agresif tribün'ün ete kemiğe büründüğü maçlardan biri.
göt kesen bir istanbul soğuğu, üstüne şarıl şarıl yağan bir yağmur. yetmez gibi bir de sevgililer günü. millet sevgilisini/eşini yüzüstü bırakmış, öğrenciler "hazır tatil dönemi" diyerek hücum etmiş. tribün izdihamdan bir tık önce seviyesinde. 20 yıl öncenin kayıt teknolojisiyle bile tüyleri diken diken eden bir tezahürat. 25 küsur bin kişilik sami yen'in iki katı kapasite stadda asla ve asla çıkmayacak türden kollektif bir gürültü...
ne bilet fiyatları, ne stadın konumu, ne takımın performansı... o yağmurda ıslanmayı, eve sesi kısık gitmeyi marifet sayan taraftarlık anlayışından uzaklaşılması oldu tribünleri öldüren. iyi miydi kötü müydü şimdi tartışılsa bir karar verilmesi zor; ama asıl fark oydu...