117
türkiye'nin euro 2024'e katılımını garantilediği futbol karşılaşması.
montella hırvatistan'a karşı sahayı çok iyi parselleyip alan kapatmıştı fakat bir de küçük takımlara karşı görelim demiştik.
çünkü bu maç tamamen farklı olacaktı ve topu türkiye'ye bırakan bir rakiple karşılaşacaktık.
şimdi montella hocanın tercihlerine bakalım. orkun kökçü yedek kulübesinde bile yok. geriden oyun kurmayı beceremeyen samet stoperde, 90 metreyi tek başına kullanmaya çalışan cenk özkaçar sol bekte.
merkezde ismail ve salih gibi kreatiflikten kısmen uzak oyuncular, 10 numarada neredeyse son zamanlarda hiç 10 oynamayan hakan ve en uçta açık rakiplere karşı etkili olan barış vardı.
maçı kazanmış olsa bile son derece yanlış bir kadro seçimi vardı. bu takım set oynayamaz, oynayamadı da.
bireysel olarak oyuncular kendini göstermek isteyecekti, çünkü rakip güçsüz ve bu maçı alırsak tunuvaya katılacağız. 1 maçla tunuvaya gidiyorsun ve dişe dokunur bir performansla turnuva kadrosunda bile yer alabilirsin.
skor taraftarlığı yapmayacağım, hırvatistan'a karşı montella'yı aşırı beğendiğimi de belirtmiştim. bugün hiç beğenmedim maalesef.
bir kere geriden oyun kurmamız gereken bir maçta stoper tercihi samet akaydın değil kaan ayhan olur. maçta belli bölümler oldu, geriye yaslandık ve o anlarda bile samet'in kademe hataları oldu. maçın çok büyük bir bölümünde samet'in yaptığı gereksiz fauller vardı.
yine sol bekte cenk özkaçar tercihi, çok hatalı bence.
çocuk bindiriyor ama üçüncü bölgede ne yapacağına dair fikri bile yok, çarptırıp korner kazandırdı zaten bir süre.
fakat futbol enteresan bir oyun, cenk'in ceza sahası dışına doğru açılan sert rasgele ortasında yunus öyle bir vuruş yaptı ki asist yazdı özkaçar'a.
yine panik halindeki letonya'ya karşı samet enteresan bir asist yaptı. bu maç için eğrisi doğrusuna denk geldi ama çok az olur bu ve bence tesadüftü. çünkü bu oyuncular senede 1 tane hadi bilemedin 2 tane asist yapar.
bu maçta orta sahada kreatiflik, uzaktan şutlar lazımdı. salih+ ismail büyük maçlar için ideal bir ikili olabilir ama bu maç orkun'un maçıydı. hakan yine gayretli oynadı ama artık bir 10 numara değil bence.
kerem ve yunus'u galatasaray'da da çok fazla izledik kanatlarda, başarılı olamadığımızı hepimiz biliyoruz. bugün yunus vurdu top inanılmaz yere gitti, bizdeyken 10 defa vuruyordu bu ikisi, hepsi dağlara taşlara. ve top da tutamadıkları için sete de oturamıyorduk.
en uçta barış tercihi de yine bile bile lades olmak gibi bir şeydi. ben mesela bu maçta bitik cenk tosun ya da bertug'u tercih ederdim, çünkü orta gelecek belli yani. rakip kıyamet gibi kapanacak, bir sürü duran top olacak.
barış alper açık alanda etkili olan bir isim, kapalı savunmada henüz başarılı değil.
türkiye bence bu tarz tercih hatalarıyla başladı maça. zaten belli bir dakikaya kadar kuru baskı vardı. oyuncular bireysel çabayla bir şeyler yapmaya çalışıyor ama bir çok pozisyonda oyuncuların mevkiilerine olan uyumsuzluğu yüzünden sonuçsuz kalan ataklar oluştu.
ikinci yarı yine belli bölümde oyundan düşen bir türkiye vardı, iyi oynamazken 1-0 öne geçtik.
daha sonra çok sağlam bir letonya baskısı yedik.
ciddi pozisyonlar verdik, rakibe cesareti verdik. o bölümde direkler, karşı karşıyalar, çizgiden çıkanlar biraz şanslıydık.
maçın son 10 dk'sı ise geçişle rakibi bitiren bir türkiye izledik. o dakikalarda zaten letonya katı defansif anlayışından vazgeçmişti. yusuf sarı çok etkili oldu geniş alanda. barış alper mesela son 15 dk girse o da yıldız olurdu.
yusuf sarı önünde 45 metrelik boş alan varken başarılı oldu, barış alperin önünde 4.5 metre boş alan vardı ilk yarıda. rakip açık oynayınca son 5 dk'da skor başka noktaya gitti zaten.
şimdi elimizde ne var ona bakmaya çalışalım.
stoper samet, sol bek özkaçar, kaleci uğurcan, merkez ikili salih+ ismail. ön taraf da kerem, yunus ve barışla bu milli takım topu alıp oynayamaz.
fakat top rakipteyken, yapılan alan daraltma ile kapılan toplar sonrası etkili olan bir takım vardı. türk milli takımı geçiş oyunu oynayan bir takıma doğru evrilecek gibi görünüyor.
turnuvadaki rakiplerimiz ya bize denk olacak ya da bizden güçlü olacaklar. bence bu durum bizim için biraz daha iyi, çünkü topu alıp rakibi açmamız gerekse bunu yapabileceğimizi pek sanmıyorum. fakat rakip topu alır ve biz de geçiş oynarsak bir ihtimal başarı şansı olabilir.
ben milli takımlarda pragmatik hocaları severim. her maçın farklı dinamikleri vardır. montella kazanan 11'i bozmayalım şeklinde bir anlayışta görünüyor şuan. eğer fransa kadar güçlüyseniz zaten rakip ayırt etmeden her maça çıkarsınız, fakat bizimle rakipler arasında güç farklılıkları oluyor. bazı maçlarda büyük favoriyiz, bazılarında direkt başaltı takımız. bazı maçlar da denk güçler arasında olacak.
bunların her biri için ayrı ayrı planlamalar bekliyorum.
takımın sete oturuş planını sevmedim. biraz da oyuncu seçimi kaynaklı tâbi ki bu durum. zor beğeniyorum, beğendiğim hocalar bir elin parmaklarını geçmiyor. hocalar milli takımlarda takımla çok az süre çalışabildiği için belki biraz daha toleranslı olunabilir.
kuntz dönemi esintileri vardı bence bu maçta, öyle etraflıca bir hoca dokunuşu göremedik sette.
montella hocaya tebrikler, umarım başarılı sonuçlar almaya devam eder.