• 20
    askerdeki ilk günümde oynanan maç. sarıkamıştaki birliğime 'akıllı gibi' akşama doğru teslim olmuştum. aç bilaç kayıt işlemleriydi, aşısıydı vs. derken akşam oldu. tabi bu arada maç oynanıyor. o sırada yemekhanenin kapıları kapalı ama içeride maçı izliyorlar. şöyle kapının parmaklıklarından baktığım anda necati golü attı. o ana kadar bedbaht olan, 6 ay ben bu sibiryavari yerde ne halt edicem diye buhranlarda olan ben, bir an olsun tebessüm edip malzeme deposundan kamuflajları almaya yollanmıştım.

    yine yüzümü güldüren galatasarayım olmuştu. bu da böyle bir anımdır.
  • 23
    yüz yıllık sevda belgeselinde yer verilen meşhur gol sevincinin yaşandığı karşılaşma. temiz bir galibiyet almıştık. yamulmuyorsam hakan şükür'ün aşırdığı topu necati ateş rakip ceza sahası önlerinde almış, servet çetin'i peşine takıp rüştü'yü de çalımladıktan sonra boş kaleye plaseyle atmıştı golü. gayet istekli oynamış ve bol bol hücuma çıkmıştı takım, o sezonun genelinde olduğu gibi.

    aslında pek anılmasa da o sezon 76 gibi gayet yüksek bir puan toplamıştı takım. sadece 25 golle ligin en az gol yiyen 2. takımıydı. ancak inönü deplasmanında kaçan penaltıyla alınan beraberlik, sami yen'deki şok trabzonspor yenilgisi, kayseri deplasmanında bitime saniyeler kala yenen golle giden 2 puan ve 33. haftada kadıköy'de iyi oynanan maçı tek golle kaybetmemiz gibi birkaç kırılma noktası 100. yıl şampiyonluğunun kaçmasına sebep olmuştu.

    kırmızı şort üstü çubuklu formayla çıkmıştık bu maça. maç öncesinde ve devre arasında sahaya dansçılar falan filan çıkmıştı 100. yıl kutlamaları kapsamında. galatasaray temiz oyunuyla 1-0 kazanmıştı. dönemin yeni kulüpler birliği başkanı aziz yıldırım "merdiven boşluklarına seyirci alınması" olayını gündeme taşımıştı. bir de yanlış hatırlamıyorsam "fenerbahçe cumhuriyeti" söylemlerine karşılık kapalı üst'ün en önünde bir grup sarı kartonların üzerine yazılmış kırmızı harflerle "yaşasın türkiye cumhuriyeti" yazısını oluşturmuştu...

    üzerinden 19 sene geçmiş...

    (bkz: tarihte bugün)
  • 1
    askerlikteki ilk günümde izlediğim maçtır. o maçı yeşillerle izlemeye çalışmak ne acayip bir duyguydu. futbol çılgınlığı askerde de yoğun şekilde karşılaşılan bir hadise. şöyle ki gazinoya gittiğimde oturacak hatta şöyle maçı dinleyecek yer bile bulamadım. ama bu necati'nin attığı golü duymama engel değildi. servis penceresinden gelen sesler o kötü duygu halini bir anda olumluya çevirmişti. tesadüftür ki 11 mayis 2005 galatasaray fenerbahce macini da askerde izledim. ama tabi ki o zaman duygular farklıydı. usta bir askerdim hem de fenerbahçeli uzman çavuşla gol sevinci yüzünden kavga edecek kadar. hani fenerbahçe'ye 5 atıp türkiye kupasını aldığımız maçı. bu arada long live 301 inci dönem kısa dönem.
App Store'dan indirin Google Play'den alın