• 654
    bu sezon sahamızda rahat maç izleyebilecek miyiz, gerçekten her maç ıkınıyoruz. içeride son maçımız 3-0 bitti demeyin, onda da ilk yazı 0-0 kapattık, ikinci yarı duran toplar, rkibin gardının düşmesiyle yürüdük.

    ben ilk yarı 2-0 önde kapatıp, ikinci yarı farkı artırmaya, en azından gol yemeden, kanser olmadan 2-0 bitirilecek bir maç kastediyorum. henüz böyle bir maçı bu sezon izlediğimi hatırlamıyorum.
  • 656
    eleştiriler var kabul. çok iyi değildik ama o kadar kötü de değildik. şu maç fenerbahçede olsa 2 penaltı verilir ve iptal edilen golümüz geçerli sayılırdı. takımı hakemden bağımsız değerlendirmek vicdansızlık olur.

    ayrıca kayserispor fenere karşı böyle istekli değildi. gerçekten iğrenç bir lig izliyoruz. 2000-2001 ve 2002-2003 sezonları kadar rezil bir sezon.

    tebrikler bizim takım. şampiyonluk alâmeti gibi bir maç oldu. son dakika golü ile kazandığımız zaman bu iş tamamdır.
  • 658
    enerjiyi düşürmek istemem ama mağluptur bu yolda galip.
    takım o kadar düşük enerjili ki zaten bizim söylemimiz etki etmez.
    oynayanı sonradan gireni, hocanın tercihleri bu kadar kollanan fb'yi ekarte edemez. mesaj maçı olacaktı, tersten oldu.
    ileri 4'lü rezalet bir maç çıkardı; zaha, tete, mertens ve halil kim daha fazla küfrü haketti yarışmasına girdi.
    şu maçta zaha'nın 90 dakika oynaması büyük rezalet. eyüp aydın yerine berkan ve demirbay tercihi fiyasko. öyle veya böyle koşa koşa gittiği genoa'da bile süre bulamayan berkan kapanan kayseri'ye karşı ne yapabilirdi ki zaten. hücumda zaten hiçbir şey yapamazken dönenleri toplamada da yoktu. demirbay topu alırken bile görüş açısını kendi kapatan, 47 metreden şut çeken garip bir profil.
    baran ve eyüp süre/faydalı aksiyon bakımından "yıldız" abilerinden çok daha verimliydi.
  • 659
    bu takım gerekirse tüm hafta sadece şut çalışmalı. ilk yarıda koparabileceğimiz maçların sonlarında işkence çekiyoruz resmen. gol atamayınca takım da iyice saçmalıyor sonra.

    alt lig takım oyuncularının çok daha net vuruşlar yaptığını izliyoruz. bizimkiler neler yapıyor!

    silkelenmezsek şampiyonluk zor. eksikliklerimiz tamamlanınca daha fazla pozisyon buluruz ama yine kaçırmaya devam ederiz.

    gerçekten bu takım antrenmanlarda şut çalışıyor mu yahu? sistemli bir şut çalışmasından bahsediyorum.
  • 661
    maçın bir anında bile kazanamayacağımızı düşünmediğim mücadele. bunun sebebi ise 2 takım arasındaki muazzam kalite farkıydı. lakin sahadaki oyun bu kalite farkını yansıttı mı? kocaman bir hayır.

    defans hattı ile forvet hattı arasındaki uçurum, dönen hiçbir topu alamayışlarımız, forvette skor beklediğimiz adamların gerçekten hiçbir şey yapmaması. inanılır gibi değil. yani bu takım antrenmanlarda ne çalışıyor merak ediyorum. hücum setimiz yok denecek kadar az, oyunu rakip yarı alana asla yıkamıyoruz, çizgiye inmiyoruz. hiçbir şey mi olmaz? bu şekilde gitmesi çok zor.

