44
önümüzdeki sezon şampiyonlar ligine gitmek istiyorsak, uefa kupasını almalıyız. anlaşılan başka yolu yok.
31
sonrasında trabzon deplasmanına gideceğiz. olası bir atletico 1 puanı ve trabzon deplasmanı galibiyeti tadından yenmez.
123
1/1 bahsinin 8.25 oranı ile göz kırptığı maçtır.
beyler gelir mi? :(
279
taraftar gibi düşünmeyen yönetime yazıklar olsun. takımı çürüttünüz. şu transfer işini sözlükten birine verseniz en fazla bu kadar kötü olurdu.
74
hakkında hiçbir şey yazmak istemediğim şampiyonlar ligi maçımız. hiç hayırlı şeyler düşünmüyorum çünkü.
351
arena'da izledigim macti.
emre çolak'in bileti bu macta kesilmisti. ilk devrede oyundan cikarilmisti. denayer'in kesfinden ziyade tek olumlu olay buydu.
32
en az 1 puan ile ayrılmamız gereken maç. kendi evimizde oynadığımız için ben galibiyet ihtimalimizin direk yok sayılmasına da karşıyım, sağlam bir seyirci desteği ile takımın avrupa maçlarına daha fazla konsantre çıktığını düşünüyorum yani galibiyet uzak bir seçenek değil.
bu maçtan sonra hemen trabzon ile oynayacak olmamız ise biraz zorlayıcı bir durum. takım olur da iyi bir özveri örneği gösterirse bu yüksek tempolu süreçten 2 galibiyet çıkarılabilir.
33
1 puan icin degil kazanmak icin cikacagimiz mac. insallah iyi bir baslangic yapip kura sansimizi iyi degerlendiririz
edit: astana maclari da 3. ve 4.hafta olsa tadindan yenmezdi hani...
131
tek umudumun wesley sneijder olduğu maç.
71
bu maçta puan almamızın tek yolu, rakibi uyuta uyuta oynamaktır. aynı juventus maçı gibi. gücümüz belli, saldırırsak 3-5 gol yeriz. atletico, ne de olsa şl deplasmanı gözüyle bakabilir. 1 puan iyidir der. yavaş yavaş, acele etmeden, birkaç pozisyon bulduğumuzda gaza gelip saldırmadan oynarsak ufak da olsa puan şansımız var. bu maçtan alınacak 1 puan da, bu dönemde gayet makuldür. rakip, deplasmanda 1 puan aldım, uyuşukluğuna girerse, son dakikalarda galibiyet bile gelebilir.
322
trt'de ilk kez avrupa maci kaybettik diyen buram buram liselidir.
bir donem turk takimlari avrupa'da beraberlik bile alamazken trt verirdi maclari, baska da televizyon kanali yoktu zaten.
tanim: o maclari hatirlatan mac.
80
galatasaray'ın kazanma ihtimalinin düşük olduğu maç. atletico madrid bize çok ters gelebilecek bir takım değil, dortmund ya da arsenal gibi çok hızlı oynayamıyorlar ama savunma anlayışları avrupa'da ilk 3 takım arasına girecek kalitede. dolayısıyla bırakın gol atmayı, pozisyona bile girebileceğimizi zannetmiyorum. ancak sneijder'in ekstrem bir uzaktan şutu gol olursa olur. atletico madrid'in erken dakikalarda bir gol bulması ise bizi yine geçen seneki durumlara düşürebilir. zira öne gelecek olan defans hattımızın arkasına vietto, griezmann ve jackson martinez gibi çabuk adamlarla sarkıp yeni bir kabusla karşı karşıya kalabiliriz. yani her türlü zor maç. ne hamza hamzaoğlu ne de takımın geneline herhangi bir güvenim var. güvenimin olduğu iki adam sadece sneijder ve muslera. allah onlara zeval vermesin. amin.
