1
bu maçla birlikte galatasaraylı olmuştum.
küçüktüm ve ailemden kimse takım tutmuyordu, ve dolayısıyla beni şu takımı tut diye zorlayan kimse olmamıştı. futbol oynamayı çok sevdiğimden artık bir maç izleyeyim diyerek tv başına oturup bu maçı izliyordum. maçı izlerken hep dışarıda çocukların, özellikle büyüklerin takımlar tuttuklarını ve bu takımlar hakkında konuştuklarını hatırlayıp benim de bir takımım olsun diye düşünüyordum. ne kadar çocukça! ama gerçekten bu maçı izlemek için oturduğumda tuttuğum bir takım yoktu ve bu ikisinden birini seçeyim diye maçı izliyordum bundan tam 18 sene önce.
maç başlamıştı fakat ben oynanan futbola değil takımların formalarına, futbolcularına yani takımlara ait görsel ögelere konsantre olmuştum. tabii izlerken bu maçın önemini, ne için oynadıklarını falan bilmiyorum. merak edenler için şimdi söyleyebilirim, maç türkiye kupası çeyrek final maçı. neyse biz gene o zamanlar ki "bana" dönelim. galatasaray gol atmış 1-0 öne geçmişti. daha iyi oynuyordu fakat beşiktaş ismini o yıllarda epey duyuyordum, şampiyon oluyorlardı sürekli. güçlü bir takım olduğunu biliyordum. ve skor 1-1 oluverdi. maç uzatmaya gitti. uzatma nedir onu da öğrenmiş oldum sayelerinde. uzatmalarda her iki takım birer gol daha attı ve maç penaltılara gitti. ne güsel, izlediğim ilk maçta bol gol ve heyecan var! ama ben penaltıların hemen öncesinde artık galatasaray'ı tutuyordum. bu maçı, renkleri sarı-kırmızı olan bu güzel takım alsın istiyordum. artık galatasaray'lı olmuştum. ve ilk isteğimi yerine getirdi bu güzel takım. penaltılar sonucunda maçı 7-6 kazanarak yarı finale yükseldi galatasaray. ve 18 yıldır yüzümü güldürüyor bu sarı-kırmızı forma! sen çok yaşa!!
küçüktüm ve ailemden kimse takım tutmuyordu, ve dolayısıyla beni şu takımı tut diye zorlayan kimse olmamıştı. futbol oynamayı çok sevdiğimden artık bir maç izleyeyim diyerek tv başına oturup bu maçı izliyordum. maçı izlerken hep dışarıda çocukların, özellikle büyüklerin takımlar tuttuklarını ve bu takımlar hakkında konuştuklarını hatırlayıp benim de bir takımım olsun diye düşünüyordum. ne kadar çocukça! ama gerçekten bu maçı izlemek için oturduğumda tuttuğum bir takım yoktu ve bu ikisinden birini seçeyim diye maçı izliyordum bundan tam 18 sene önce.
maç başlamıştı fakat ben oynanan futbola değil takımların formalarına, futbolcularına yani takımlara ait görsel ögelere konsantre olmuştum. tabii izlerken bu maçın önemini, ne için oynadıklarını falan bilmiyorum. merak edenler için şimdi söyleyebilirim, maç türkiye kupası çeyrek final maçı. neyse biz gene o zamanlar ki "bana" dönelim. galatasaray gol atmış 1-0 öne geçmişti. daha iyi oynuyordu fakat beşiktaş ismini o yıllarda epey duyuyordum, şampiyon oluyorlardı sürekli. güçlü bir takım olduğunu biliyordum. ve skor 1-1 oluverdi. maç uzatmaya gitti. uzatma nedir onu da öğrenmiş oldum sayelerinde. uzatmalarda her iki takım birer gol daha attı ve maç penaltılara gitti. ne güsel, izlediğim ilk maçta bol gol ve heyecan var! ama ben penaltıların hemen öncesinde artık galatasaray'ı tutuyordum. bu maçı, renkleri sarı-kırmızı olan bu güzel takım alsın istiyordum. artık galatasaray'lı olmuştum. ve ilk isteğimi yerine getirdi bu güzel takım. penaltılar sonucunda maçı 7-6 kazanarak yarı finale yükseldi galatasaray. ve 18 yıldır yüzümü güldürüyor bu sarı-kırmızı forma! sen çok yaşa!!