476
parasını ödediğimiz dubois'i geri almayı beceremeyen berbat yönetim yüzünden düştüğümüz hallere bakın.
477
herkeste donukluk var. oynayan, oynamayan. stada giden, gitmeyen seyirci futbolcu taraftar. anlamadım; garip bir maç.
gol atsak sevinmeyeceğim gibi... allah allah...
478
ligde eksik kadroyla şampiyonluğa oynayabiliriz ama zayıf orta saha, olmayan sol bek ve elindeki sağ bekini satarak emanet adamlarla avrupa'da yürümüyor işte. yazın yaptığımız hataların bedeli bunlar.
479
maçın başından beri motivasyonumuz da, konsantrasyonumuz da, gücümüz de, çoşkumuz da, her şeyimiz en alt seviyede. gerçekten çok tuhaf. formalite maçına çıkmış gibiyiz. bandırma maçında bile daha istekliydik. vallahi çok garip
480
daha hırpalanmadan bu maçı böyle bitirmek lazım. lig çok önemli. ankara'ya çok yorgun gitmemeliyiz.
orta sahasız ve beksiz avrupa macerası maalesef bu kadar olur.
481
hakemin eliyle bizden alıp rakibe verdiği maç. mücadele ettik gol de kaçırsak önce penaltımız verilmedi sonra kırmızıyla hızımızı kestiler. takımı şu durumda eleştirmek istemiyorum canları sağolsun.
482
mertens kanatta bir tehdit oluşturmuyor, bari zaha girsin.
483
korkunç bir ikinci yarı oynanmaktadır.
484
kesinlikle berabere bitmeyecek bir karşılaşma. dk 69.
485
hakemlik bir şey olmayan maç. kırmızı kart doğru, verilmeyen penaltılar doğru, gollerde hata yok. maalesef pişmaniye gibi dağıldık bugün.
486
maçı bitirme fırsatı 10 dk. önce ayağımıza gelmişti ama biz ne yaptık?
her zamanki gibi kaçırdık allah kaçırdık.
her zaman işte olmuyor, kaçırınca bu sefer cezayı kestiler.
şu maç 10 dk. önce 3-1 olabilirdi, gol atma özürlüsü bir takımız ya.
her maç 3-4 tane net kaçırır mı bir takım?
hakeme zaten girmiyorum bile avrupa'da ayrı ligde ayrı.
yönetim hadi avrupa'ya etki edemiyor, lige de etki edemiyor.
üzerine şu maça bek yetiştiremedi.
valla fazia oldu resmen.
487
bomboş pozisyonları kaçırıp hayıflanmaya da gerek yok. o kadar net pozisyonlar harcadık ki maçı koparamadık.
488
maçı, turu istemiyoruz. gol sevinçlerimizden bile belliydi. niye bilmiyorum ama durum bu en başından beri.
489
dümdüz doğrandığımız maç. takıma da hocaya da bir şey demem. ilk yarıda takır takır oynadık ikinci yarı şanssız bir gol üstüne penaltı kırmızı derken yıktı bizi hakem bozuntusu. bizden aldı onlara verdi maçı. bu sene ilk değil avrupada hakemden canımızın yanması.
490
dayak yiyerek yeniliyoruz ama bu dayak futbolun içinde. evet itiş kakış var ama biz hiç karşılık veremiyoruz asıl sorun o. yoksa hakem belli bir standartta maç yönetiyor. ben aşırı pıstık kaldık.
491
torreira nasıl bir şanssızsın arkadaşım.
492
ulan top 10 cm sağa gitse gol.
493
70"de torreira'dan icardi kafası geldi ama gol olmadı.
494
değişiklik yapmak gerekiyor artık. takım yoruldu.
495
takımda forvet yok, orta saha fizik yönünden zayıf kalıyor, sağ bek sol bek zaten yok. avrupa'da en kötü takımının bile böyle olma şansı yok maalesef. geçmiş olsun bugün kaybederiz 2-3 gibi geliyor.
496
biz neden değişiklik yapmıyoruz? dakika 70 oldu, yorgun isimler var. hoca 3'ü bekliyor galiba.
497
gol yersek oyuncu değiştireceğiz sanırım.
498
o kadar para harcıyoruz ama molde'ye, prag'a falan eziliyoruz. ee o zaman bu kadar bütçeye ne gerek var. biz de molde olalım, prag olalım.
499
10 kişilik takım ile eksik orta saha ile onde pres yspiyoruz. adamlar normal presimizi de pas ile geciyorlardi şimdi daha rahat geçiyorlar ve bek-stoper arasına ip gibi pas atıyorlar. biz niye oyuncu değiştirmiyoruz. ah nelsson ah bırak gol olsun o pozisyon. cevre kontrolü yapmamanın cezasını ödedi, bari elin kolun dursaydı.
500
değeri bizimkinin yarısı kadar bile etmeyen takımların karşısında düştüğümüz şu hal, türk takım taraftarı olmanın laneti.
eşeğe altın semer de vursan yine eşek demişler. takıma kim gelirse gelsin bizim ülkenin futbolu bu. coğrafya kaderdir. sorun yönetimde, teknik heyette ya da oyuncuda değil. ülkenin havasında, suyunda.