    tete’nin sözleşmesinden kesinlikle çıkmamız lazım. yok yani, hiçbir şey yapamıyor adam. kaç maç geçti, yok işte, zorlamanın manası yok. zaha yine kötü oynuyor ama arada mutlaka etkili bir aksiyonu oluyor. zaten icardi’den sonra da en fazla gol atan topçumuz ama tete yok, hiç yok herif. ha keza ziyech’in oynamaya niyeti yok. mertens’in nefesi kalmıyor 55’ten sonra. striker’ımız zaten yok. merkez orta sahamız olmadı, olmuyor. ndombele oynadığı zaman dönen topları asla alamıyoruz zira adam 2’li orta saha oyuncusu asla değil. 4-3-3’ün sol half’ı olsa belki olur ama mevcut dizilişimizde ndombele olmadı işte, tıpkı tete gibi.

    erden timur mu dursun özbek mi transfer yapar yoksa okan buruk mu dizilişi ve oyun yapısını değiştirir (ki bu saatten sonra o iş çok zor) bilmiyorum ama bu şekilde şampiyon olmamız çok zor. ya da bizler taraftar olarak beklentimizi biraz düşürmeliyiz zira görünen köy kılavuz istemez.
  • 663
    çok çok kritik bir galibiyet aldık. haftaya trabzon deplasmanı var. bu maçtaki puan kaybının moral bozukluğu o maçı da direkt kaybetmemize sebep olur ve puan farkı bir anda 7'ye çıkardı. gerçi bugünkü oyunla trabzon'dan nasıl çıkacağız onu da bilmiyorum. kağıt üstünde bu kadar kaliteli bir kadroda skor üretecek oyuncu arıyorsun, bulamıyorsun. o kadar ki son 2 maçta bizi stoperler kurtardı.
    halil ibrahim santrafor filan değil bunu artık kabul edelim. nerede başarılı olur, onu da bilmiyorum da gerçi, forvet değil o belli artık.
    tete ayrı bir facia, zaha ayrı bir facia. bu adamları nasıl kazanırız yada zarar etmeden nasıl elden çıkarız. düşünmesi bile kabus gibi.
    bence takım bu hafta antrenmanı falan bırakıp sadece son vuruş çalışsın. bir takım son vuruşlarda nasıl bu kadar beceriksiz olur akıl alır gibi değil.
    kadromuz bu kadar eksikken lütfen ve lütfen şu transferler bir an önce yapılsın artık, sahaya çıkaracak adam bulamıyoruz.
  • 664
    barış alper, nellson ve mertens hariç herkesin formu çok düşüktü. torreira ve boey bile formsuzdu ki bu sezon ilk defa bunu gördük. zaha ilk defa bu kadar mücadele etti ama rakip ekstra iki kişiyle kendisini kapattı. hücum aksiyonlarında çok etkisiz kaldı çok top ezdi. halil ve tete zaten yoktular. ndombele bir şeyler yapmak istiyor sahada ama fiziği elvermiyor. daha da zorlamamak lazım. kısacası kısır bir maçtı. gelecek için iyi sinyaller vermemeye başladı. acilen ölü toprağının atılması gerekiyor.
  • 667
    1- mertens'in golü nizami, öncesinde faul falan yok.
    2- zaha'nın ceza sahası içinde düşürülmesinde penaltı falan yok.
    3- verilen iki penaltı da net penaltı.
    4- baran demiroğlu'na yapılan ve kavaldan başlayarak bilekte son bulan pozisyon benim için kırmızı kart, sarı değil.

    trio, erman, fırat, abuk sabuk twiter hesapları, rakip taraftar, ekşi sözlük, hatta bazı bizim taraftarlar falan umurumda değil.

    maçın özeti budur ve kendi taraftarlarıma da ricamdır; diğer futbol fukaralarına benzemeyiniz...
  • 668
    ciddi manada çok net pozisyonları kaçırdığımız bilmem kaçıncı maç. şu girdiğimiz pozisyonların dörtte birini atsak durum çok farklı olurdu.

    mertens kaçırıyor, tete kaçırıyor, zaha kaçırıyor, kaçan pozisyonlar kaçması zor olanlar elbet bunların gol olacağı maçlarda olacaktır. inşallah o zaman bol gollü ve rahat maçlar izleriz.

    mertens kardeş senin yaptıkların içinde önünde eğiliyorum, helal olsun.
  • 670
    son 2 yıl içerisinde kaçırdığım 3. maç... ofsayt entrylerimden birine aday bir yazı olacak sanrım.

