• 26
    25 şubat 2023 fenerbahçe konyaspor maçı ve 26 şubat 2023 beşiktaş antalyaspor maçındaki hükümet istifa sloganlarından sonra akıllara gelen şanlı protesto. galatasaray taraftarı ülkenin başına veba gibi çöken zata öyle bir haddini bildirmişti ki şahıs stadı mosmor terk etmişti. hülasa o gün benim ne mutlu galatasaraylıyım diyene dediğim gün olmuştur. malum şahıs da o günden beri o kadar kinlidir ki bize, başarımızı engellemek için her şeyi yapar ama durduramaz.
  • 22
    galatasaray spor kulübünün gurur madalyalarındandır.

    galatasaray taraftarının sevdası da galatasaray'dır, kültürü de galatasaray'dır, takımı da galatasaray'dır, siyasi partisi de galatasaray'dır. kimse gelip galatasaray stadında galatasaray aleyhinde konuşamaz. hem ali sami yen'in üzerine çökeceksiniz, hem de minnet bekleyeceksiniz. çok beklersiniz!

    https://youtu.be/URYzGaMxZN4

    4:10'dan itibaren izleyin, ve galatasaraylılığınızla gurur duyun.
  • 28
    şimdilerde düşmek üzere olduğu için protesto etmeyi akıllarına getirenler gibi değil iktidarın en güçlük olduğu dönemde hem de yüzlerine haykırarak yapılmış protesto.

    malum zatı stadyumdan kovduğu yetmezmiş gibi karşısında el pençe duran yönetimi de kıçına teneke bağlayarak göndermiştir anlı şanlı galatasaray!

    galatasaray ve galatasaraylı ile gurur duyuyorum!
  • 20
    oradaydım, sıkı bir galatasaraylı eski bir dostumun aldığı davetiyelerle gitmiştik.
    türk telekomun tezahurat kesen ve psikolojik şiddet uygulayan yüksek sesli reklamlarına rağmen bugün açılış günü bugün düğün günü edasıyla sabrede sabrede ortamı kokluyorduk. (gerçekten çekilir gibi değildi gidenler hatırlar)

    derken saçmalamalar başladı - biz birbirimize baktık ilk ne diyor bu değişik diye (erdoğan bayraktar) sonra galatasaray başkanı önümde el pençe durdu vs vs diye başlayınca tepki vermee başladık, herkes ıslık ve yuhalamaya başladı sucukçular napıyordu anımsamıyorum.

    ama giderek artan bir uğultu olduğunu ve mikrofonun sesini açarak bastırmaya çalıştıklarını anımsıyorum sonra dönemin başbakanı anons edilene kadar zaten millet zıvanadan çıkmıştı. bayağı bağırıyordu ıslıklıyordu herkes resmen delirttiler milleti.

    devamı 2013-2014 sezonunda oldu hatta ön sıramdaki kombineliyle kavga edecek hale geldik - bastı gitti de yatıştı ortalık.
    gezi protestoları varken her maç tepki vardı sonra böyle böyle sönümlendi.
  • 24
    recep tayyip erdoğan'ın çok ama çok uzun bir süre rastgele toplanmış önüne çıkamamasına, stad açılışı dahil katılacağı tüm etkinliklere akreditasyon modeli bilet dağıtılmasına sebep olan hadise. hatta aradan geçen 10 yılda hala daha %100 serbest bir kalabalık önüne çıkarılamıyor kendisi. ilgi alanımızın dışındaki kısmına bakarsak böyle bir "title"ı vardır.

    işin komik tarafı protestoyu yiyen erdoğan bayraktar'dır. her ne kadar sonradan türlü türlü hikayeler uydurulup binbir türlü yere çekilse de olayları başlatan bu ilginç abimizdir. bir "seçim mitingi" tonlamasında başladığı konuşmasında "rahmetli özhan canaydın'ın aciz duruşu dün gibi aklımda" gibi son derece talihsiz bir ifade kullanıp "biz galatasaray'a bedavadan stad verdik" mealinden laflar etmesi bir anda tribünlerden uğultuların yükselmesine sebep olmuştur.

    o gün açılışı televizyondan takip edenler o talihsiz cümle başlamadan önce ekrana gelen ve kendi aralarında abimizin nutuk atma şeklini hareketleriyle tiye alan iki taraftar da hatırlar. tıpkı büyük galatasaraylı olduğu kadar büyük bir "ortayolcu" olan rahmetli mehmet ali birand'ın "eyvah" feryadı gibi...

