• 126
    --- alıntı ---

    türkiye futbol federasyonu, iyi futbol beklenmesi gereken haftaları belirlemek için düğmeye bastı

    http://www.zaytung.com/fotos/tff_logo.jpg

    süper lig'de oynanan futbolun kalitesini artırmak için yapılan çalışmalardan bugüne kadar kaydadeğer bir sonuç elde edemeyen türkiye futbol federasyonu, en azından ligin tam olarak hangi haftalarında futbolseverlerin iyi futbol bekleyebileceğini net bir şekilde belirleyebilmek için düğmeye bastı. federasyon tarafında bu amaçla oluşturulan özel bir komisyon, süper lig'deki ekiplerle tek tek masaya oturarak, herbirinden iyi futbol için kesin bir tarih almaya çalışıyor.

    avrupa kupalarında ve milli takımlar bazında yaşanan başarısızlıkların ardından türk futbol kulüplerindeki yetkililerin iyi futbol beklenmesi gereken haftalar için sürekli olarak hedef şaşırtması, nihayet tff'nin de dikkatini çekti. bugüne dek "transferler alışma sürecinde", "sistemi oturtmaya çalışıyoruz", "puan kaybına tahammülümüz kalmadı" gibi sebepler öne süren kulüplerden, iyi futbol için net bir tarih almak adına oluşturulan komisyon henüz müspet bir sonuca ulaşamazken, komisyon başkanı hasan dağarcık basına çarpıcı açıklamalarda bulundu.

    "kulüp yetkilileri beni oyalıyor"

    süper lig'deki bütün takımlarla sürekli irtibat halinde olduklarını ancak kulüp yetkililerinin kendisini oyaladığını "söylerken ben utanıyorum ama koca koca adamlar gözümün içine bakarak beni atlatmaya çalışıyorlar" sözleriyle ifade eden dağarcık, iyi futbol adına umutlarının gitgide tükendiğini kaydetti. kapısına gittiği bütün kulüplerden, "hasan ağabey, bu hafta kesinlikle olmaz ama bir ihtimal haftaya belki. sen yine bir uğra tekrar konuşalım..." gibi yuvarlak yanıtlar aldığını belirten dağarcık, komisyon çalışmalarında şu ana kadar katedilen aşamaları şu sözlerle özetledi:

    "sistem bir türlü oturamadı"

    "başlarda çok da üstlerine gitmek istemedik. sonra çıkıp 'baskı altında hiç oynayamıyoruz' demesinler diye ama anlaşılan o ki bizim takımların pek futbol oynamaya niyeti yok. sezon başladı; 'takım daha yeni, sistem oturuyor' dediler. artık o sistem neyse, bir türlü oturamadı zaten. hadi ona eyvallah dedik. 8 hafta geçti; avrupa kupası mupası, yoğun maç trafiği, yok efendim sakatlıklar, cezalar belimizi büktü falan derken koca 17 hafta bitti hala ortada 4 pas üst üste yapabilen takım yok. insan yani en azından şu ligin adındaki 'süper' sıfatından utanır da bir çaba gösterir..."

    şu an, lige verilen aradan faydalanan takımlardan en azından 2. yarı için net bir tarih koparmaya çalıştıklarını ifade eden dağarcık, sitem dolu açıklamalarına şöyle devam etti: "bana şimdiden devre arasındaki yeni transferlerin takıma adapte olmasından dem vuruyorlar. onun yolunu yapıyorlar. zamana ihtiyaç varmış. adım gibi biliyorum bundan sonra da her puanın altın değerinde olduğu o çok kritik son haftalar gelecek. bir de 'biz aslında önümüzdeki sezonun takımını kuruyoruz' diyenler var ki onlardan tamamen umudu kestim zaten, sormuyorum bile artık. seneye yeni komisyon kurulur, kim varsa başında o sorsun o uğraşsın..."

