1
saat 19:30’da başlayacak karşılaşma ve gs tv'den naklen yayınlanacak. rakibimiz bizim gibi 4 galibiyet 3 mağlubiyete sahip. altımıza almak adına kritik bir maç olacak. son zamanlarda inişli çıkışlı bir grafik sergileyen takımımız için galibiyeti çok önemli.
2
fırsat bulan herkesin gitmesi gereken maç. çarşamba günü yeniden kızlarımızın yanında olacağım.
3
grup ikinciliği için çok kritik maç. quigley çok büyük eksiklik ama ona rağmen bu maçı kazanırsak psikolojik bir eşiği de atlatmış oluruz.
4
maç sonucu
galatasaray 73 - 75 sopron basket
20 sayı geriden gelip farkı 2 sayıya indirmemize rağmen son hücumu resmen heba ettik, en kötü uzatmaya gidecek maçı maalesef kaybettik..
5
statik oynayan rakibe karşı koşarak, geçen sezon ortaya koyduğumuz kaos oyununu oynayarak kolayca kazanabileceğimiz bir karşılaşmaydı ama marina hocamızın bu sezon kurduğu devasa(!!!) yetenekli über oyuncularımız bunu beceremeyerek, kazanabileceğimiz bir maçı daha kaybettik. tabi ki suçlu oyuncular değil, çünkü yetenek tavanları belli, neyi yaptıkları veya yapamayacakları belli. burada sorumlu olan şube yöneticisinden tut, marina maljkovic'e kadar bu takımın bir araya getirilmesinde parmağı bulunan herkes. göz göre göre 2 kez avrupa şampiyonluğu bulunan galatasaray kadın basketbol takımı, sıradan 2. lig takımı seviyesine düştü. gerçekten çok üzülüyorum sözlük, canımı acıtıyor.
6
20-35 dakikaları arasında ortalama bir takımın bir sezonda yaptığı savunmayı yaptığımız maç. o sekanstan 5-6 sayı farkla çıkabilecekken, onu hakeden bir savunma yapmışken tam tersi durumda çıkmamız kırılma anıydı. o dakikada o durumdan yine de maçı kazanabilecek durumda son 10 saniyeye ulaşmak kalbi durmuş bir hastanın suni tenefüsle yola devam etmesi gibiydi. gigi'nin içeri devrilmesinden bir faul ya da sayı zorlayabilir, ayşegül ya da ışıl'a bir final şutu attırabilirdik. epoupa topu alıp birebir gidecek gibi başladık moladan sonra, ayşegül sol dipte çakıldı, kaptan da iki uzunun arasına gömüldü. orda yaşanan 3-4 saniyelik bir bekleme setin patladığına işaretti. kaptanın önüne iki adamı katarak yaptığı yarı şuursuz drive en fazla topun elinden fırlaması sayılabilecek bir atışla tamamlandı ve kaybetmiş olduk.
bu sezon bunu yaşamaktan bıktık, yorulduk, sıkıldık...
koca takımı ateşeleyecek, yeri geldiğinde rahatlatabilecek bir tek şutör yok. her 24 saniyede savunma olsun hücum olsun adeta yeni bir maç oynuyoruz. belli bir seviye üstü rakiplere karşı hep kovalayan pozisyonundayız ve düzgün bir yapılanmayla çok daha fazlasını alabileceğimiz maçlardan sadece "iyi mücadele" ile ayrılabiliyoruz.
bir grup ruhsuz bir araya gelir bok gibi oynayıp sahada da gezinirler anlarım ama, böylesi çok acı oluyor çok...