• 426
    çok hırpalayıcı geçen ve çok efor harcanan bir avrupa ligi maçından sonra milli ara nedeniyle sadece 2 gün dinlenerek, üstelik samsunspor gibi diri ve istim üzerinde olan bir rakibin karşısına çıkmak, iç sahada da olsak maç öncesi beni puan kaybı olacağına dair endişelendiriyordu.
    çok şükür ki puan kaybı yaşamadan bu zorlu virajı da dönmüş olduk.
    hatta biraz günümüzde olsak, ve halil umut meler lehimize hiçbir zaman uygulamadığı faul/penaltı standardını aleyhimize olan pozisyonlarda da korusaydı, belki de yine 3-4 farklı bir galibiyet alabilecektik.
    (bkz: 7 kasım 2024 galatasaray tottenham maçı)
  • 427
    1. viteste galip geldiğimiz maç. aslında sezonun özeti de bu olacak. bizim bu oyun gücüne dayanabilecek tek takım var o da mhk spor kulübü. ben bu kadar saçma penaltı görmedim.
    sanchez'in pozisyonu tam önümde oldu. eğer ona penaltı verilirse o zaman maçta 78 faul, 32 penaltı, 5 kırmızı kart olur.
    yani bu kadar bile isteye aşağı çekme girişimi yıllardır yaparak hala utanmadan maçlarımıza verilmeleri tam günümüz türkiye'nin utanmazlığından kaynaklı.
    halil umut yumruk yedi, üzüldük, aynı hataları da tekrar yapmaz dedik. artık hata yapmıyor insanın gözünün içine baka baka şike yapıyor. evet bu şikedir. şike ille bir yerden para alınarak yapılan bir şey değil bence. hak arayışında olması gereken adam bir takımı yerip diğerine avantaj sağlıyorsa bu da akıl şikesidir.
    nitekim 1-1 olunca skor galatasaray hemen reaksiyon verdi 1. vitesten ikiye geçmek için devir yükseltti ikiye geçmesine gerek bile kalmadı.
    takım yorgundu. sara, torrerira, mertens, barış, yunus hepsi yorgundu. son pas ve karar vermede mental yorgunluk da baş gösterdi.
    sallai belki tv'de kötü görünüyordur ancak çok koşuyor, çok alan kapatıyor, mücadeleden kaçmıyor. bizim için büyük artı. belki skorer değil ancak takım savunması için mükemmel bir adam.
    sanchez ve osimhen'e değinecek olursak gerçek manada buraların topçusu değil ikisi de.
    güç, hız, teknik, patlayıcılık, oyun aklı ve aidiyetleri mükemmel.
    bir parantez de samsun taraftarına. hem yerlerini doldurmuşlar hem de güzel bir tribün yaptılar. herkes maç sonu gülüyordu. artık o hareketler, hakaretler deşarjın vermiş olduğu yetkiyle kendini yüzlerde gülümsemeye bıraktı.
  • 428
    aleyhimize o kadar saçma penaltı verildiki bizim penaltı pozisyonlarımız hiç gündeme gelmedi.

    benim aklımda kalan, kaleci okan’ın kornerden gelen topa vuramayıp davinson’a yapıştırdığı yumruk.
    zeki yavru’nun ceza alanı içinde ikili mücadelede barış’ın boğaz ve surat bölgesine eli ve kolu vurması. bu pozisyon davinson’un rövaşatasından hemen önce olmuştu.

    bu iki pozisyon faul ve ceza alanı içinde olduğu için lehimize penaltı olması lazımdı. hakem belki pozisyonları göremedi ama var hakemi çağırmalıydı.
  • 429
    ligde aleyhimize verilen 6. penaltının geldiği maç. bu süreçte bizim 2 penaltımız var.

    rakip ceza sahasında topla buluşma ve pozisyona girme sayılarında ligin çok üzerinde bir takımız ama biz henüz 2 penaltı kullanırken rakiplerimizin 6 tane kullanması hiç normal değil.

    işte yapı dedikleri şey bu.

    rakibi yarışta tutmak için her şey yapılıyor her şey. bu maçta puan bırakalım diye de uğraşıldı ama olmadı.

    halil umur meler'in kadıköy'de şiir gibi yönettiği ve kadıköy serisini bitirdiğimiz maçtan sonra bizim maçlarda ayarı kaçtı, aleyhimize çalmaya başladı istisnasız her maçta. yediği dayaktan sonra ise komple hakemlik yetenekleri alınmış gibi.