    "oynamayacaksanız açıkca söyleyin"

    türk futbol federasyonu olarak ellerinden geleni yapmalarına rağmen böyle bir manzarayla karşılaşmalarının kendilerini üzdüğünü de dile getiren dağarcık, açıklamalarının sonunda "yani tamam herkes ister güzel, estetik futbol izlemek ama olmayacaksa da bilmek istiyoruz. çıkıp dürüstçe 'bizim öyle bir niyetimiz yok kardeşim' desinler. en azından lüzumsuz bir beklenti oluşmaz. gerçekten şu noktada buna bile razıyım..." diyerek, daha fazla oyalanmaya tahammülünün kalmadığı çok kritik haftalara girdiğini net bir şekilde ortaya koydu.

    --- alıntı ---
  • 143
    --- alıntı ---
    galatasaray yönetimi sol kanat için beşiktaş'ın tecrübeli oyuncusu ibrahim üzülmez'e talip oldu. öte yandan defansif orta saha oyuncusu arayışlarını da sürdüren yönetim, selçuk şahin'i de kadrosuna katarak balta kolleksiyonuna bir parça daha ekledi.
    --- alıntı ---

    yukarıdaki gibi bir alıntı yapsam kimsenin şaşırmayacağı bir site. zaytungluk transferler yapan yönetimimize selam olsun.
  • 144
    --- alıntı ---

    kanseri yendikten sonra eski popülerliğinden uzaklaşan ünlü bisikletçi lance armstrong, tekrar kanser olabilmek için hazırlıklara başladı

    http://www.zaytung.com/...pic-rex-83856817.jpg

    bisiklet sporunun efsanevi ismi amerikalı lance armstrong, geçtiğimiz yaz son kez katıldığı tour de france'ın ardından pistlere veda etmesi ile ilgili olarak aylar sonra ilk kez konuştu. kanseri yendikten sonra sırf sağlıklı bir insan olması yüzünden başarılarının yeterince takdir edilmediğinden yakınan emekli pedal, eski popüler günlerine dönebilmek için tekrar kanser olma yönünde girişimlere başladığını açıkladı.

    "illa ölmemiz mi lazım?"

    emeklilik hayatını fransa'nın lyon kentinde geçiren lance armstrong, kendi evinde düzenlediği bir basın toplantısı ile gazetecileri ağırladı. yaşayan bir efsane olarak sporu bırakmasının ardından medyanın ve sporseverlerin kendisine ilgi göstermesini beklediğini ancak aradan geçen süre zarfında kimsenin kapısını bile çalmadığını belirten armstrong, gazetecilere yönelik "kimse şimdi gözünü kaçırmasın benden; her şey ortada. kanser olmayınca bir bisikletçi olarak zerre değerim yokmuş meğer. illa ölelim mi yani?" şeklinde ifadeler kullandı.

    ilgisizlik yıldırdı

    bu durumu sağlıklı olarak katıldığı son yarışlarda fark ettiğini ancak yine de olaya iyi niyetiyle bakmak istediğini söyleyen armstrong "iyi niyet de bir yere kadar. hele tour de france 2010'da bir de başarısız olunca baktım ki kimse yüzüme dahi bakmıyor. meğer yıllardır hep kanserim diye; bir ayağım çukurda diye el üstünde tutulmuşum. 7 kez sarı mayo giymiş bir insanım ben. ayıp diye bir şey var..." diyerek, kamuoyuna sert mesajlar verdi.

    "kupaysa kupa, birincilikse birincilik..."

    armstrong, sağlığına kavuştuktan sonra da başarılarının aynı şekilde hatta daha da artarak devam ettiğini belirterek şöyle devam etti:

    "yarış aynı yarış, kupa aynı kupa. yine ben kazanıyorum, açıyorum ertesi gün gazetelerde ufacık bir küpür olarak vermişler. televizyon desen 15 saniyelik bir haber ancak: 'fransa turunu amerikalı bisikletçi lance armstrong kazandı. sırada transer gündemi...' bu adamlar, zamanında kazanamadığım yarışlardan sonra bile beni göklere çıkaran, 'azmin zaferi' diye manşetlerle hakkımda tam sayfa haber yapan adamlar. bir yerden sonra insanın ağırına gidiyor. kaldıramıyor bazı şeyleri...