çıkmamız gereken ilk 11: muslera - semih, denayer, hakan, carole - selçuk, jose rodriguez - emre çolak, sneijder, podolski - umut bulut (yasin)
çoğu arkadaş umut bulut'a anlam veremeyebilir ama benim ezelden beri düşüncem umut bulut burak yılmaz'dan her türlü daha iyi oyuncudur. umut bulut ligue 1'e transfer olup rotasyon oyuncusu olabilme özelliğini kazanmış bir adamdır. burak yılmaz'ın ise gidebildiği tek takım dinamo moskova'dır. west ham'ın transfer teklifi ise bilic sayesindedir.
umut bulut'u ilk 11'de düşünme sebebim tabi ki fransa'da oynaması falan değil, takım savunmasına olan katkısı. bizde iş yapacak 2 adam var. bunlar sneijder ve podolski. malum bu arkadaşlar oyunun savunma yönünde pek varlık gösteremiyorlar. bunlara bir de burak yılmaz eklenince, orta saha ve savunmamız evlere şenlik duruma geliyor. ama umut oynarsa takım savunmasına verdiği katkıyla biraz daha iyi gözüküyoruz. sonuçta son mersin maçında gördüğümüz gibi burak yılmaz efendi oynadığında da pek gol attığı falan yok. sırf 'mücadele ediyor' diye görünmek için sürekli rakibe arkadan kontrolsüz dalarak faul yapıyor. bildiğin köylü kurnazı yani. kaptırdığı topları, düştüğü ofsaytları, duvar olamamaları falan saymıyorum artık.
o yüzden iş ahlakı ve takım savunmasına verdiği katkıyla ligde ve cl'de her türlü umut bulut'un oynamasından yanayım. umut'un kaçırdığı gollerin daha beterini 'türkiye'nin en iyi forveti, tek qralı' da kaçırıyo. ayrıca geçen sene çoğu maçta sonradan oyuna girerek ligde 12 gol attı bu adam. qralınız ise 16. hatırlatayım dedim.
24
fernando torres'in bir kez daha arena'ya geleceği maçtır. daha önce chelsea eşleşmesinde gelmiş ve 1 gol atmıştı ağlarımıza. rakibimizin torres dışında; griezman, jackson martinez gibi korkutucu hücum silahları var. ayrıca gabi - tiago ikilisi ise bizim orta sahamıza kıyasla adeta kale gibi sağlam görünüyor. genç ve etkili kanat oyuncuları var. tek eksikleri geçen sezonki miranda sanırım. onu da doldurmuşlardır zaten başkasıyla.
karşımızda avrupa'nın en iyi savunma yapan takımlarından biri olacak. eğer grosskreutz ve denayer transferi yapılırken diğer yandan melo da kadroda kalsaydı biraz olsun şu maça dair umudum olabilirdi fakat şu an elimizdeki orta saha oyuncuları ile topu böylesine iyi alan daraltan bir takım karşısında çevirebilmek, hakim olmak çok zor olacak.
ayrıca kendileri son olarak son uefa şampiyonu ve uefa süper kupasında barca'ya kök söktürmüş sevilla'yı deplasmanda 3-0 yenmişler. oldukça formda geliyorlar. işimiz çok zor.
72
kazanacağız. hep kötü dönemlerde reaksiyon gösterir, başkaldirir bu arma. taraftara da 3 olur 4 olur demek degil, armaya inanmak düşer. taraftar olmak bu demek değil midir zaten, 3-0 ın rövanşında hem de reale karşı 'lan acaba' diyebilmektir benim inandığım taraftarlık. galatasaray da her dönem hatirlatmistir sevenlerine kimi - neyi sevdiklerini. ey ahali, takim herkesin gördüğü gibi eksik, ama bir de bu takim 'yalniz' olmamali. bagirin abiler 'galatasaray'ın oynadığı hicbir macta rakip favori degildir' diye. taraftariz biz, tarafiz, , işimiz inanmak bizim, inanin.
9
bu maç ile ilgili tek tahminim, bir galatasaray klasiği olarak ilk 10 dakikada golü yiyeceğimiz. sonra her şey olabilir.