    90 dakikayı maç sonunda ilk fırsatta izledim. hakem hatalarını, yanlış kararları verilmeyen gol vs bunları bir kenara bırakarak yazmak istiyorum.

    takımın içinde mi bir şey var bilemem ama kendimizi kandırmayalım, biz böyle oynamaya devam edersek sezon sonu en fazla ikincilik gelir. kendimizi kandırmanın anlamı yok bu noktada. geçen sene de haksızlık yapılıyordu verilmeyen goller, penaltılarımız oluyordu ama biz o topu bir şekilde kalenin içine sokuyorduk.

    2 gol iptal edildiyse 3 tane daha atıyorduk ama atıyorduk. bu sezonki maçlarda kaç tane maçta rahat rahat maç izledik. sürekli stres, sinir. topun bizde olması bir şey ifade etmez 90 dakika sonrasında. skor tabelasında eğer yenilgi ya da beraberlik görüyorsan 3 puan alamıyorsun.

    rakibin bu kadar kollandığı dönemde biz ne oynuyoruz diye sormalıyız bence kendimize. kötü değil ama iyi de top oynamıyoruz. resmen günü geçirelim yeter düşüncesindeyiz. bu düşünce ile oynadığımız her maç patlamaya hazır bomba... bir gün şanssız bir gol yeriz ve maç sonu üzülürüz. zaten gol atma sorunumuz var, o şanssız yediğimiz gol de bitirir bizi..

    transfer konusu yok bile haberlerde. ya gerçekten çok gizli yürütülüyor(ki buna pek inanmıyorum, atmosfer böyle iken en azından yalandan da olsa bir haber dönerdi. hangi maçtı hatırlamıyorum ilk 11 maç saatinden çok önce açıklanmıştı..) ya da gerçekten parasal konuda bir sıkıntımız var ve çözmek için uğraşıyoruz.

    uzun lafın kısası, eğer bu sene şampiyon olmak istiyorsak bu oyunla biraz zor. hakem hatalarının arkasına sığınmaya gerek yok, bu ilk defa olan bir şey değil. geçmişte hakemle birlikte yendik diyebiliyorduk, şimdi hakem hatalarının arkasına sığınıyoruz.

    edit: birkaç bir şey daha eklemek istedim.
    herkes derbileri düşünüyor kazanırız gibi ama matematiksel olarak derbileri kazanıp anadolu takımlarına yenilirsen yine de şampiyon olamıyorsun. derbileri kaybedelim ya da önemsiz demeye çalışmadım yanlış anlaşılmasın. derbiler tabii ki önemli fakat, beşiktaş ve fener gerisi çok önemli değil. trabzon zaten resmi olarak bir derbi bile değil. ama sen bunları yenip anadolu takımlarına puan kaybedersen zaten şampiyon olamazsın. sezon sonu 1. olan şampiyon oluyor en çok derbi kazanan değil. önümüzde 18 maç kaldı. dün okan hoca'da söyledi önümüzde 18 maç var ve bunların tamamını kazanırsak zaten şampiyon oluyoruz. ama kazanabilirsek.

    iç saha da taraftar itici gücümüz sorun yok ama 18 maçın 18 i de içeride değil maalesef. bir şekilde çözüm bulunmalı.
  • 671
    15 ocak 2024 galatasaray kayserispor maçı özellikle hücum oyuncularımızın çok kötü oynadığı ama bir o kadarda hakem (bkz: atilla karaoğlan) ın rezalet kararlarının bizi çıldırttığı, zor da olsa 3 puanı aldığımız gergin geçen bir maçtı.

    15 ocak 2024 galatasaray kayserispor maçı golleri, kritik pozisyonları ve tribün tepkilerini izlemek isterseniz: (bkz: #3821171)

    edit: yazım yanlışları düzelttildi, (bkz: transferlazım) a uyarısı için teşekkürler
  • 672
    evet maçın üzerinden 2 gün geçti. zor kazandık evet. tertemiz golümüz verilmedi, pardon iptal edildi. bir şekilde 1-1 oldu ve...

    belki de ömrü billah bize çalınmayacak bir penaltı pozisyonunda var devreye girdi. iş öyle bir hal aldı ki hakkımız olan penaltıyı rica minnet almışız havası esti. ayrıca bu sezon ilk defa var penaltımızı izletti ve onattı. bunun sivas maçındaki puan kaybı ve basın toplantısının ardından olması ise düşündürücü.