    usta pedal, eski günlerine dönebilmek için şu anda kanser ya da ona benzer ölümcül bir hastalığa yakalanmaktan başka bir çare göremediğini belirterek, ekledi: "kamuoyunun beni takdir etmesini sağlayacak herhangi bir hastalık olabilir ama şimdilik en uygun çözüm kanser gibi görünüyor. hem kanserliyken de elim ayağım tutuyor hem de daha önce yendiğim bir hastalık olduğu için tecrübeliyim. bir iki kupa falan kazanıp ilgiye doyduktan sonra yine bi şekilde yenerim ben bu illeti nasıl olsa."

    elinden geleni yapıyor

    yeniden kanser illetine yakalanmak için elinden geleni yaptığını dile getiren armstrong, bu konudaki kararlığını da "günde üç öğün fast food, sentetik boyalı, geniyle meniyle oynanmış ne varsa hepsinden yiyorum. bir ara kendime sorunlu bir sevgili bulup günde 8 saat cep telefonunda kavga etmeye bile çalıştım. şu an günde 3 paket sigara içiyorum. belki biraz uzun sürecek ama eninde sonunda bir yerlere varacağıma inanıyorum..." diyerek gözler önüne serdi.

    son olarak, sık sık araştırma hastanesindeki hastaları ziyaret ederek onların hastalığa nasıl yakalandıkları konusunda çeşitli bilgiler topladığını da sözlerine ekleyen lance armstrong, açıklamalarını şu sözlerle bitirdi: "artık bundan böyle son çare evi trafoya, baz istasyonuna yakın bir yerde tutcam mecbur. daha bu da olmazsa ne yapabileceğim hakkında hiçbir fikrim yok. pek izin vereceklerini zannetmiyorum ama en son belki fransız hükümetinden nükleer reaktörlere girmeyi dahi rica edebilirim. kendim için değilse bile bisiklet sporunun tekrar ilgi görmesi için bunu yapmam şart..."

    --- alıntı ---

    --- alıntı ---

    lakers koçu phil jackson: "1 puan da başarı!"

    http://www.zaytung.com/fotos/phil.jpg

    önceki gece orlando magic ile deplasmanda yaptığı karşılaşmadan mağlubiyetle ayrılan los angeles lakers'ın koçu phil jackson, maçın ardından "böylesi bir deplasmandan alınan 1 puan da başarı sayılır. bu 1 puanın değeri ilerleyen haftalarda daha iyi anlaşılacak." açıklamasını yaptı.

    "40 kere geldiler, 96 sayı attılar."

    geçtiğimiz yıl finalde karşılaştıkları rakipleri orlando magic'e oldukça heyecanlı bir mücadelenin ardından 96-94 yenilen los angeles lakers'ın başarılı koçu phil jackson, basın toplantısında "ne yazık ki basketbolun adaleti olmadığını bir kez daha gördük. ne kadar iyi oynasanız da, topu potadan geçiremeyince yenilmekten kurtulamıyorsunuz. tam bir atamayana atarlar maçı oldu. adamlar 40 kere geldiler, 96 sayı attılar. elin oğlu acımıyor işte." dedi.

    "ilk basketi atmak önemliydi."

    maça biraz gergin başladıklarını ifade eden jackson "ilk basketi atmak moral açısından önemliydi ancak bütün hafta antrenmanlarda çocukları yan toplar konusunda uyarmama rağmen daha 15. saniyede bir yan toptan basketi yedik." açıklamasıyla üstü kapalı bir biçimde oyuncularını eleştirdi. son olarak bu yenilgiden ders alacaklarını, henüz kaybedilmiş bir şey olmadığını belirten deneyimli koç adam "buraya puan veya puanlar için gelmiştik. gönül iki puan alalım isterdi ancak artık önümüzdeki maçlara bakacağız." diyerek basın toplantısını noktaladı.

    --- alıntı ---
App Store'dan indirin Google Play'den alın