    aslında o günkü akışta planlanan erdoğan bayraktar'ın "şöyle yaptık, böyle ettik, galatasaray'a bir stad kazandırdık" gibilerinden bir konuşma yapıp finalde lafı recep tayyip erdoğan'a devretmesi ya da ağzına kadar dolu tribünlere alkışlatmasıydı. ancak hesaplanamayan şey galatasaray tarihinin açık ara en başarısız, en çok nefret edilen ve en çok protesto edilmiş başkanına "aciz" denilmesine galatasaray taraftarının verdiği reaksiyon oldu.

    bu sürpriz tepki erdoğan bayraktar'ın tribünlerin tepkisine inat ses tonunu yükseltip sertleştirerek konuşmaya devam etmesiyle dalga dalga artmıştı. konuşma bitiminde, susmayan ıslıklara rağmen, akışa uygun olarak recep tayyip erdoğan'ın tribünlere geldiğinin anons edilmesi, hiç alışık olunmayan bir durum sonrası kendisinin ve ekibinin apar topar staddan ayrılmasına sebep oldu.

    sonrasında herkes kendi destanını yazmaya çalıştı. bir yandan da herkes kendini aklamaya çalıştı...

    10 yıllık stada hala keçi yolundan tırmanan bu taraftar hariç...
  • 23
    dönemin toki başkanı, eski çevre ve şehircilik bakanı erdoğan bayraktar'ın konuşmalarıyla tetiklediği protestodur.

    o dönem başbakanlık yapan rte'yi öveceğim diye galatasaray camiasını acziyetle anan, koca stattan küfür yiyen sayın bayraktar ise şimdilerde itirafçı olarak anılıyor. çok sevdiği rte'si kendisini 17-25 aralık'tan sonra görevden alınca "tapelerde ne yazıyorsa doğru fakat ne yaptıysam onun talimatıyla yaptım" diyor.
  • 25
    galatasaray taraftarının yeri geldiğinde başkanına da, içinden çıkan insanlara da gerekli tepkiyi gösterebileceğini göstermiştir. dik duruş budur. kontrolsüz bir zatın söylemlerine karşı el pençe divan duran başkanı belki de makamından etmiştir bu olaylar, burada başlamıştır yani.

    çünkü galatasaray kimseden bir fayda ummaz, dilenmez kol kanat… kendi gökkubbesinde kendisi gezgindir. çünkü galatasaray taraftarının, bir eğik baş, boyunduruktan ağırdır boynuna. çünkü galatasaray taraftarı, fikri hür, vicdanı hür, irfanı hürdür.
  • 27
    protesto kültürü olmayan, beş senede bir oy vermenin demokrasi olduğunu sanan, onbinlerce vatandaşının ölümünün bile hesabını soramayan, sorulmasını istemeyen, kendi seçtiği yöneticiyi allah sanan bir toplumda yaşamanın nelere sebep olduğunu görmemize vesile olan vaka.

    o günlerde başlayan tek adamlık düzenine karşı çıkılmış olsa, bilemedin gezi zamanı gerekeni yaptırabilsek size kısaca ülkenin başına gelmeyecekleri yazayım.

    17-25 aralık operasyonları,
    suriyeli akını,
    cozum sureci,
    7 haziran-1 kasım 2015 sürecinde yaşanan katliamlar,
    2015-2016 yıllarında kızılay'da, genelkurmay'da, beşiktaş'ta yaşanan bombalı terör eylemleri,
    hendek operasyonlari,
    15 temmuz 2016 darbe girişimi,
    başkanlık sistemi,
    afgan ve paki akını

    orman yangını, sel, deprem gibi felaketler konusunda son 10 yılda gözle görülür bir değişiklik olur muydu emin değilim ama yukarıda saydığım ülkenin eksenin kaymasına sebep olan hiçbir olay yaşanmazdı.

    sözün kısası, nasıl ki galatasaray yönetimini beğenmeyince 6 ayda değiştirmekle gurur duyuyorsak, başarımızı buna bağlıyorsak aynısı ülke yönetimi için de geçerli. hükümetler kutsal değildir, senin benim seçtiğim maaşını verdiğim, vaatlerini gerçekleştirsin para verdiğim bir avuç insandan oluşur, gerektiğinde bana hesap verirler. allah değildirler.

    bugün hala protesto edilmesin diye kendi yırtanlar en son protestonun bastırılmasından sonra yaşananların neler olduğuna bir baksın sonra tekrar düşünsün protesto iyi bir şey mi kötü bir şey mi.
App Store'dan indirin Google Play'den alın