dakikada 10 kişi kalmamıza sebep olan avrupa ligi maçı.
