rakiplerimizin
** büyük ihtimalle 3 puan ile kapatacakları bu haftada bu maç ekstra önem kazanıyor. rakiplerimizin puan kaybı yaşaması akbilspor'un beraberliği yeterli görecek şekilde oynamasına neden olabilirdi. ancak beşiktaş ve fenerbahçe'nin üçer puan alması halinde farkı kapatacak olmaları onları da galibiyet için oynamaya itebilir. bu demek değil ki komple açık bir futbol oynasınlar. ancak bazı riskleri alacaklardır. hücumu daha çok düşünen rakiplere karışı daha rahat oynadığımız, hele de içerideki maçlarda bir gerçek. bu durumları bir arada düşünürsek bizim açımızdan hem avantaj hem de dezavantajlar mevcut. rakiplerin kazanması olası puan kaybımız için dezavantaj iken akbilspor'un açık oynamaya yönelmesi kazanmamız adına avantaj.
maçın anahtarları belli; ileride rakibin rahat çıkmasını engelleyecek baskı ve geride adebayor'un etkinliğini mümkün olduğunca azaltmak. burada abdullah avcı gençlerbirliği'nden esinlenerek kapalı bir oyun tercih edip, solda elia, sağda visca ile kontra atak futbolu oynar mı acaba diye düşünmeden edemiyorum. bu bizim için en zorlayıcı senaryo olacaktır. bu durumda içeride taraftar baskısı ile takımımızın daha istekli ve baskın bir futbol oynaması pozisyon üretmemizde etkili olabilir. burada en önemli nokta sezon başından beri hepimizin belirttiği gibi; hızlı futbolu acele futbol ile karıştırmamak olmalı. sakin bir şekilde, topu hızlı dolaştırırsak iç sahada açamayacağımız savunma yok. kaybedilen toplarda da topun olduğu bölgede doğru baskı hızlı çıkışları kesebilir. anında verilecek tepki burada önemli. gençlerbirliği maçındaki gibi topu kaybedince yapılan duraksamalar olmamalı.
çoğu taraftarımızın tepki gösterdiği hatta çoğu zaman aşırıya kaçtığı belhanda, mariano ve feghouli'nin sahne alması gerekiyor bu maçta. yaratıcı oyuncu sayımız çok sınırlı. bu üç oyucu bu eksikliği gidermeli. gerçi mariano kesik yiyebilir. hoca hızlı geri dönüşler için linnes'i tercih edebilir. oynarsa da geçen haftanın üstüne çıkmalı kesinlikle. diğer nokta gomis ileride çok yalnız kalıyor. yanına garry, feghouli, belhanda ve selçuk koşular yapmalı. yoksa gomis stoperlerin ve orta saha oyuncularının arasında kalıp yine topla bulaşamayacaktır. gomis de zaman zaman stoperlerin kucağından çıkıp pas alış verişlerine katılarak koşu yapacak oyuncular için alan açmalı.
ne kadar istemsizce kendi çapımda teknik taktik yoruma kaçsam da olay yine oyuncularımızın ve teknik heyetin maç konsantrasyonuna kalacaktır. kanatlarda oynanan üçgenlerle beklerimizi ya da kanat oyuncularımızı kaçırma planımız ve zaman zaman gomis ile sırtı dönük oynayarak bir şeyler üretmeye çalışmamız dışında oturmuş bir hücum planımız yok. bu nedenle oyuncuların hırsı, isteği, konsantrasyonu ekstra işler üretmelerinde etkili olacak. maça ne kadar motive çıkarlarsa akbilspor'u şaşırtma olasılıkları o kadar artacaktır.
takımın arkasında onlara inanan ve koşulsuz desteklemek için gelecek olan 45-50 bin arası taraftar olacak. ilk dakikadan itibaren tribünlerden sahaya, sahadan tribünlere akan bir coşku olacaktır. bu coşkuyla akbilspor'u bunaltmamız, hakemi de baskı altına almamız kaçınılmaz. galibiyetin tek hedef olduğu hepimizin malumu. tribünde yer almak ve o atmosferi yaşamak için içimdeki heyecan sürekli artıyor. ait olduğumuz yere, liderliğe çıkmak için sabırsızlanıyorum.
birinci dakikadan doksanıncı dakikaya kadar sahada sadece bizim hüküm sürdüğümüz, galibiyeti sökerek aldığımız bir maç bekliyorum. teknik taktik olarak iyi ya da kötü olsak da, evimizde oluşturduğumuz atmosfer ile bu maçı kazanmamamız sürpriz olur. hedef belli 6'da 6 ve 21'inci şampiyonluk. yara aldık, örselendik ama hedeften vazgeçmedik.
hedef 21sen şampiyon olacaksın