29
3. çeyrek de 40-68 üstünlüğümüzle sona erdi.
30
4. çeyreğin başında skorbord arızası nedeniyle duran maçta taraftarlarımız başarılı bir performans göstermektedir.
31
spikerlerin amerikan futboluna sardığı maç. hahaha.
32
skorbord 2 pozisyon çalışıp gene bozuldu. son 8 dakika.
35
erceg 19 sayı - 5 ribaund - 4 asist, gordon 13 sayı - 6 ribaund - 5 asist, cenk 11 sayı 4 ribaund, arroyo 16 sayı - 4 ribaund - 6 asist, dudley 8 sayı. 16/31 takım halinde 3 sayı isabeti.
36
maç güzeldi...skor güzeldi...fakat o forma ne güzeldi be arkadaş...
bir kez daha aşık oldum sarı-kırmızı formaya...
37
an itibariyle gs tv'de tekrarı verilmekte olan maç. benim gibi maçı izleyemeyen arkadaşlara şiddetle öneririm.
38
jawai'yi yine kullanamadığımız, domercant oyundayken domercant'ı da taşımaya çalıştığımız buna rağmen epey kolay kazandığımız bir maç oldu. son periyotta skorbordların yaklaşık 15 dakika düzeltilememesi(?) takımın ritmini bozdu ve farkın azalmasına sebep oldu. ritim bozukluğu olmasa bu kadar sayı yemezdik. fark da 30 sayı olurdu.
her neyse. sezona kötü oyunla başlayan galatasaray oynaması gerektiği gibi oynadı. maç boyunca ataman fazla rotasyona gitmedi. koç dar rotasyonda daha başarılı oluyor, burası kesin. oyunculardansa nihayet erceg biraz kendini buldu. bize bir kupaya mal olan kötü performansını affettirmeye yetmez tabi ki. domercant da sadece birazcık kıpırdandı ama gelebileceği seviye bir markoishvili olamayacaktır bana kalırsa. savunmaya sertlik kazandıran, gerektiğinde içeri drive edebilen ve dışardan da oynayabilen marko'yu ne yazık ki henry'e tercih ederim.
çok iyi, dengeli bir kadromuz var. jawai'yi de kullanmaya başlayabilirsek bence ligin en iyisi. şampiyonluk için fenerbahçe'yle değil, ülker'le değil, obradovic'le kapışacağız gibi görünüyor. yeni sezon hayırlı olsun. rastgele.
39
deplasmada olmamıza rağmen sayıca efes taraftarından üstündük. bize ayrılan bölümü doldurduk ama efes taraftarı maça hiç ilgi göstermemiş. stad neredeyse boştu. bizim açımızdan kötü geçen fb. ülker maçına rağmen, oyuncularımızın ısınmak için sahaya çıktıklarında bile hal ve hareketlerinden kendilerine olan güvenleri görülebiliyordu.
maça mükemmel başladık, özellikle erceg ve ersin gibi iki şutör uzunumuz efes savunmasını allak bullak etti. rakip oyuncular henüz ilk çeyreğin sonuna doğru yenilgiyi kabul etmiş görünüyorlardı. ikinci çeyrekten itibaren maç hep istediğimz gibi gitti.
özellikle erceg, kendisi üzerinde oluşan olumsuz havayı bir bakıma değiştirdi, umarım böyle gider sürekli. arroyo oyunda değilken takımın düzen dışına çıkması, sinan ve ender için bana göre olumuz bir görüntü oldu.
nathan jawai' nin maç başında ısınma sırasındaki ve bençteki görüntüsü takıma tamamen alıştığını gösterdi ama, maç sırasında takımın henüz kendisine alışmadığını gördük. kendisinin iki büyük artısı var:
birincisi pota altındaki caydırıcılığı. ikincisi ise pota altında kendisine top indiğinde savunma tarafından kendisine yardım getirilmesi ve gelen yardımın boşalttığı oyuncuya boş şut imkanı doğması. eğer bu maçta olduğu gibi kendisine yüksek postta top verip kendisinden top dağıtmasını beklersek çok sayıda fast break yiyeceğimizi umarım fark etmişizdir.
son sözüm taraftarımıza. maç başında oktay mahmuti'ye yapılan tezahurat keşke ergin hoca'ya da yapılsaydı. bu da bizim ayıbımız olsun. neyse ki maç sonunda ergin hoca tam içeri girecekken taraftar uyandı da gönlünü aldık.