    kaldı ki dün kendi verdiği ilk penaltıyı bir ucl maçında verse uzun süre maç alamaz veya var'dan döner o pozisyon, 2. penaltı ise var'ın anlamsız ve kural dışı insiyatif alarak verdirdiği bir penaltı.

    oradaki teması yetersiz bulmuş orta hakem, zaten oyuncu topu arkadaşına da vermiş. sonrasında da 3 tane pozisyon olmuş top direkten dönmüş. pozisyon bitince var alakasız şekilde bu pozisyonu izletti.

    bir de alakasız birkaç pozisyonda var'ın pozisyon aradığını da gördük ki asıl tehlikeli olan da bu.

    belli ki uğraşılıyor, deneniyor.

    yani bugün kaybetmedik ama bir gün kaybederiz, her zaman mükemmel oynamak zorunda değiliz.

    dursun aydın özbek yönetimi kuru kuruya açıklama yapmak yerine tff'ye bir ziyarette bulunmalı. bu iş böyle olmaz.
  • 430
    yaklaşık 30 yıldır futbol izlerim sayısız penaltı gördüm ama bu maçta verilen 2 penaltı kararı kadar komik olanını çok az gördüm. hakeme 'futbolun doğasına aykırı 2 penaltı çal' deseler anca bu kadar olurdu. hoş bu sezon * aleyhimize verilen bütün penaltı kararları yanlış. hakemlerin en istikrarlı oldukları konu bu. aleyhimize hatalı penaltı vermek. halil umut meler yönettiği bir avrupa kupası maçında şu kararları versin bakalım, görelim neler oluyor?
  • 432
    maça resmen 1-0 başlamış olsak da ilk devrede birkaç pozisyonumuz dışında rölantide oynadığımız maç oldu. bunun sebebi yüksek eforla oynayıp sansasyonel bir galibiyet aldığımız tottenham maçının* getirdiği rehavet de olabilir, mental yorgunluk da. çünkü hiç şüphesiz yüksek motivasyonla hazırlandığımız ve 70-75 dakika üst seviyeden oynadığımız bir maçtı ve bunun sonrasında da zihinsel bir yorgunluk olması çok doğal. ilk yarıdaki basit top kayıplarını ve kopuk futbolumuzu buna bağlıyorum.

    2. yarıya yediğimiz uydurma penaltı golüyle başladığımız için bu üzerimizdeki ölü toprağını atmamızı ve motivasyonumuzu tekrar yukarıya çekmemizi sağladı. 1-1'in hemen sonrasında aynı iştah ve istekli samsun kalesini ablukaya aldık, çok gecikmeden de golü bulduk.

    benim asıl değinmek istediğim nokta ise bu maçta 3 puanı almış olsak da aleyhimize verilen uydurma penaltılar. var hakemi emre kargın maç boyunca ceza sahamızdaki her ikili mücadeleyi kontrol ederek penaltı kovaladı. halil umut meler ile beraber ikisi, bariz şekilde operasyon çektiler ve bu maçta puan kaybetmemiş olmamız, bunu konuşmayacağımız veya görmezden geleceğimiz anlamına da gelmemeli. olası puan kaybında bunun telafisi olmayacaktı çünkü.
  • 433
    ilk yarıda aslında çoğunlukla 2-4-3-1 gibi oynadığımız karşılaşma. ortalama pozisyonlara bakınca çok net görülüyor. oyun nedense daha çok bizim sağımızdan oynandı. zayıf karnımız orası gibiydi ama aslında en güçlü yönlerimizden biri de orasıydı. aksiyonlar çoğunlukla sağımızdan gelişti. fakat bu 2-4-3-1 üzerine daha çok odaklanmak lazım. iç sahadaki maçların hücum dizilişi olarak çok hoşuma gitti.
  • 437
    maçın başlarında dikkatimi çeken olay futbolcularımızın birbirine el hareketiyle 'sakin' işareti yapmalarıydı. muhtemelen 2.5 gün önce oynanan maçın yorgunluğu bu maçla üst üste binmesin diye önceden konuşulmuş. yorulduğumuzu bilen samsunspor takımı tempo yapmak istedi haliyle de biz pek izin vermedik. hatta beklediğimden de daha iyi oynadık. ben maçtan önce bir şekilde 3 puan alalım da nasıl olursa olsun kafasındaydım çünkü.

    ha bir de unutmadan maç çıkışı mikrofonlara konuşan taraftarlara 'çok düşün az konuş' tavsiyesinde bulunmak istiyorum. birisi çıkmış 'okan buruk'a gerek yok, ben de oynatırım bu takımı' diyor. diğeri beddua ediyor hocaya.oğlum siz aklınızı kiraya mı verdiniz? aklınızı başınıza alın biraz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın