ali sami yen'de oynanacaktır. bu maçtan hemen önce gana ile ırak arasındaki üçüncülük maçı da yine stadımızda oynanacak. bakalım zemin peş peşe iki maçı nasıl kaldıracak.
2
uzatmalar da golsüz devam edince penaltılarda 4-1 ile fransa'nın kazandığı finaldir.
3
fransa u20 nin şampiyon olmasının tek nedeni 1e8 orandan 100 misli basıp kuponu verdiğimde ilk gün maçlar başlayalı 10 dk oldu diye bahsin kapanmış olmasıdır. sırf 800 lira içime otursun diye kazandılar aq. baya güçlülerdi hak ettiler.
bu maçın en az seyirciyle oynanan final olduğu konusunda herkes hemfikir. ancak, seyircinin performansı dışında dünyanın en başarısız final organizasyonu olduğunuda söylemeden geçmemek lazım. gittiğime gideceğime pişman olduğum, stadyumun vip localarının restaurantında ve alt bölümdeki büfelerde yemek kalmadığı için benim gibi yüzlerce insanın orucunu açamayarak ilk yarısını aç izlediği maçtır. maça gelince, stadyumda toplam 20500 taraftar vardı bunların 2000 kadarı uruguaylı 15000 kadarı uruguayı destekleyen türkler, geri kalanıda 100-200 fransız ve ne amaçla orada olduğunu bilmeyen biçok insan. ülkemiz bu kafayla kanımca sadece yüzme şampiyonası düzenlesin. olimpiyat, futbol bunlar ekstra şeyler bizim için.
6
berbat ötesi bir zeminde oynanan karşılaşma. maçtan önce takımlar ısınırken, kale ile batı tribünü arasındaki kanada "yedek kaleler" çıkardılar ve takımlar o kalelerde ısındılar. çünkü maçta kullanılacak olan kalelerin önü bataklık gibiydi, çim diye bir şey kalmamıştı.. tarihe, en kötü zeminde oynanan ve en az seyirciye oynanan u-20 finali olarak kayıtlara geçmiş olabilir..
7
maçı çok keyifliydi. bunu söyleyerek başlayayım sözlerime. zemin o bu şu nasıl kötüyse takımlar, hırs ve oyun güzeldi. canlı canlı izlemekten dolayı keyiften öte gururlandığım bir karşılaşma oldu aslına bakarsanız.
ben vip tarafında sola yakın alçaktan izledim. olduğumuz yerde çokca urugaylı vardı. zatan çok az ama sempatik bir grup ganalı, bir grup ıraklı, karşı trübünde v e vıp sağ üstünde az çok fransız vardı. gerisi urugaylı'dı. urugaylı'lar harikaydı. çok güzel bir atmosfer vardı. o kadar sempatiklerdi ki türk'ler de bir süre sonra urugay'i tutar bulduk kendimizi. hatta 55-56 yaşlarında bir amca vardı. maskot kıyafetinin başını çıkarmış kafa insan altı maskot bir görüntü halinde bir tukiya diğe bağırıyor, bütün stad "hey" diye cevap veriyordu, bir urugay diye bağırıyor yine tüm stad cevap veriyordu. harikaydı. hatta bir ara çok alçaktan şöyle bir cümle duyulmaya başlandı; "ibne fransa olamazsın şampiyon." şeklinde.
ah bir de gol olsa nasıl coşardı stadımız.
bu kadar keyifli bir organizasyonu herkese zeğir eden seğirci azlığı da başka bir tartışma konusu tabi.