• 36
    her 10 kasım sabahı aynı hisleri yaşıyorum. saat 08:57 09:00 aralığında içime garip bir üşüme gelir, sevdiğin birini kaybedeceğin gün ve zaman bellidir ancak mani olamamanın verdiği huzursuzluk çöker. tüm bunlar yetmezmiş gibi kabrine yakın ikamet etmem ve tam saat 09:05' de atasına bağlı insanların işlerini güçlerini bırakıp 1 dakika saygı duruşunda bulunmaları kelimeye dökemeyeceğim anlamlar doğurur.

    huzur içinde uyu aydınlık geleceğin lideri, ulu önder mustafa kemal atatürk.
  • 35
    81 yıl önce bugün ulu önder mustafa kemal atatürk'ü kaybettiğimiz tarih.

    cumhuriyetten sonraki 15 yılda genç türkiye cumhuriyeti'nin neler yaptığını ve öyle temeller attığını görüyoruz ki neler nelere rağmen halen ayakta dimdik duruyor...

    insan düşünmeden edemiyor acaba türkün başbuğu 10 yıl daha yaşasaydı ülke bugün nerede olurdu?

    pek tabii onun yaşamasından ziyade onun fikirlerini yaşatmak bizim gayemiz olmalıydı, olmalı...

    --- alıntı ---

    ben diktatör değilim. benim kuvvetim olduğunu söylüyorlar, evet, bu doğrudur. benim arzu edip de yapamayacağım bir şey yoktur. çünkü ben zorâki ve insafsızca hareket etmesini bilmem. bence diktatörlük, diğerlerini râm edendir. ben kalpleri kırarak değil, kazanarak hükmetmek isterim.
    ben istese idim derhâl askerî bir diktatörlük kurardım ve memleketi öyle idâreye kalkışırdım. fakat ben istedim ki, milletim için modern bir devlet kurayım.

    beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek değildir. benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu kafidir.

    benim naçiz vücudum, bir gün elbet toprak olacaktır. fakat türkiye cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır.

    çocukken fakirdim. iki kuruş elime geçince bunun bir kuruşunu kitaba verirdim. eğer böyle olmasaydı, bu yaptıklarımın hiç birini yapamazdım.

    iki mustafa kemal vardır: biri ben, et ve kemik, geçici mustafa kemal… ikinci mustafa kemal, onu “ben” kelimesiyle ifade edemem; o, ben değil, bizdir! o, memleketin her köşesinde yeni fikir, yeni hayat ve büyük ülkü için uğraşan aydın ve savaşçı bir topluluktur. ben, onların rüyasını temsil ediyorum. benim teşebbüslerim, onların özlemini çektikleri şeyleri tatmin içindir. o mustafa kemal sizsiniz, hepinizsiniz. geçici olmayan, yaşaması ve başarılı olması gereken mustafa kemal odur!

    orduya ilk katıldığım günlerde, bir arap binbaşısının ‘kavm-i necip evladına sen nasıl kötü muamele yaparsın’ diye tokatladığı bir anadolu çocuğunun iki damla gözyaşında türklük şuuruna erdim. onda gördüm ve kuvvetle duydum. ondan sonra türklük benim derin kaynağım, en derin övünç membaım oldu. benim hayatta yegane fahrim, servetim, türklükten başka bir şey değilir.
    --- alıntı ---

    ne mutlu türk'üm diyene!
App Store'dan indirin Google Play'den alın