1
dün baştan sona izleme fırsatı bulduğum 72 üyenin katıldığı olağan toplantı.
oylama ile toplantı gündemi değiştirilerek ana gündem maddesi, çok uzun zamandır süre gelen kasıtlı hakem hataları ve federasyon ile kurullarının hakkaniyetsiz tutumu neticesinde yaşadığımız mağduriyetler üzerine izleyeceğimiz yol haritasıydı ve ilk sözü başkanımız burak elmas alarak özetle; tff ile aramızdaki savaşın daha da kızışacağını, birilerinin galatasaray camiasını devletle karşı karşıya getirmeye çalıştığını, camiaya bir operasyon çekildiğini, fakat geri adım atmayarak gerekirse yeni yapılacak yayın ihalesinde bu federasyonla havuzda olmayıp çıkabileceğimizin çalışmalarına başladık diyerek bir nevi federasyonu tehdit ederek konuşmasını tamamladı. tek başına bu düzeni değiştirmeye burak elmas'ın gücünün yetemeyeceğini resme büyük çerçeveden bakabilen aklı selim herkes biliyor zaten.
daha sonra söz hakkı alan metin öztürk taraftar nezdinde artık daha fazla ses çıkarmamız gerektiğini, önümüzdeki ilk lig maçı olan 18 aralık 2021 galatasaray başakşehir maçında tüm taraftarın siyah giyerek stada gelmesini ve maç başladığında 5 dk sahaya sırtını dönerek tüm bu olanları protesto etmesini söyledi.
fakat sonrasında arka arkaya söz hakkı alan hayri kozak ve taner aşkın başkanın söylemlerinin tam tersi yönde, yanlış politika izlediğimizi, kime neye savaş açtığımızı, hakem hatalarının hep olduğunu bizim bunun arkasına sığındığımızı ve asıl meselenin fatih hocanın takımı yalnız bıraktığını ve iyi yönetemediğini vurguladılar ve üstelik bu eleştirilerini de epey nahoş tabirlerle söylediler. konuşmaları esnasında da 40-50 yılı aşkın sürelerdir camianın içinde olduklarını da belirttiler. ben bu insanların bu yaşadıklarımızı böyle ufak tefek şeyler gibi gördüklerini düşünmüyorum sporun ve futbolun dibine kadar siyasete battığı bir ortamda aksine tam da doğru anladıklarını düşünüyorum, nice iktidar görmüş bu kişiler olanları elbette ki süzüyorlardır. bu büyük camianın çatısı altında nice kapıları açıp nice işler yürüten insanlar saf olabilir mi? benim anladığım maalesef ki camia içinde ve üyeler arasında taraftarlar arasında olduğu gibi hocayı feda edelim bu işi kapatalım düşüncesinin de yüksek sesle söylendiği.
akabinde gece yönetimden bazı isimlerin istifa ettiği haberleri ve rezan epözdemir in çıkışı tam olarak olmazsa olmazımız kaosun kat be kat artarak yine kucağımızda olduğunun kanıtıydı. cuma günü rezan epözdemir acaba kulübü zor durumda bırakacak ne gibi açıklamalar yapacak? kaç tane istifa olacak? bu krizi burak elmas nasıl yönetecek? bu olanların fatih hocaya sirayet etmesi ne gibi sonuçlar doğuracak? taraftar nasıl tepki verecek? federasyona ve kurullara dur diyebilecek miyiz? gibi gibi sorular...
netice itibariyle yorulduk ve her şeyden soğuduk be sözlük. ülke yangın yeri iken, canımız ciğerimiz galatasaray'ımız kendi vatanında bu haldeyken, tek adam rejiminin sonuçlarını iliklerimize kadar hissediyorken adalet aramak samanlıkta iğne aramak gibi oldu. doğru bildiklerine rağmen düzene boyun eğmek zorunda kalmak çok ağır bir yük. ilgili kişilere gereken açıklamamı yaparak beinsport üyeliğimi iptal ettirdim, mümkün olduğunca uzak durmaya çalışacağım bu iklimden bu kirli futboldan.
belki güneş bir gün yine doğar ne bileyim.
oylama ile toplantı gündemi değiştirilerek ana gündem maddesi, çok uzun zamandır süre gelen kasıtlı hakem hataları ve federasyon ile kurullarının hakkaniyetsiz tutumu neticesinde yaşadığımız mağduriyetler üzerine izleyeceğimiz yol haritasıydı ve ilk sözü başkanımız burak elmas alarak özetle; tff ile aramızdaki savaşın daha da kızışacağını, birilerinin galatasaray camiasını devletle karşı karşıya getirmeye çalıştığını, camiaya bir operasyon çekildiğini, fakat geri adım atmayarak gerekirse yeni yapılacak yayın ihalesinde bu federasyonla havuzda olmayıp çıkabileceğimizin çalışmalarına başladık diyerek bir nevi federasyonu tehdit ederek konuşmasını tamamladı. tek başına bu düzeni değiştirmeye burak elmas'ın gücünün yetemeyeceğini resme büyük çerçeveden bakabilen aklı selim herkes biliyor zaten.
daha sonra söz hakkı alan metin öztürk taraftar nezdinde artık daha fazla ses çıkarmamız gerektiğini, önümüzdeki ilk lig maçı olan 18 aralık 2021 galatasaray başakşehir maçında tüm taraftarın siyah giyerek stada gelmesini ve maç başladığında 5 dk sahaya sırtını dönerek tüm bu olanları protesto etmesini söyledi.
fakat sonrasında arka arkaya söz hakkı alan hayri kozak ve taner aşkın başkanın söylemlerinin tam tersi yönde, yanlış politika izlediğimizi, kime neye savaş açtığımızı, hakem hatalarının hep olduğunu bizim bunun arkasına sığındığımızı ve asıl meselenin fatih hocanın takımı yalnız bıraktığını ve iyi yönetemediğini vurguladılar ve üstelik bu eleştirilerini de epey nahoş tabirlerle söylediler. konuşmaları esnasında da 40-50 yılı aşkın sürelerdir camianın içinde olduklarını da belirttiler. ben bu insanların bu yaşadıklarımızı böyle ufak tefek şeyler gibi gördüklerini düşünmüyorum sporun ve futbolun dibine kadar siyasete battığı bir ortamda aksine tam da doğru anladıklarını düşünüyorum, nice iktidar görmüş bu kişiler olanları elbette ki süzüyorlardır. bu büyük camianın çatısı altında nice kapıları açıp nice işler yürüten insanlar saf olabilir mi? benim anladığım maalesef ki camia içinde ve üyeler arasında taraftarlar arasında olduğu gibi hocayı feda edelim bu işi kapatalım düşüncesinin de yüksek sesle söylendiği.
akabinde gece yönetimden bazı isimlerin istifa ettiği haberleri ve rezan epözdemir in çıkışı tam olarak olmazsa olmazımız kaosun kat be kat artarak yine kucağımızda olduğunun kanıtıydı. cuma günü rezan epözdemir acaba kulübü zor durumda bırakacak ne gibi açıklamalar yapacak? kaç tane istifa olacak? bu krizi burak elmas nasıl yönetecek? bu olanların fatih hocaya sirayet etmesi ne gibi sonuçlar doğuracak? taraftar nasıl tepki verecek? federasyona ve kurullara dur diyebilecek miyiz? gibi gibi sorular...
netice itibariyle yorulduk ve her şeyden soğuduk be sözlük. ülke yangın yeri iken, canımız ciğerimiz galatasaray'ımız kendi vatanında bu haldeyken, tek adam rejiminin sonuçlarını iliklerimize kadar hissediyorken adalet aramak samanlıkta iğne aramak gibi oldu. doğru bildiklerine rağmen düzene boyun eğmek zorunda kalmak çok ağır bir yük. ilgili kişilere gereken açıklamamı yaparak beinsport üyeliğimi iptal ettirdim, mümkün olduğunca uzak durmaya çalışacağım bu iklimden bu kirli futboldan.
belki güneş bir gün yine doğar ne bileyim.