    bu denklemde biz çıkıp ilk hafta bu toplantıyı yapmalıydık o zaman. adalet için illa sesimizin çıkması mı gerekiyor? ilk anda akla gelen beşiktaş ve fenerbahçe maçlarındaki icardi pozisyonunda, 3 puan kaybettiğimiz hatay deplasmanında, hele hele en son 2 puana mal olan sivas deplasmanında neredeydiniz? hadi demirbay'ın pozisyonu penaltı aldık kabul ettik. sviaslı nerdeyse 1 metre mesafeden abanıyor topun tehlike bölgesi ile alakası yok, şansa bala demirbay'ın koluna çarpıyor düt penaltı. peki kardeşim adama sormazlar mı mertens'in ayağındaki gol olabilecek pozsiyonda aydın efeleri gibi kollarını açarak ayağındaki topu eliyle kesen a.parmağın hareketi nasıl penaltı olmaz? 2 puan kadıköy, 3 puan hatay, 2 puan sivas etti mi sana 7 puan. ekle kardeşim 5 puan önündeydik febenin. febe demişken karagümrük maçındaki skandal bambaşka bir seviyede idi. en az 2 yahut 3 puan bırakacaklardı o penaltı verilse ve fark bir anda 8 puan lehimize dönecekti.

    tüm bunların ışığında her ne kadar penaltı olsa da, diğer pozisyonlara nazaran daha naif bir pozisyonda doğru karara hükmederken diğerlerinde bu derece doğramak akıl alır gibi değil. galatasaray öylesine bir kulüp ki, 100 yıllık ezeli rekabeti olanları rakı masasında kadeh tokuşturur kıvama getiriyor. geçen sene denediler başaramadılar, bu sene işi baştan sıkı tutuyorlar ama koparamıyorlar.

    her şeye rağmen...

    kayseri maçında takımımızı hiç beğenmedim. galibiyete mutlu olmadım sevinemedim. ben her galatasaray maçını keşke biraz daha oynansa da takımımı daha çok izleyebilsem mottosu ile izlerim ama bu maç işkence gibiydi ve bir an önce bitmesini istedim. kötü oynadığımızı çok gördüm 2 sezondur ama bu denli mücadeleden uzak, stres dolu ve 1-2 kişi dışında gailesiz bir takım ilk defa gördüm. bu kayseri ki 3 haftada helva gibi olmuş, oyuncu kaybetmiş, transfer yasağı yemiş bir takım. nasıl ki geçen sezon fenere dışarda 5 attık 3 ü geçerli oldu, bu maçta da gerekirse 5 atacaksın 3 ü sayılsın. ilk kez yine de 3 puan iyidir aldık geçtik diyemedim. kötü oyunun ötesinde bir sıkıntı sezdim ve hiç hoşuma gitmedi. dış etkenlerle savaşmak bizim için yeni ve ya şaşırılacak bir durum değil. umarım bu hissettiklerim sadece kayseri maçında yaşanmış 1 maçlık kaza olarak hafızamda yer alır. diğer türlüsünü düşünmek dahi istemiyorum, karşı da artık tüm tuşlara basmış, en yüksek vip seviyesini satın almış cm leri bağlamaya kadar ilerlemiş bir güruh var. yine ve yeniden bu güruhun pisliğini akıtıp güzelliklere bulaşmasını engelleyecek yegane ışık yine biziz her zaman olduğu gibi.

    bu şekilde ilerlememiz çok zor. ilk fırsatta takımımız bu maçı unutturacak bir piyes sunmalı bizlere. sunmalı ki bunu bir yol kazası olarak görüp geleceğe umutla bakmaya devam edebilelim. hayırlı mağlubiyete hiç bir şartta inanmam ama bu mağlubiyet tadında çok hayırlı bir galibiyet oldu. bunun kıymetini iyi bilmemiz gerekiyor. hangi takıma mensup olduğumuzu ve neyi temsil ettiğimizi bir an önce yönetimden, futbolcusundan taraftara hepimizin bir kez daha anlaması adına taze bir başlangıç yapıp ilk mücadelemizde silkinmiş olmalıyız.
App Store'dan indirin Google Play'den alın