40
apdi ipekçi bizim için ne kadar deplasman sayılır tartışılır tabii ama prosedür gereği deplasman takımı olan bizdik. haliyle de bize deplasman tribünü ve çok az bir kontenjan ayrılmıştı. buna rağmen bize ayrılan yaklaşık 1000-1500 kişilik kısım tıka basa dolmuştu. maçla ilgili söylenecek zaten çok bir şey yok; maç bildiğin daha 3. dakikada koptu ve fark olacağı çok belliydi. hatta bir ara mahmuti havlu atsa yeriydi. benim asıl söylemek istediğim; son yıllarda amatör branşlarda yapılan en güzel deplasman tribünlerinden biri yapıldı bugün.
41
amatör branşlarda şimdiye kadar yapılmış en iyi tribünlerde ilk 5'e girebilir bu maçtaki tribün. emeği geçen herkese teşekkürler.
43
galibiyetler bizi mutlu eder, sahip olduğumuz vefa duygusu ise yüceltir;
galatasaray basketbolunu ayağa kaldıran adam için dün maç önünde tezahürat yaptık, sevgimizi ve şükran duygumuzu ilettik, tarafımca dünün en güzel sahnesiydi; bir kez daha teşekkürler oktay mahmuti..
galatasaray her zaman başarılı olmalıdır, bayrağı ve arması en tepede dalgalanmalıdır, fakat aynı zamanda bize o gururu yaşatan insanlara gerektiği değeri göstermeyi de bilmelidir; bizi diğerlerinden ayıran da bu kültür ve birikimimizdir. oktay mahmuti'nin ayrılması sürecini yakinen yaşayan insanların tepkisi de bunun yöntem ve üslubunaydı sadece, yoksa yeni koçumuzla beraber ulaştığımız başarılara en önde sevinmeye devam ediyor aynı arma sevdalıları, bugunlerin moda tabiri olan "aslolan galatasaray'dır" düsturuyla.
tek cümleyle, yaşayan isimler arasında galatasaray tarihine en büyük hizmeti sunmuş fatih terim'den sonra gelen roberto mancini'ye verecekleri destek gibi, lakin yine benzer bir kırgınlıkla..
takımımız maça, dolayısıyla da sezona çok güzel bir başlangıç yaptı. ilk periyodda kırdık anadolu efes'in direncini, attığımız yedi üçlükle, üstelik muhteşem bir yüzdeyle. ilerleyen çeyreklerde de durmadık, bir zamanların korkulu rüyası, her daim sıfır toplamlı maçlar yaptığımız efes'e karşı artı 30 farkları gördük. maçın son periyodunda yaşanan skorboard arızası olmasa, muhtemelen ilk haftayı liderlikle geçmemizi sağlayacak fark ile bitirecektik maçı, bir eurolig takımına karşı.
oyunculara gelince sıra, ilk pencereyi büyük usta arroya ile açmak gerek gibi görünse de, oyununu her geçen gün olgunlaştıran cenk akyol'a da haksızlık yapacağını düşünüyor insan, bu muazzam formuyla. bu isimlerin önderliğinde sezon boyu kısa rotasyonunda ve dış atış yüzdesinde bir sorun yaşamayacağımız ümidini taşıyoruz.
uzun rotasyonu ise biraz daha sıkıntılı gibi. dun mesela maça pivotsuz, iki uzun forvetli sistemle başladık. maç içerisinde de furkan için hiç bir set çizilmediğine şahit olduk. jawai ise hala süreye ihtiyacı olduğunu gösterdi, umarım kısa zamanda takımdaki rolünü belirleyebilmek adına daha somut adımlar atarız, yoksa sezonun hayal kırıklığı olarak kayıtlara geçer.
yelkenler fora, yenilmez armada bir sezona daha ümitlendirerek başladı bizleri, önümüzdeki maç siena deplasmanı, dönüyoruz bir parçası olmaktan kıvanç duyduğumuz o çetin arenaya, kısacık bir aradan sonra;
yankılanıyor, sesimiz salonlarda yükseliyor !!
44
buyuk koç ergin ataman'in oktay mahmuti'ye yine ustunluk sagladigi bir maç oldu.